Şehirdeki herkes bizim paydaşımız

Kocaeli Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Özkan Sürekli eğitim merkezine dair merak edilen soruları Radyo Ki’nin günlük haber programı Günebakış’ta cevapladı.

İlk olarak sürekli eğitim merkezlerinin kuruluş amacından bahseden Prof. Dr. Arif Özkan, sürekli eğitim merkezlerinin kişisel gelişim ihtiyaçlarından profesyonelleşmeye kadar giden süreçte eğitimler verdiğini söyledi.

Prof. Dr. Özkan Sürekli Eğitim Merkezi’nin Kocaeli Üniversitesi’nin dışarıya açılan kapılarından biri olduğunu söylerken, sadece kişisel gelişim ihtiyaçları değil, günümüzün gelişen teknolojileri ile birlikte pek çok işletmenin, şirketin profesyonel anlamdaki ihtiyaçlarına da en iyi cevap verecek organizmaların üniversiteler olduğunun altını çizdi.

Üniversitelerdeki bilgi birikimlerinin aktarılıp, doğru şekilde kullanılmasının önemine değinen Prof. Dr. Özkan, eğitim yöntemlerinin tamamını kullandıklarının altını çizdi. Üniversitedeki bilgi birikimini sahanın tecrübesiyle birleştirerek nitelikli iş gücünü ortaya çıkarmak ve ülkenin buradaki aktifliğini arttırmak adına faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade etti.

Eğitimlere Kimler Katılabiliyor?

Terminolojiyi ve kullanılan teknikleri sürekli geliştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Özkan: ‘‘Eğitimlere katılmak için şartlarımız yok. Burada bireysel olarak eğitimlerde olabiliyor, kurum ve kuruluşlardan da talep gelebiliyor. Onun haricinde üniversitemizle protokol yapmış işletmelerle de eğitim yapıyoruz. Yani talep eksenli çalışan bir durumumuz var. Bu açıdan bakılırsa aslında şehirdeki herkes bizim paydaşımız.’’

Bilişim sistemlerinin eğitimlerdeki ana konulardan bir tanesi olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan gastronomiden vinç operatörlüğüne kadar pek çok alanda eğitim verildiğini söyledi.

Üniversitenin Dışarıya Açılan Kapısı

‘‘Sürekli Eğitim Merkezi’nin en önemli kuruluş nedenlerinden birisi üniversitenin dışarıya açılan bir kapısı olması. Elimizdeki bilgiyi nitelikli bir şekilde herkesin anlayabileceği ve herkesin işine yarayabileceği hale çevirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla paydaşlarımızın, bize başvuran kişilerin bilgi düzeyini de işleve dönüştürmek temel amacımız.’’

Eğitim veren kişilerin genel olarak Kocaeli Üniversitesi’nin öğretim elemanlarından oluştuğunu belirten Prof. Dr. Özkan, eğitim istenilen konu alanında kurumda uzman bir kişi olmaması halinde Türkiye’deki herhangi bir üniversiteden öğretim elemanının ders verebileceğini de ekledi.

Prof. Dr. Özkan, eğitim sonunda bitirme belgesi verildiğini, sertifika almak için ise değerlendirme sınavından geçmek gerektiğini ve bu sınavın alanına göre yazılı veya uygulamalı olabileceğini belirtti. Kocaeli Üniversitesi gibi nitelikli ve büyük bir yapıdan alınan belgenin herhangi bir yerden alınan belgeden daha nitelikli olacağını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Özkan, ayrıca belgenin bilinirliğinin ve tanınırlığının çok daha yüksek olacağına dikkat çekti.

Verdiğimiz Belgelerin Ciddi Anlamda Bir Değeri Var

Kursiyerlerin eğitim sonrası kariyer fırsatlarını anlatan Prof. Dr. Özkan verilen belgelerin önemli bir değeri olduğunu ve bu belgelerle gerek iş başvurularında gerek hizmet içi organizasyonlarda daha kolay kariyer elde etme şansının olacağının altını çizdi.

Muhabir: Engin Gürbüz, Kameraman: Miraç Bulut