Hızlı Erişim
Haberler
Üniversite, bireylerin kendi geleceklerini planlarken Kariyer hedeflerine ulaşmaları için aracılık eden yer, bir araştırma merkezi oluyor çoğu zaman. Burada insanlar hem sosyal olarak etkileşirken aynı zamanda akademik olarak da gelişiyorlar. Üniversiteye başlarken aileden ayrılma, yalnızlık, barınma gibi birçok sorunla da karşı karşıya kalabiliyor gençler. Bu konu hakkında Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Osman Nejat Akfırat, gençlerin bu süreci en kolay ve verimli nasıl geçirebileceklerinden bahsetti.
Gelişim özelliklerine baktığımızda üniversiteye gelen öğrenciler genellikle beliren yetişkinlik dönemi dediğimiz ergenlik ve yetişkinlik arasındaki bir dönemden geçiyorlar. Bu beliren yetişkinlik dönemi, kişinin kendi kimliğini kazanmaya başladığı, kariyer hedeflerini oluşturmaya başladığı bir dönem olarak geçiyor. Bu dönemde aslında bağımsızlığını da kısmen kazanmaya başlıyorlar. Üniversiteye geldikleri dönem tam da bu döneme denk geliyor. Birçok koşulları da dikkate aldığımızda genç olmak biraz zorlaşıyor nihayetinde. Çünkü bir sürü zorlukla baş etmesi gerekiyor. Üniversiteye başlarken aileden ayrılma, yalnızlık, barınma gibi birçok sorunla karşı karşıya kalınıyor. Bu açıdan da onlara destek olacak bir mekanizmanın olması gerekiyor
Korumacı ailede büyüyen gençler alışmada zorluk yaşayabiliyor
Artık çekirdek ailelerde büyüyen çocukların sayısı da giderek artıyor. Sosyal etkileşimin görece az olduğu daha korunaklı ortamlarda büyüyen gençler üniversite öncesi dönemde , ailede sosyal etkileşim konusunda destekleyici bir tavır görememişlerse geldikleri ortamlarda kimi zorluklar yaşayabiliyor. Üniversiteye hazırlık sürecinin de zorlu bir süreç olduğundan bahseden Osman Nejat Akfırat, bu dönemlerde daha çok kendi akademik başarıları üzerinden ilerleyen ancak üniversiteye geldiklerinde beliren o yetişkinlik döneminin bir özelliği de sosyal etkileşimin giderek artması gerektiği yönünde olduğunu dile getirdi. “Bu sosyal etkileşimi geliştirirken kimi zaman zorluklar yaşayabiliyorlar. Korumacı ailelerde büyüyen gençler birazcık zorluk yaşayabilir. Bu açıdan da üniversitedeki sosyal etkileşimler kritik önemde. Kişinin aileden ayrı yaşayıp kendi özerk yaşamını kurabilmesi için aslında birazcık tecrübeye ihtiyacı var. Bunu deneyimlemesi gerekiyor. hatta kimi zaman Ne kadar parayı, nasıl harcayacağını bir ayın sonuna kadar bunu nasıl planlanması gerektiği konusunda bile zorluklar yaşayabiliyor öğrenciler, bu da bir süreç tabii öğrenilmesi gerekiyor.”
“Tanımadıklarımıza karşı daha mesafeli oluyoruz”
ilk defa şehir dışında okumaya gelen öğrencilerin barınma konusunda ne gibi zorluklarla karşı karşıya kalabildiğinden bahseden Osman Nejat Akfırat, öncelik olarak barınma ortamına ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Öğrencilerin yurda yerleştikten sonra da diğerleriyle birlikte yaşaması gerektiğini ifade etti. “Kimi zorluklar yaşanıyor öğrenciler açısından ama bu da bir öğrenme. Hani diğerleriyle birlikte kalmak, ona tahammül etmek, kendi sınırlarını öğrenmek açısından belki de bunu bir fırsat olarak değerlendirmek gerekiyor. Yaşamın içerisinde deneyim kazanmak için iyi bir fırsat. Zira daha önce evlerinde kendilerine ait belki odaları olan insanlar gelip burada 4 kişiyle birlikte yaşamak zorunda kalıyor. Bazı alışkanlıklarımız var işte ne bileyim terliğin şöyle durmasından tutun da yatağın toplanmasına kadar bir sürü farklı bakış açılarımız var. Birlikte yaşamayı öğrenmek gerekiyor bu süreçte. Bir ortak yol bulunuyor mutlaka.”
Sonuç olarak üniversite çok genel bir ortam ve her şehirden her ilden öğrencileri barındırıyor. Her yöreden insanlar geliyor, yeni insanlarla tanışma, sosyalleşme, farklı kültürlere adapte etme olma konusunda öğrenciler çoğu zaman zorluk yaşayabiliyor. Aynı kültürün içerisinde yaşamamıza rağmen tanımadığımız insanlarla daha az iletişim kuruyoruz, daha mesafeliyiz. Bu mesafenin aslında birazcık da ön yargıdan kaynaklandığını ifade etti Osman Nejat Akfırat. “Yani tanımadığımıza karşı mesafeli oluyoruz. Bu açıdan da bunun bir sürece ihtiyacı var. Özellikle kalabalık sınıfların olduğu programlarda insanlar daha çok kendilerine benzer olanları bulma eğilimine giriyor. Ama birazcık daha derinlemesine baktığımızda, insanlar derinlemesine birbirini tanıdığında bunun ön yargı olduğunu fark ediyor. ‘Ya aslında sen ne kadar şeker bir insanmışsın, ben seni nasıl tanıyormuşum’ deme eğilimine giriyor biraz daha tanıdığında. Bu nedenle daha fazla etkileşime ihtiyaç var aslında öğrenciler arasında. İletişim gerekiyor. Ve diğerinin farklı olmasının bir zenginlik olduğunu fark etmesini sağlamak lazım oryantasyonda. Birlikte fikir üretmenin bir aracısı olduğunu öğrenmesi gerekiyor. Zira tek bir doğru yok. Başka doğruların da baktığımız yerden görülebilir olduğunu ve kabul edilebilir olduğunu öğrenmek gerekiyor. Tabii bu esneklik ve kişisel gelişim içinde oldukça önemli” ifadesini kullandı.
Liseyle üniversite farklılıklarından da bahseden Akfırat, lise ortamına alışmış olan geçlerin üniversiteye geçtiğinde yaşadığı zorluklardan bahsetti, bu süreçte çalışma zorluğu çekebileceklerinin üzerini çizdi. “Üniversite, özellikle resmi bir kurum olması nedeniyle daha zorlayıcı, daha rekabetçi, daha sınırları tanımlanmış bir yer. Artık kendi kimliklerini oluşturma konusunda birtakım olanakların olduğu bir yer gençler için. Eğer istedikleri bir programa yerleştilerse daha iyi hissedip kendilerini derinlemesine geliştirebilirler. Ancak buraya geldiklerinde özellikle daha önceden eksikliğini yaşadığı kimi şeyleri deneyimleyebiliyorlar öğrenciler. bunlardan kendilerini korusunlar mutlaka. Yardım alabilecekleri kurumların var olduğunu bilsinler. özellikle serbest zaman etkinlikleri ve kendilerine zaman ayırmaları çok önemli. aynı zamanda burası bir öğrenmenin merkezi, bilimsel sistemin oluştuğu bir yer. Bilimsel düşünme becerilerini de geliştirebilecekleri bir yer. bu açıdan bu yönelimlerini daha çok öğrenme ve kendi hedefleri doğrultusunda yapılandırmaları gerekiyor. Yani tırnak içinde söylemek gerekirse lisede baskı altında hisseden öğrenci üniversiteye geldiğinde biraz daha rahat hissedebiliyor. Bu aslında bir fırsat, bir tehdit değil. Bu fırsatı daha akıllıca, daha iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Kendi fikirlerini, kendi düşüncelerini bu yöntemlerle ifade edebilecek bir mecra aslında üniversite.”
İhtiyaç halinde destek almaktan çekinmemeliler
Son olarak bazen istediği programa değil de puanının yettiği programlara girmek zorunda kalan öğrencilerden bahseden Osman Nejat Akfırat, öğrencilerin puanının yettiği programa girdiğinde gerçekten bölümü isteyip istemediği konusunda kafasının karışabildiğini aktardı. Özellikle kariyer danışmanlığı bağlamında psikolojik danışmanlardan destek alabileceklerine dikkat çekti. Bu konu hakkında üniversitemizin Mediko Sosyal Merkezi’ndeki rehberlik psikolojik danışmanlık programından yardım alabileceklerini belirtti. Öğrenciler kariyer hedeflerine ulaşma konusunda kimi zaman fazla bilgiye ihtiyaç duyabildiğinden de bahseden Akfırat, programı daha derinlemesine öğrenmelerini ve buna dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayarak yeni başlayacak öğrencilere tavsiyelerde bulundu. “Üniversiteye hazırlık süreci maalesef daha çok başarı odaklı bir sistem. yani çözdüğünüz soruya bağlı olarak başarırız, tanımlanıyorsunuz. Ama akademide daha fazlasına ihtiyaç var. Yani kitap okumalısınız, sanatla ilgilenmelisiniz, kendinizi geliştirmelisiniz. Burada bir perspektif değişimine ihtiyaç var aslında. Bu bizim yaşadığımız zorluklardan birisi. Öğrenciler ders çalışırken lise dönemindeki öğrenme yöntemlerini kullanmayı tercih ediyor doğal olarak onu bildikleri için. Ama akademide bir konuyu derinlemesine inceleme, fikir geliştirme, analiz oluşturma konusunda yeni yöntemler öğrenmeye ihtiyaçları var. Bu açıdan da oryantasyonda öğrenciler bunlar açısından da desteklenmeli. Yani bilgiye daha etkili, daha derinlikli daha bilimsel yollarla ulaşmanın yolları öğretilmeli belki de.” Diyerek sözünü tamamladı.
Muhabir: Zeynep Gümüş – (BHİ)
İLETİŞİM/ADRES
+90 (262) 303 10 43
+90 (262) 303 10 43
kouhalk@gmail.com, halk@kocaeli.edu.tr
Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi
Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi
41001, İzmit/KOCAELi