Haberler

Muhabir: Dilara Diktaş – Elif Sıla Duzcu (
Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü)

24-02-2023

Deprem gerçeği ve yapılması gerekenler

Tüm Türkiye Kahramanmaraş'ta gerçekleşen ve birçok ilde yıkıma sebep olan depremin acısını yaşarken aynı zamanda "Tek Yürek Türkiye’’ diyerek depremin yaralarını sarmaya ve büyük bir dayanışma örneği sergilemeye devam ediyor. Arama kurtarma ekiplerinin ve bölge halkının aralıksız süren yardım çalışmaları sonucunda kurtarılan binlerce depremzedenin tedavileri devam ediyor. Tüm Türkiye’nin birlik olarak bölgenin yaralarını sarmaya çalıştığı bu günlerde, depremin etkileri ve hasarı en aza indirmek için yapılması gerekenleri konuşmak üzere Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Berna Tunç ile bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz günlerde çok büyük bir deprem yaşadık. Bunun sonucunda büyük hasarlar meydana geldi. Bu hasarları en aza indirmek için deprem öncesinde, depreme nasıl hazırlanmalıyız?

Depremlerin, bütün ülkeyi etkileyen sonuçları olabiliyor. Ülkemizin yaklaşık %70’i deprem bölgesindedir. Türkiye’nin genelini, hatta komşularını etkileyen tektonik bir yapısı var. Dolayısıyla da depremlerden bahsedecek olursak mutlaka her afette olduğu gibi depremin öncesi, sırası ve sonrasında alınacak önlemler olarak bir ayrım yapmamız gerekmektedir.

 

Afet öncesi yapılan çalışmalar, tehlike ve risklerin analizine yönelik çalışmalardır. Birey bazında düşünürsek, bireyin yaşam alanında tehdit edici unsurları göz önünde bulundurarak mutlaka afet ve acil durum planı hazırlamamız gerekiyor. Bu planın ailemizde, iş yerimizde, okulumuzda ve farklı alanlarda adapte edebilecek planlar olması gerekiyor. Bu acil durum planını, tüm aile bireylerimizle konuşup bir fikir birliği içerisinde gerçekleştirmeliyiz.

 

Bir diğer önemli konu ise acil durum çantasıdır. Acil durum çantası, sadece depremlerde değil yaşanabilecek herhangi bir olumsuzlukta tedbirli olmak adına oluşturduğumuz bir malzeme çantasıdır. Bu çanta, depremi atlattıktan sonra dışarıya çıktığımızda profesyonel yardım gelinceye kadar temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz için gereklidir. İlk yardım çantasının içinde fener, radyo, pil, çok amaçlı çakı, iş eldiveni, kibrit ya da çakmak, toz maskesi, düdük, not defteri, tükenmez kalem, düzenli olarak kullanılan ilaçlar, battaniye, mevsime uygun kıyafetler, ip, yiyecek ve su başta bulunması gereken malzemelerdir.

 

Depremin öncesi, sırası ve sonrasında alınması gereken önlemler olduğundan bahsettiniz. Peki deprem sırasında nasıl davranmak daha sağlıklıdır?

Afet sırasında yapılan çalışmalar, doğru davranış şekillerini içerir. Doğru davranış şekillerini bilirseniz daha az tedirgin olursunuz. Deprem sırasında temelde çök kapan tutun ve cenin pozisyonlarını bilmekteyiz. Aslında bizim bu pozisyonları uygulamamızdaki amaç hedef küçültmektir. Etraftan savrulabilecek ya da bir yıkım sırasında üzerimize düşmesini önlemek amacıyla en küçük pozisyonu alarak bu unsurlardan korunmamızı sağlamaktır. Mesela bazaların genellikle altları dolu olduğu için hacimleri yok olmaz. Dolayısıyla bazaların yanına uzanmak, cenin pozisyonuna ya da çök kapan tutun yapmak gerekir.

 

Birey olarak, önceden düşünerek uyguladığınız, tatbik ettiğiniz davranışları deprem sırasında çok pratik bir şekilde uygulamanız gerekiyor. Panik içerisinde etrafa koşturmamak, balkona çıkmamak, merdivenlerden inmemek, asansörü kullanmamak, elektrik düğmelerine dokunmamak gerekmektedir. Sarsıntı bitinceye kadar da bulunduğumuz pozisyonda kendimizi güvende hissettiğimiz durumda kalmak ve sarsıntı bittikten sonra yine daha sonra yaptığımız şekilde bulunduğumuz ortamı güvenli bir şekilde terk etmek gerekmektedir.

 

Deprem sonrasında artçı depremler devam etmektedir. Bu sarsıntılardan etkilenmemek için deprem sonrasında ne yapmamız gerekir?

Evet, deprem sonrasında artçı sarsıntılar devam ediyor hatta bazen bağımsız depremler de meydana gelebiliyor. Her artçı sarsıntıda, ana sarsıntıda yaptığımız davranış biçimlerini istisnasız uygulamamız gerekiyor. Hasar almış binalar yıkılabilir, dolayısıyla artçı sarsıntıları mutlaka ana deprem gibi dikkate almamız gerekiyor. Eğer dışardaysak elektrik hatlarından, hasarlı binalardan, yüksek binalardan yıkılma ihtimallerinden dolayı uzak durmamız, toplanma alanlarımızı biliyorsak, toplanma alanlarında bulunmamız gerekiyor. Bulunduğumuz yerde tsunami, çökme ya da su baskınları riski varsa deniz kenarlarından da uzaklaşmamız gerekiyor. Açık alanlarda mümkün olduğunda yüksek yerlere doğru hareket etmekte fayda var.

 

Kendi güvenliğimizden emin olduktan sonra, becerilerimiz çerçevesinde çevremize yardım edebiliriz. İlk yardım bilgimiz var ise ilk yardım uygulamalarını yapabiliriz. Bu olaylar yaşandıktan sonra ilk yetmiş iki saat çok önemli diyoruz. Bu ilk yetmiş iki saatte enkaz içerisinde insanların hayatta kalma oranı çok yüksek. Dolayısıyla biz bu becerilere sahip olursak arama kurtarma çalışmalarına  katılabiliriz. Toplumdaki bilinçli insan sayısını arttırırsak; ilk yardım, arama kurtarma çalışmalarını bilen, haberleşme sistemlerine hakim olan, vinç operatörü olabilecek insanların sayısını arttırırsak toplumdaki beceriyi de arttırmış oluruz. İlk etapta profesyonel destek gelinceye kadar birbirimize yardımca olabilecek becerileriyle can kayıplarını yaralanmaları azaltabiliriz.

 

Deprem sonrası toplanma alanlarının güvenli olacağından bahsettiniz. Birçok insan toplanma alanları hakkında bilgi sahibi değil. Bu konu hakkında nasıl bilgi sahibi olabiliriz?

Toplanma alanlarımızı mutlaka bilmemiz gerekmektedir. Deprem sonrasında telefonlar çekmeyebilir, çalışmayabilir bu duruma hazırlıklı olmak için aile içinde toplantı yapılması gereklidir. Aile içinde yapacağımız toplantı ile toplanma alanlarımızı belirlememiz, deprem sonrası güvenliği sağlamak açısından önemlidir. AFAD’ ın sayfasında adres bilgilerimize göre toplanma alanlarımız belirlenebilmektedir. Aile bireylerimiz ile nerede buluşacağınızı bilirseniz afet sonrası telaşı ve olumsuzluğu azaltmış olursunuz.

 

Afet anında güvenli çıkış sağlamak çok önemli bu kapsamda da  Kapalı çarşı’ da bir deprem projenizin olduğunu öğrendik. Bu proje hakkında bizi kısaca bilgilendirir misiniz?

Bu proje, bir Ulusal Deprem Araştırma Programı (UDAP) projesidir ve AFAD tarafından desteklenmektedir. Kapalıçarşı çok turist çeken, tarihi boyutu yüksek bir yapıdır. Zaman zaman bu tür afetlerden etkilenmiş ama hala ayakta ve düzgün bir şekilde görevini yerine getiriyor. Turistlerin çok dikkatini çeken bir yapı olması nedeniyle, yaz dönemlerinde çok yoğunluk vardır. Kapalıçarşı’da bir acil durum yaşandığında doğru bir şekilde tahliyenin yapılabilmesi, insanların güvenli çıkışlara yönlendirilebilmesi için geliştirdiğimiz bir projedir.

 

Kocaeli Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü olarak deprem bölgesine gönderilen bir ekibinizin olduğunu öğrendik. Ekibin hangi amaçlar doğrultusunda deprem bölgesinde bulunacağı hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?

Kahramanmaraş’ta yaşanan iki büyük deprem de her yönüyle literatüre geçti. Dolayısıyla biz de Kocaeli Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği bölümü, o bölgede yaşananları biraz daha yakından gözlemlemek, mevcut durumu değerlendirmek, bina zemin- yapı ilişkisini göz önünde bulundurarak bilimsel sonuçlara ulaşmak amacıyla ekipler oluşturuldu. Mevcut durumu değerlendirmek açısından bir arazi çalışması planladık. Döndüğümüzde de rapor halinde bu çalışmayı herkesle paylaşacağız.

 

Biz Kocaeli Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği bölümü olarak 2003 yılından beri iki yılda bir tekrar ettiğimiz deprem sempozyumlarımız vardı. En son deprem sempozyumumuzu 2019 yılında gerçekleştirebildik. Bilimsel anlamda seminerler /eğitimler tüm üniversite çapında verilmektedir. Kocaeli Üniversitesi bu konuda çok sayıda çalışmalarımız ve bilimsel yayınlarımız mevcuttur.

 

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Afet konularında toplum olarak farkında olmamız, bilinçli olmamız gerekmektedir. Biz birey olarak üstümüze düşeni yaparsak zaten idari anlamda gerekenler yapılacaktır. Dolayısıyla farkında ve bilinçli olmamız bizim için çok önemlidir. Temelde farkındalığımızın yüksek olduğu bir topluma sahip olursak eğer kapasitemiz yüksek olur ve bunun sonucunda bu tür olaylardan etkilenme oranımızda düşer.

İLETİŞİM/ADRES

+90 (262) 303 10 43

+90 (262) 303 10 43

kouhalk@gmail.com, halk@kocaeli.edu.tr

Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi

Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi

41001, İzmit/KOCAELi