Kocaeli Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ve çok sayıda firmanın yer aldığı Teknopark, üniversite-sanayi işbirliği için önemli adımlar atıyor. Kocaeli'ndeki teknolojik gelişmelere yönelik inovatif çalışmalar yürüten Kocaeli Üniversitesi Teknopark'ı bu yıl bir ilke imza atarak öğrencilerine staj olanağı yaratıyor. Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde okuyan gençlere, alanında kentin en önemli firmalarında staj yapma imkanı sağlayacak olan Teknopark ile gençler, gelecekte çalışma olanağı yakalayacakları firmaları yakından tanıyacak. Bugün (4 Temmuz 2011) başlayan staj programı açılış töreninde İlk konuşmayı yapan Kocaeli Üniversitesi Teknopark Genel Müdürü Ertuğrul Akalın staj programı hakkında bilgi verdi ve bu stajın öğrenciler için önemine değindi. Akalın'ın konuşmasının ardından söz alan Rektör Danışmanı Doç. Dr. Zafer Bingül Teknopark'ta üretim yapan şirketlerde çalışıp, stajlarını gerçekleştirecek olan öğrencilerin çalışmalarının önemli olacağını söyledi. Doç. Dr. Bingül öğrencilerin bilgiyi Kocaeli Üniversitesi Teknoprak'ında pekiştirip, uygulama alanlarını bulmaları ile kendilerine artı katacaklarını belirtti. Toplantıdaki konuşmasında Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu da Kocaeli Üniversitesi'nin Dünya'da nerde olduğunu ve neler yapması gerektiğini değerlendirdi. Prof. Dr. Komsuoğlu Kocaeli Üniversitesi Teknopark'ının Türkiye'deki 5. işlevsel Teknopark olduğunu ve kısa süre içinde faaliyetlerini 4-5 katına çıkardığını ifade etti. Öğrencilere tanınan staj imkanının da Türkiye'de bir ilk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Komsuoğlu evrensel standartlara ulaşmak için yapılması gerekenleri söyledi. "Güneş doğduğunda kim erken kalkıp koşuyorsa kazanan odur" diyen Prof. Dr. Komsuoğlu'nun konuşması dikkatle izlendi.
Bilgisayar Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yaşar Becerik'li de öğrencilerine staj olanağını tanıtan bir konuşma yaptı. Staj süresince verilecek olan eğitimin tüm alt yapı gereksinimlerinin Kocaeli Üniversitesi Teknopark'ı tarafından karşılanacağı çalışmada ayrıca staj odaları oluşturulacak. Toplamda 65 firmanın yer aldığı Teknopark'ta hergün içinde iki kez öğrencilerle biraraya gelen temsilciler gerekli tanıtım ve bilgilendirmelerde bulunacak. Sanayi bölgesinde kurulu olmasının avantajlarını öğrencilerine bir kez daha hissettiren Kocaeli Üniversitesi bu çalışma ile akademik alandaki verileri pratiğe dönüştürme noktasında öğrencilerine yardımcı oluyor. Çok sayıda firma ve temsilcileri ile bir araya gelerek çalışma imkanı bulacak, 90 öğrenci Temmuz ve Ağustos aylarında stajlarını yapabilecek.

Eğitimde Yeniden Yapılanma ve Kalite Süreci kapsamında "Eğitimcinin Eğitimi Yeterliğe Dayalı Program Tasarımı Temel Kavramlar ve Uygulamaları" Semineri Derbent Uygulama Oteli'nde başladı.
130'un üzerinde Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesinin katıldığı iki gün süreli seminer, Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp'in başkanlığında ve Bologna Eşgüdüm Komisyonu (BEK) üyesi öğretim üyeleri tarafından yürütülmektedir.
2,5 yıldan bu yana Üniversitemizdeki tüm eğitim-öğretim programları, iç ve dış paydaşlarının görüşleri alınarak yeniden yapılandırıldı. Bu kalite süreci çağdaş eğitim-öğretime erişme ve uluslararasılaşmanın başlangıcı olarak nitelendirilmekte olup temelinde "nasıl bir mezun istiyoruz?" sorularına yanıt aramaktadır.
Eğitimde Yeniden Yapılanma ve Kalite Süreci tamamlandığında Üniversitemiz Avrupa Üniversiteleri ile öğrenci yatay geçişleri yapabilecek, öğrenci oradan mezun olabilecek ve öğretim üyeleri Avrupa Üniversitelerinde çalışabilecek duruma geleceklerdir.
Katılımcıların bir eğitimci olarak kullanması beklenen temel eğitim kavramları ve süreçleri ile ilgili bilgi düzeylerini ve uygulama becerilerini geliştirmeyi amaçlayan "Eğitimcinin Eğitimi Yeterliğe Dayalı Program Tasarımı Temel Kavramlar ve Uygulamaları" Seminerinin sonunda katılımcılar Eğitimcinin Eğitimi temel sertifikası almaya hak kazanacaklardır.
Eğitimini tamamlayan öğretim elemanları, akademik birimlerinde Eğitimde Yeniden Yapılanma ve Kalite Süreci ile ilgili ihtiyaç duyulan temel danışmanlık faaliyetini yerine getireceklerdir.

Kocaeli Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen EUA/EUIMA-"Tam Maliyetlendirme Projesi" Koordinasyon Kurulu ve Çalışma Grupları Toplantısı Kocaeli Üniversitesi Derbent Uygulama Oteli'nde 1 Temmuz 2011 tarihinde yapıldı. Açılış konuşmalarını Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ile İstanbul Teknik Üniversitesi Proje Koordinatörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer'in yaptığı toplantıya katılım yüksekti. Prof. Dr. Komsuoğlu konuşmasında bu sürecin Üniversiteleri bir düzene sokacağını ve faydalı olacağını ifade etti. Pratik çözümlerle ilerlenen projenin kazanımları olacağını belirten Prof. Dr. Komsuoğlu program hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Sağlamer ise projenin başarılı olması ile Türkiye'nin başarılı olacağının altını çizdi. Prof. Dr. Sağlamer bir sonraki toplantıda neler yapılması gerektiğinin şimdiden belirlenmesinin de sürecin hızlanması açısından yararlı olacağını belirtti.
Faaliyetlerin maliyetlendirilmesi, akademik personelin zamanının muhasebeleştirilmesi konusunda metodoloji önerisi, yazılım programı çıktılarının sunumu gibi konu başlıklarının yer aldığı toplantıda farklı üniversitelerden öğretim üyeleri yer aldı. Toplantıda ayrıca uygulamada olan üniversitelerden örnekler verildi ve projeye destek olacak açıklamalar yapıldı. Kocaeli Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi'nin yürüttüğü proje EUA ve YÖK tarafından da desteklenmektedir.

2007 yılında yüzey araştırmasıyla başlayıp, 2009 yılında kazılmaya başlanan Küçükçekmece Göl Havzaları/Bathonea kazısının; 7 Temmuz 2011 Perşembe günü saat 09.30 - 13.30 arasında kazı alanında yapılan bilgilendirme ve değerlendirme toplantısına; İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni Mutlu, Kocaeli Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Hasret Çomak, KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Ülker Vancı Osam, Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer, İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Avcılar Kaymakamı Savaş Tuncer, Küçükçekmece Kaymakamı Orhan Öztürk ve basın mensupları katıldı.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, ulusal yayın organlarına canlı olarak yaptığı basın toplantısında özetle; "Dünyanın en önemli 10 arkeolojik kazısından birisi olarak da ilan edilmiş çok değerli bir çalışma alanında gezimizi yaptık. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılarla dolu kazı alanından çok etkilendim. Değerlendirmemizi yapıp, ören yeri ilan edilmesi için bir proje geliştireceğiz" dedi.
Yarımburgaz Mağaraları'na da giden Vali Mutlu, "Bu mağara da oluşumu itibariyle mağara turizmi açısından çok önemli bir değer ifade edebilen İstanbul'un önemli mekanlarından birisi. Ancak, bugüne kadar değerlendirme imkanımız olmamış. Buranın da tabi ki, gezi yolları, dinlenme alanları itibariyle nitelikli bir hale dönüşmesi ve İstanbul'un farklı bir gezi alanı haline getirilmesi de düşünülmeli" dedi.
Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Prehistorya Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında Kocaeli, İstanbul, Doğu Akdeniz Üniversiteleri ile yabancı üniversitelerden (Hollanda Lahey Hague, Viyana Bilimler Akademisi ve İspanya Madrit Autonoma Üniversiteleri) bilim insanlarının katılımıyla süren Küçükçekmece Göl Havzası/Bathonea Kazıları, 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile alınan yüzey araştırması izniyle başlamıştı. Tarihe yapılan yolculukta Küçükçekmece Göl Havzası/ Bathonea Kazı ve Araştırmaları, Kalesi, Su Yapıları, Sütunlu binaları, Antik Limanları ve Tarihi Yollarıyla İstanbul'un bilinmeyen tarihini aydınlatıyor. Türkiye ve Dünya tarihi açısından oldukça önemli olan çalışmalarda MS. 1034-1041 tarihleri arasında yaşanan ve deprem uzmanları tarafından 8 şiddetinde tarihsel bir depremle öldüğü düşünülen üç kişilik bir iskelet gurubuna rastlandı. Üç iskeletin kemik yapıları halen Kocaeli Üniversitesi'ndeki bilim adamlarınca inceleniyor. Prof. Dr. Arif Demir ekibince lazerle yapılan inceleme ve temizlik çalışmaları devam ediyor. 2011 yılında bulunan iskeletler, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer başkanlığında dikkatle açılıyor. Çalışmalarla kemiklerin DNA yapısını çözmek, iskeletlerin cinsiyeti, ölüm nedenleri, hatta ölmeden önce ne yediklerini bilmek dahi mümkün olabilecek. Bu çalışmalar sonuçlandığında da ulaşılan bilgiler kamuoyuyla da paylaşılacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avcılar ve Küçükçekmece Belediyeleri ile Avrupa Kültür Başkenti Ajansı da çalışmaları destekleyenler arasında yer alıyor. Her aşamasında elde edilen bulgularla heyecan yaratan kazı çalışmaları halen Kocaeli Üniversitesi adına Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün'ün başkanlığında, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Emre Güldoğan'ın başkan yardımcılığında, KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Dr. Hakan Öniz, Lahey, Viyana Bilimler Akademisi, Madrid Autonoma Üniversiteleri ile Türk Üniversitelerinden pek çok bilim dalından uzmanlar tarafından yürütüyor. 2009 yılından itibaren değişik üniversitelerden 71 bilim insanı (bir kısmı kazı alanında, bir kısmı kazı evinde, bir kısmı üniversitelerin laboratuarlarında) hizmet veriyor. 25 öğrenci, 40 işçi de kazı alanında çalışıyor.
Üniversitemiz adına Bathonea Taşınmaz Kültür Varlığını; Dünya ve Ülkemiz insanlığına kazandıran ve bu eserlerin, gelecekte UNESCO Dünya, Avrupa ve Türkiye Kültürel Miras listelerine girmesini temenni ettiğimiz alanın, kazı başkanı Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün'ün çok özverili ve başarılı bilimsel çalışmaları daima takdirle anılacak ve hatırlanacaktır.

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nün düzenlediği seminerde, dünyaca ünlü gazetecilik bilimleri kuramcısı olan Ilmaneau Üniversitesi İletişim ve Medya Araştırmaları Enstitüsü Öğretim üyesi Prof. Dr. Martin Löffelholz'u ağırladı. Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Uluslararası Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşen etkinlik öncesinde KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu tarafından kabul edilen Löffelholz, Kocaeli Üniversitesi'nin yakalamış olduğu çizginin memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. Ziyaret esnasında Rektör Yardımcısı, İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasret Çomak ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Füsun Alver de hazır bulundu.

Gazetecilik öğrencileri katıldı
Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Uluslararası Kültür ve Kongre Merkezi Karadeniz Salonu'nda gerçekleşen seminere KOÜ İletişim Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı. "Gazetecilik Bilimi Bağımsız Bir Disiplin mi?" konulu seminerde konuşan Prof. Dr. Martin Löffeholz, gazeteciliğin önemine değinerek şunları söyledi: "Gazeteciliğin bağımsız bir disiplin olup olmadığı uzun süredir tartışılmaktadır. Bu tartışma bir ölçüde ekonomi ile ilgilidir. Bu konuda farklı yaklaşımlar var. Bazı akademisyenler gazetecilik biliminin bağımsız disiplin olmadığını, iletişim bilimlerinin bir alt dalı olduğunu söylüyor. Bazı akademisyenler ise tersi görüşte. Gazeteciliği multi-disipliner bir bilim olarak kabul eden bu yaklaşım giderek kabul görmektedir. Bu yaklaşıma göre gazetecilik sosyoloji, kültür ve dil bilimlerinden beslenmektedir.

Gazetecilik kuramsallaşmaktadır
Gazeteciliğin kuramsallaşmasının bir göstergesi bu alanda çalışan profesörlerin bulunmasıdır. Dolayısıyla gazeteciliğin bağımsız bir disiplin olması kuramsallaşmasından çıkarılabilecek bir sonuçtur. Gazetecilik sadece kendi disiplinin ürettiği bilgileri mi kullanıyor yoksa diğer disiplinlerden de besleniyor mu? Gazetecilik bilimi halen iletişim biliminin bir alt dalıdır. Ancak gördüğüm kadarıyla KOÜ'de gazetecilik bilimi bağımsız bir bölüm. Bence gazetecilik bilimi disiplinlerarası bir bilim dalı. Bir disiplinden bahsetmek için kendi metotlarını ve kavramlarını geliştirmiş olması gerekir. Multi-disiplinerlik, bir disiplinin ürettiği bilginin diğer disiplinler tarafından da kullanılmasıdır. İnter-disiplinerlik bir bilime ait kavramlarının başka bir bilim tarafından kullanılmasıdır. Örneğin astro-fizik gibi. Disiplinler üstü bilim ise birkaç disiplinin üstünde yeni bir bilimin ortaya çıkmasıdır.

Gazeteciliğin kendi metotları yok
Gazetecilik bilimi kendine ait geliştirdiği metotlar yok. Sosyal bilimlerin metotlarını kullanmaktadır. Bu kritere göre gazetecilik bilimi bağımsız bir disiplin olmuyor. Diğer bir soru ise gazeteciliğin kendi teorilerini ortaya koyup koyamadığıdır? 1850 yılından bu yana çok sayıda gazetecilik kuram tasarımı geliştirilmiştir. Bu kuramların hepsini sınıflandırmak mümkün olmamaktadır. Ancak bu alanda yapılan çalışmalar gazetecilik bilimin bağımsız bir disiplin olup olmadığına yönelik tartışmalara açıklık da getirmektedir." Prof. Dr. Martin Löffelholz'un sorulara da cevap verdiği seminerde teşekkür belgesinin verilmesinin ardından sona erdi.