Microsoft Türkiye'nin, İstanbul'da Casper firmasının ev sahipliğinde düzenlediği Türkiye finalinde birinciliği alan Kocaeli Üniversitesi Öğr. Gör. Alper Kamil Demir'in danışmanlık yaptığı "L'orientalis" adlı projede, Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencilerinden Deniz Şen, Engin Kızıl, Semih Balkancı ve Yusuf Avcı görev aldı. Sadece Anadolu'da yetişen bir Türk meşesinin Latince adı olan (L'orientalis) proje, insanları ağaç dikmeye teşvik etmeyi, bu konuda kolaylıklar sağlamayı ve ormanlık alanları genişletmeyi amaçlıyor. Proje ile insanlar internet üzerinden gerçek yeryüzü verileriyle bilgisayar ortamında oluşturulan dikim alanlarında organizasyon, kurumların ağaçlandırmasını yapabilecek, devam eden zamanda görsel olarak diktikleri ağaçları bilgisayar ortamında izleyebilecek ve takip edebilecekler.

Bu yıl altıncısı düzenlenen yarışmada dokuz kategori var ve Yazılım Tasarımı, ülke finali gerçekleştirilen tek kategori. Bugüne kadar 100'ü aşkın ülkeden 125 binden fazla öğrenci yarıştı. Her yıl bir öncekinden daha fazla sayıda ve daha zorlu rakiplerin mücadele ettiği yarışmada Türkiye'yi temsil edecek proje Microsoft Türkiye, TEMA Vakfı, CHIP ve TÜBİTAK'ın temsilcileri ile yazılım alanında uzman isimlerden oluşan bir jüri tarafından belirlenirken, izleyiciler de en beğendikleri ekipler için oy kullanarak Türkiye'yi dünya finallerinde temsil edecek projenin belirlenmesine destek verdiler. Microsoft'un genç bilişimcileri, teknolojik beceri ve potansiyellerini küresel sorunlara çözüm bulunması için kullanmaya teşvik etmeyi amaçlayan yarışmasının izleyiciye açık olarak gerçekleştirilen finalinde Kocaeli Üniversitesi'nin birinci olan "L'orientalis" adlı projesinin yanında ikincilik ödülünü Kayseri Erciyes Üniversitesi'nden "Miracle", üçüncülük ödülünü ise Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nden "Rota" adlı projeler kazandı.

Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Türkiye birinciliğini kutlamak için bugün (21.05.2008) Mühendislik Fakültesi Tesisi Villa'da bir etkinlik düzenledi. Düzenlenen kutlama etkinliğine öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı tarafından düzenlenen 'Diyabetli Çocukların Okullarda Karşılaşabileceği Problemler' konulu konferans bugün (01 Mayıs 2008) Öğretmenler ve velilerin katılımıyla gerçekleştirildi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda saat 13.30'da başlayan konferansta Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun, şeker hastası çocukların öğretmenlerine hastalığın tanımını yaparak, ilerleme süreçleri hakkında kısa bilgiler verdi. Karşılıklı soru cevap şeklinde işlenen diyabet konusunda, hasta sahipleri çocuklarının aktivitelerde diğer çocuklardan geri kalmamaları gerektiğini belirttiler. Prof. Dr. Şükrü Hatun, sıklıkla çocuklarda görülen 'Tip 1' diyabet hastalığının hızlı seyreden bir hastalık olduğunu, ani kilo kaybı, yorgunluk, uykusuzluk, dikkat eksikliği gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirterek, öğretmenlerin ve ailelerin bu durumu ergenlik dönemindeki boy uzamasına bağladığını ifade etti. Tip 1 Diyabet tedavisini; insülin, iyi bir beslenme planı, yeterli egzersiz üçlemesiyle anlatan Prof. Dr. Şükrü Hatun, insülinin pankreasta üretilen bir hormon olduğunu, günümüz teknolojisinde insülinin deri altına enjektörle verilmek suretiyle uygulandığını belirtti.
Annelerin kaygı düzeylerinin üst seviyelerde olmasının bir çok hastalığın erken teşhisinde önemli rol oynadığını, kadın veya erkek öğretmenlerinde kaygı seviyelerinin anne kaygı seviyelerine yakın olduğunu belirten Prof. Dr. Şükrü Hatun, " Hasta, zor durumdaki çocuklarımıza daha dikkatli davranmalıyız. Onlara taviz vererek değil de, daha sevecen ve şefkatli yaklaşmalıyız" dedi.

Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Eğitim Sektör Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Balcı, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi Türkiye'de Mesleki Yeterlilik Sistemi konusunda Kocaeli Üniversitesi'nde (KOÜ) bir konferans verdi.

KOÜ Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kongre ve Kültür Merkezi'nde bugün (02.05.2008) saat 14.00'da başlayan konferansa öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Dünyada yeni başlayan bir metodoloji, yeni bir sistem olarak tanımladığı "Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi Mesleki Yeterlilik Sistemi" hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Mustafa Balcı, özellikle Amerika'da artık diplomanın önemini kaybetme sürecinde olduğunu, diplomanın bir kriter olmasına rağmen yeterli geçerliliği sağlayamadığını belirterek, "Dünyanın en büyük ekonomisi olmayı hedefleyen Avrupa Birliği, Amerika gibi olmamak için gerekli olan iş gücü ve öğrenci dolaşımını Avrupa'da sağlamaya çalışıyor. Köklü üniversiteler dışında, başka üniversitelerde eğitim yapan öğrenci diplomasını kabul ettiremiyor" dedi. Bu perspektifte Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi'nin tavsiye kararı olarak Avrupa Parlamentosu'nda kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Balcı, Türkiye'nin de bu mesleki yeterlilik çerçevesine taraf olduğunu, Türkiye'nin Mesleki Eğitimde Kredi Transferi Sistemi (ECVET) Komisyonu kurarak, Mesleki Yeterlilik Sistemi'nin oluşturulması konusunda önemli bir adım attığını ve 'hayat boyu' öğrenmenin altyapısını oluşturduğunu söyledi.

KOÜ' ye hayran kaldığını, KOÜ' nün Avrupa üniversitelerini geçmiş durumda olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Mustafa Balcı, " Bu sistemle üniversiteler arasındaki rekabet artarken, mezun olan öğrencilerin istihdamı da kolaylaşacak. Bilgi en büyük güçtür. Biz Dünya çapında rekabet edeceksek gençlerimizin iş dünyasında rekabet edecek bilgi ve donanıma sahip olması gerekir. Bu üniversite Fiziki yapısıyla bir mükemmeliyet merkezi gibi, öğrenci arkadaşlarım bu fırsatı iyi değerlendirmeli" dedi. Sunumun ardından soru cevap bölümüne geçildi. Konferansın bitiminde KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Prof. Dr. Mustafa Balcı'ya teşekkür belgesi verdi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Devlet Konservatuvarı, bugün (5 Mayıs 2008) "Doğumunun 100. Yılında Necil Kazım Akses" konulu panele ev sahipliği yaptı.

KOÜ Devlet Konservatuvarı'nda gerçekleştirilen "Doğumunun 100. Yılında Necil Kazım Akses" konulu panelin açılışına, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç Dr. Yılmaz Aydın, Nejat Başeğmezler, Prof. Dr. Nevit Kodallı, Ahmet Say ve öğretim üyeleri katıldı.
1923'te modern Türkiye'nin kurulmasından sonra Atatürk, müzik alanında da Avrupa'yı örnek alan yenilikler ve reformlar gerçekleştirmeye başladı. Bu amaçla cumhuriyetin kuruluşundan kısa bir süre sonra 1925-26'da bazı yetenekli gençler yarışma şeklinde bir sınavdan geçirilerek eğitim için Avrupa kentlerine, özellikle Paris ve Viyana'ya gönderildi. Gönderilen gençlerin arasında beşi dikkat çekiyordu. Bunlar; Cemal Reşit Rey (1904-1985), Hasan Ferit Alnar (1906-1978), Ulvi Cemal Erkin (1906-1972), Ahmet Adnan Saygun (1907-1991) ve Necil Kazım Akses (1908-1999) geri döndüklerinde ilk çağdaş Türk bestecilik ekolünü oluşturdular. Bu guruba Rus Beşleri'nden esinlenerek 'Türk Beşleri' denilmiştir.
Açılış konuşmasını yapan Doç Dr. Yılmaz Aydın, "1923 yılında modern Türkiye'nin kurulmasının ardından, büyük önder Atatürk'ün başlattığı yenilikler ve reformlarla başlayan "Anadolu Aydınlanması'na" dönemin yenilikçi bestecilerinden Necil Kazım Akses'in de yazdığı eserlerle Türk müzik yaşamına önemli katkıları olmuştur. Bu değerli bestecimizin doğumunun 100. yılında, onun yetiştirdiği ve bugün ülkemizin seçkin müzik insanları ile bir araya gelerek bir panel ile anmak bizler için çok onurlu bir görev olmuştur. Büyük bestecimizin ruhu şad olsun, ışıklar içinde yatsın" dedi.

Törende konuşan KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ise cumhuriyet aydınlanmasının kuşağı olduğumuzu, aydınlanmaya sahip çıkılması gerektiğini, herkesin özellikle gençlerin Türk Beşleri'ni önemsemesi gerektiğini belirterek, "Böyle günlere önem veriyorum. Sanat, değer verilir ise büyür gelişir. Bu coşkuyu ve heyecanı paylaşmak önemli" dedi. Açılış töreninin ardından oturumlara geçildi. iki bölümden oluşan oturumlar arasında N.K. Akses bestelerinden oluşan müzik dinletisi sunuldu.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Kocaeli Sağlık Yüksekokulu, KOÜ Tıp Fakültesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü, Kocaeli Derince Devlet Hastanesi, Gölcük Devlet Hastanesi, İzmit Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Santral Sağlık Ocağı, tarafından düzenlenen " 5 Mayıs Dünya Ebeler Günü" KOÜ Morfoloji Binası konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinlikle kutlandı.
Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin müzik dinletisiyle başlayan etkinliğe, KOÜ Kocaeli Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Süreyya Karaöz, Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Hediye Arslan, Marmara Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Feride Yiğit, Ayla Berkiten Ergin, 2007 Yılı" Yılın Ebesi seçilen Emel Özdemir, ebelik bölümü öğrencileri ve çalışan ebeler katıldı. Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Süreyya Karaöz, Dünya Ebeler Gününün 1991'den beri 5 Mayıs'ta kutlandığını söyledi. Ebeliğin dünyanın en eski mesleklerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Karaöz, değişen kültürel yapının meslekler açısından da değişimi getirdiğini, Türkiye'de Ana-Çocuk sağlığı verilerine bakıldığında durumun eskiye göre çok iyi olduğunu fakat yeterli olmadığını ifade etti. Ana çocuk sağlığının toplum sağlığından ayrı tutulamayacağını belirten Prof. Dr. Süreyya Karaöz, " Sağlık hizmetlerinde öznesi insan olmayan, kar odaklı davranışlar maalesef nitelikli hizmeti azaltır" dedi. Açılış konuşmaları ardından düzenlenen kokteylden sonra "Sağlıklı Toplum ve Ebe" konulu panele geçildi. Panelde Prof. Dr. Hediye Arslan ve Öğr. Gör. Dr. Feride Yiğit nasıl bir ebe modeline gereksinin var konusu üzerinde durdu. Panelden sonra 2007 yılı Yılın Ebesi seçilen Emel Özdemir çalışma koşullarını ve karşılaştığı güçlükleri anlattı.

Kocaeli Üniversitesi'nin(KOÜ), İletişim, Güzel Sanatlar, Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakülteleri ile Kandıra Meslek Yüksekokulu'ndan katılan toplam 45 öğrenci, Doğan Medya Grubu'nun İstanbul Bağcılar'daki Genel Merkezi'nde düzenlenen "Doğan TV Medya ve Gençlik Buluşması" başlıklı ve "Medya Sizin İçin Konuşuyor" temalı etkinliğe katıldı.

KOÜ, Koç, Sabancı, İstanbul Bilgi, Doğuş ve Marmara Üniversiteleri'nden yaklaşık 150 üniversite öğrencisi, gün boyu Doğan Medya Grubu'nda farklı görevler icra eden tanınmış simalarla bir araya gelme fırsatı buldu. Doğan Medya Yöneticileri Nuri Çolakoğlu ve Dinç Üner Dünyada ve Türkiye'de medyanın geleceği üzerinde dururken, Abbas Güçlü, Ferhat Boratav, Uğur Dündar ve Mehmet Ali Birand habercilikte kariyer, Hakan Tümer, İlker Yasin ve İrfan Şahin televizyon dünyasında kariyer, Erdem Seçkin, Murat Saygı ve Sevin Ergun, kurumsal yönetimde kariyer konusunu ele aldılar. "Medyada Çalışmak, Çalışırken Eğlenmek" konulu oturumda, Fatih Türkmenoğlu, Barış Kuyucu, Güven İslamoğlu, Serdar Kuzuloğlu ve Şafak Ongan, deneyimlerini gençlerle paylaştılar. Program, DTVH İnsan Kaynakları Grup Başkanı Yasemin Ertem'in "Kariyerde Doğru Başlangıç" başlıklı sunumu ile tamamlandı. Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin Doğan Medya Grubu'nun farklı birimlerinde staj ve istihdam imkanları için görüşmeler yapan, Gezi Koordinatörü, Kandıra Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yusuf Bayraktutan, ziyaretin öğrenciler için farklı bir deneyim olduğunu ve olası istihdamlar bağlamında bir fırsat penceresi araladığını belirtti.

Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) Başkanı Erk İnger'in de katılımıyla Kocaeli Üniversitesi'nde (KOÜ) düzenlenen konferansta, Türkiye'nin gündeminden düşmeyen "bor" konusu bütün yönleriyle mercek altına alındı.
KOÜ' de yapılan bor ile ilgili çalışma sunumlarının gerçekleştirildiği, akademisyenlerin ve öğrencilerin yoğun katılımıyla KOÜ Morfoloji Binası Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansta konuşan Erk İnger, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü'nün (BOREN) Türkiye'de ve dünyada bor ürün ve teknolojilerinin geniş bir şekilde kullanımını, yeni bor ürünlerinin üretimini ve geliştirilmesini sağlamak, bilimsel araştırmaları yapmak, yaptırmak koordine etmek ve bu araştırmalara katkı sağlamak amacıyla 4865 Sayılı Yasa ile kurulduğunu belirterek, BOREN'in geliştirdiği ve üniversitelere aktarılan ortak projelerle bor türevlerinin, bor kimyasallarının, ülke çapında yeni ürünlerle çeşitlendiğini ifade etti.
Borun çok güçlü bir enerji kaynağı olduğunu belirten İnger, "B-11 izotopunun hidrojenle reaksiyonunda çok büyük bir enerji ortaya çıkıyor. Kesintisiz, radyoaktif unsur içermeyen, depolanabilir ve çevre dostu bir enerji. Ancak bunun endüstriyel-ekonomik olarak kullanılabilir hale gelmesi sanırım 20-30 yıllık bir teknolojik çalışmayı gerektiriyor. Enerjinin depolanması ve sürekliliği için çalışmalar yapılıyor. Bu süre daha kısa olabilir mi? Olabilir tabii ki. Ancak şu anda uranyumdan da aynı enerji elde ediliyor. Üstelik uranyumdan enerji elde etmenin teknolojisi yıllar önce bulunmuş ve kullanılıyor" dedi.
Borun manyetik iletken özelliği ile ilgili geliştirilen projeler arasında "dalga enerjisi" olduğunu belirten Erk İnger, "Deniz üzerinde dalga etkisiyle bor katkılı mıknatıs sürtünmesinden elektrik enerjisi üretimi ve depolanması yapılabilecek" dedi. İletişimde, haberleşmede bakır veya fiber kabloların yerine borlu "süper iletken" geliştirildiğini de söyleyen İnger, "Bor türevli süper iletkenler artık yaygın biçimde bakır iletim kablolarının yerini alıyor ve çok daha hafif, çok daha düşük maliyetli. Hali hazırda 5 milyar dolarlık 'süperiletken' pazarı 2020'de 38-40 milyar dolar düzeyine ulaşacak" dedi. Bor madenini bir mucize olarak tanımlayan İnger, Yakıt pili, kanserle mücadele, asfalt yerine 30 yılı aşan dayanıklılığıyla bor katkılı çimento, izolasyon malzemesi, yanmayan tekstil, yanmayan ahşap, plastik katkılı ahşap kompozitler, yanmayan kâğıt, silah sanayinde 'hedefi buharlaştıran' roketler, borlu çelik, motor yağları gibi pek çok üründe endüstriyel üretim aşamasına gelindi veya bazı ürünlerde üretime geçildiğini ifade etti.

6 Mayıs Dünya Astım Günü nedeniyle Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi, İzmit Belediyesi ve Türk Toraks Derneği tarafında ortaklaşa bir panel düzenlendi.

Dolphin Nikah Salonu'nda düzenlenen panele İzmit Belediye Başkanı Halil Vehbi Yenice KOÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Panelde konuşan Prof. Dr. Füsun Yıldız, astımın hava yollarının mikrobik olmayan, uzun süreli iltihaplanıp nefes almanın zorlaşması şeklinde tanımlanabileceğini belirterek, "Dünyada 300 milyon astımlı var. Astım erişkin bayanlarda daha çok görülürken, erkeklerin de çocukluk döneminde bu hastalığa daha fazla rastlanılmaktadır. Çevresel ve genetik faktörler hastalıkta önemlidir. Öksürük,hırıltı, nefes darlığı astımın belirtileri arasındadır. Hastalığın teşhisinde nefes testi en etkili olanıdır. Röntgen ve kan tahlilleri ile de hastalık teşhis edilebilir. Astım teşhisinde hekim muayenesi şarttır. Astım hastaları düzenli şekilde soluk testlerini yaptırmalıdır" dedi.

Prof. Dr. Füsun Yıldız, astım hastalarının kesinlikle umutsuz olmamaları gerektiğini, doğru tedavi ve yerinde önlemlerle astıma bağlı şikayetlerin ortadan kalkabileceğini belirterek, "Astım hastaları her türlü efor gerektiren işi ve sporu yapabilir. Okuluna ve işine düzenli olarak gidebilir, rahatlıkla uykusunu alabilir. Tüm bunları gerçekleştirmenin anahtarı ise astım konusunda bilgili olmak ve hekim-hasta işbirliğini uygulayabilmektir" dedi.

Prof. dr. Füsun Yıldız, sigara, alerjenler, ev içi ve dışı hava kirliliği, sevinç ve üzüntülerin astımı etkileyen faktörler olduğuna da dikkat çekti. Ayrıca Prof. Dr. Füsun Yıldız astım hastalarının da herkes gibi çocuk sahibi olabileceğini, en önemli şartın hamilelik öncesi ve sırasında doktor kontrolü olduğunu sözlerine ekledi. Panelin sonunda katılımcılar, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Bando ekibi eşliğinde Dolphin Alışveriş Merkezi'nden Fevziye Parkı'na kadar astım yürüyüşünü gerçekleştirdiler.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) İletişim Fakültesi'nde "Medya ve Siyaset İlişkisi" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) Başkanı Dr. Hıfzı Topuz, Arel Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aysel Aziz ve KOÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin konuşmacı olarak katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan KOÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin, medya siyaset ilişkisini kuramsal temellere dayanarak açıkladı. Prof. Dr. Hülya Yengin, bu ilişkiyi eleştirel yaklaşım ve ana damar yaklaşımı olmak üzere iki başlık altında topladı. Siyasal iktidar tarafından kitle iletişim araçlarının denetim altında tutulduğunu söyleyen Prof. Dr. Hülya Yengin, gündem belirleme kuramı çerçevesinde medyanın bazı konuları gündeme getirip, bazılarını ise göz ardı ederek gündem belirlediğini, medya ve siyasiler arasında sematik bir bağlam olduğunu belirterek, "Medya ve siyaset arasında karşılıklı bir etkileşim vardır. Medya iktidarı, iktidar da medyayı besler" dedi.
İLAD Başkanı Dr. Hıfzı Topuz konuşmasını kamu yararına medya nasıl yapılanmalı konusu üzerine yoğunlaştırdı. Kamu hizmeti yayıncılığının iktidarın derdi olması gerektiğini söyleyen Topuz, kamu yayıncılığının bağımsız olmasının önemini vurguladı. Günümüzde TRT'nin bu bağımsızlığın farkında olmadığını ve iktidarın etkisi altında olduğunu belirten Topuz, 'TRT'nin iktidarın etkisinden kurtulup özerk bir yapıya kavuşması gerekir.'dedi. Topuz medya-ticaret-iktidar ilişkisinden bahsederek, medya ve iktidarın da patronların etkisi altında bulunduğunu geçmişten örnekler vererek anlattı.. Zamanla medyanın tamamen iktidarın ve patronların güdümünde kullanıldığını söyleyen Topuz, bağımsız bir habercilikten söz edilemeyeceğini ve alternatif bir haberciliğin söz konusu olmadığını belirtti.
Arel Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aysel Aziz, konuşmasında TRT ve kamu yayıncılığı üzerindeki iktidarın etkisine dikkat çekerek kamu yayıncılığının özerk bir yapıda yapılması gerekliliğini vurguladı. Yayıncıların frekanslar ve görsel etmenler kullanılarak yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Aysel Aziz, 'Frekanslar toplumun ortak malıdır ve bu frekansları kimse gelişigüzel kullanamaz.'dedi. Toplum iletişiminde en önemli iki etmenin radyo ve televizyonlar olduğunu belirten Prof. Dr. Aysel Aziz, iktidar ve patronların bu araçları ele geçirmeye ve denetim altında tutmaya çalıştıklarını ifade etti. 1927 yılı öncesinden başlayan yayınların 1936 yılında devletin kontrolüne geçerek, yayınların ülkenin yönetimi ve rejimini pekiştirmek amacıyla kullanıldığını söyledi. Prof. Dr. Aysel Aziz, 'İktidar 1954 ve 1957 seçimlerinde medyayı daha etkili bir biçimde kullanmıştır' dedi.
Prof. Dr. Aysel Aziz, 1960'ta iktidar medya ilişkisinin ilk kez anlaşıldığını, 1960 ihtilalinin bir sebebinin de radyonun partizanca kullanılması olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Aysel Aziz, "1971 yılına kadar özerk olan TRT 12 Mart'tan sonra anayasa değişikliği ile tekrar devlet kontrolüne geçti. 70'li, 80'li yıllarda adeta iktidarın propaganda aracı haline geldi. 1993 yılında ise 32 yıl sonra TRT tekrar özerk oldu, fakat bu özerklik sadece kanunda kaldı" dedi. TRT'nin 1954 sayılı yasa ve 3984 sayılı maddesine göre yönetildiğini belirten Prof. Dr. Aysel Aziz, 15 yıl önce öngörülen anayasa değişikliğinin gereklerinin yerine getirilmediğini söyledi ve TRT'nin anayasaya aykırı olarak yapısını ve yayınını devam ettirdiğinin altını çizdi.
Konferans Prof. Dr. Hülya Yengin'in Hıfzı Topuz ve Prof. Dr. Aysel Aziz'e teşekkür belgesi vermesiyle sona erdi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü tarafından düzenlenen 7-9 Mayıs tarihleri arasında üç gün sürecek olan ve bu yıl 'Yurtseverlik' konusunun işleneceği '6. Uluslararası Felsefe Günleri' bugün (07.05.2008) başladı.
KOÜ Baki Komsuoğlu Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyumun açılış konuşmaları KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney ve Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sinan Özbek tarafından yapıldı. Bu yıl 'Yurtseverlik' konusunun işleneceği sempozyumun açılış konuşmasında Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, dünyadaki eğitim politikasının gelişmesiyle doğru orantılı olarak Türkiye'de de yükseköğretim reformunun yapılması gerektiğini belirterek, "Akademik kurumların bilginin gelişmesindeki rolleri ve konumları yeniden düşünülmeli, hem de toplumun yeni ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, somut reformlara gitmeleri amacıyla ciddi çalışmalar yapılmalıdır" dedi. Bu etkinliğin aynı zamanda KOÜ' nün bilimsel ve toplumsal konularda, toplumun lider kurumlarından biri olduğunu gösterdiğini belirten Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, "Bizim yurtseverlik anlayışımız cumhuriyetin yurttaşlık felsefesine dayanır. Bu anlayış eşitlik, özgürlük ve insana saygı temelini içinde barındırır" dedi. Vatan ve millet sevgisinin başka milletleri aşağılamadan, yaşadığı topraklar üzerinde ülkesini geliştirmek için var gücüyle çalışarak sağlanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, "Üniversitemizin yolu Türkiye'mizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkartma yoludur" dedi.
Sempozyuma konu olan diğer temalar gibi yurtseverlik temasının da günlük konuşma sözcüklerimizden en sık konuşulan ve duyulan, hatta pek çok insanın söylerken farklı anlaşılacağı korkusuna kapıldığı bir kelime olduğunu belirten Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, "Milliyetçilik, ulusalcılık, yurtseverlik kelimelerine anlam veren temel öğeler hemen hemen aynıdır. Ancak, bu kavramlar genel anlamlarından soyutlanarak ele alınmakta ve politik dürtü ile yeni anlamlar yüklenmekte ve ideolojik detaylar getirilmektedir. Burada bu anlam farklılıkları, bu farklılıkların sosyolojik nedenleri bilimsel olarak tartışılacaktır" dedi.
Artık felsefe günlerinin tanınan bilinen ve beklenen bir etkinlik haline geldiğini söyleyen Prof. Dr. Sinan Özbek, "Rahatlıkla söyleyebilirim ki yurt dışında da kimi felsefe çevrelerinin bildiği ve gözlediği bir felsefe etkinliği sürdürüyoruz" dedi. Bu yıl 'Yurtseverlik' kavramını tartışmaya açmayı uygun bulduklarını belirten Prof. Dr. Sinan Özbek, " İnsanların savaşlarda öldüğü dünyada, savaş hakkında susan felsefe, açlığın kıtlığın insan yavrularını öldürdüğü dünyada, yoksullar hakkında konuşmayan felsefe, ata topraklarının işgal edildiği dünyada, yurtseverlik hakkında konuşmayan felsefe makbul değildir" dedi.
Sempozyuma katkıda bulunan öğrencilere teşekkür plaketinin verilmesinin ardından Yahya Kaptan Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Erbil Dursun tarafından piyano dinletisi sunuldu.
Daha önce 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 yıllarında sırasıyla "Egemenlik", "Sorumluluk", "Ayrımcılık", "Yozlaşma" ve "Şiddet" konularında düzenlenen Sempozyumda bu yıl "Yurtseverlik" konusunun geniş bir yelpazede ele alınabileceği düşünülüyor. 9 Mayıs'a kadar sürecek olan sempozyuma, Uluğ Nutku, Sinan Özbek, Anetta Horn, Betül Çotuksöken, Peter Horn, Nilgün Toker, Dimitar Denkov, Yasin Ceylan, Harun Tepe, Ömer Naci Soykan ve Jörg Novak gibi alanında uzman çok sayıda yabancı ve yerli felsefeci ve bilim adamı katılacak.

Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü tarafından organize edilen "İl Özel İdarelerinin Dünü, Bugünü, Yarını" konulu konferans bugün (08.05.2008) Umuttepe Yerleşkesi'nde gerçekleştirildi.

KOÜ İktisadi ve Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen etkinliğe Öğretim Üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Konferansın konuğu Kocaeli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Metin Yahşi, ülkemizde yerel yönetimlerin kuruluşu, tarihsel gelişimi ve yerel yönetim kanunları hakkında kısa bilgiler verdi. 1924 Anayasasındaki il özel idaresi kanunlarının, günümüz kanunlarına göre daha özerk olduğunu ifade eden Metin Yahşi, il özel idarelerinin vatandaş tarafından bilinmediğini belirterek "İl halkının mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş olan il özel idarelerinin ana hizmet birimleri olmadığından yapılan uygulamalardaki il özel idarelerinin payı bilinmiyor" dedi. Devletin merkeziyetçi yönetim anlayışı ve kurumların yetkiyi elinden bırakmak istememesinin yetki karmaşasına sebep olduğunu belirten Metin Yahşi, demokratikleşme, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve il özel idarelerinin gelecekte daha güçlü olabilmeleri için gerekenleri şöyle sıraladı:

-Yerinden yönetimi güçlendiren mevzuatlar yapılmalı,
-Merkezi idare - yerel idare görev alanlarındaki çakışmaların önüne geçilmeli,
-İl özel idarelerinin maddi güçleri arttırılmalı,
-Karar ve icra organları arasındaki ilişkinin, görev ve yetki alanlarının sınırlarının kesin çizgilerle belirlenmeli,
-Yerel yönetimin güçlü kılınmalı

Konferansın ardından soru-cevap kısmına geçildi. Konferans Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. H. Emre Bağce Kocaeli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Metin Yahşi'ye teşekkür belgesi vermesiyle sona erdi.

Üniversitelilerden renkli görüntüler
Merkez Bankası önünden başlayan yürüyüşte öğrenci kulüpleri de aktif olarak yer aldı. Kostümleriyle yürüyüşe katılan öğrenciler renkli görüntüler oluşturdu. Halkın büyük bir ilgi gösterdiği yürüyüşte öğrenciler en önde taşıdıkları Türk Bayrağı ile marşlar, şarkılar söyledi ve halktan gelen uzun süreli alkışlar eşliğinde yürüyüşü tamamladılar.
Rektör Prof. Dr. Komsuoğlu'ndan Öğrencilerine Şiir
Bahar Şenliği duyurusunu Ataol Behramoğlu'nun bir şiiriyle yapan Rektör Prof. Dr. Komsuoğlu açılış konuşmasında yine öğrencilerini büyük bir coşkuyla selamlayarak onlara şairlerin dizelerinden seslendi. Saygı duruşu ve Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü eşliğinde okunan İstiklal Marşı ile başlayan törene Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da katıldı. Öğrenciler adına konuşma yapan Turgay Kırkıl konuşmasında oldukça önemli mesajlar verdi. Kırkıl "Doğanın tam içinde bir kampuse sahip olmak, hepimiz için, doğayı düşünerek, doğaya saygı göstererek yaşamak, doğa inde bir varoluş düşünmek anlamına gelmeli. Yalnızca doğadaki tüm canlılara ve doğanın bütünlüğüne değil, kendi yaşamımızı da doğaya saygılı bir şekilde düzenlemeliyiz" diyerek bu yılki bahar şenliğinin konusu olan "Küresel İklim Krizi"ne dikkat çekti.
Kocaeli'nin minikleri de Üniversitede
Açılış töreninde Kocaeli Valiliği İl Kültür Müdürlüğü çocuk korosu da bir dinleti sundu. Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Nilgün Sazak'ın koordinatörlüğünde hazırlanan ve oldukça büyük bir ilgiyle izlenen minikler de büyüklerinin karşısında heyecanlıydı. Konuşmaların ve dinletinin ardından kros yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüllerin verilmesi ve şenlik meşalesinin yakılmasıyla Kocaeli Üniversitesi Bahar Şenliği başladı.
Sosyal Tesis açılışı
Şenlik ateşinin yakılmasının ardından Kocaeli Üniversitesi Sosyal Tesisleri'nin de açılışı yapıldı ve törene katılan konuklar tesisleri gezerek öğrenciler için hazırlanan alanları yakından takip etti. Güzel bir müzik dinletisi eşliğinde Sosyal Tesisler'de verilen kokteyle katılanlar gecenin ilerleyen saatlerinde Hayko Cepkin ve ardından Şebnem Ferah'ın verdiği konseri izledi.

Kocaeli Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü'ne bugün yapılan törenle Sebahat Özcan oğlu Sedat Özcan'ın kitaplarını bağışladı. Oldukça değerli olan kitapları Üniversiteye bağışlayan Sebahat Özcan'ın bu davranışına Körfez Rotary Kulübü de kitaplığı yaparak destek verdi. Törene Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, İzmit Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Zeytinci, Körfez Rotary Kulübü Başkanı Semih Sun, Rotary Kulübü Bölge Temsilcisi Hasan Tahsin Tuğrul, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Okutman Hüseyin Munyar, çok sayıda akademik personel ve öğrenci katıldı.

Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak bu değerli katkılarından dolayı Sebahat Özcan'a ve Körfez Rotary Kulübü'ne teşekkür belgelerini takdim etti. Rotary Kulübü Bölge Temsilci Hasan Tahsin Tuğrul konuşmasında kitapların insanlık için büyük önem taşıdığını belirtti ve "kitaplar geleceğimizdir, böylesi bir katkı yapmış olmaktan dolayı biz de çok mutluyuz" dedi. Körfez Rotary Kulüp Başkanı Semih Sun ise yozlaşan her türlü şeye karşı koyabilme gücünün kitaplardan, eğitimden geçtiğine vurgu yaptı. Tören konukların kitaplığı gezmesinin ardından verilen kokteyle sona erdi.

Hemşirelik mesleğinin tüm dünyada öncü ismi olarak kabul edilen Florence Nightingale'in doğum günü olan 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü Kocaeli Üniversitesi'nde kutlandı. 12 Mayıs'ı takip eden hafta ise Hemşireler Haftası olarak kutlanıyor.
KOÜ Kocaeli Sağlık Yüksekokulu, KOÜ Tıp Fakültesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü, Kocaeli Devlet Hastanesi, İzmit Devlet Hastanesi, Derince Devlet Hastanesi, Akademi, Konak ve Acıbadem Hastaneleri Hemşirelik Hizmetleri Müdürlükleri tarafından organize edilen 'Dünya Hemşireler Günü' KOÜ Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Anadolu Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Etkinliğe Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Belçika Hesselt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Luc De Scheper, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak, KOÜ Kocaeli Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Süreyya Karaöz, öğretim üyeleri, hemşireler ve öğrenciler katıldı. Etkinliğin konuşmalarını Vali Gökhan Sözer, İl sağlık Müdürü Dr. Hasan Aydınlık ve Prof. Dr. Süreyya Karaöz yaptı.
Vali Gökhan Sözer hemşireliğin fedakarlık ile karşılık beklemeden başlayan bir meslek olduğunu belirterek yurdumuzun en zor günlerinde, kurtuluş savaşı günlerinde, toplumun dar ve sıkıntılı günlerinde başlayan ve devam eden bir kurum olduğunu ifade etti. Sağlık hizmetlerinin vazgeçilmez bir parçası, insana hizmeti görev anlayışı olarak kabul eden hemşireliğin kurumsallaşması ve bir disiplin olmasını sağlamanın önemli olduğunu ifade eden Gökhan Sözer, üniversitelerimizin gerekli eğitimi ve formasyonu vererek donanımlı hemşireler yetiştirdiğini söyledi.
KOÜ Kocaeli Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Süreyya Karaöz, modern hemşireliğin kurucusu kabul edilen Florence Nightingale'in doğum günü olan 12 Mayıs'ın tüm dünyada hemşireler günü olarak kutlandığını ifade ederek, " Bu özel günde hemşirelerin toplum sağlığına verdiği ve verebileceği katkıların değerlendirilmesi ve mesleğin gelişimini etkileyen faktörlere dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır. Hemşirelik, sağlığı koruma, geliştirme hastalık durumunda iyileştirmeye dönük bakım hizmeti veren vazgeçilmez bir sağlık disiplinidir" dedi.
Kocaeli İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Aydınlık, Sağlık hizmeti veren ile sağlık hizmeti alan arasındaki bilgi uçurumu düşünüldüğünde hemşirenin rolünün yadsınamaz olduğunu belirterek, hastaya en çok vakit harcayanın, tedavi süreçlerinde onlarla en çok zaman geçiren sağlık personelinin hemşireler olduğunu, sağlık politikası gereği şiddetle hemşire ihtiyacının olduğunu söyledi. Ayrıca Aydınlık, Hemşirelik mesleğinin kendi standartlarını belirleyen bir meslek olduğunu belirti.
Açılış konuşmalarının ardından verilen kokteyle geçildi. Kokteylden sonra KOÜ Tıp fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu "Türkiye'de Sağlık Hizmetlerinin Durumu" konulu sunumunu gerçekleştirdi. Hamzaoğlu, Sağlığın toplumsal yaşamın bir parçası olduğunun altını çizerek, "Türkiye'de sağlık hizmetleri harcamaları dört yıl içinde azalacağı yerde her geçen gün daha da artarak üç kata ulaşmıştır. Günümüzde hizmet satın alma oranı daha da arttı. UNICEF 1988 yılı verilerine göre, dünyadaki bebek ölüm oranlarında 71. sıradayız. Toplumsal sağlık oranı her gün daha da azalıyor. 2003 yılı verilerine göre yine 40160 bebek birinci doğum gününü göremeden hayatını kaybetti. Bu oran da açık bir şekilde sağlık hizmetlerinin ne boyutta olduğunu gösteriyor. Sağlık hizmetlerinde görülen adaletsizlik Türkiye'de doğu ile batı arasında daha büyük bir uçurumun olduğunu gözler önüne seriyor. Bunun yanı sıra kır ve kent arasında yaşanan eğitim, sağlık ve ekonomi de büyük adaletsizliklere neden oluyor. Sağlık ve eğitim toplumun bir parçası olduğuna göre her yerde adaletli olması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Uzunçiftlik'te kurulacak olan, Kocaeli Üniversitesi'ne (KOÜ) bağlı, metal, kaynakçılık ve halkla ilişkiler bölümleri açılacak olan meslek yüksekokulunun (MYO) temel atma töreni bugün (12.05.2008) geniş katılımla gerçekleştirildi.

2008-2009 Öğretim yılında hizmete girmesi planlanan okulun temel atma törenine Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli Milletvekili Hikmet Erenkaya, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Kamuran Öztekin, Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satılmış Tekindal, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Yüksel Güney, Prof. Dr. Erdinç Kaluç, Uzunçiftlik Belediye Başkanı Yaşar Sönmez, Kandıra Belediye Başkanı Mustafa Öğren, Uzuntarla Belediye Başkanı Hasan Özer, Suadiye Belediye Başkanı Şükrü Karabalık, Derbent Belediye Başkanı Zafer Arat, Köseköy Belediye Başkanı Habip Sarman, CHP il Başkanı Sefa Sirmen İl Emniyet Müdürü Hüseyin Namal, İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Aydınlık, Yılmaz Aydın, Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Özer Yurtbilir, katıldı.

Uzunçiftlikte bir MYO açmanın hep hayalinde olduğunu ve Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'na bu konuyu açtıklarında çok sıcak karşıladığını belirten Uzunçiftlik Belediye Başkanı Yaşar Sönmez, "Şimdiye kadar bir çok proje gerçekleştirdik. Fakat bunların içinde en çok heyecan duyduğumuz proje bu oldu. Buradan mezun olan çocuklarımız inanıyorum ki Türkiye'nin her yerinde iş bulacaklardır. Okumak için buraya gelen çocuklarımızın hep yanında olacağız dedi.

Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu, sağlık ve eğitimin Türkiye'nin en büyük sorunu olduğu, kaynaklarını bu hizmetlere ayırdıklarını ve bu hizmetleri ülkeye hizmet olarak kabul ettiklerini belirterek, " Taş üstüne taş koymak çok önemli bir hizmettir. Fakat Taş üstüne saray kuran bir rahmetli Baki Hocamız vardı. Ömrü tamamını görmeye yetmedi. Biz okulun adının Nuh Çimento Prof. Dr. Baki Komsuoğlu MYO olarak düzeltilmesini istiyoruz" dedi. Bu okulun Türk sanayisine çok büyük yararı olacağına inandığını belirten Şahinoğlu, sanayicilerin her gün kaynakçı arayıp bulamadığını, bu okul açıldıktan sonra bu açığın giderileceğini ifade etti.

KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ise, MYO'ların üniversitelerin bünyesinde kalıp kalmaması konusunda bir tartışma olduğunu, MYO'ların kesinlikle üniversiteler bünyesinde kalması gerektiğini belirterek," Bizim üniversitemiz MYO'ları önemseyen bir üniversitedir. Buradan mezun olan öğrencilerimiz iş bulabiliyor. Biz bir model oluşturduk. Bize düşen kısım okulun programını yapmak. Ondan sonraki kısım belediyelere kalıyor. Belediyeler okullara ne kadar iyi bakarlarsa o okul o kadar gelişir ve yararlı olur" dedi.

Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, "Kocaeli ilinin çok fazla ifade edilmeyen ve sürekli gelişen bir özelliği var. O da üniversite ve bilim kenti olmamız. Bunu üniversite yönetimine borçluyuz. Bu okul da sanayicinin ihtiyacı olan önemli bir açığı giderecek, Bunu düşüne KOÜ yönetimine, Nuh Çimento'ya ve katkısı olanlara teşekkür ediyorum, Uzunçiftlik Belediyesi okulun arazisini tahsis ederek önemli katkı yaptı" dedi. Konuşmaların ardından protokol üyeleri hep birlikte butona basarak okulun temelini attı. Başkan Yaşar Sönmez Atalay Şahinoğlu'na ve Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu'na plaket verdi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ev sahipliğinde muhteşem bir açılışla başlayan 'Bahar Şenlikleri 2008' ikinci günün ardından üçüncü günde de amatör etkinliklere ve konser serisine hız kesmeden devam ediyor.

Şenliklerin ikinci gününde gündüz yapılan yarışmalar ve aktivitelerle öğrenciler eğlenceli dakikalar geçirdi. Şenliklerin akşam kısmında birbirinden güzel şarkılarıyla ilk olarak Anadolu Ekspresi'nin sahne aldığı konserde daha sonra Emre Altuğ şarkılarıyla öğrencilerle buluştu. KOÜ' de bulunmaktan mutlu olduğunu belirten Emre Altuğ, üniversite öğrencileri ile konserin daha eğlenceli geçtiğini söyledi.
Bahar Şenliklerinde yer alan amatör grup performanslarına ve etkinliklere öğrencilerin ilgisiyle bu gün de devam ediliyor. Etkinlik kapsamında TEMA Vakfı'nın ve Deniz Temiz Derneği-TURMEPA'nın düzenlediği "Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye'de ki Sivil Toplum Örgütleri" konulu konferans da öğrencilerden yoğun ilgi gördü.

Kullandığımız oksijenin yüzde 70'ini denizlerin bize verdiğini ve bizlerin de atıklarımızın yüzde 70'ini denizlere attığımızı belirten TURMEPA Kocaeli Sorumlusu Dr. Selin Birsel, neden denizleri korumalıyız konu başlığı altında denizleri ve kıyıları hayatımızı kolaylaştırmak için kullandığımızı, enerji, ulaşım, turizm, yerleşim, endüstri, tarım, balıkçılık ve doğal kaynaklar olarak yarınlara da miras bırakacağımızı söyledi. Denizleri tehdit eden unsurları bilinçsiz yapılaşma, bilinçsiz avlanma, deniz trafiği, ağır metaller, kimyasal atıklar, petrol atıkları, katı atıklar, evsel ve endüstriyel atıklar olarak sıralayan Birsel, ekonomik kalkınmanın çevreye zarar vermeden sağlanması gerektiğini belirtti. Küresel iklim değişikliğini durdurabilmek için, küresel ısınmaya sebep olan sera gazlarının salınımının azaltılması gerektiğini belirten Birsel, " Böyle devam ederse yarın çocuklarımıza bırakacak hiçbir şey kalmayacak" dedi.
TEMA Vakfı Kocaeli Temsilcisi Nermin Tol ise TEMA Vakfı'nın, ülkemizin en değerli hazinelerinden birinin toprak olduğunun bilincinde olduğunu belirterek,"Bu nedenle, orman, çayır, mera ve tarım alanlarının, su ve bitki gen kaynaklarının, doğanın korunması ve erozyonun önlenmesi konusunda, belli bir devlet politikasının gerekli ve zorunlu olduğuna inanmaktayız. Bu nedenle erozyon sorununa karşı duyarlı, bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmaya çalışmaktayız. TEMA Vakfı, toprak erozyonu nedeniyle hızla yok olan tarım alanlarının ve meraların verimliliğinin arttırıldığı koşulda, kırdan kente göçün önlenebileceğine inanmaktayız" dedi.
TEMA Vakfının misyonunu Nermin Tol şöyle sıraladı:
"Kaybolan geleceği kurtarmak, açlık ve yoksulluğu gidererek topraktan gelen toplumsal barışı sağlamak için;
Erozyon, çoraklaşma, çölleşme, kirlilik, hatalı tarım teknikleri ve amaç dışı arazi kullanımını önlemek, doğal varlıkların tahribine yönelik, ulusal ve uluslararası her türlü idari, siyasi ve ekonomik baskılara karşı mücadele etmek ve sorunlara çözüm üretmek, biyolojik çeşitlilik, toprak, su ve diğer doğal kaynakların korunması, verimli kılınması ve sürdürülebilir yönetimini gerçekleştirmek, doğal varlıkların korunmasına yönelik politikaların, hükümetlerce üretilmesini, gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını, uygulanmasını ve uluslararası anlaşmalara uyulmasını sağlayacak, bilinçli ve etkin kamuoyu oluşturmak" dedi.
Bahar Şenliklerinin üçüncü gününde, bu akşam Volkan Konak ve Edip Akbayram sahne alacak.

Bu yıl sekizincisi düzenlenen ve 15-16-17 Mayıs 2008 tarihlerinde devam edecek olan "İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı" (KOİF '08) Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde Umuttepe Yerleşkesi Sosyal Tesisleri'nde görkemli bir açılış töreniyle başladı.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ), Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Sanayi Odası ve İzmit Ticaret Odası, İŞKUR Kocaeli Şubesi ortaklığında düzenlenen fuar iş dünyası ile nitelikli işgücünü buluşturmak, staj imkanı arayanlara, kariyer hedefleyenlere, işgücü piyasası hakkında bilgilenmek isteyenlere seminer, konferans ve daha birçok etkinlik ile hizmet edecek. Fuarın açılış törenine KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak, Prof. Dr. Arif Demir, Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak, İzmit Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Zeytinci, İŞKUR İl Müdürü Ahmet Canımova, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Çöpoğlu, Akademisyenler, sanayiciler ve öğrenciler katıldı.

Bu gün açılan fuarın, katılan kurumların sinerjisi ile hazırlandığını ve Kocaeli'de faaliyet gösteren büyük firmalardan 71 firmanın temsil edildiğini belirten KOÜ Rektörü Prof Dr. Sezer Komsuoğlu, "Öğrencilerimiz bu fuarda sadece firmalarla görüşmeler yapmayacak, alanlarında yetkin isimlerin katılacağı konferanslara katılma şansı bulacak" dedi. Ülkemizde üniversite-sanayi işbirliği kavramının sanal olarak konuşulduğunu, tam olarak gerçekleştirilemediğini ifade eden Prof Dr. Sezer Komsuoğlu, KOÜ' nün çok genç bir üniversite olmasına rağmen bu işbirliği için çaba gösterdiğini söyledi. Prof Dr. Sezer Komsuoğlu, Kocaeli'de faaliyet gösteren sanayicilerden istihdamda KOÜ mezunlarını tercih etmelerini istedi.
Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak, istihdamda nitelikli iş gücü oranının gelişmişliğin bir göstergesi olduğunu, işletmelerin belirli bir iş gücü eğitimi almış personeli tercih ettiğini belirterek, "Türkiye'nin yüz ölçümü bakımından altıncı küçük ili olan Kocaeli'de artık göçü tahrik eden emek yoğun sanayiden, nitelikli iş gücünü istihdam edecek ileri teknoloji üreten sanayiye geçilmesi gerekir" dedi.
İzmit Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Zeytinci, Ülkemizin en büyük sorununun nitelikli iş gücü yetiştirmek olduğunu, bu ihtiyacın görmezden gelinemeyeceğini belirterek, "Nitelikli iş gücü için eğitim veren KOÜ' nün katkıları çok büyüktür. Uzunçiftlik'te temeli atılan meslek yüksekokulu ile Türkiye'nin önemli bir eksiği olan su altı kaynakçılığına umarım çözüm bulunur. Sertifikalı su altı kaynakçıları Yunanistan'dan geliyor. Umarım öğrencilerimiz bu fuardan faydalanır" dedi.
İŞKUR Kocaeli Şube Müdürü Ahmet Canımova, bu yıl sekizincisi düzenlenen ve nitelikli iş gücü ile bu iş gücünü istihdam edecek firmaların bir araya geldiği KOİF'08'in amacına ulaşması temennisinde bulundu. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arif Demir, Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak, İzmit Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Zeytinci, İŞKUR Kocaeli Şube Müdürü Ahmet Canımova ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Çöpoğlu hep birlikte açılış kurdelesini kesti.

KOÜ Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kongre ve Kültür Merkezi'nde Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin kurduğu Nicomedia gurubunun müzik dinletisiyle başlayan sempozyuma Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Savaş Ayberk, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. 14-17 Mayıs 2008 tarihleri arasında sürecek olan sempozyumun açılış konuşmasında Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Son yıllarda dünyada insanlık için oluşan sorunların başında çevre sorunlarının olduğunu, orman yangınları, kuraklıklar ve çevre kirliliğinin insan eliyle insan refahına katkı sağlayan gelişmelerin atıklarının insanlara çevre sorunu olarak yansıdığını belirterek, "Bu etkileri mümkün olduğunca aza çekmeliyiz. Çevrenin kendini rehabilite etmesini sağlamalıyız. Çevreyle ilgili akademik faaliyetlerin konusu çevrenin rehabilitasyonu için ne gerektiği konusundadır" dedi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Türkiye'nin sanayi başkenti olan Kocaeli'de 1960'lardan sonra gelişen sanayinin kontrolsüz ve plansız olarak günümüze kadar geldiğini belirterek, "Biz sanayicilerimizden hep şunu istedik, biz sizin yanınızdayız, sizlerden üç isteğimiz var; Havamızı kirletmeyin, tarım yaptığımız topraklarımızı kirletmeyin, suyumuzu kirletmeyin. Çevre sorunu insan sorunu demek, her bireyin bu konuyla ilgili olması gerekir. Aslan yattığı yerden belli olur deyimini baz alarak çevreye karşı duyarlı olmalıyız" dedi.

KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Kocaeli'nin Türkiye'nin en büyük sanayi kenti olduğunu, dolayısıyla bu sempozyumun yapılmasında en uygun kentlerden biri olduğunu belirtti. Nüfusun az olduğu dönemlerde, çevre sorunu diye bir şey olmadığını, insanlar tarafından kirletilen çevrenin doğa tarafından zararsız hale getirildiğini belirten Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, " Aslında bütün dünyada insanın son 200 yıldır ortaya koyduğu üretim tarzı ve tüketim alışkanlığı dünyanın ekolojik dengesini alt üst etmiştir. Bütün ülkeler sanayinin kirlettiği bu dünyanın nasıl temizleneceği konusunda uluslararası bağlayıcı çözümler aramaktadır" dedi.

Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak, Türkiye'nin ikinci büyük sanayi kenti olan Kocaeli'de sanayi odasına bağlı 1800 firma olduğunu ve bunların 81 tanesinin ilk 500'de olduğunu belirterek, çevre sorunlarının olduğunu ve müdahalelerin olmaması durumunda da devam edeceğini söyledi. Yalnız ceza uygulamakla ve müeyyidelerle bu sorunun çözüme kavuşmayacağını belirten Kanbak, devlet yetkililerinin ve konuyla ilgili bütün kurumların taşın altına elini koyması gerektiğini ifade etti. Atık arıtma tesisi İzaydaş'ın Kocaeli'ye bile yetmediğini belirten Kanbak, tüm Türkiye'ye yetmeyeceğini, sanayicilerin evsel atıklarını fabrika bahçelerinde muhafaza ettiklerini söyledi.

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Savaş Ayberk, Çevre Mühendisliği Bölümü'nün Kocaeli İlinin ortak kanaati ile kurulduğunu, bundan 15 yıl önce kurulan bölümden mezun olan, öğretim elemanlarının olduğunu belirterek, bölümden 10 doktora, 40 yüksek lisans ve 1000'in üstünde lisans mezununun çeşitli kademelerde ülkeye hizmet ettiğini söyledi. Sempozyumun oluşumunda hemen hemen her konuda sanayicilerin destek olduğunu belirten Prof. Dr. Savaş Ayberk, yurdun çeşitli yerlerinden gelen akademisyenlerin 200'den fazla bildiri verdiğini ve 30 çevre mühendisliği bölümü başkanıyla toplandıklarını söyledi.

Açılış töreninin ardından verilen çay arasından sonra sempozyuma destek verenlere ve sponsorlara teşekkür belgesi verildi. Oturumlara geçilen sempozyum 15-16-17 Mayıs'ta çeşitli oturumlarla devam edecek

8. Adli Bilimler Kongresi "Çocuk ve Adli Tıp" alt başlığı ile Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı, Adli Tıp Uzmanları Derneği ve Edinburg Üniversitesi tarafından dün Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Kocaeli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde dört gün sürecek olan ve IALM, ECLM ve UNICEF tarafından da bilimsel olarak desteklenen 8.Adli Bilimler Kongresi'ne dünyanın dört bir yanından 80'den fazla bilim adamı katılacak. Umuttepe Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen açılış törenine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Köksal Toptan, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Canan, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak, Prof. Dr. Arif Demir, Emniyet Müdürü Hüseyin Namal, Kocaeli Baro Başkanı Ersayın Işık, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferansın açılışında Güzel Sanatlar Fakültesi Orkestrası ile Solist Zafer Mutlu eşliğinde gerçekleştirilen müzik dinletisi davetliler tarafından büyük ilgi gördü.

Adli tıp uzmanları, hukukçular, psikologlar, kriminalistler, sosyal hizmet uzmanları ve çeşitli disiplinlerden adli bilimcileri bir araya getiren kongrenin alt başlığı olarak "Çocuk ve Adli Tıp" belirlendi. Kongrede, adli bilimler alanında yaşanan bilimsel gelişmeler, yasal çerçevede yer alan değişiklikler ve uygulamada karşılaşılan sorunlar konunun taraflarının yer aldığı paralel oturumlarla ele alınacak. Adli bilimler alanında yapılan araştırma ve çalışmalar da sözel ve görsel bildirilerle kongreye bilimsel bir zenginlik katılacak. Ayrıca konferansta kurumsal olarak da UNICEF, TTB, TBB ve uzmanlık derneklerinin yanı sıra Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, SHÇEK, Jandarma ve Emniyet Genel Müdürlükleri ile birlikte uygulamaya ilişkin sorunların ele alınacağı ve birlikte çözüm aranacağı bilimsel bir ortam olması hedefleniyor.

8. Adli Bilimler Kongresi ziyaretinden önce Rektörlük Makamına geçen TBMM Başkanı Köksal Toptan'ı, burada Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak ve Prof. Dr. Arif Demir, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci ve Prof. Dr. Ümit Biçer karşıladı. Rektörlük ziyaretinden sonra kongre açılış törenine geçen Köksal Toptan burada bir konuşma yaptı. 1992 yılında kurulan ve 1999 depreminde hemen hemen tamamı yıkılan bir üniversitenin sekiz yılda bu hale gelebilmesinin görülmez ise inanılacak bir şey olmadığını belirten Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan, "Bu üniversiteyi bu hale getiren efsanevi Rektör Baki Hocayı rahmetle anıyorum. Sezer Hoca da karşılaşılan eksikleri açık bir dille ifade etti. Kongrede çok önemli konular tartışılacağı kesin. Adli Bilimler adalete ulaşmada hukukun en büyük yardımcısı oluyor. Siz adli bilimciler bu anlamda çok kutsal bir meslek icra ediyorsunuz. Bu kongrede çıkacak olan sonuçların yol gösterici olacağına inanıyorum. Çocuk ve şiddet konusunun seçilmesi oldukça anlamlı" dedi. Açılış töreninin ardından Kütüphaneye geçen Köksal Toptan burada Prof. Dr. Baki Komsuoğlu için hazırlanan köşeyi ziyaret etti. Ziyaretinde Rektörlük Şeref Defterini yazdı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Çocuklar için yapılması gerekenlere bakıldığında yerel yöneticiler olarak kendilerine de önemli ödevler düştüğünü, şehrin her alanında müşterek kullanım alanlarının ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bu kongrede tartışılacak. Çıkan sonuçlar bizler içinde önemli, çünkü bize de çıkacak ödevler olabilir" dedi.

Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Kocaeli Üniversitesi'nin 1992 yılında Köksal Toptan'ın Milli Eğitim Bakanı olduğu dönemde kurulduğunu belirtti. Kongrenin konusunun 'Çocuk ve Adli Tıp' olağanüstü bir konu olduğunu belirten Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, kongrede bununla ilgili bütün konuların ayrıntılarıyla görüşüleceğini söyleyerek üniversite hakkında kısa bilgiler verdi. Üniversitelerin cazibe merkezi haline getirilmesi gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, " Üniversitelerimizde kitle eğitimi veriliyor, araştırma ile ders verme paralel gidemiyor. Nitelikli araştırma görevlilerine ihtiyaç var" dedi.

Kongre Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer, Şiddet ikliminde yer alan dünyamızda kötülüğün sıradanlaştırılmasının çocukların karanlığa mahkum edilmesinin bir kez daha sorgulamak gerektiğini belirterek, "Yüreğinde ve gündeminde çocuk olan bilim ve hukuk insanlarını bir kez daha bir araya getirmek amacıyla kongrenin teması olarak 'Çocuk ve Adli Tıp' konusunu seçtik" dedi. Adli Tıp Derneği Başkanı Doç. Dr. Serhat Gürpınar, Sivil toplum örgütlerinin önemli görev üstlenmesi gerektiğinin altını çizenerek, "Biz toplumumuzun adli bilir kişilik olarak nerede olması gerektiği gibi çalışmalar yapıyoruz" dedi. Kongrenin eş başkanlığını üstlenen Edinburg Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Anthony Busuttil, Mağdur çocuklar için üç konuya çok önem verdiklerini belirterek, bunlar; uluslararası toplantılar yapmak, makaleler yazarak, sunumlar yaparak üniversitelerimizin temsil edilmesini sağlamak ve birbirimizden bir şeyler öğrenmek şeklinde sıraladı. Busuttil, bu konferansın suç mağduru çocuklara daha iyi hizmet verebilmek için çok faydalı geçeceğine inandığını da belirtti.

Kongrenin açılış töreninin ardından TBMM Başkanı Köksal Toptan Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'na hediye verdi. Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu da Köksal Toptan'a plaket ve hediye sundu.

Kocaeli Üniversitesi Sualtı Topluluğu - KOUSAT'ın her yıl gerçekleştirdiği Mavi Paylaşım Toplantısı'nı bu yıl kurulan Arkeoloji Bölümü Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı ile birlikte gerçekleştirdi.

Kocaeli Üniversitesi Morfoloji Binası Anadolu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliklerin ilk günü Türkiye ve Dünyada Teknik Derin Dalış sunumunu kapsarken ikinci gün etkinlikleri Sualtı Arkeolojisi Paneli ve bildirilerinin sunumu ile devam etti. "Türkiye'de Sualtı Arkeolojisi Eğitiminin Dünü, Bugünü ve Geleceği" konulu panele Ankara Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Merkezi kurucusu Prof. Dr. Hayat Erkanal başkanlığında İstanbul Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Ufuk Kocabaş ve Kocaeli Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Yard. Doç. Dr. Füsun Tülek katılmışlardır. Ayrıca Yard.Doç.Dr. Ufuk Kocabaş " Yenikapı'nın Eski Gemileri" ve Ar. Gör. Levent Keskin "Limantepe Sualtı Kazıları" başlıklı bildirilerini sundu.

Etkinliğe Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney Sualtı Topluluğu danışmanı Prof. Dr. Kamil Toker, , Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tuba Ökse, Türkiye Sualtı Sporları Federasyon Başkanı İnkilap Obruk, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Sualtı Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şamil Aktaş, Asutay Akbayır, Uludağ Üniversitesi Sualtı Topluluğu öğrencileri, Kocaeli Üniversitesi Sualtı Topluluğu mezun ve öğrenci üyeleri, Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri katılmışlardır. Etkinlikler üçüncü gün programında 17 Ağustos 1999 Depremi anısına Değirmendere Deprem Bölgesi Dalışı ile sonlanmıştır.

Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen 8.İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı etkinlikleri çerçevesinde bugün Dilek Sabancı Kocaeli Üniversitesi öğrencileri ile deneyimlerini paylaştı.

Kocaeli Üniversitesi Rektörlük Makamını ziyaret eden Dilek Sabancı ziyaretin ardından konferans salonu'na geçti. Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen ve Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arif Demir, Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sinan Özbek'in de katıldığı etkinliğe öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Karşılıklı soru cevap şeklinde geçen etkinlikte Dilek Sabancı sıcak davranışları ile dikkat çekti. Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı'nın katılan ve katkıda bulunan kurumların bir sinerjisi olduğunu belirterek, "Buraya gelen kurumlar sizleri, sizlerde buraya gelen kurumları tanıyorsunuz. Karşılıklı nelerin eksik olduğunu görüyorsunuz. Bu fuarın sizler için çok verimli geçeceğine inanıyorum" dedi. Fuarın ileriye dönük iş imkanlarının yolunu açacağına inandığını belirten Dilek Sabancı, pozitif olmanın her sorunun çözümünde en önemli anahtar olduğunu ifade etti. Özelleştirmeden iş gücü piyasasına, iş imkanlarından sanayileşmeye ve çevre sorunlarına kadar bir çok konuda öğrencilerin sorularını yanıtlayan Dilek Sabancı, iş bulma konusunda "İş bulmada öz geçmiş oluşturmak çok önemli, eğitim, staj gibi donanımların yanında herhangi bir sosyal sorumluluk projesinde bulunmak mutlaka sizlere artı sağlayacaktır" dedi. Etkinliğin sonunda Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Dilek Sabancı'ya konferansa katılımından dolayı hediye verdi.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı sebebiyle Kocaeli Üniversitesi Atatürk İlke ve Devrimlerini Araştırma Uygulama Merkezi ile Atatürkçü Düşünce Kulübü tarafından "Gençler Atatürk'ü Konuşuyor" konulu bir panel düzenlendi.

Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde gerçekleştirilen etkinliğe Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Yrd Doç. Esma Torun, Atatürk İlke ve Devrimlerini Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Hüseyin Munyar
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Erol Çetin öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Kürşat Yıldız'ın yaptığı panelde, panelistler Özgür Gedikoğlu
Avşin Gizem Akbulut ve Doğan Gündoğdu birer sunum gerçekleştirdi. Özgür Gedikoğlu Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin günümüzdeki anlamına değinirken, Avşin Gizem Akbulut ulusal egemenlik ve bağımsızlık üzerine, Doğan Gündoğdu ise Atatürk İlkelerinin günümüz açısından yorumu konusuna değindi. Panelin bitiminde Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencileri Emre Efe ve Ebru Efe'nin sunduğu müzik dinletisinin ardından kokteyle geçildi.

Tarihle iç içe olan Kocaeli kentinde, Arkeoloji öğrencilerinin uygulamalarında ve laboratuvar çalışmalarında önemli bir eksikliği gidermesi beklenen Arkeoloji Laboratuvarı Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tuba Ökse, Prof. Dr. Ayşe Çalık Ross, öğretim üyeleri, laboratuvar malzemelerine katkı yapan İzmit Rotary Kulübü üyeleri ve davetliler katıldı. Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Kurulan Arkeoloji Laboratuvarı'nın Kocaeli gibi tarihle iç içe olan bir kentte büyük bir eksikliği gidereceği için mutlu olduğunu belirterek, katkı veren herkese teşekkür etti. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney ise Arkeolojinin yeni kurulan bir bölüm olmasına rağmen çok büyük işlere imza attığını belirterek, Arkeoloji Bölümü'nün akademik çalışmaları hakkında kısa bilgiler verdi. Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu katkılarından dolayı İzmit Rotary Kulübü yetkililerine teşekkür belgesi verdi. Açılış töreninin ardından laboratuvarı gezen davetliler düzenlenen kokteyle geçti.

Boğaziçi Üniversitesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Design & Construct Çelik Köprü Yarışması'nda", genel performans dalında üçüncülük kazanan Kocaeli Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü takımının köprüsü üniversite öğretim elemanlarına, öğrencilerine ve davetlilere tanıtıldı.

Kocaeli Üniversitesi adına katılan iki takımın danışman öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Fuad Okay, Putrel takımının kaptanı Yasin Arıcı, Sigma takımının kaptanı Selçuk Uzun'un konuşmacı olarak katıldığı panele Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamuran Öztekin, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ergün Öztürk, Kocaeli İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Aykut Bozkurt, ikinci Başkanı Murat Sefa Sürel, Yardımcısı Mecit Yeşildal, İnşaat Mühendisliği öğretim üyeleri ve öğrenciler de izleyici olarak katıldılar. Yrd. Doç. Dr. Fuad Okay, yaptığı konuşmada 10 Üniversiteden 15 takımın katıldığı yarışmada, Kocaeli Üniversitesi'nin de iki köprü ile temsil edildiğini, bu köprülerden birinin kural ihlali sonucu elenmesine rağmen, diğerinin üçüncülük ödülü almasının sevindirici olduğunu belirterek, birinci ve ikinciliği Boğaziçi Üniversitesi takımlarının kazandığı yarışmada, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi gibi çelik kürsüleri çok kuvvetli olan üniversiteleri geçmenin büyük bir başarı olduğunu ifade etti.

Daha sonra takım kaptanları Selçuk Uzun ve Yasin Arıcı da bu yarışmaya katılmanın kendileri için çok zorlu ama bir o kadar da zevkli bir tecrübe olduğunu söylediler. Boğaziçi Üniversitesi Yapı Kulübü Başkan Yardımcısı Mecit Yeşildal ise, düzenlemiş oldukları yarışmanın zorluğunun bilincinde olduklarını ve her sene kendilerini geliştirmek için çalıştıkları belirtti.
Kocaeli Üniversitesi'nin takımlarının ve yarışmayı yerinde seyretmek isteyen öğrencilerin ulaşım masraflarını karşılayan Kocaeli İnşaat Mühendisleri Odası'nı temsilen Başkan Aykut Bozkurt Kocaeli Üniversitesi'ne desteklerinin süreceğini belirtti. Yrd. Doç. Dr. Fuad Okay Mecit Yeşildal ve Aykut Bozkurt'a birer teşekkür belgesi verdi.
İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Prof. Dr. Ergün Öztürk, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamuran Öztekin, yarışmaya katılan öğrencileri kutlayarak, birer teşekkür belgesi verdiler.

Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansa Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak, Dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. 1997-99 yılları arasında Kocaeli'de görev yaptığını ve 17 Ağustos depreminde kanayan yaraları beraber sardığı Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'nu saygıyla andığını belirten Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Anadolu'daki Türk varlığının Malazgirt Savaşı ile değil 3500 yıllık bir tarihe dayandığının bilimsel olarak ispatlandığını ifade etti. Orta Doğu diye anılan bölgenin dinlerin doğduğu bir bölge olduğunu belirten Tolon, "Bu toprakların coğrafi konumu, yer altı zenginliği ve stratejik konumu göz önüne alındığında tarihin bütün dönemlerinde sorunlu bir bölge olmuştur" dedi. Bu günkü durumun daha iyi kavranabilmesi için Orta Doğu'da son yüz yıl içinde yaşanan olayların iyi analiz edilmesi gerektiğini belirten Tolon, Osmanlı İmparatorluğu'nun en güçsüz olduğu dönemde Birinci Dünya Savaşına çekilmesi, 1948 yılında Birleşmiş Milletler kararıyla İsrail devletinin kurulması, 1979 yılında Humeyni'nin İran'da iktidarı ele geçirmesi, 1980-88 yılları arasında sebebi ve sonucu bilinmeyen İran- Irak Savaşı, 1991 ve 2003 yıllarında yapılan Irak müdahalesi gibi olayların birbirinden bağımsız değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. İçten yanmalı motorların icadı ile petrol ve petrol ürünlerine ihtiyaç duyulduğunu belirten Tolon, Dünya petrol rezervlerinin yüzde 65'inin ve doğal gaz rezervlerinin yüzde 55'inin Orta Doğu'da olduğunu, gelişmiş, gelişmekte olan, ve kendini süper güç olarak tanımlayan devletlerin bile bu enerjiye ihtiyacı olduğunu belirtti.

ABD'nin Irak müdahalesinin ardından, Irak'ın Türkiye sınırında oluşan otorite boşluğunun terör örgütünün işine yaradığını ve örgütün bu bölgede daha rahat hareket edebildiğini belirten Tolon, sınır ötesi harekatın gerekli olduğunu ama sınır ötesi operasyonla terörün sona erdirilemeyeceğini ifade etti. Ülkemizin gözle görülür bir şekilde karanlığın içine doğru sürüklenmek istendiğini ve terör örgütünün ABD ile Avrupa'dan destek gördüğünü belirten, Tolon, "Avrupa'da terör örgütü PKK'ya hizmet eden 400'ün üzerinde sivil toplum örgütü kuruluşu, iki haber ajansı, dört televizyon, altı radyo, bir gazete, 13 dergi ve üç yayınevinin faaliyetini sürdürdüğünü söyledi.
Konferansın bitiminde Emekli Orgeneral Hurşit Tolon öğrencilerin sorularını cevaplarken, Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Hurşit Tolon'a sunumundan dolayı teşekkür belgesi verdi.

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Bölümü dördüncü sınıf öğrencileri düzenledikleri ağaç dikme etkinliğiyle fakültelerinin etrafını ağaçlandırdı.

Öğrencilerin kendi imkanları ile Fakülte Yönetimi tarafından temin edilen fidanlar Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Servettin Bilir, fakülte çalışanları ve öğrenciler tarafından dikildi. Umuttepe'nin yeni kurulan bir yerleşke olduğu için ağaçlandırma ve peyzaj çalışmalarına ihtiyacı olduğunu belirten Prof. Dr. Servettin Bilir, öğrencilerin böyle bir istekte bulunmasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Aslında gençlerin çevre sorunlarına duyarsız olmadığını, daha az bilinçlendirildiklerini ifade eden Prof. Dr. Servettin Bilir, Öğrencilerimizin bu duyarlı davranışları umarım diğer öğrencilere de örnek olur. Dünyamızın ekolojik dengesinin alt üst olduğu günümüzde sorunun çözümünde bizim katkımız olsun istedik" dedi. Prof. Dr. Servettin Bilir öğrencilerine ve ağaç dikme etkinliğine danışmanlık yapan Nur Kaman Güçlü'ye teşekkür etti. Yıllar sonra mezun oldukları okula geldiklerinde kendilerinden bir anı olarak bu ağaçları görmenin mutluluk verici olacağına inandıklarını söyleyen son sınıf öğrencisi İlker Kurt, dikilecek fidanları seçerken çınar, top akasya, fıstık çamı, mazı, leylandi gibi kalıcı ve dayanıklı olanları seçtiklerini belirtti.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nın organize ettiği 'Birinci Çocuk Sağlığı Bahar Toplantısı' İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nden konukların da katılımıyla gerçekleştirildi.

Çocuk sağlığı ve hastalıkları konularında bir çok sunumun gerçekleştiği toplantı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Anadolu Konferans Salonu'nda düzenlendi. Didem Öncel ile Selim Öncel'in müzik dinletisi ardından başlayan toplantıya Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Emin Sami Arısoy, Prof. Dr. Şükrü Hatun, Prof. Dr. Nazan Sarper, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Gülden Gökçay ile Doç. Dr. Hülya Kayserili, Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalının 1995 yılında kurulduğunu, 1999 depreminin ardından prefabriklerde yeniden kurulduğunu ve 2004 yılında şu anki yerinde, Umuttepe Yerleşkesi'nde bir daha kurulduğunu belirterek, "Çocuk servisinin 85 yatak kapasitesi var. Çocuk polikliniğimiz yılda 56 bin hasta takip ediyor. 3 bin'in üstünde yatan hastaya hizmet veriyoruz" dedi. Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp hem Üniversite hem de Tıp Fakültesi hakkında kısa bilgiler verdi.
Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp 'Bebek Beslenmesinde Yeni Kavramlar', Prof. Dr. Emin Sami Arısoy 'Bağışıklamada Yenilikler', İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gülden Gökçay 'Doğumsal Metabolik Hastalıklara Yaklaşımlar' Prof. Dr. Şükrü Hatun 'Erken Puberte Nasıl Bir Sorun ?', İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hülya Kayserili 'Dismorfik Çocuğa Yaklaşım', Prof. Dr. Nazan Sarper 'Mikrositer Anemiler - Olgu Örnekleri' konulu sunumları yaptılar.

Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu Diploma Töreni açılış konuşmasında, yönetime geldikleri günden beri var olan çalışmaların üzerine ne ekleyebiliriz diye düşündüklerini belirterek, "Kocaeli Üniversitesi'nin lisans üniversitesi olması gayretimizin yanı sıra lisans üstü eğitime ve doktoraya önem verdik. Yeni doktora programları açtık" dedi. Ülkelerin gelişmişlik kriterlerinin doktora sayısıyla doğru orantılı olduğunu belirten Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, "Ülke için bilim kurumları ne kadar artarsa o kadar iyi. Ama bu artış kağıt üzerinde değil nitelikli bir artış olmalı" dedi. Ar-Ge ve İnnovation (yenilik) gibi kelimelere günümüzde artık her konuşmada rastlandığını ifade eden Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, " Yenilik maddi kaynak olarak geri dönebilmeli, patenti alınmalı, innovation'a verilen emeğin bir getiriye dönüşmesi gerekir. Üniversiteler Ar-Ge'nin olmazsa olmazı. Bizde büyük alt yapı imkanları var ve sanayi ile iç içe olmamız maddi anlamda da bize çok sıkıntı çektirmiyor. Bize düşen bilimsel yayınlarımızı patente dönüştürmek" dedi.

Kocaeli Üniversitesi Enstitüleri adına konuşan Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Vasfi Haftacı, 1992 yılında kurulan Kocaeli Üniversitesi'nin genç bir üniversite olmasına rağmen aynı dönemde kurulan üniversitelere göre daha fazla mesafe katettiğini, kalitesinden taviz vermeden belli noktalara ulaştığını belirterek, " Kocaeli Üniversitesi, Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yerine getirmesi gereken sorumluluklarını çağdaş ve yenilikçi bireyler yetiştirme amacı doğrultusunda gerek önlisans, gerekse lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim ve öğretimini büyük bir kararlılıkla bu güne kadar sürdürmüş, bundan sonra da sürdürecektir" dedi.

Öğrenciler adına konuşan Fen Bilimleri Enstitüsü Makine Mühendisliği Anabilim Dalı 2007 Mezunu Dr. Emel Taban, esasında bu unvanı aldıktan sonra sorumluluklarının ve üzerlerine düşen görevin daha da artacağını belirterek, "Tecrübesini öğrencisiyle paylaşmaya hazır, akademik kişiliğiyle bir model oluşturmasını başarabilmiş yol göstericilerimize, çalışmalarımıza katkı sağladıkları için ne kadar teşekkür etsek azdır" dedi.

Diplomaya hak kazanan öğrenciler diplomalarını başta Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu olmak üzere emeği geçen akademisyenlerden aldılar. Etkinlik diploma töreninin ardından düzenlenen kokteyl ile son buldu.