Adem Turgut “Medya bir ayna ve sadece gerçeği yansıtır”

Basın özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilme özgürlüğüdür. Bilgi ve düşünceleri serbest olarak toplayıp, yorum ve eleştiri yaparak çoğaltabilmek ve bunları serbest olarak yayımlayıp dağıtabilmek haklarını içerir. 3 Mayıs, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1993 yılında aldığı bir karar ile tüm dünyada Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaktadır. Biz de Kocaeli Üniversitesi olarak Özgür Kocaeli Genel Yayın Yönetmeni/Gazeteci Adem Turgut ile bir röportaj gerçekleştirdik.

“Her mesleğin zorlukları var”

Bir gazeteci olarak Adem Turgut gazetecilik mesleğinin zorluklarından bahsetti. Bu meslekte usta/çıraklık ilişkisinin son bulmadığını ve zor noktalarının başında çıraklık döneminin olduğunu söyledi. Turgut gazetecilerin gecesinin gündüzünün olmadığını da belirterek “Gazeteci 7/24 gazetecidir. İşimizin gereği hayat varsa haber, haber varsa da gazetecilik faaliyeti var demektir. Çok hayatın içinde bir meslek bu sebepten dolayı hayatın her türlü zorluğunu görüp yaşıyorsunuz.” dedi.

“Sınırsızlığın içinde sizin kontrolünüz çok önemli.”

Basın özgürlüğü kapsamında, teorik olarak gazetecinin sınırsız bir özgürlüğe sahip olması gerektiğini söyleyen Turgut “ Sınırsızlığın içinde sizin kontrolünüz çok önemli. Bu yüzden bana göre her şeyin kurala bağlanması faşizm, tamamen kuralsızlık anarşizmdir. Bu sebepten belli kuralların çerçevesinde gazeteci özgür olmalıdır.” diye de belirtti.

Lobi faaliyetleri her sektörde olduğu gibi gazetecilikte de çok fazla olduğunu ve bu sebepten dolayı gazetecilerin objektif habercilikten uzaklaşmak zorunda kaldığını belirtti. Bunun yanı sıra herkesi çevreleyen, kuşatan kuralların olduğunu ama bu kuralların haberin objektif yapılmasına engel olmamasının gerektiğini söyledi.

Basının özgürleşmesi için basına olan bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini söyleyerek  “Bizim toplumumuzda meselelerin üzerini örtmek önemli bir başarı olarak algılanıyor. Oysa medya bir ayna ve sadece gerçeği yansıtır. Ona bakmaktan kimse korkmazsa o zaman basının daha özgür olabileceğini düşünüyorum. Tabi meslek etiğine uymadan bu işi yapan çok gazeteci var. Gazeteciler etik iş kuralları içerisinde çalışırlarsa basın özgürleşebilir. Ama bu sadece toplumda gazetecilerin problemi değil. Etik kurallarıyla iş yapmak toplumun genelinde bir problem olarak görülüyor. O yüzden bu sorun, nasıl özgürleşebilirden ziyade toplum olarak nasıl daha etik kodlarla bir dünya yaratabilirizin içinde duruyor.” diye de ekledi.

Basın özgürlüğünün korunması için vatandaşın görevi basına güvenmesi, gazetecilerin görevi kendilerine güvenen insanlara doğru haber ulaştırması, kamu otoritesin görevi ise gerçek gazetecileri sahte gazetecilerden ayırması ve gerçek gazetecilere sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

“Hiç kimse sınırsız bir özgürlüğe sahip değil.”

Türkiye ve dünya konjektöründe 2023 yılındaki basın özgürlüğüne değinen Adem Turgut “Basında özgürlüğü sınırlayan durumlar var. Mesela reklam verenler, siyasi partiler,  belediyeler ve kamu otoritesi basın özgürlüğünü sınırlamaktadır. Zaten gazetecilikteki kıymetli olan bunların hepsinin içinde kendinize bir alan yaratıp orda objektif haberciliği yapabilmeniz. Yoksa basının yüzde yüz özgür olduğunu söylemek dün de mümkün değildi, bugün de mümkün değil.” dedi.

“Toplumun her alanında iletişimciye ihtiyaç var.”

Adem Turgut basın hayatına adım atacak öğrencilere “Ben vatandaş Adem Turgut olarak çok şey ifade etmeyebilirim ama Özgür Kocaeli genel yayın yönetmeni olarak toplumun kanaat önderlerinden bir tanesiyim. Gazetecilik önü açık bir meslek. Sadece kendilerini geliştirmeleri lazım. Bizim zamanımızda elin kalem tutabiliyorsan, iyi yazabiliyorsan gazeteci olabiliyordun.  Bugün gençler bu işi yapmak için çok donanımlı olmak zorundalar. Genç kardeşlerim, teknolojik gelişmelere ayak uydurmalı, yazabilmenin ötesinde ekran önünde konuşabilmeli,  mesleğe dair yazılım ve programları iyi bilmeleri gerekmektedir. Objektif güvenilir gazeteciye her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Yaptıkları işten keyif alsınlar. Sevmiyorlarsa da yol yakınken vazgeçsinler.” tavsiyelerinde bulunarak sözlerini sonlandırdı.

Muhabir: Elif Sıla Duzcu (BHİ)