Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

05-09-2023

Ülkemizde her yıl 3-9 Eylül tarihleri arasında Halk Sağlığı Haftası kutlanmaktadır. Bu haftanın amacı halk sağlığının ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini vurgulamak ve bu amaçla ülkemizde  yürütülen çalışmaları daha görünür kılmaktır. Basın ve Halkla İlişkiler ekibi olarak, Kocaeli Üniversitesi Hastanesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ile Halk Sağlığı Haftası’nın amacı ve önemine değindik.

Halk sağlığı hizmetleri yıllardır sağlığımızın “görünmez koruyucusu” olmuştur. Hem ülkemizde hem de dünyada en çok hastalığa ve ölüme, yeti yitimine neden olan hastalıklar için halk sağlığı hizmetleri ve uygulamaları geliştirilmiştir. Halk sağlığı, toplumun tüm bireylerinin anne karnından başlayarak sağlıklarının korunması ve geliştirilmesi, hastalıkların önlenmesi için bir dizi hizmet sunar. Bunlar arasında, bebek ve çocukların büyüme ve gelişmelerinin izlenmesi, aşılama çalışmaları, tüm gebelerin gebelik ve lohusalık döneminde takip edilmesi ve tetanoz aşılaması yapılması, kronik hastalıklardan korunma ve kontrol programları, bulaşıcı hastalıklarla mücadele, içme sularının kontrolü gibi hem kişiye hem çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri bulunmaktadır. Bu hizmetler ülkemizde Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu yönetiminde sunulmaktadır.

Halk bilinçlendirilmeli

Halk sağlığının öneminden bahsederek söze başlayan Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan; Halk Sağlığı Haftası’nın amacına değindi. Halk sağlığının hastalıkları önlemeyi, yaşamı uzatmayı  ve sağlığı geliştirmeyi amaç edinen bir tıp bilimi olduğunu dile getirdi. Bu amaçla çevrenin sağlık koşullarını düzelterek, bireylere sağlık bilgisi vererek, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıkları önleyerek, hastalıkların erken tanı ve tedavisini sağlayarak, her bireyin sağlığını sürdürecek bir yaşam düzeyini sağlayacak biçimde yaşamın uzatılmasını, beden ve ruh sağlığı ile çalışma gücünün arttırılmasını sağlamayı amaç edindiğini ifade etti. Toplumun sağlık gereksinimlerinin neler olduğundan bahseden Çağlayan, halkın bu konu hakkında yeteri kadar bilinçlendirilmediğini belirtti. Ülkemizde en sık görülen ve ölüm nedenlerinin başında gelen hastalıkların; kalp damar sistemi hastalıkları, kanserler ve solunum sistemi hastalıkları gibi kronik hastalıklar olduğunu ve kronik hastalıkların risk faktörlerinin ise çoğunlukla ortak ve benzer olduğuna dikkat çekti. “Örneğin fiziksel hareketsizlik, obezite, sigara, alkol ve madde kullanımı gibi faktörler birçok hastalığa neden olabilmektedir. Bu risk faktörlerinden korunmak için sağlıklı yaşam davranışları ve alışkanlıkları geliştirmek gerekiyor.” Dedi. Ayrıca kronik hastalıkların ileri yaşlarda ortaya çıkmasına rağmen temelinin çocuklukta ve gençlikte atıldığını ifade etti. Bu nedenle özellikle çocukluktan başlayarak sağlıklı yaşam biçimlerinin teşviki gerektiğine dikkat çekerek; sağlıklı beslenme, stresin önlenmesi, fiziksel olarak aktif olma, sigara ve diğer alışkanlıklardan korunma konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Risk faktörlerinin ortadan kaldırılması gerekiyor

Son olarak toplum sağlığının devamlılığı hakkında kısaca tavsiyelerde bulunan Çağlayan, bir toplumun sağlıklı olması halinde o toplumun hem ekonomik hem de sosyal yönden kalkınmasına neden olacağını ifade etti. Tam tersine halk sağlığının korunamadığı ve hastalıkların artması durumunda ise sağlık harcamalarının hem bireysel hem de ülke düzeyinde artacağı, bunun altından kalkılamayacak bir ekonomik yüke neden olacağını belirtti. Sağlık hizmet sunumunun koruyucu hizmetlere öncelik vererek risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ve hastalıkların aşılama hizmetleri yoluyla önlenmesi veya erken dönemde tanısının konularak daha komplike hale gelmesinin önlenmesi gerektiğini belirtti. Saymış olduğu hizmetlerin sürdürülmesi için özellikle birinci basamak sağlık kurumlarının güçlendirilmesi ve herkese koruyucu sağlık hizmetlerinin sunulması gerektiğine dikkat çekti. Bu yüzden sağlık eğitimi ve danışmanlığı verilerek bireylerin kendi sağlıklarını korumanın bilincinde olmalarını yani sağlık okuryazarlığının arttırılması gerektiğini aktararak konuşmasını bitirdi.

Muhabir: Zeynep Gümüş – (BHİ)