Haberler

 Muhabir: Elif Sıla Duzcu - Meltem Kaçar / Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

07-03-2023

 Dr. Öğr. Üyesi Bahadır Geniş “Bağımlılık kronik ama düzelebilen bir hastalıktır.”

Yeşilay, insan onurunu ve saygınlığını temel alan, toplumu ve gençliği ayrım gözetmeden zararlı alışkanlıklardan korumak için çalışan, milli ve ahlaki değerleri gözeterek ve bilimsel metotlar kullanarak tütün, alkol, uyuşturucu madde, teknoloji, kumar vb. bağımlılıklarla mücadele eden; önleyici ve rehabilite edici halk sağlığı ve savunuculuk çalışmaları yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Kocaeli Üniversitesi olarak 1- 7 Mart Yeşilay haftasının önemini vurgulamak ve bağımlılık ile ilgili konuşmak için Dr. Öğr. Üyesi  Bahadır Geniş ile bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Bağımlılık nasıl başlar?

Bağımlılığın aslında birden başlaması gibi bir durum söz konusu değil. Bu bir süreç olayı ve birçok faktör var burada önemli nedenlerden birisi genetik faktörler. Özellikle alkolle ilgili yapılmış çalışmalar bize genetik faktörlerin çok önemli olduğunu gösteriyor. Annede babada ya da birinci derece akrabalarda bir bağımlılık varsa bu kişide de bağımlı olma potansiyeli yüksek. En önemli nedenlerden birisi bu. Bununla birlikte bazı sosyokültürel nedenler var mesela ırk. Örneğin, Korelilerde ya da Çinlilerde bu anlamda bağımlılığın daha da az gözüktüğü saptanmış vücuttaki belli enzimlerle ilgili değişikliklerden kaynaklı. Bunlar sosyokültürel nedenlere örnek olarak karşımıza çıkıyor. Bu işin bir diğer ayağı da bireysel nedenler. Bazı kişilik özellikleri, mizaç özellikleri, yine bağımlılığın ortaya çıkmasında aracı olabiliyor. Mesela kişinin yenilik arama davranışının yüksek olması, yani bir maceradan bir diğer maceraya atılmayı seven biri olması, ikinci en önemli faktörlerinden birisi de zarardan kaçınma dediğimiz durumun daha az olması, yani bana bir şey olmaz deme potansiyeli yüksek olan bireylerde bağımlılık daha çok gözleniyor. Bu 3 alandaki nedenlerin bir araya gelmesi ve kişinin de madde kullanmasıyla birlikte başlayan bir süreç. Tabii bir defa kullandığımızda bağımlı olmuyoruz. Tekrar eden kullanımlarda bağımlılık süreci gelişmeye başlıyor. Örneğin alkol alımı sonrası vücudumuz rahatlıyor ilerleyen dönemlerde aynı keyfi alabilmek için daha fazla kullanmak istiyor ya da alkol alamadığınızda ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini bastırmak için alkol almaya devam ediyorsunuz. O bir defa ile başlayan süreç daha sonra maddenin kendini kullandırıcı özellikleri nedeniyle birçok defa kullanmaya aracı oluyor. Bu da bir bağımlılık sürecinin gelişmesine neden oluyor.

 

Bağımlılığın belirtileri nelerdir?

Her madde için bunu ayrı ayrı ele alabiliriz. Bu sigara için alkol için ve özellikle bu son dönemlerde çok daha yaygın kullanılan metamfetamin için farklıdır.

 

Alkol veya uyuşturucu kullanım bozukluğu olan kişileri genel anlamda kapsayacak olursak, iş hayatıyla ilgili problemler yaşamaya başlar. Bağımlılığın en önemli kriterlerinden birisi de işlevselliğin bozulmasıdır. Günlük hayatındaki ilişkilerini artık tolere edemez hale gelir daha sinirlidir öfkelidir ve saldırgan bir tutum gösterebilir ya da tam tersi kullanmış olduğu maddenin uyuşturucu etkisinden kaynaklı daha yorgun daha uyku halinde, odaklanma problemlerinin olduğu bir zaman dilimi olabilir.

 

Davranışsal bağımlılıklar diye tanımladığımız kumar oynama bozukluğu ve oyun oynama bozukluğunda ise kişi hayatına devam ediyor olabilir ama zihninde hep bir boşluk bulsam da kumar oynasam düşüncesi hakimdir bu da maalesef yine iş hayatını etkiler. İş hayatında odaklanmasını, performansını etkiler ya da duygularını yönetmekle ilgili sorunlar yaşar. Uyku problemleri olur. Bazen kişiler özellikle uyumak için alkolü tercih ederler ama alkol kullanımının ilerleyen zaman dilimlerinde uyku problemleri ortaya çıkar.

 

Metamfetamin de aşırı uyanıklık ve enerji hali gibi uyku problemleri ortaya çıkar. Temel tüm bağımlılarda ortak görülen belirtiler, uykusuzluk, iştahsızlık, bedensel belirtiler (çarpıntı ateş basması vb.) olarak ortaya çıkar. Ama her maddenin de kendi bazında ayrı ayrı belirtileri olduğunu söylemek mümkün.

 

Aile yapısı ve sosyal çevre bağımlılık konusunda nasıl rol oynar?

Bağımlılığın gelişiminde sosyokültürel nedenler çok önemli. Bireyin bağımlılığa yatkın bir yapısı var ise bulunmuş olduğu çevrede maddeye ulaşma imkanı zor olduğunda bağımlı olması bir basamak engellenebilir. Ailede bağımlı bir bireyin olması genetik açıdan bir risk faktörü olduğu gibi ailede bir kullanıcıyı görmesi çocuk için yine bir sosyal öğrenme yoluyla bağımlılığı ortaya çıkartabilir. Bir diğer önemli konu ise aile içinde rol modelin eksikliğidir. Anne ve babadan alınacak rol model iyi bir örnek değilse problem ortaya çıkıyor. Parçalanmış ailede maalesef çocukta bağımlılığa neden olabiliyor. Çünkü çocuk kendini ne anneye tam ait hissediyor ne de babaya. Ailede kontrol azalıyor. Bunun sonucunda da çocuk bağımlı olabilecek maddelere yöneliyor.

 

Bağımlılık yapan maddeler, sadece kullanan kişiye mi zarar verir? Çevresindeki insanlara da zararları var mıdır?

Bağımlılık bir aile hastalığıdır. Tek başına kişiyi etkiler gibi düşünülse de bir kişinin tedavi olması o ailenin kurtulması anlamına gelir. En başta bireyi etkiliyor, sonra aileyi daha sonra da o bölgeyi etkiliyor.  Böyle bakıldığı zaman bağımlılık tek başına hiçbir zaman bireysel bir etki oluşturmuyor.

 

Bağımlı bireyler kurumunuzdan nasıl destek alabilir?

Burada aslında bağımlılıkla ilgili pek çok kurumun tedavi hizmeti verdiğini söyleyebilmek mümkün. Sağlık bakanlığının hastanelerinde ya da üniversite hastanelerimizden destek alabilirler. Yeşilay 2013 yılından itibaren yapmış olduğu bir mevzuat değişikliğiyle beraber sadece koruyucu ve önleyici hizmetlerden ziyade artık tedavi boyutunda da yer almaya başladı. Bu aşamada en yakın sağlık kuruluşlarına, aile hekimlerine, psikiyatri hekimlerine ya da göğüs hastalıkları hekimlerine başvurabilirler. Bununla birlikte Yeşilay danışmanlık merkezlerimiz var. Yeşilay’ın kendi koordinatörlüğünde yürütmüş olduğu alkol, madde, kumar, sigara telefon ve sosyal medya gibi alanlarda hizmet veren. Kocaeli Çayırova’da Yeşilay danışmanlık merkezi var. Hastanemizde de bağımlılık polikliniğimiz var. İletişim hattı olarak Alo 191’i arayabilirler. Kişiler bu merkezlerden, hatlardan tedavi hizmeti alabilirler.

 

Üniversite hastanemiz bağımlılık alanında ne gibi hizmetler vermektedir?

Üniversitemizde 19 Mart 2021 tarihinde bağımlılık polikliniğimiz açıldı. O dönemden bu yana bağımlılıkla ilgili bir şikâyeti olan her birey tedavi hizmeti alıyor. Burada hangi alanda hizmet veriyoruz? Sigara, alkol özellikle son dönemlerde artan metamfetamin, uyuşturucu, kumar gibi alanlar başta olmak bağımlılık üzerine hizmet veriyoruz. İlk aşamada yapılan görüşmelerde bireysel psikoterapi süreci başlıyor. Hastanın bulunmuş olduğu aşamaya göre gerekli durumlarda ilaç tedavileri yapılıyor. İlaç tedavileri ve bireysel psikoterapilerimiz Umuttepe’deki polikliniğimizde devam ediyor. Aynı zamanda haftada bir grup psikoterapileri yapıyoruz. Bir hafta alkol bir hafta maddeyle ilgili grup psikoterapileri yapılıyor. İlk önce bağımlı olan kişiyle daha sonra bağımlı olan kişinin ailesiyle grup toplantısı yapılıyor. Temel anlamda bunlar tedavi hizmetleri aslında. Bu işin bir de koruyucu önleyici kısmı var. Bizim burada hem öğrencilerle hem de kurum dışı olan ekiplerle yapmış olduğumuz çalışmalar var. Valilikle il sağlık müdürlüğüyle yürütülen projeler var. Hem tıp fakültesinde hem de diğer fakültelerde çalışan öğrencilerimizle farkındalık oluşturmaya yönelik yapılan eğitimlerimiz var. Geçen yıl pandemide güzel sanatlar fakültesinde eğitim yapmıştık. Bunun dışında kyk yurtlarında stresle mücadele ve bağımlılığı önleme gibi eğitimler verdik. Bu alanda çalışmalarımız devam ediyor.

 

Bağımlılığın tedavisi mümkün müdür?

Bağımlılık dediğimiz hastalık iyileşmez ama düzelebilir bir hastalıktır. Örneğin diyabet hastalığını ele alalım. Diyabet ilacı kullanıldığında diyabet ortadan kalkmıyorsa bağımlılıkta meydana çıkmışsa bir ilaç tedavisiyle geçmez. Ama bu hastalık düzelir. Peki, Nasıl?  Bağımlı olan bir kişi tedavisini aksatmadan ilaçlarını düzgün kullanıp, hayatına dikkat edip, bağımlılığı tetikleyici maddelerden kaçınıp, sosyal hayatı ve iş hayatını yola sokuyorsa bağımlılık düzelmiş bir şekilde hayatına devam edebilir. Biz buna bir iyi haber bir kötü haber deriz. Bağımlılık kronik ama düzelebilen bir hastalıktır.

 

Bağımlılık tedavi aşamalarından bahsedebilir misiniz?

Birkaç aşama vardır. İlki kişinin tedaviyi düşünmediği aşamadır. Bu genellikle genç popülasyonda olur. Kişi bağımlı olduğu maddenin kendisine zarar vermediğini düşünüp tedaviye gelmeyi aklından geçirmez. İkinci aşama kişi zararlı olduğunu düşünüp bunu hayata geçirmez. Üçüncü aşama bırakmayı planlar ama yine hayata geçirmez. Dördüncü aşama bırakmayı denediği aşamadır. Deneme aşmasında kişi adım atar, çaba gösterir, önemlidir. Genelde hastaneye deneme aşamasındaki ya da denemiş başaramamış hastalar başvurur. Tedavinin en önemli aşaması beşinci aşamadır. Beşinci aşama sürdürüm aşamasıdır. Yani bağımlılıktan çıkmayı denemek çok sık yapılır ama istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi çok zordur.

 

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Hep bağımlılık aşamalarından bahsettik ama o düşünme aşamasının daha erken gelmesinin verimli olduğunu düşünüyorum. Özellikle sigarayla ilgili ciddi bir problemimiz var. Diğer bağımlılıklar da çok önemli ama dünya çapında baktığımızda her yıl sekiz milyon kişi sadece sigaradan kaynaklı hayatını kaybediyor. Alkol için bu oran üç milyon, madde için yarım milyon. Sayıca baktığımızda sigara bizim için çok daha elzem duruyor. Bu aşamada yapılacak çalışmaların çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Gençlerle ilgili bu anlamda endişemiz çok fazla. Bunun yanında diğer bir tehlikenin de sosyal medya ile ilgili olan bağımlılıklar olduğunu söylemek mümkün. Bu alanlarda da dikkate etmemiz gerekli diye düşünüyorum.

 

 

İLETİŞİM/ADRES

+90 (262) 303 10 43

+90 (262) 303 10 43

kouhalk@gmail.com, halk@kocaeli.edu.tr

Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi

Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi

41001, İzmit/KOCAELi