Öğrencilerimiz sektör hakkında bilgi sahibi olacak
Seminerin açılış konuşmasını Sivil Havacılık Yüksekokul Müdürü Doç Dr. Erhan Bütün yaptı. Havacılık sektöründe gelişim hızı oranında ihtiyaç duyulan nitelikli ve eğitimli eleman gücünü karşılamak amacıyla 2003 yılında KOÜ Sivil Havacılık Yüksekokulu'nun öğretim hayatına başladığını hatırlatan Bütün, şunları kaydetti: "Havacılık sektörü içinde şirketler, özel ve devlet kuruluşları yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duymaktadır. Üniversitemiz sunduğu akademik programlar ile havacılık sektörünün ihtiyacı olan kaliteli elemanları yetiştirmektedir. Biz öğrencilerimizin teoride öğrendiği bilgileri uygulayarak pekiştirmelerini istiyoruz." Yüksekokul'un yapımında TAV Havalimanları Holding'in büyük katkı sağladığını belirten Bütün: "Türkiye'nin önde gelen havalimanları işletmelerinden biri olan TAV ile ortaklaşa yürüteceğimiz seminerler dizisi sayesinde öğrencilerimiz sektör hakkında bilgi sahibi olabilecekler ve mezun olduklarında sektör içinde daha kolay yer alabileceklerdir." şeklinde konuştu.
TAV İnsan Kaynakları Direktörü, öğrencileri motive etti
Bütün'ün konuşmasının ardından TAV İnsan Kaynakları Direktörü Özlem Tekay; stratejik yönetim, stratejik yönetimin faydaları, insan kaynaklarının stratejik yönetimdeki önemi, havacılık sektörü ve TAV hakkında öğrencilere bilgiler verdi. Öğrencilerin katılımıyla interaktif bir şekilde geçen seminerde Tekay, sektörde yaşamış olduğu deneyimleri öğrencilerle paylaştı ve iş bulma konusunda geleceğe dair korkuları olan öğrencileri motive etti. Konuşmasına stratejik yönetimin önemini belirterek başlayan Tekay şunları söyledi: " Stratejik yönetim şirketler için çok önemlidir. Stratejik yönetimde şirketi yöneten kişi şirketin geleceğini zihninde yoğunlaştırır, risk analizleri yapar, olaylara uzun vadeli bakar, fırsatları yakalamaya çalışır ve doğru kararlar almak için çaba gösterir. Bu yönetim şeklinin ana kaynağını 'insan' oluşturur. Stratejik yönetime örnek olarak gösterilecek en büyük lider Atatürk'tür. Mustafa Kemal Atatürk stratejik karar verme yeteneği ve ileriyi görme kabiliyeti sayesinde Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştur.'
Avrupa'da 5. sırada önder bir şirket
Havaalanlarının bünyelerinde çok çeşitli şirketleri ve pozisyonları barındırdığını belirten Tekay, insan kaynakları konusunda şunları kaydetti: "Kişisel ve profesyonel gelişim insan kaynaklarında çok önemlidir. Eğer siz kendinize 'ben işimde ne kadar başarılıyım' ve 'gelecekte ne kadar başarılı olabilirim' sorularını sormazsanız hiç bir işte başaralı olmanız mümkün olmaz. Dünya değiştikçe bizlerde değişmek zorundayız. Havacılık sektöründe de insan kaynaklarının önemi büyüktür. En alt pozisyonda olsun, en üst pozisyonda olsun insanlar işlerini iyi yapmazsa şirketiniz bu

olaydan direkt etkilenir. Büyüme hızı yavaşlar bu da beraberinde o şirketin yok olmasına zemin hazırlar." Tekay, son dönemlerde yapılan özelleştirmeler sonucunda Türkiye'nin havacılık sektöründe hızlı gelişmeler gösterdiğini belirtti ve dünyada havacılık sektörünün hızla arttığını kanıtlayan istatistiki bilgileri öğrencilerle paylaştı. Tekay'ın verdiği bilgilere göre; şu anda dünyada 17,389 olan uçak sayısının 2020'de 35.000 olacağı, varolan 4 milyar yolcu sayısının ise 2020'de ikiye katlanması bekleniyor. Daha sonra Tekay, TAV'ın sektördeki yerini ve hedeflerini anlattı. TAV'ın havacılık sektöründe Avrupa'da 5. sırada yer aldığını belirten Tekay: "TAV 5 ülkede 15 milletten insanla çalışıyor. Bu da beraberinde iletişim, organizasyon, koordinasyon ve kültürel sorunlar yaratıyor. Havaalanları oldukça dinamik, 24 saat uyumayan mekanlardır. Biz bu tür zorlukların üstesinden personel arasında stratejik ortaklıkla yaptığımız insan kaynakları planlarımızla gelmeye çalışıyoruz. İnsan kaynaklarında doğru zamanda, doğru yerde, doğru insanı bulmak çok önemlidir."
Tekay, KOÜ'de ders verecek
Sunumun ardından Yüksekokul Müdürü Doç Dr. Erhan Bütün, Tekay'a teşekkür ederek, Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu adına bir plaket ve çiçek sunarak üniversitenin rozetini taktı. Ayrıca Bütün, öğrencilerine Tekay'ın okullarında ders vereceğini ve sık sık seminer vereceğini müjdeledi. Semineri izlemeye gelenlerin arasında çok sayıda öğretim üyesi de vardı.

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu'nun düzenlediği 'Üniversitelerarası B Grubu Bayan Basketbol Birinciliği' turnuvasında KOÜ Bayan Basketbol Takımı ikinci oldu. İstanbul Koç Üniversitesi'nde 26 Mart- 3 Nisan 2007 tarihleri arasında, tek devreli lig usulüne göre oynanan turnuvaya;Sabancı, Bilgi, Yeditepe, Mimar Sinan, Celal Bayar, Koç ve Kocaeli Üniversiteleri katıldı. Turnuvada her gün bir maç yapıldı. Sadece bir maç kaybeden KOÜ Bayan Basketbol Takımı'nın Antrenörü Cüneyt Aktav şunları söyledi: " Amacımız, üniversitemizi turnuvada en iyi şekilde temsil etmek ve terfi maçlarına gitmekti. Bunu gerçekleştirdiğimiz için takım olarak çok mutluyuz." Bu zorlu turnuvada ikinciliği alarak üniversitemize sevindiren KOÜ Bayan Basketbol Takımı'nda Mine, Rana, Gamze, Nefise, Didem, Merve, Didem Kahya, Nalan, Cemile, Tuğçe, İlke ve Zehra oynuyor.

İzlenimler
Avrupa Üniversitelerinden 800 katılımcının bulunduğu toplantıda Bologna reformları doğrultusunda üniversitelerdeki gelişme süreçleri değerlendirildi. Üniversitelerin, Avrupa Yüksek Öğretimi alanında artan bir şekilde sorumluluk sahibi olması gerektiği, geliştirilen reformlarla eğitim ve öğretim sorunlarının kamusal ve yargısal alandan ziyade üniversite alanına aktarılarak öğrenci merkezli ve probleme dayalı öğrenmeye geniş destek verilmesi önerildi. Farklı dillerdeki lisans, ön lisans ve master eğitimlerinin Bologna sürecine uyumunun sağlanması çalışmalarından söz edildi. Avrupa Üniversitelerinin %75'inin ECTS sistemini % 66'sının da ECTS biriktirme sistemini kullandığı vurgulandı.
Yeni araştırmacılara gereksinim
Avrupa Üniversiteler Birliğinin yeni araştırmacılara gereksiniminin özellikle bilim alanında sonsuz olarak var olduğu, araştırmaya ayrılan paranın arttırıldığı ve özellikle ekonomi-yönetim-fizik-kimya-nanoteknolojiler, jeoloji-iklim-ekoloji-çevre gibi dünya sistemleri, genetik ve bio-informatik alanında büyük araştırmalara gereksinim olduğu belirtildi.
Kaliteli çalışmalar
Yüksek öğrenim kurumlarının kalite çalışmalarının etkin otonomi ile ilgili olup öğrenci katılımının yoğunluğunu, çok müdahaleci ve bürokratik olmaması gerektiği vurgulandı.
Öğrenme ile ilgili değişim programları
Hayat boyu öğrenme ile ilgili değişim programlarının hala iyi anlaşılmadığı, yüksek düzeyde öncelik alamadığı, yapısal reformlar gerektirdiği belirtildi. Erasmus öğrenci değişim programında Türkiye, Yunanistan, Balkanlar ve Doğu Avrupa ülkelerinin öğrenci gönderen ülkeler içinde; Finlandiya, İsveç, İngiltere ve İrlanda'nın öğrenci alan ülkeler gurubunda; İspanya, İtalya, Almanya, İsviçre'nin dengeli (incoming-outgoing) öğrenci değişiminde bulunan ülkeler olduğu belgelendi.
ECTS'yi tam olarak sadece Doğu Avrupa ülkelerinin uyguladığı, diploma ekini ise sadece Bulgaristan'ın verdiği görüldü.

Kocaeli Üniversitesi, Sakarya, Bolu Abant İzzet Baysal, Zonguldak Karaelmas üniversitelerinin rektörleri ve senatörleri Safranbolu'da yapılan bir toplantıda bir araya geldi. TÜBİTAK ile ortak proje yürütülmesi amacıyla düzenlenen 'Batı Karadeniz Bölgesi Üniversiteleri Senatoları Birleşik Toplantısı' na diğer üniversitelerin rektör ve senatörlerinin yanında KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu ile KOÜ Senato üyesi dekanlar, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürleri katıldı. Dün (03.04.2007) sabah 07:30'da yola çıkan Rektör ve Senatörler, Safranbolu'ya gittiklerinde ilk olarak Safranbolu'nun tarihi yerleri olan Hıdırlık Tepesi, Kaymakamlar Evi, Arasta Çarşısı ve Eski Hükümet Konağı'nı gezdiler.

Rektörler ve senatörler birçok yeri ziyaret ettiler
Daha sonra rektörler ve senatörler Karabük'ün kurtuluşu nedeniyle Karabük Atatürk Anıtı'na çelenk koydular. Ardından Kardemir A.Ş.'nin 70. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Kardemir A.Ş. ziyaret edildi. Kardemir A.Ş 'ye de çelenk koyan konuklara Kardemir A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı bir birifing verdi. Ayrıca başkan, rektörlere plaket sundu. KOÜ Rektörü Sezer Ş. Komsuoğlu plaketi alırken bir konuşma yaptı. Cumhuriyet kentlerinden biri olan Karabük'te olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Komsuoğlu, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'ne yaptıkları organizasyondan dolayı teşekkür etti. Daha sonra konuklar Karabük Teknik Eğitim Fakültesi'nde Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nin Fransız üçlü gurupla ortak hazırladıkları klasik müzik dinletisine katıldılar. Klasik ve caz eserlerinin ustalıkla yorumlandığı dinletinin ardından rektörler üniversitelerini tanıttı. Daha sonra rektörler ve senatörler Karabük Valisi'nin onurlarına verdiği kokteyle katıldılar. Konuklar akşam yemeğini Tarihi Cinci Han'da yedikten sonra Karabük'ten ayrıldı.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Ana Sanat Dalı Bölümü Öğretim Görevlisi Oytun Eren, KOÜ'lü öğrencilere bir piyano resitali sundu. Anıtpark Yerleşkesi'nde bulunan Devlet Konservatuarı'nda yapılan piyano resitalini öğrenciler zevkle dinledi. Resitalde Oytun Eren; D. Scarletti'nin üç sonatı Fa majör, mi majör ve re majörü, J. Haydn'den Sonat ile Do majör, R. Schumann'dan Papillons, F. Chopin'den iki Mazurka, Noktürn ve Vals, C. Debussy'den Children's Corner, Doctor Gradus ad Parnassum, Jumbo's Lullaby, Serenade of the Doll, The Snow is Dancing, The Little Shepherd, Golliworgg's Cake Walk , O. Eren'den Freiburg'dan Arda Kalanlar, Alaşşağa, Eş Zamanlı Duyumlar, Çalıntı Bir Semah, Takıntılar, Ayşe Neva'ya, Doğaçlama isimli eserleri ustalıkla seslendirdi.

Oytun Eren kimdir?
1977'de Antalya'da doğdu. İlk piyano eğitimini 1992 yılında İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde Faris Akarsu ile başladı. 1996 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Kompozisyon Bölümü'ne kabul edilerek Yrd. Doç .Dr. Volkan Barut ile armoni, kompozisyon; Doç. Dr. Özkan Manav ile kompozisyon, orkestrasyon ve kontrpuan; Prof. Dr. Hasan Uçarsu ile analiz çalışmalarında bulundu. 1997 yılında aynı kurumun Piyano Bölümü'ne kabul edilerek lisans çalışmalarını Prof. Dr. Metin Ülkü ile sürdürdü. Eren, 2002 yılında Almanya-Freiburg Müzik Yüksek Okulu'nda Prof. Tibor Szasz'ın solistlik sınıfına kabul edilerek yüksek lisans düzeyinde piyano eğitimine başladı. Eğitimini tamamladıktan sonra 2004 yılında Türkiye'ye dönüş yaparak Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Ana Sanat Dalı Bölümü Öğretim Görevlisi olarak kabul edildi. Halen aynı kurumda Prof. Zöhrap Adıgüzelzade ile doktora çalışmalarını sürdürmektedir. Prof. Jagues Rouvier, Prof. Hans Leygraf, Prof. Boris Bloch, Prof. Tibor Szasz, Vedat Kosal gibi önemli piyanistlerin master kurslarına katılmış olan Oytun Eren 1999 yılında Ankara'da düzenlenen " Kültür Bakanlığı Klasik Batı Müziği Dalında Genç Yetenekler Piyano Yarışmasında" ikincilik, 2000 yılında Edirne'de düzenlenen "Uluslarası Yılın Genç Müzisyeni Yarışması'nda" yine ikincilik ödüllerine uygun görülmüştür.

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kulübü '1000 Kitap Kampanyasını' desteklemek amacıyla 'Orada Bir Okul Var' adlı bir kermes düzenledi . Eğitim Fakültesi'nde 4 Nisan 2007 tarihinde yapılan kermese öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin geleneksel hale getirdiği kermesler ile her yıl bir tanesi Kocaeli'de olmak üzere 3 köy okuluna kitap kampanyası düzenlenerek kütüphane kurmak hedefleniyor. Kermeste öğrencilerin kendi yaptıkları ürünlerden elde edilen gelirle Batman Gercüş İlköğretim Okulu, Cizre Davutköy İlköğretim Okulu ve Kocaeli Gültepe'ye birer kütüphane kurulacak. '1000 Kitap Kampanyası' 25 Nisan'a kadar devam edecek. Geçen yıl Eğitim Fakültesi'nin düzenlemiş olduğu kermesler sayesinde; Kandıra Yunus Emre İlköğretim Okulu, Karaman Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okulu ve Şırnak Şehit Bülent Dereci İlköğretim Okuluna kütüphane kuruldu. Ayrıca Yunus Emre İlköğretim Okulu'na bir tane Fen Bilgisi laboratuvarı kuruldu.

"Sınırlar Arasında" programının sunucusu ve yapımcısı Banu Avar; gezerken karşılaştıklarını, tanık olduklarını TRT ekranlarından KOÜ'lü öğrencilerin hayatına taşıdı. Dün (04.04.2007) Tıp Fakültesi Morfoloji binası konferans salonunda yapılan söyleşiye çok sayıda öğrenci katıldı. Avar konuşmasında deneyimlerinden yola çıkarak yurt dışında Türklere nasıl bir gözle bakıldığından bahsetti. Uzun yıllar yurt dışında görev yapan ve 65 ülke gezen Avar şunları söyledi: "Çok fazla ülke gezdim ve şunu gördüm: Batı, kendi halklarının refahı için, sanayi devriminden bu yana, sistematik bir biçimde insanlığı ve tabiatı topyekûn imha edecek projeleri gözünü kırpmadan hayata geçirmeyi hedeflemiştir. Batı ülkeleri doğu ülkelerine dostane yaklaşmıyorlar.' Avar: "Ülkeler arasındaki ilişkilerde menfaatler esastır. Sağlam dostluklar; sağlıklı ekonomik, siyasal ilişkilerle gelir. Başkalarının politikasına göre değişmek yerine kendi Ankara merkezli politikanızı uygularsanız diğer ülkelerle de sağlıklı ilişkiler kurarsınız. Önemli olan bir ülkenin nerde durduğunu iyi bilmesi, tüm kurumları ile bir bütünü teşkil etmesidir. Kişisel ilişkilerde olduğu gibi siz sağlam durursanız karşınızdakini de sağlam durmaya zorlarsınız." şeklinde konuştu.

Batı'nın gözü Avrasya'da
Batı'nın Avrasya konusundaki politikalarına da değinen Avar şunları söyledi: " Doğu halkları genellikle Türkiye'ye büyük bir dostluk ve sevgi ile bakıyor, bunun ötesinde ilk bağımsızlık savaşı vermiş bir ülke olarak saygı duyuyorlar. Karşılaştığımız herkes Atatürk'ü biliyor. Sadece Ortadoğu değil bugün Asya dünyanın doğal kaynaklar, kültürel değerler, tarihi bakımdan eşsiz bir coğrafyadır. Dünya nüfusunun yarısından fazlası Asya'dadır. Dünya doğal zenginliklerinin yüzde 75'i yine buradadır. Türkiye Asya'ya geçiş noktasında, eşsiz bir konumdadır. Bu da tüm tehlikelere karşı uyanık olmayı gerektirir." Ülkemize karşı dış kaynakların psikolojik savaş başlattığını ve bu savaş için en etkili mekanizmalardan biri olan medyayı kullandığını belirten Avar: "Psikolojik savaş medyayla yapılıyor. İnsanlar uyuşturuluyor. Diziler, yarışmalar aslında kimliğimizi elimizden alıyor. Bir zamanlar asla kabul edemeyeceğimizi düşündüğümüz değerler bakın bugün dikkatimizi bile çekmiyor. Bu bilincimizi yitirmemize, tepkisizliğe sürüklüyor. Bu büyük bir tehlikedir." dedi. Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Avar'a söyleşi sonunda öğrenciler çiçek, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin bir teşekkür belgesi verdi. Daha sonra Avar, kurulan kitap satış noktasından alınan kitaplarını imzaladı.

Diyabetik Hemşireleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Nermin Olgun 06.04.2007 tarihinde Kocaeli Üniversitesi'nde 'Diyabetik Hastaya Yaklaşım' konulu bir konferans verdi. Umuttepe Yerleşkesi Morfoloji Binası Konferans Salonu'nda yapılan konferansa öğretim elemanları,hemşireler ve hemşire adayı öğrenciler katıldı.

Diyabet hastalığı gün geçtikçe artıyor
Diyabetik hastalığıyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Nermin Olgun diyabet hastalığının gün geçtikçe arttığına dikkat çekti. Olgun, özellikle 40 yaşın altında enfaktüs geçirenlerin ailesinde diyabet hastalığının mevcut olduğunu belirterek "Diyabet hastalığı, en sık şekilde çocuklarda ve ergenlerde gelişir ancak günümüzde yetişkinlerde de giderek daha fazla tespit edilmektedir." dedi. Olgun: "Sağlıklı bir yaşam tarzının dört temel bileşeni vardır. Bunlar; dengeli bir diyet, fiziksel egzersiz, iyi tıbbi tavsiye ve hasta tarafından kontrol uygulanması ve sağlıklı bir sosyal yaşamdır." şeklinde konuştu.

İnsülin tedavisinden korkulmamalı
Bazı hastaların insilünle yapılan tedaviye karşı önyargılı olduklarını; fakat İnsilünle yapılan tedavinin korkulacak bir tedavi yöntemi olmadığını belirten Olgun şunları söyledi: "Diyabetli kişiler yeteri kadar insülin hormonu üretemez ya da bu kişilerin vücutları insülini uygun şekilde kullanamaz. İnsülin glikozun kan dolaşımından hücrelerin içine taşınması için gereklidir. İnsülin yaşamı devam ettirici nitelikte , yan etkisi olmayan bir ilaçtır. Bağışıklık kazandırmaz; aksine insülin tedavisiyle eksik olanı yerine koyarız. Nasıl gözü iyi görmeyen bir insan gözlük kullanarak görme eksikliğini tamamlıyorsa insilün tedavisi de buna benzer bir şeydir. Diyabet yaşam boyu süren ciddi bir hastalıktır. Tamamen iyileştirilemez ancak tedavi edilebilir."

Uluslararası İlişkiler ve AB Ofisi'nin düzenlemiş olduğu 'ECTS ve ECVET Bilgilendirme Toplantısı' 10 Nisan 2007 tarihinde yapıldı. Tıp Fakültesi Morfoloji binası konferans salonunda yapılan bilgilendirme toplantısına Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Erasmus Kurum Koordinatörü ve Bologna Rehberi Prof. Dr. Selda Önderoğlu konuşmacı olarak katıldı. Toplantının oturum başkanlığını Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp yaptı.

Prof. Dr. Önderoğlu, Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi (ECTS-AKTS) ve Mesleki Eğitim İçin Avrupa Kredi Transferi Sistemi (ECVET)'in nasıl geliştiği, ne şekilde uygulandığı, öğrencilere ve yükseköğretim kurumlarına neler sunduğu hakkında bilgiler verdi. Önderoğlu şunları söyledi: "Her iki program da öğrenci odaklıdır. Bu programlar sayesinde uluslararası şeffaflığımız ve akademik tanınırlığımız artacaktır." Anabilim dalı başkanları, bölüm başkanları, fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokulu Erasmus ve ECTS koordinatörlerinin katılımcı olarak bulunduğu toplantıda, Prof. Dr. Önderoğlu dünden bugüne yapılan ECTS ve ECVET çalışmalarını ve deneyimlerini aktardı.

Kocaeli Üniversitesi'nde 'Doktora Öğrencilerinin Bilimsel Projelere Yönlendirilmesi' konulu bilgilendirme toplantısı dün (12.04.2007) yapıldı. Tıp Fakültesi Morfoloji binası konferans salonunda yapılan toplantıya konuşmacı olarak; Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arif Demir, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İlhan Tekin Öztürk, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Erdil, Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. A. Nilgün Akın katıldı. Toplantıyı öğretim üyeleri ve doktora öğrencileri büyük bir dikkatle takip etti.
Yüksek lisans öğrencilerinin sayısını ve niteliğini artırmalıyız
Toplantının açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, bilime ve bilime katkı sağlayan insanlara büyük önem verdiğini belirtti. Yapılan toplantılarla üniversitenin yönünü belli bir tarafa çevirmek istediklerini belirten Komsuoğlu şunları söyledi : "Kocaeli Üniversitesi fiziksel eksikliklerini tamamlamış durumdadır. Şimdiki amacımız ise iyi bir araştırma üniversitesi olmaktır. Birçok üniversitenin amacı; yüksek lisans öğrencilerinin sayılarını ve niteliklerini artırmaktır. Biz de lisans öğrencilerinin yanında yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin sayılarını ve niteliklerini artırmak istiyoruz. Hedefimiz sadece yaygınlaşan bir eğitim vermek değil; derinleşen bir eğitim vermektir. Diğer ülkelerde verilen doktora programlarıyla ülkemizde verilen doktora programlarını kıyaslayan Komsuoğlu: "Batı ülkelerinde doktora programları araştırmaya ve meraka yöneliktir. Ülkemizde ise bu programlar ders ağırlıklıdır. Yeni bir şeyi keşfetmek için derinlemesine çalışmak gerekir. Doktora öğrencisi meraklı, çalışkan, araştırmacı ve dürüst olmalıdır." şeklinde konuştu. Komsuoğlu, konuşmasının sonunda bu tür toplantıların daha sık yapılacağını duyurdu.
Demir: "Çok sayıda bilimsel proje üretmeliyiz."
Komsuoğlu'nun konuşmasının ardından Prof. Dr. Arif Demir bilimsel araştırma projeleri hakkında bilgiler verdi. Kocaeli Üniversitesi'nin hedefinin teknoloji, kültür, adalet, sağlık, alanlarında bilimsel ve sosyal araştırmalarıyla evrensel anlamda anılır bir üniversite olmak olduğunu açıklayan Demir, Bilimsel Araştırma Projeleri Biriminin çalışmalarından bahsetti. Üniversitenin bilim çalışmalarında TÜBİTAK, DPT, AB, Sanayi Bakanlığı gibi kuruluşlarca desteklendiğini belirten Demir şunları kaydetti: "Artık beraber çalışmaya, bir vizyona sahip olmaya, statükoyu korumak yerine gelişimi esas sayan bir değişimi benimsemeye alışmamız gerekiyor. Proje hazırlamayı bir bürokratik süreç olarak görmemeliyiz. Proje hazırlığı, teknoloji geliştirme faaliyetlerinin olmazsa olmaz, çok önemli bir aşamasıdır." Ülkemizde araştırmaya ayrılan bütçenin AB'ye uyum kapsamında her yıl arttığını belirten Demir, araştırmacılara bazı tavsiyelerde bulundu: "Araştırma alt yapımızı bölgemiz, ülkemiz ve dünyadaki gelişmeler doğrultusunda geliştirmeliyiz. Kaynaklarımızı optimum düzeyde kullanmalıyız. Takım çalışmalarının sayısını artırmalıyız."

SANTEZ programının hedefi
Toplantıda Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Erdil ise Sanayi Tezleri Projesi (SANTEZ) hakkında bilgi verdi. Üniversite-sanayi-kamu işbirliğini kurumsallaştırmak amacıyla SANTEZ programının yapıldığını belirten Erdil söyle konuştu: " SANTEZ Programının hedefi; katma değeri yüksek, teknoloji tabanlı ürün ve üretim yöntemleri geliştirilmesi desteklenerek ülkemizin dünya pazarında rekabet gücünün yükseltilmesine yardımcı olmaktır. Özellikle, sanayimizin %98'ini oluşturan ve halen geleneksel üretim yöntemi ile çalışmaya devam eden KOBİ'lerimizi teknolojik ürün ve üretim yöntemlerini kullanmaya cesaretlendirmek en büyük hedefler arasındadır." Erdil, SANTEZ Programı'ndan sektör ve büyüklüğüne bakılmaksızın firma düzeyinde katma değer yaratan, ülkemizde yerleşik işletmeler ve üniversitelerin işbirliği ile hazırlanacak projelerin yararlanabileceğini söyledi.
TÜBİTAK teşvikleri
Erdil'in konuşmasının ardından Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. A. Nilgün Akın, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu TÜBİTAK teşvikleri konusunda bilgiler verdi. TÜBİTAK tarafından gençlere ortaöğretim, lisans ve lisansüstü eğitimlerinde burslar verildiği belirten Akın, akademisyenlere de TÜBİTAK tarafından burs verildiğini söyledi. Akın, TÜBİTAK'ın öğrencileri lisansüstü yaz okulu destekleme programı, doktora sonrası araştırmacıları desteklemeye yönelik programlar, yurt içi ve yurt dışı doktora sonrası araştırma burs programı ve konuk bilim insanı destekleme programları ile araştırmaya ve öğrenmeye teşvik ettiğini belirtti.

Öztürk: "Sanayi bölgesinde olmamız büyük bir şans"
Toplantıda son olarak Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İlhan Tekin Öztürk, Avrupa 7. Çerçeve Programı ve üniversite sanayi işbirliği konusunda dinleyicileri aydınlattı. Avrupa'nın bilimsel işbirliğini artırarak dünyadaki diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere -ABD, Japonya, Çin, Rusya- karşı rekabet gücünü artırmak amacıyla ' Avrupa 7. Çerçeve Programı'nın oluşturulduğunu ifade eden Öztürk, bu programdan Kocaeli Üniversitesi'nin mümkün mertebede yararlanması gerektiğini belirtti. Üniversitenin sanayi bölgesinde bulunmasının büyük bir şans olduğunu söyleyen Öztürk, üniversite ile sanayi arasında işbirliğini artıracak projelere ihtiyaç olduğunu belirtti. Daha sonra Öztürk, Fen Bilimleri Enstitüsü'nün gelecek için beklentilerinden bahsetti. Öztürk "Enstitümüzün hedefi; lisansüstü çalışmaların sonucunda yayın yapılması, patent alınabilmesi ve teknolojik ürün elde edilebilmesi, lisansüstü tezlerini bilimsel araştırma projelerine, TÜBİTAK ve AB 7. Çerçeve projelerine yönlendirilmesidir. Ayrıca SAN-TEZ veya değişik kapsamlarla üniversite sanayi işbirliğinin lisansüstü bazda geliştirmek, araştırma projelerini destekleyen kaynaklardaki payımızı artırmak en büyük gayemizdir." şeklinde konuştu. Sunumların bitmesinin ardından katılımcılar dinleyicilerin sorularını yanıtladı.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi Bilim Dalı'nca 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şenliği düzenledi. Tıp Fakültesi konferans salonunda düzenlenen şenlik oldukça renkli geçti.
Açış konuşmasını Hematoloji Bilim dalı Başkanı Prof. Dr. Nazan Sarper yaptı. Konuşmasında üniversite olarak ülke çapında bir kurum olduklarını belirtti ve şöyle dedi: "serviste anne babalarla, yöneticilerimizle, çocuklarımızla yoğun bir emek içerisindeyiz. Bu şenlik ise aslında bir kaynaşma toplantısı. Hastalığı yenmiş çocuk hastalarımız ve aileleri ile tedavi sürecinde olan çocuk hasta ve ailelerinin tanışıp kaynaşma toplantısıdır. Bizler hastalığı yenmişlerle, tedavi görenleri buluşturduk. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." Daha sonra çocuk korosu şarkılarıyla, diğer çocuklar şiir ve konuşmalarıyla etkinliğe katıldılar. Ayrıca 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle ilimizdeki farklı ülkelerden gelen çocuklar da şenliğe renk kattı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle, Kocaeli Üniversitesi Rektörlük makamına Muammer Aksoy İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Aslıhan Algan oturdu. Algan Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'ndan koltuğu bir günlüğüne devraldı. Bir günlük küçük rektöre Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu üniversite hakkında bilgi verdi. Daha çok Manga Charta, AvrupaÜniversiteler Birliği konularına değinen Komsuoğlu ayrıca üniversitenin gelişimini değerlendirdi.
Daha sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı anısına açılan deftere küçük rektör duygu ve düşüncelerini yazdı.
Muammer Aksoy İlköğretim Okulu Müdürü Nejat Sazak, Resim Öğretmeni Necla Müjde ve öğrenciler Sedanur Ersoy, Serpil Atıcı, Nursen Gedikli ve küçük rektöre, Rektör Komsuoğlu hediyeler vererek ikramda bulundu.

Törene yoğun ilgi
KOÜ Umuttepe Yerleşkesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde 27 Nisan tarihinde yapılan törene; Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Donanma Komutanlığı Deniz Ana Üs Komutanı Tümamiral Atilla Kezek, 15. Piyade Tümeni Kurmay Başkanı Kurmay Albay Erol Üsküplüoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Göklap ve Prof. Dr. Hasret Çomak, Vali Yardımcısı Ruhi Paker, Kocaeli Emniyet Müdürü Hüseyin Namal, üniversite senatörleri, öğretim üyeleri, öğretim üyelerinin yakınları ve öğrenciler katıldı.
Orkestradan klasik eserler
Tören saygı duruşu ile başladı ardından Güzel Sanatlar Fakültesi Akademik Orkestrası eşliğinde İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrenci Korosu piyano eşliğinde beste ve güftesini Devlet Konservatuarı Müdürü Prof. Dr. Yılmaz Aydın'ın yaptığı üniversitemiz marşını seslendirdi. Programda Güzel Sanatlar Fakültesi Akademik Orkestrası da mini bir konser verdi. Konserde; Mozart'ın Küçük Bir Gece Müziği, Karayev'in 2 Dans, Shoctakovich'in Jazz suite No:2 Valse No: 2 ve C. R. Rey'in Onuncu Yıl Marşı'nı ustalıkla seslendirildi. Güzel Sanatlar Fakültesi Akademik Orkestrası'nda kemanda; öğretim görevlileri Gonca Çeliker(KOÜ Devlet Konservatuarı), Engin Atalay ve Özge Soydan, Şehnaz Çalışkan, Hande Toksöz, Tuğba Çalışkan, Seylan Kantoğlu, Meral Buldur, Gülşah Bulut, Anıl Gök, Ezgi Canıgür, Erkan Özkan, viyolada; Öğretim Görevlisi Müge Eraydın, Miray Özkan ve Şeniz Uğurlu, viyolanselde Öğretim Görevlisi Yeşim Madanoğlu, Nilgün Dülger, Emrah Turan, Cumhur Koç, kontrbasta; Alev Ergen, Nebi Topağ, flütte Ebru Efe, Duygu Duran, Nilgün Çakmakçı, klarnette Selçuk Tuna, piyanoda Öğretim Görevlisi Burcu Esin yer alırken Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrenci Korosu'nda ise kızlar gurubunda Zeynep Larçın, Gaye Özkaş, Sevinç Yukuş, Burcu Erbaş, Zeynep Şimşek, Özge Özgen, Sevgi Çavuş, Yeşim Kılıç, Derya Enül, Elif Türkmen, Cansu Gümüş, Cansu Şencan, Deren Yılmaz, Gülşer Acar, Nadine Ernes, İlknur Yurtman, Duygu Duran, Eren Satırlıoğlu ve Pınar Kirman, erkekler gurubunda Kutluhan İngin, Alper Atmaca, Uğur Cihat Sakarya, Şenol Ağırbaş, Emrah Kantar, Serdar Yılldız, Erol Bozkurt, Alican Temizarabacı, İrfan Genç, İnan Özbey, Emrah Sunter, Ekrem Yanık, Erdal Yıldırım, Erhan Uysal, Gökhan Tapçı, Emre Efe, Ahmet Kılınç, Yılmaz Koç ve Doğuşcan Çanakçı yer aldı.
Teziç'e yapılan saldırıyı kınadı
Konserin ardından konuşan Rektör Prof. Dr. Komsuoğlu son dönemde Türkiye'de yaşanan olaylara da değindi. Komsuoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nde çağdaş, laik, sosyal ve hukuk devleti niteliğini savunmayı en önemli görevlerinden biri sayan Yükseköğrenim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e yapılan silahlı saldırı girişimini derin endişe ile karşıladıklarını ve nefretle kınadıklarını belirtti. Komsuoğlu: "Varlığımızı güçlendiren, geleceğimizi aydınlatan üniversitelerimiz ve Yükseköğretim Kurulumuz, bugün ve gelecekte Atatürkçü düşünce ile temelleri atılmış değerleri sonsuza dek savunacak ve koruyacaktır." şeklinde konuştu.
Bilimi üretmeli, üretimi yazmalı ve teknolojiye dönüştürmeliyiz
Üniversitelerin bilim üreten kurumlar olduğuna dikkat çeken Komsuoğlu, ileri teknoloji ve yüksek becerili sermayenin ancak güçlü üniversitelerle sağlanacağını belirtti. Üniversite kurumlarının güçlendirilmesi ve kalitelerinin yükseltilmesi gerektiğini ifade eden Komsuoğlu şunları kaydetti: " Bilimi üretmeli, üretimi yazmalı ve teknolojiye dönüştürmeliyiz. Dünya kriterlerine baktığımızda ülkemizde bilimsel coşku ve inanç kavramlarında yoğun eksikliklerimizin olduğunu düşünüyorum. Savunduğumuz bilimsel ilerlemenin süreklilik kazanabilmesi için bilim politikalarının siyaset üstü yaklaşımlarla oluşturulması ve uygulanması gereklidir. Ülkemiz gelecekte bilimsel temellere dayalı gücü eline tutan , bölgeye, Kafkasya'ya , Balkanlara ve Orta Asya'ya bilgi aktarabilen bir ülke olmak istiyorsa özellikle teknoloji, sanayi ve tarım sektörlerinde stratejik hedefler belirlemelidir."
.

Komsuoğlu'ndan anlamlı mesaj
Laik düzene ve Cumhuriyet rejimine karşı yapılan her türlü çağ dışı görüş ve ideoloji ile mücadele edeceklerini vurgulayan Komsuoğlu: "Üniversitemiz aydınlanma , özgürlük ve öğrenmenin yeridir ve bu gelişerek devam edecektir. Cumhuriyetin, ülkemizdeki çağdaş değerlerin ve milli kültürümüzün, Atatürk İlke ve devrimlerinin savunucusu olma görevini onurla sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
Akademik Giysi Töreni'nde Rektör Komsuoğlu'nun konuşmasını tamamlamasının ardından 2006 yılında 'Science Citation İndex' kapsamında 1. isimle 3 ve 3'ten fazla yayın yapan öğretim üyesi ve araştırma görevlilerine Yayın Teşvik Ödülü ve teşekkür belgesi verildi. Daha sonra akademik aşama kaydeden toplam 24 öğretim üyesine akademik giysileri giydirildi. Tören verilen kokteyl ile sona erdi.

Akademik aşama kaydeden profesörler
Bekir Çakır ve Lale Feridunoğlu.

Akademik aşama kaydeden doçentler
Güliz Kozdağ, Macit Selekler, Aysel Doğan, Ahmet Küçük, İnsel İnal, Y. Emre Erdemli, Metin Toprak, Erhan Bütün, İsmet Çavuşoğlu, Pervin İşeri, Ümit Naci Gündoğmuş, Hale Maral Kır, Yavuz Gürkan, Şerife Tuba Liman, Volkan Etuş, Meltem Ö. Dillioğlugil, Tuncay Çolak, Süheyla Gonca, Zafer Bingül, Ayşen Ufuk Sezgin, Memet Uçar ve Sema Göktaş.

Bilimsel teşvik ödülü alanlar
Doç. Dr. Tamer Sınmazçelik, Doç. Dr. Funda Çorapçıoğlu Özer, Doç. Dr. Murat Hoşöz, Doç. Dr. Namık Yener, Doç Dr. Pervin İşeri, Yrd. Doç. Dr. Cenk Şen, Yrd. Doç. Dr. Tülay Şahin Yıldız, Yrd. Doç. Dr. Belgin Bamaç, Yrd. Doç. Dr. Muhip Kanko, Yrd. Doç. Dr. Ertan Durmuşoğlu, Yrd. Doç. Dr. Gonca Çakır Sınmazçelik, Araştırma Görevlisi Murat Alemdar, Araştırma Görevlisi Erkan Dervişoğlu.

Deprem sonrasında bölgemizde yapmış oldukları yardım ve yatırımlarla dikkat çeken Hollanda'nın Utrecht kentinden gelen heyet, Kocaeli Üniversitesi'ni ziyaret etti. Annelore Scholten başkanlığında üniversitemizi ziyaret eden delegasyonu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Göklap ağırladı. Uluslararası İlişkiler ve AB Ofisi tarafından organize edilen ziyaret esnasında heyetler arasında yapılan görüşmelerde üniversiteler arasında ortaklık kurulması, ortak kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yapılması konusunda kararlar alındı.

Üniversitemizden çok etkilendi
Utrecht Belediyesi Danışmanı Mrs. Annelore Scholten, kampüs alanından çok etkilendiğini ve deprem sonrasında bu kadar çabuk yapılanmanın takdire şayan olduğunu belirtti. Heyet daha sonra KOÜ devlet konservatuarı Müdür'ü Doç. Dr. Yılmaz Aydın'ı ziyaret etti.