Haberler

 Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

10-05-2023

Ayşe Kırcalı “Psikoloji sosyal bir bilimdir.”

Psikolog, kelime anlamı itibariyle ruh bilimci demektir. Psikologlar, bir grup ya da bireyin davranışlarını ya da hareket etme biçimlerini inceler; öğrendiği bilgi ve beceriler ile nedenleri açıklayıp çözüm üretmeye çalışır.  2008 yılından itibaren 10 Mayıs günü Psikologlar Günü olarak kutlanmaktadır. Bizde Kocaeli Üniversitesi olarak Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nde psikolog olan Ayşe Kırcalı ile bir röportaj gerçekleştirdik.

 

“Temelde psikoloji duygu/davranış bilimidir.”

Ayşe Kırcalı sözlerine psikolog ve psikiyatrinin farklarından bahsederek başladı. Psikolojinin sosyal bir bilim olduğunu belirterek sözlerine başlayan Kırcalı “Psikologlar daha çok duygu, davranış ve düşünceyi konuşmak bunları şekillendirmek üzerine yoğunlaşıyorlar. Psikiyatrilerde bunları elbette göz önünde bulunduruyorlar ama psikologlardan farklı olarak psikiyatrinin daha çok medikal müdahalesi ön plana çıkıyor.” dedi.

 

Kırcalı, bir kişinin bilinçli iradesinin dışında yaşadığı olaylarda, gerçeği değerlendirme yetisinin bozulduğu durumlarda mutlaka psikiyatriye başvurması gerektiğini ama kendi bilinçli iradesinin farkında olduğu, kontrolü sağlayabildiği duygu ve düşüncelerinde çok fazla savrulmadığı durumlarda psikoloğa başvurması gerektiğini de söyledi.

 

“Danışanlar bu odadan çıkıp kapıyı kapattıklarında anlattıkları her şey burada kalıyor.”

Birçok insanın aklından geçen “Yabancı birine gidiyorum kendimi nasıl açabilirim?” sorusuna cevap olarak Kırcalı “En yakınınla, arkadaşınla, eşinle, ailenle bile konuşamayacağını bir psikologla konuşmak aslında insanları rahatlatan ve bu sorunu aşmasını sağlayan en önemli hususlardan bir tanesi. Danışanlar bu odadan çıkıp kapıyı kapattıklarında anlattıkları her şey burada kalıyor. Bu güveni ve sınırı çoğu zaman terapilerle sağlıyoruz. Psikiyatri kliniği içerisinde de düşündüğümüzde çoğu zaman danışanlar sorunlarının olduklarını ve bunları birisine açma ihtiyacıyla geldikleri için daha kolay oluyor. “ dedi.

 

“Değil psikiyatri ya da psikolog tedavi edecek herhangi bir hekim kişinin özel hayatını izinsiz paylaşmaz.”

Doktor hasta gizliliğine değinerek, herhangi bir hekimin kişilerin özel hayatını, özel bilgilerini kamusal alanına ya da bir başkasına aktaramayacağını söyleyen Kırcalı “Bu her zaman bir suç. Özellikle psikiyatri ve psikolojide hikayeler çeşitlendiği daha ilgi çekici olduğu için ya da daha derinlik içerdiği için ilgi çekebiliyor. Bir vakayı yazarken o kişinin tanınacak öğelerini vermemek gerekiyor. Tanınacak öğe verilecekse de kişiden doğrudan izin almak gerekiyor.” dedi.

 

“Öfke ataklarında hem hastayı yönetmek hem de kendini yönetmeye çalışmak zor olabiliyor.”

Meslek hayatı boyunca en zorlandığı anlardan bahseden Kırcalı “ Gelen hastanın öfke atağı geçirip eşyalara zarar vermeye başladığında onu kontrol edebilmek en zorlandığım ve korktuğum anlardan biri. Hem hastayı yönetmek hem de kendini yönetmeye çalışmak zor olabiliyor. O an hem kişiyi korumak lazım hem de kendini korumak lazım. Çok nadir olsa da olabiliyor. Bir de duygusal olarak zorlandığım durumlardan biri kişi kendini açtığında sorunu açıkça görüp ilerlemek için zamana ihtiyaç duymak gerekiyor. Orada durmak onu sürdürmek zor bir durum bence.” dedi.

 

"Başka bir iş yapıyor olsaydım çok farklı düşünen çok farklı bir kişi olurdum. "

Birçok hayat hikayesine şahit olan Kırcalı bu hikayelerin kendi hayatında da etkisinin olduğunu ve bakış açısının değiştiğini dile getirdi. Kırcalı "Bence değişiyor. Ama bu bir gün bir hikaye duydum ve yarın hayatıma bakış açım değişti şeklinde değil. Bu işi yaparken zaten sürekli okumak, izlemek gerekiyor. Okudukların, izlediklerin, dinlediklerin ve yaşayıp öğrendiklerin bir araya gelince zaman içerisinde hayatın, düşüncelerin, tepkilerin, bakış açın ona göre şekilleniyor. Yaşam boyu süren bir değişim gibi aslında." şeklinde ifade etti.

 

“Dönemsel olarak hepimizin tanık olduğu olaylarda danışanların sayısında artış oluyor.”

Ne yazık ki bu yıl ülkemiz çok büyük ve acı bir olaya şahit oldu. 6 Şubat sabaha karşı merkez üssü Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve on bir ilimizi de etkileyen bir deprem yaşandı. Deprem sonrasında birçok insan psikolojik olarak çok sıkıntı yaşadı. Kırcalı bu dönemde depremzedeler için ayrıca polikliniklerin açıldığını ve yoğun olarak o dönem danışanların ikincil travma olarak nitelendirilen kişinin, orada olmamasına rağmen korkularının artması sebebiyle psikologlara başvurmuş olduğunu söyledi. Bu tür toplumsal olayların, afetlerden sonra sıkça görülen bir durum olduğunu da belirterek sözlerini sonlandırdı.

 

Muhabir: Elif Sıla Duzcu-Havvanur Yazıcı (BHİ)

İLETİŞİM/ADRES

+90 (262) 303 10 43

+90 (262) 303 10 43

kouhalk@gmail.com, halk@kocaeli.edu.tr

Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi

Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi

41001, İzmit/KOCAELi