Hem yenilikçi hem gelenekçi, Ulusun Lideri

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihal edişinin 85. Yıl dönümünde Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden Dr. Özge Aslanmirza, Radyo K.İ’de Güne Bakış programında, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı hakkında konuştu.

İlk olarak Atatürk’ün doğup büyüdüğü şehir olan Selanik hakkında bilgiler veren Dr. Arsalmirza, 19. yüzyıl sonlarında şehrin hem sosyokültürel anlamda hem de siyasi ve iktisadi alanlarda geliştiğine dikkat çekerek Atatürk’ün şehrin bu yapısından nasıl etkilendiğini anlattı. Selanik şehrinin çeşitli sektörlere hizmet veren büyük fabrikalara ev sahipliği yaptığını buna bağlı olarak ithalat ve ihracatın geliştiğini ifade eden Dr. Aslanmirza, şehrin lojistik, ulaşım ve iletişimde artan gelişiminin kültürel çeşitliliği de geliştirdiğine dikkat çekti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün böyle bir şehirde doğup büyümesinin hem yenilikçi hem de gelenekçi bir yapıda yetişmesine olanak sağladığını vurgulayan Dr. Aslanmirza bunun etkilerinin ilerleyen yıllarda görüldüğünü aktardı.

“Devrim Kelimesi Sadece Siyasi Anlam Uyandırmamalı”

Atatürk devrimleri hakkında bilgiler veren Dr. Özge Aslanmirza, devrim kelimesinin insanlarda sadece siyasi bir anlam uyandırmaması gerektiğine dikkat çekerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı devrimlerin toplumsal yaşamın tamamındaki etkilerini vurguladı. Medeni kanunun kabulü, seçme ve seçilme hakkı gibi yenilikleri örnek gösteren Dr. Aslanmirza, devrimlerin ülkeyi ve toplumu geliştirmek için yapılan yenilikler olduğunu ifade etti.

Dr. Özge Aslanmirza, Türkiye topraklarının çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasını isteyen ve bunun için çalışmalar yürüten Mustafa Kemal Atatürk’ün, siyasi zaferler elde edildikten sonra ulusun kalkınmasını sağlayacak planlamalar yaptığını sözlerine ekledi. Çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmanın en önemli yapı taşının eğitim olduğunu söyleyen Dr. Aslanmirza, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuda attığı en önemli adımın Tehvid-i Tedrisat kanunu olduğunu belirtti. Bu kanunu anlamak için geriye bakılması gerekildiğini vurgulayan Dr. Aslanmirza, Osmanlı İmparatorluğunda eğitim ve hukuk gibi alanlarda ulema sınıfının yükselişte olmasının, eğitim sistemine aktif bir şekilde etki ettiğine dikkat çekti. 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğundaki bürokratik değişimlerin altını çizen Dr. Aslanmirza, kalemiye sınıfının yükselişiyle, bu eğitim yapısının yavaş yavaş etkisini yitirdiğini vurguladı. Dr. Aslanmirza, Tevhid-i Tedrisat kanunuyla beraber eğitimin tek bir çatı altında birleşmeye başladığını, kurumların buna uyarlandığını ve parçalı eğitim verilmesi yerine günün gereklerine uygun çağdaş bir eğitim sistemine geçildiğini söyledi.

“Gençliğe Hitabe Herkesin”

Atatürk’ün gençlere yaklaşımı hakkında da bilgiler veren Dr. Özge Aslanmirza, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere armağan ettiği Gençliğe Hitabenin aslında tüm toplumu kapsadığına dikkat çekti. Dr. Aslanmirza, ‘genç’ kelimesinin sadece yaşla sınırlı olmadığını, zihnen genç hisseden herkesin ‘genç’ olarak kabul edilebileceğini belirtti. Gençliğe Hitabenin ilk emri olan ‘Ey Türk gençliği. Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.’ sözünün tüm toplumu ilgilendirdiğini vurgulayan Dr. Aslanmirza, toplumun genç kalmasının, zaman geçtikçe üretmeye ve bilgiyi yaymaya devam etmek anlamına geldiğini ifade etti. Dr. Özge Aslanmirza, Gençliğe Hitabenin sosyokültürel ve siyasi açıdan birçok mesaj içerdiğini, bu mesajların insanların kendi hayatları için de önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Muhabir: Mehmet Karakuş

Röportajın tamamını www.radyoki.net üzerinden dinleyebilirsiniz.