halkla ilişkiler ve tanıtım
grafik/tasarım
fotoğraf
bilgi edinme birimi
İletişim
HABER ARŞİVİ - Mart 2009
SON HABER
HABER ARŞİVİ
basından seçmeler
haber merkezi
Kocaeli Üniversitesi
Basın ve Halkla İlişkiler
SON HABER
HABER ARŞİVİ
basından seçmeler
Kocaeli Üniversitesi
Genç
Kocaeli Üniversitesi Bologna Eşgüdüm Konseyi Toplantısı Yapıldı
Bologna Eşgüdüm Konseyi'nin bir ürünü olarak Kocaeli Üniversitesi Senatosu'nda kabul edilen 'Program Geliştirme Çalışmaları ve Süreç Basamakları' bugün (02.03.2009) Kocaeli Üniversitesi birimlerine sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumda tanıtıldı.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Anadolu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantı'da Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satılmış Tekindal, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurullah Genç Eğitim Fakültesi Program Geliştirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. İsmet Şahin 1999 yılında başlayan ve 2010 yılının sonunda tamamlanacak olan Avrupa Yüksek Öğretim Alanının oluşturulması için ortaya konan hedeflere ulaşmak için Bologna Eş Güdüm Konseyi'nin ürünü olan Program Geliştirme Çalışmaları ve Süreç Basamakları hakkında bilgiler verdi. Toplantılara tüm fakülte dekanları yüksekokul müdürleri ve anabilim dalı başkanları katıldı.

Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp toplantıda yaptığı konuşmada Bologna Süreci hakkında bilgiler vererek, "Süreç tamamlandığında Avrupa Yüksek Öğretim Alanında şeffaflık oluşacak. Üniversiteler birbirini tanıyacak, kabul edilebilirlik artacak. Araştırma ve bilgi paylaşımı artacak ve bu durum istihdama olanak sağlayacak" dedi. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın aldığı kararla 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren yükseköğretim kurumlarında geçerli olan bu ilkeler doğrultusunda 20 Mart 2009 tarihine kadar bütün birimlerde ve bölümlerde bu komisyonların kurulacağını belirten Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, birimlerde program geliştirme sürecinde çalışacak ekiplerin eğitiminin yapılacağını, program ve öğrenim çıktılarının yeniden yazılacağını, ölçme değerlendirme ve kalite yönetiminin çalışmalarının yapılacağını söyledi.

Eğitim Fakültesi Program Geliştirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. İsmet Şahin, Program geliştirme sürecinde, mezun olacak öğrenciye iş yaşamında gerekli olacak niteliğin kazandırılması için önce bu niteliklerin tespit edileceğini sonuçta buna yönelik eğitimin verileceğini belirterek " Program Geliştirme Eylem Planında sadece bir yada birkaç çalışma grubu bu süreci gerçekleştiremez. Her anabilim dalı , myo ve fakülte kendi programlarını geliştirmeli. Bu çalışmalar zaman alacaktır ve kağıt üzerinde değişiklik yeterli değildir. Program geliştirme süreklidir ve uzman desteği gereklidir" dedi.

Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satılmış Tekindal Teknik Eğitim Fakültesi'nden örnekler vererek ölçme ve değerlendirmede her bölümün farklı kriterleri olduğunu belirterek, "Mevcut sınav yönetmeliğinde arasınav, final veya bütünleme not ortalaması 50'nin üzerinde ise öğrenci geçer. Ölçme değerlendirmede amaç sadece öğrencinin geçmesi veya kalması olmamalı, amaç öğrenciye öğretmek olmalı. Öğrenci hangi soruyu yapamamış ? Bu soruyu neden yapamamış ? Öğrencinin eksiği mi var ? Öğretim elemanının eksiği mi var ? gibi sorulara yanıt aranmalı. Elbette 80-100 kişilik sınıflarda bu çok kolay değil" dedi.

Toplam Kalite Yönetimi Sistemi hakkında bilgi veren İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurullah Genç, kaliteyi ürün veya hizmeti talep eden kişinin memnuniyetine uygunluk olarak tanımlayarak, " Verdiğimiz hizmetten herkes memnun olmalı, çalışanlar, öğrenciler, öğrenci velileri, tüm sosyal paydaşlarımız memnun olmalıdır. Toplam Kalite Yönetimi Sistemi'nde sistemin işlemesi için teknik konuların gerçekleştirilmesi yanında sosyal konuların da gerçekleştirilmesi gerekir. Türkiye'de Toplam Kalite Yönetimini gerçekleştiren kurumlar var ve bu kurumlar teknik oluşumu tamamlayıp ödüller alan kurumlar. Bu kurumlar daha sonra sosyal oluşumu tamamlayamadığı için hüsrana uğradı" dedi.

Gökalp
Tekindal
Şahin
Kadınlar İş Yaşamında Hakkını Arıyor
Kocaeli Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (KASAUM) düzenlediği "İş Yaşamı ve Kadın" konulu panelde kadının iş yaşamındaki rolü ele alındı.
İletişim Fakültesi'nin D-3 no'lu dersliğinde yapılan panele, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamuran Öztekin, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır, Kocaeli Üniversitesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Nermin Ersoy, KASAUM Başkanı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin katıldı.

Kadınlar iş yaşamında kararlı ve cesur olmalı
Panelin açılış konuşmasını yapan Kocaeli Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, "Günümüzde kadınlar iş yaşamında haklarını arıyor. Bu nedenle kadınlar yaptıkları çalışmalarda kendilerine güvenmek zorunda. Bugün edindiğimiz hakların çoğu için Atatürk ve arkadaşlarına minnettarız. Çünkü Cumhuriyetimizin bize sunduğu kazanımlar çok önemli. Bunları korumalıyız" dedi. Toplumumuzda kadın yönetici ve işçilerin az olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, "İş yaşamında kadın mücadeleci, kararlı ve cesur olursa kazanabilir. Kadınların her türlü yasal hak için mücadeleyi bırakmaması gerekiyor" diye konuştu.

Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'nun ardından söz alan Prof. Dr. Nermin Ersoy, kadının iş yaşamındaki tarihsel sürecini hekim özelinde ele alarak konuşmasına başladı. Türkiye'de kadın hakları tarihinin Türkiye tarihi ile başladığını vurgulayan Prof. Dr. Nermin Ersoy, "Osmanlı Devleti'nde kadın peçe altına ve kafes arkasına atılmış, mirastan pay alamamış, şahitlik dahi yaptırılmayarak ikinci sınıf vatandaş olarak görülmüştür. Erkek kamusal alanda, kadın ise özel ve mahrem alanda kalmıştır" şeklinde konuştu. Cumhuriyet dönemine kadar hiçbir kadının ebelik ve hekimlik yapamadığının altını çizen Prof. Dr. Nermin Ersoy, "İlk kez 1922 yılında Atatürk ve arkadaşları sayesinde kız öğrencilerin tıp fakültesine kayıt işlemi gerçekleşebilmiştir" ifadesini kullandı.

Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamuran Öztekin, "Mimar, akademisyen, yönetici, anne, eş ve bir kadın olarak karşınızda bulunuyorum" diyerek konuşmasına başladı. Kadının toplumda birden fazla kimliğinin bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kamuran Öztekin, "Dünya Kadınlar Günü'nün 1857'lere dayanan bir geçmişi olmasına rağmen bugün dünyada bir taraftan uzayı keşfetme çabaları, öte yandan ise kadını sosyal biri olarak yok etme çabaları bulunuyor" dedi. Kadının aynı işi yapan erkeğe göre daha sistemli ve mücadeleci olduğunu sözlerine ekleyen Öztekin, kadınların iş yaşamında özgürlüklerini kendi elleriyle kıstıklarını belirtti.

Toplumsal cinsiyetten kaynaklanan ayrım yaşanıyor
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır da kadının, iş ve aile yaşamını uzlaştırma konusunda sıkıntı yaşadığını söyleyerek, "Hukuksal açıdan bakıldığında kadın-erkek eşitliği tamdır. Ama bu gerçek anlamda eşitliği sağlayamamaktadır" dedi. İş yaşamında toplumsal cinsiyetten kaynaklanan bir ayrımın yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır, "Ataerkil toplumdan kaynaklanan bir ayrımcılık bulunuyor. Kadınların iş gücüne katılma oranı düşüyor ve kadın çalışma yaşamına daha az katılıyor" diye konuştu.

Son olarak söz alan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin, KASAUM'un kuruluş amacı ve çalışmalarından bahsederek, "Bu merkezi, kadın sorunlarını bilimsel olarak araştırmak ve onların sorunlarıyla ilgili paneller düzenlemek amacıyla kurduk. Kocaeli Üniversitesi'nde yönetici pozisyonunda çalışan birçok kadın bulunuyor" dedi.
Panel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp'in panelistlere teşekkür belgesi vermesiyle sona erdi.

Komsuoğlu
Kocaeli Üniversitesi'nde Engellerin Kaldırılması Çalışmaları Devam Ediyor
Kocaeli Üniversitesi'nde eğitim gören engelli öğrencilere daha rahat eğitim ve öğretim olanağı verecek düzenlemelerin yapılmasını ve Kocaeli Üniversitesi'nin engelli öğrenciler tarafından tercih edilen bir kurum haline getirilmesini sağlamak amacıyla 2007 yılında kurulan "Kocaeli Üniversitesi Engelliler Araştırma ve Uygulama Birimi" yöneticileri engelli öğrencilerin sorunlarını paylaşmak ve saptanan problemleri çözümlemek için engelli öğrencilerle bir araya geldi.

Prof Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi Akdeniz Salonunda bugün (04.03.2009) yapılan etkinliğe Kocaeli Üniversitesi Engelliler Araştırma ve Uygulama Birimi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erbil Dursun, Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Seyit Umut, Birim Koordinatörleri Yrd. Doç. Dr. Menşure Aydın, İsmet Ünsal ve öğrenciler katıldı.

Öğrencilerin sorunlarını tek tek dinleyen ve çözüm için gerekenlerin yapılacağını belirten Prof. Dr. Erbil Dursun, "Çağdaş bir üniversite için engelli öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın ne gibi problemleri var, bunları etüt ediyoruz ve çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bu çalışmaları yaparken tabi ki en büyük problemimiz maddi kaynak noktasında oluyor. Daha iyi kaynaklarla daha iyi işler yapabiliriz" dedi.

Dursun
"Kadınlar Vardır"
Kocaeli Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) tarafından düzenlenen 'Kadınlar Vardır' konulu panel 4 Mart Salı günü Kocaeli Üniversitesi Morfoloji binası Anadolu Salonu'nda gerçekleştirildi.

Dünya kadınlar günü dolayısıyla düzenlenen panele Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin, İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurdan Taşkıran, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nurperi Gazioğlu, Klinik Psikolog Doç. Dr. Ufuk Sezgin ve Diyarbakır Kadın Merkezi (KAMER) Vakıf Başkanı Nebahat Akkoç konuşmacı alarak katıldı.

Erkek öğrencilerin de ilgisinin yoğun olduğu panelde açılış konuşmasını İletişim Fakültesi Dekanı ve KASAUM Müdürü Prof. Dr. Hülya Yengin yaptı. Konuşmasında Cumhuriyet döneminde kadınlar konusunda birçok kazanımlar elde edilmesine rağmen sorunların hala devam ettiğine dikkat çeken Yengin, 'En önemlisi de kadına yönelik aile içi şiddet. Beş yılda 1806 kadın töre cinayetine kurban oldu' dedi. Güldünya Tören'in 2004 yılında töreye kurban verildiğini hatırlatan Prof. Dr. Hülya Yengin medyanın bu olaya sahip çıktığını belirtti. Özellikle 1980'li yıllardan itibaren iletişim çalışmalarıyla kadın sorunlarının paralel gittiğini söyleyen Prof. Dr. Hülya Yengin, 'Bu anlamda kadın sorunlarını çözme konusunda medyaya önemli görevler düşüyor. Medya beşinci kuvvet olarak önemli uygulamalara imza atmalıdır' dedi.


Prof. Dr. Hülya Yengin'in ardından söz alan Doç. Dr. Nurdan Taşkıran ülkemizde kadın haklarının homojen bir değişim göstermediğini ifade etti. Kadının toplumdaki rolünün ve kitle iletişim araçlarındaki görünümünün toplumu güdüm altına aldığını ifade eden Taşkıran 'Kitle iletişim araçlarında kadının erkeğe göre ötekilik durumu açıkça ortadadır. Kadının medyadaki sunumunda kadının cinselliği ön plana çıkarılmaktadır' şeklinde konuştu. Kadınların medyada meta olarak kullanılmasının engellenmesi gerektiğini belirtti.

Kadın toplumda yapabileceklerini kanıtlamak zorunda kalıyor
Türkiye'nin ilk kadın Nöroşirurji Profesörü olan Dr. Nurperi Gazioğlu kadınların günümüzde hala şiddet gördüğünü ve tecavüze uğrayanların da toplumsal baskılar sonucunda intihara zorlandığını ifade etti. Kadının toplumda yapabileceklerini kanıtlamak zorunda kaldığını ifade ederek başarılı olma konusunda kadınlara tavsiyelerde bulunan Gazioğlu, 'Başarı doğru hedefi seçmekle mümkündür. Başarmak için kısa ve uzun vadeli bir hedef seçmek, ona ulaşmayı istemek, başaracağına inanmak, koşullarını iyi analiz etmek, gerçekçi olmak ve çalışmak gerekir' dedi.

KAMER Vakfı Başkanı Nebahat Akkoç konuşmasında merkez bünyesinde yaptıkları çalışmalarda kendi şiddetleriyle yüzleşen kadınların farkındalık çalışmalarıyla bilinçlendirildiğini belirterek bu amaçla travma tedavi grupları oluşturularak soruna çözüm bulduklarını söyledi. Kısa sürede çevre illerden gelen kadınların sorunlarıyla yüzleştiklerini Şırnak, Batman, Mardin'de de çalışmalarını genişlettiklerini sözlerine ekledi.

Panel İletişim Fakültesi Dekanı ve KASAUM Müdürü Prof. Dr. Hülya Yengin'in konuşmacılara teşekkür belgesi vermesiyle sona erdi.

Yengin
"Çağdaş Yapıt-Yeni Arkeoloji"
Heykel Sergisi Açıldı

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin ardından sanatın iyileştirici etkisi göz önüne alınarak Türk ve Japon sanatçıların işbirliği ile oluşturulan ve Değirmendere'ye bağışlanan, ancak daha sonra dağılan "Wind From Anatolia" koleksiyonu; Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin yoğun çabalarıyla "Çağdaş Yapıt-Yeni Arkeoloji" konseptiyle dün (5 Mart 2009) saat 17.30'da yapılan açılışla sanat severlerle yeniden buluştu.
3 Kasım 2008'de kapılarını izleyiciye açan Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Sanat Galerisi'nde sanat severlerle buluşan "Çağdaş Yapıt-Yeni Arkeoloji" konseptli heykel sergisine yoğun ilgi gösterildi. Sergiye Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mithat Fırat Özer, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Reşat Başar, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Reşat Başar ve Öğr. Gör. Yasemin Sarı'nın araştırmalarıyla bir araya getirilen yapıtlar, Yrd. Doç. Dr. Nevzat Atalay ve Öğr. Gör. Gökhan Ercan tarafından onarılarak sergiye hazır hale getirildi. Fotoğraf çekimleri Arş Gör. Çağatay Göktan tarafından yapılan serginin, grafik tasarımları Öğr. Gör. Atilla Ergüder tarafından gerçekleştirildi.
Shosaku Asada, Erim Bayrı, Tomoki Fujıoka, Meriç Hızal, Ryosuke Kobayashı, Ikki Mıyake, Tauzo Murakamı, Hiroko Murata, Kazuo Nakamura, Koji Nakase, Ferit Özşen, Nilhan Sesalan ve Ayako Takeuchı'nin yapıtlarından oluşan sergi Mayıs ayına kadar görülebilir.

Meslek Hastalıkları Sempozyumu Başladı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Türk Toraks Derneği işbirliği ile organize edilen Meslek Hastalıkları Sempozyumu bugün (06.03.2009) Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Anadolu Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Türkiye'nin farklı üniversitelerinden tıp fakültesi öğretim üyelerinin konuşmacı olarak katıldığı sempozyuma akademisyenler, Kocaeli'nde faaliyet gösteren doktorlar ve tıp fakültesi öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı söylenmesinin ardından sempozyumun açılış konuşmasını yapan Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, farklı illerden gelen konuklara kısaca Kocaeli Üniversitesi'ni tanıtarak, " Sizleri Umuttepe Yerleşkesi'nde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz" dedi. Türkiye üretim sanayisinin yüzde 14'ünün Kocaeli'nde olduğunu ve bunun kente çok büyük katkılar sağladığını belirten Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, " Sanayi kenti olmanın pozitif etkilerinin yanı sıra meslek hastalıkları gibi negatif etkileri de oluyor. Umarım bu sempozyum bölgemize negatif etkileri olan meslek hastalıkları sorununun çözümüne katkı sağlar" dedi. Açılış konuşmasından sonra Yrd. Doç. Dr. Selim Öncel ve Öğr. Gör. Didem Öncel konuklara bir müzik dinletisi sundu.

Kocaeli Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız ve Dokuz Eylül Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof Dr Arif Hikmet Çımrın'ın moderatörlüğünde başlayan sempozyumda:
Dokuz Eylül Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Arif Hikmet Çımrın, "Ülkemizde meslek hastalıklarının görülme sıklığı ve zaman içinde meslek hastalıkları paterninin değişimi"
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Remzi Altın, "Pnömokonyoz tanı, tedavi, izlem ve maluliyet değerlendirmesi"
Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Fatma Fişekçi, " Mesleki astım tanı, tedavi, izlem ve maluliyet değerlendirmesi"
Erzurum Atatürk Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Metin Akgün, " Madencilik dışı silikoz (kot taşlamacılığı, teflon yapımı vb) tanı, tedavi, izlem"
Düzce Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Peri Arbak, "Tarımsal akciğer hastalıkları tanı, tedavi, izlem"
Dr. Özkan Kaan Karadağ ise " Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi'ne başvuran olguların dağılımı, özellikleri ve bu merkezlerde uygulanan tanı ve izlem algoritmaları" konulu sunumları gerçekleştirdi.

Komsuoğlu
Yıldız
Hatun
Öğrenci Sorunları Dinlendi
Kocaeli Üniversitesi öğrenci merkezli olması nedeniyle sık sık öğrencilerle ortak toplantılar düzenlemektedir. Konu ile ilgili geçtiğimiz hafta doktora öğrencileri ile bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu bu defa önlisans ve lisans öğrencileriyle bir araya geldi. Arslanbey Yerleşkesi'ndeki öğrenci yemekhanesinde Kocaeli Üniversitesi Genel Sekreteri Kemal Mutlu, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömer Kurtaş, Sivil Havacılık Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Erhan Bütün, Arslanbey Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Süleyman Erkal, Ali Rıza Veziroğlu Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kadriye Oktor, İzmit Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Levent Altıntaş, Psikolog Murat Atıcı, Beden Eğitimi Bölümünden Uzman Cem Kaba, Gıda Mühendisi Emel Yurdagül ve çok sayıda öğrenci temsilcisi katıldı.
Öğrencilerin sorunlarının dinlendiği ve çözüm önerileri üzerine konuşulduğu yemekte planlanan etkinlikler ile ilgili de görüşler ortaya konuldu. Çeşitli kulüp etkinliklerinin arttırılması ve desteklenmesi yönünde görüş birliğine varılan toplantıda Kocaeli Üniversitesi'ni temsil eden öğrenciler Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'na 50 binin üzerindeki arkadaşlarının sorun, sıkıntı ve isteklerini dile getirdi. Büyük bir dikkatle öğrencilerin dinlendiği toplantının ardından öğrenciler 4 okulun bulunduğu Arslanbey Yerleşkesi'ndeki okulları ziyaret etti.

TurkMSIC N-CITY' deydi
TurkMSIC (Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Komitesi) Kocaeli Yerel Kurulu AİDS ve üreme sağlığı konusunda halkı bilinçlendirmek amaçlı N-CITY'de açtığı standla pek çok insana ulaşarak AIDS/H.I.V.'nin yanı sıra güvenli cinsel ilişki, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, istenmeyen gebelikten korunma konularında ilgilenenlere detaylı bilgiler vererek kondom ve broşür dağıttı

İnsanların sormaya çekindikleri, tabu olarak gördükleri konuları yüz yüze açıklayarak halkımızın aydınlanmasına katkıda bulunmak, AIDS/H.I.V.'ye karşı farkındalık yaratmak ve AİDS'li hastalarının maruz kaldığı ayrımcılığı ortadan kaldırmak için çaba sarf ettiklerini belirten TurkMSIC Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Yerel Kurulu üyeleri Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre Dünya'da her gün 11bin yeni H.I.V. enfeksiyonunun meydana geldiğini ve bu enfeksiyonlardan en çok etkilenen kesimin 25 yaş altı gençler olduğunu vurguladılar. "H.i.v. taşıyıcısı olmak ölüm demek değildir" parolasından yola çıkarak ayrımcılığa büyük ölçüde engel olabileceklerini düşündüklerini ifade eden TurkMSIC Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Yerel Kurulu Üreme Sağlığı Alt Direktörü Yağmur Türkoğlu, farklı projeleri de en kısa zamanda hayata geçirerek, gençlere ulaşmaya devam edeceklerini belirtti.

Fen Edebiyat Fakültesi'nde Söyleşi Günleri
Kocaeli Üniversitesi Kadın Çalışmaları Kulübü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde dün (10.03.2009) Latife Tekin ve Nur Yazgan'ı, bugün ise Şevval Sam'ı konuk etti.

Fen Edebiyat Fakültesi B Blok Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliklere öğrencilerin ilgisi çok yoğundu. İlk gün etkinliğinde 1980 sonrası Türk Edebiyatı'nın önemli isimlerinden biri olan Latife Tekin katıldı. Öğrencilerin de söyleyişe katılmasını isteyen Tekin, söyleşiyi soru cevap şeklinde gerçekleştirdi. Tekin konuşmasında kadınların yasalar önünde bazı hakları korunmasına rağmen gündelik hayatın içinde farklı şeyler yaşandığına vurgu yaptı. Söyleşinin ardından, 'Lal' adlı kitabıyla 2007 Duygu Asena Roman Ödülü'nü kazanan Nur Yazgan'ın imza günü etkinliğine geçildi. Kitabını en çok Latife Tekin'in okumasını istediğini belirten Yazgan, bu kitabı Latife Tekin'in 'Sevgili Arsız Ölüm' adlı kitabından sonra yazmaya başladığını söyledi.

Kocaeli Üniversitesi öğrencileri, ikinci gün etkinliğinin konuğu Şevval Sam'ın söyleşisine de yoğun ilgi gösterdi. Karşılıklı soru cevap şeklinde sürdürülen söyleşide öğrencilerin soru performanslarından memnun olduğunu ifade eden Sam, daha önce de birçok üniversitede söyleşi gerçekleştirmesine rağmen Kocaeli Üniversitesi öğrencilerden gelen sorular gibi güzel sorularla karşılaşmadığını ifade etti. Eğitimde teknik bilginin önemli olduğunu fakat bunun yanı sıra sosyal hayatta kullanılabilecek değerlerin de öğrenilmesi gerektiğini vurgulayan Sam, "Öncelikle sevmeyi öğrenmeliyiz. Karşılıksız sevmeyi. O zaman beklentilerimiz azalacak. Beklentilerin az olması hayal kırıklıklarını önleyecektir. Başarıların şöhretle bağlantılı olduğunu düşünmeyin. Şöhret olmayan ama çok başarılı insanlar da vardır" dedi.

Tekin
Sam
KOÜ'de Tıp Bayramı Konseri
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Türk Tabipleri Birliği Kocaeli Tabip Odası tarafından organize edilen 14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen "Tıp Bayramı Konseri" dün(11 Mart 2009) Tıp Fakültesi'nde yapıldı. Oldukça büyük bir beğeni toplayan konserde sanat müziğinin sevilen parçaları Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Türk Müziği Korosu tarafından seslendirildi. Şef Yüksel Taşören tarafından yönetilen konsere Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Çağlar, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, Tıp Fakültesi önceki Dekanı Prof. Dr. Ali Gökalp, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Arzu Serpil Aslan, Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Almaç, akademik ve idari personel ile hasta ve hasta yakınları katıldı.
İlknur Taşören tarafından sunumu yapılan konserde Kocaeli Üniversitesi önceki Rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu anısına da sevdiği iki parça seslendirildi. Duygu dolu anların yaşandığı konserde sanat müziği sevenler keyif dolu dakikalar geçirdi. Umuttepe Yerleşkesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konser Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'nun, Şef Yüksel Taşören'e bu konser ve konseri düzenleyenler adına teşekkür çiçek vermesiyle sona erdi.

Badminton Müsabakaları Kocaeli Üniversitesi'nde Başladı
Üniversitelerarası Badminton B Kategorisi Grup Birinciliği Müsabakaları Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nun ev sahipliğinde bu gün (12.03.2009) başladı.

12 - 15 Mart tarihleri arasında Kocaeli Üniversitesi'nde gerçekleştirilecek olan Grup Birinciliği Müsabakaları'na Kocaeli Üniversitesi ile 9 üniversite daha katılıyor. BESYO Spor Kompleksi'nde gerçekleştirilen müsabaka açılış törenine Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Çağlar, İktisadi ve İdari Bilimler Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Fettahoğlu, BESYO Müdürü Prof. Dr. Yavuz Taşkıran, Kandıra MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yusuf Bayraktutan, Sağlık Spor ve Kültür Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömer Kurtaş ve çok sayıda öğrenci katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu açılış konuşmasını yaptı. BESYO Spor Kompleksi'nin Türkiye'nin en büyük ve modern komplekslerinden biri olduğunu, bu komplekste daha bir çok müsabakanın yapılacağını belirterek müsabakaların heyecanlı ve mücadeleci geçmesini diledi.

B Gurubu:
Boğaziçi Üniversitesi
Celal Bayar Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi
İstanbul Teknik Üniversitesi
Kocaeli Üniversitesi
Sakarya Üniversitesi
Yıldız Teknik Üniversitesi
Yeditepe Üniversitesi
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu
Tıp Bayramı Kutlama Töreni Yapıldı
Kutlama törenine Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Çağlar, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci, İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Aydınlık, Kocaeli Tabip Odası Başkanı Dr. Esra Yüksek, öğretim üyeleri, hekimler ve öğrenciler katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan İl Sağlık Müdürü Hasan Aydınlık, hekim ve yardımcı sağlık personeli sayısının yeterli olmadığını belirterek, "Halkın sağlık seviyesini daha yükseklere çıkarmak için elimizden geleni yapıyoruz" dedi. Kocaeli Tabip Odası Başkanı Dr. Esra Yüksek ise konuşmasında 2003 yılında başlayan Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nden bahsetti.
KOÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci de Türk tıbbının geldiği noktadan memnun olduğunu belirterek, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin araştırma - eğitim -sağlık hizmetleri konularında önemli gelişmeler kaydettiğini ifade etti.
Tıp Bayramı kutlamasında söz alan Kocaeli Valisi Gökhan Sözer de konuşmasında, insan yaşamının ve beden sağlığını korumanın kutsal sayılan bir görev olduğunu belirterek, "İlimizdeki hasta memnuniyetinin artması çok güzel. Şu anki sağlık verilerini incelersek geçmişle kıyaslanamayacak kadar iyi düzeydeyiz. Sağlık personelinin de sıkıntıları ve istekleri vardır. Kısa sürede olan bu iyi gelişmeleri dikkate alırsak bunların da düzeleceğini söyleyebiliriz. Tıp Bayramınızı kutlarım" dedi.
Konuşmaların ardından doktorluk mesleğinde 50. yılını, 40. yılını ve 25. yılını dolduranlara onur plaketi verildi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Kocaeli Tabip Odası'nın organizasyonu ile bu yıl 182'incisi düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı kutlama etkinliği bugün (13.03.2009) Tıp Fakültesi Morfoloji Anadolu Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Sözer
Demirci
Aydınlık
Yüksek
Erdal Erzincan Konseri
Türk Halk Müziği sanatçısı Erdal Erzincan ve müzisyen arkadaşı Şeyhmuz Fidan Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğu'nun düzenlediği etkinlik çerçevesinde bir konser verdi.

Öğrencilerin ilgisinin yoğun olduğu konser 11 Mart 2009 Çarşamba günü Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Konserin ardından öğrenciler ile kısa bir söyleşi yapan Erzincan, Halk müziğine yurt dışında büyük ilgi olduğunu, ülkemizde de Halk Müziğinin daha çok sahiplenilmesi gerektiğini vurguladı. Kocaeli Üniversitesi adına Uluslar arası İlişkiler Topluluğu danışman öğretim elemanı Arş. Gör. Arda Ercan tarafından teşekkür belgesi verilen. Erdal Erzincan, Kocaeli Üniversitesi'nde tekrar konser vermekten mutlu olacağını belirterek ayrıldı.

Çanakkale Şehitlerini Anma Töreni
18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 94. yıldönümü dolayısıyla, bugün (18.03.2009) saat 10.00 'da Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde anma etkinliği düzenlendi.

Etkinliğe Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak, Prof. Dr. Arif Demir, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mithat Fırat Özer, Dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Atatürk Anıtına çelenk konulması, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı söylenmesi ile başlayan etkinlikte Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü öğretim elemanı Okutman Birol Demirci "Çanakkale Zaferi" konulu bir sunum yaptı. Çanakkale Savaşı'nın o güne kadar yapılan savaşlar içinde bir eşine daha rastlanmayacak bir savaş olduğunu, teknoloji ve savaş araçları bakımından kat kat üstün bir düşmanla savaşıldığını belirten Birol Demirci, Çanakkale Savaşı'nın kazanılmasının, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasının dönüm noktası" olduğunu vurguladı. Etkinlik Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından hazırlanan fotoğrafların bulunduğu slayt gösterimi ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü tarafından hazırlanan "Derinlerdeki Çanakkale" isimli sualtı film gösterimi ile devam etti. Anma Töreni Şef Öğretim Görevlisi Ümit Sayan yönetimindeki Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Korosu'nun müzik dinletisi ile son buldu.

Sokak Çocuklarında Rekreatif Etkinliklerin Önemi
Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) tarafından organize edilen ve 80.Yıl Çocuk ve Gençlik Merkezi Müdürü Dilek Kılıçaslan'ın konuşmacı olarak katıldığı, "Sokak Çocuklarında Rekreatif Etkinliklerin Önemi" konulu konferans öğrencilerin yoğun ilgisi ile gerçekleştirildi.

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Seminer Salonu'nda dün (18.03.2009) gerçekleştirilen etkinlikte konuşan BESYO öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Menşure Aydın sokak çocuğu kavramı yerine risk altındaki çocuklar kavramının kullanılması gerektiğini belirterek "Sokakta kalan çocuk, yaşam yerini sokakta bulan çocuktur. 18 yaş altındaki bu çocuklar, aile bağlarından koparak, ihtiyaçlarını karşılamak için yetişkinlere yaklaşmaktadır" dedi. Anne ve babaların bağırma, evden kaçma, hırsızlık yapma gibi durumlarda çocuklarına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Menşure Aydın, "Risk altındaki çocuklar, okuldan kaçan, alkol ve uyuşturucu madde kullanan , sokakta çalışan ve evden kaçan çocuklardır. Sokakta çocuğu bekleyen tehlikelerin başında şiddet, madde bağımlılığı, suça karıştırılma ve sağlık sorunları geliyor" dedi.

80.Yıl Çocuk ve Gençlik Merkezi Müdürü Dilek Kılıçarslan ise, Kocaeli'de sokakta yaşayan çocuk sayısının 1800 olduğunu, şimdiye kadar yapılan çalışmalarda 915 çocuğa ulaşıldığını ve 463 tanesinin 80.Yıl Çocuk ve Gençlik merkezi'nin koruması altında tutulduğunu belirterek, İzmit'te 6-12 yaş arası yaklaşık 629 çocuğun, sokak çocuğu kategorisine girdiğini ve bu rakamın çok yüksek olduğu vurguladı. İzmit'te de 13 ile 18 yaş arası değişen sokak çocuğu sayısının da 286 olduğunu belirten Kılıçarslan, sokak çocuğu kategorisinde yer alan çocukların pek çoğunun anne ve babasının olmasına rağmen ekmek parası için sokaklara bırakıldığının altını çizerek bu çocukların dilencilik, mendil satıcılığı, ayakkabı boyacılığı ve çöp toplama gibi işlerde kullanıldığını söyledi. Çocukları sokaklardan kurtarmak için güvene dayalı ilişkiler kurulduğunu, aileleri ile görüşüldüğünü, öğrenimi yarı da bırakan çocukların da okula devam etmesinin sağlandığını vurgulayan Kılıçarslan, hatta çocukların tüm okul aktiviteleri ile ilgili öğretmenleri ile ayda bir görüştüklerini dile getirerek, çocukları bu duruma iten nedenleri; ekonomik, eğitim ve sosyal çevre olarak sıraladı.

Kocaeli Üniversitesi'nde1915 Ermeni Olayları Konuşuldu
1915 olaylarına çifte standartlı bakan bir kesim olduğunu, sadece ölen ermeni nüfusunun konu edildiğini ifade eden Prof. Dr. Özel, bunun dışında öldürülen Türkler hakkında konuşulmadığını belirterek, soykırım senaryosunun ilk ortaya atıldığında 500 bin Ermeni vatandaşının öldürüldüğü iddiası ile başladığını ve bu sayının bazı yerlerde 2 milyon Ermeni vatandaşı öldürüldüğü iddiasına kadar arttığını söyledi. Öldürüldüğü iddia edilen ermeni sayısının neredeyse dünyadaki ermeni nüfusu sayısının iki katı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özel bu propaganda çalışmalarının, bu mesnetsiz iddiaların günümüze kadar devletler arası politik çıkar olarak kullanıldığını ifade etti.

1915 Çanakkale Savaşının sonuçlarının batılı devletleri düşürdüğü durumu örtbas etmek istemeleri ve bunun dikkatleri farklı yerlere çekmek için düzenlenen bir senaryo olduğunu, Ermeni katliamı diye bir şeyin olmadığını belirten Prof. Dr. Sabahattin Özel, panelde yaptığı konuşmada, " Şu ya da bu nedenle Ermenilere karşı düşmanlık duyan yurttaşlarımız vardır ancak ülkemizde kolektif Ermeni düşmanlığının olduğunu düşünmüyorum" dedi.

Her yıl Mart ve Nisan aylarında Amerikan Kongresi'ne bir yasa tasarısı sunulur. Mevcut yönetimin ise bu konuyu Türkiye ile ilişkilerinde en verimli şekilde kullanmaya çalıştığını belirten Prof. Dr. Sabahattin Özel, bu durumun sadece ABD ile sınırlı olmadığını neredeyse bütün Avrupa Birliği ülkelerinde de durumun böyle olduğunu söyledi.

Tehcir kanunu ile Ermeni nüfusuna karşı bir soykırımın planlı bir şekilde başlatıldığını ve bunun devlet eliyle yapıldığını iddia edenlerin olduğunu belirten Prof. Dr. Sabahattin Özel, Osmanlı döneminde çıkarılan Tehcir Kanunu'nun da "gerekli olan herkes için" çıkarıldığını, bu uygulamanın yalnızca Ermenilere yönelik olmadığını kaydetti.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sabahattin Özel, Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde dün (19.03.2009) gerçekleştirilen 1915 Olayları bağlamında Ermeni sorunları konulu konferansın konuğu oldu. Konferansı çok sayıda akademisyen ve öğrenci izledi.
1. Ulusal Öğrenci Kongresi Başladı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilimsel Araştırmalar Topluluğu (KOUTBAT) tarafından, Prof. Dr. Baki Komsuoğlu anısına organize edilen ve 20 - 22 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan , "1. Ulusal Öğrenci Kongresi" Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Anadolu Konferans Salonu'nda başladı.

26 tıp fakültesinden 200 kadar öğrencinin katıldığı etkinliğin açılış törenine Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Çağlar, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci ve akademisyenler katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından açılış konuşmalarına geçildi. Kongre Başkanı Stajyer Dr. M. Furkan Burak konuşmasında KOUTBAT hakkında kısa bilgiler vererek şimdiye kadar 15 araştırma projesi yürüttüklerini ve toplumsal duyarlılık projelerinde yer aldıklarını ifade etti. 1. Ulusal Öğrenci Kongresi'ni Umuttepe'nin mimarı Prof. Dr. Baki Komsuoğlu anısına düzenlediklerini belirten Burak, " Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Hocamız bizlere sunduğu bu olanaklarla yolumuzu sonuna kadar açtı. Bizler ondan aldığımız bu bayrağı gururla taşıyacağız" dedi.

Tıp Fakültesi Dekanı Ali Demirci ise, bu toplantının öğrencilerin araştırma alanında kendilerini geliştirme ve sahaya erken atılma yolunu açacağını belirterek, " Baki Hocamızın anısına düzenlenen bu toplantı araştırmacı yönüyle eminim ki O'nu da çok heyecanlandırırdı" dedi. Tıp Fakültelerinin eğitim- araştırma- sağlık hizmetleri görevlerinin olduğunu, bunların içinde eğitime çok önem verdiklerini belirten Prof. Dr. Ali Demirci, 1,5 yıl içinde yeni bir eğitim binası daha yapılacağını ve projenin hazırlık aşamasında olduğunu söyledi.

Kocaeli Üniversitesi yaptığı açılış konuşmasında, 1. Ulusal Öğrenci Kongresi'nin Prof. Dr. Baki Komsuoğlu anısına düzenlenmesinden heyecan, hüzün ve sevinç duyduğunu belirterek, Baki Komsuoğlu'nun heyecanını hiç kaybetmeden azimle, belirlediği hedefler için çalıştığını belirtti. Öğrencilere " Sizlerde kendinize bir hedef koyun ve azminizi bu hedef uğruna azimle çalışın" şeklinde tavsiyede bulunan Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Tıp fakültesi öğrencilerinin sadece tıp alanı ile değil her konu ile ilgilenmesi gerektiğini ifade etti.

Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen açılış kokteylinden sonra oturumlara geçildi.

Komsuoğlu
Demirci
Burak
Keremcem, Kocaeli Üniversitesi öğrenciler ile buluştu
Kocaeli Üniversitesi Kitap Kulübü'nün düzenlediği ve sunuculuğunu Cem Şakoğlu'nun yaptığı söyleşinin konuğu olan Keremcem 1200 kişilik salonu dolduran sevenlerine bir de mini konser sundu.

Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen söyleşide konuşan Keremcem, Kocaeli Üniversitesi Kitap Kulübü'nün "Kitap Bankası" projesine destek olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, kendisinin de kitap bağışı yapacağını ifade etti. Kocaeli Üniversitesi Kitap Kulübü tarafından hizmete açılan www.kitapbankasi.org adlı sitenin açılışını ve tanıtımını gerçekleştiren Keremcem, bu site üzerinden kitap bağışladı. Bu site üzerinden bağışlanan kitaplar, bağışlayan kişinin hiçbir masrafı olmadan evinden alınacak ve ihtiyaç sahibi okullara veya kişilere yine ücretsiz olarak gönderilecek. Söyleşinin ardından Keremcem, eski ve yeni albümünden oluşan parçalarını öğrenciler ile birlikte seslendirdi.

Üniversitemiz'de Nevruz Şöleni
Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih ve Arkeoloji bölümlerince organize edilen Nevruz Etkinlikleri çerçevesinde bugün (21 Mart 2009, Cumartesi) Umuttepe Yerleşkesi'nde şölen yaşandı. Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Vali Yardımcıları Hıdır Kahveci ve Dağıstan Kılıçarslan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Fettahoğlu, bölüm başkanları, çok sayıda öğretim üye ve elemanları, öğrenciler, veliler ve il müdürlüklerinden temsilcilerin katıldığı tören renkli görüntülere sahne oldu.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın mesajını dinleyicilerle paylaşan İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan Zamburkan aynı zamanda Nevruz hakkında kısa bilgiler aktardı. Vali Yardımcısı Hıdır Kahveci ise Nevruz'u yenigün, yeniden doğuş tanımlarıyla kullandı. Kahveci konuşmasında "bugünde doğa insana, insan da doğaya yürüyor. Doğanın canlanması insanın da canlanmasıdır" dedi. Vali Yardımcısı Hıdır Kahveci'nin konuşmasının ardından Kocaeli Üniversitesi önceki Rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'nun objektifinden yansıyan doğa fotoğrafları "Baki Hocanın bakışından doğanın uyanışı" başlığıyla slayt gösterisi olarak sunuldu. Slayt gösterisinin ardından Nevruz konulu panele geçildi. Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meryem Gürbüz tarafından oturum başkanlığı yapılan panelde Arkeoloji bölümü öğrencileri Özge Emir, Gök Cem Altıntaş (Mitolojik açıdan Nevruz), Tarih bölümü öğrencilerinden Aysun Eskin, Cengiz Dalman (tarihi açıdan Türklerde Nevruz kutlamaları), Türk Dili ve Edebiyatı Öğrencilerinden Yeliz Çakıroğlu (Edebi eserlere konu olan Nevruz) konuşmacı olarak katıldı.

Doğaya Saygı Vurgusu
Oldukça büyük bir özveri ve araştırma ile konuşmalarına hazırlanan öğrencilerden Cengiz Dalman "bu konuşmayı hazırlarken şunu fark ettim ki eskiden insanlar doğaya şu anda olduğundan daha fazla saygı gösteriyorlarmış" diyerek dinleyicilere güzel bir mesaj verdi. Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komuoğlu'nun panel yöneticisi ve panelistlere teşekkür belgesi vermesinin ardından komposizyon, şiir ve resim alanlarında yapılan nevruz konulu yarışmanın sonuçlarına geçildi ve ödül sahiplerine ödülleri verildi. Ödül töreninin ardından Değirmendere Müfit Saner İlköğretim Okulu öğrencisi Rafia Çoban ve Alpaslan İlköğretim Okulu öğrencilerinden İrem Akar Nevruz konulu şiirlerini okudular.

Türkülerle Nevruz
İlgiyle dinlenen şiirlerin ardından İzmit Halk Eğitim Merkezi Türk Halk Müziği Korosu, Şef Ömer Kiremitçi yönetiminde birbirinden güzel Gaziantep'ten Kırşehir'e, Elazığ'dan Bolu'ya ve Tekirdağa'a uzanan türküleri seslendirdiler. Tören Azerbaycan, Balkan Türkleri, Batı Anadolu İlleri, Bitlisliler, Kafkas Kültürleri, Kırım Türkleri, Muş Ovası, Trabzonlular ve Yörükler gibi çeşitli derneklerin açtıkları standların olduğu tören alanında Nevruz ateşinin yakılması ve halaylarla sona erdi.

Kahveci
Kök Hücre Kursları Devam Ediyor
Kocaeli Üniversitesi Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezi, 2009 yılı bilimsel etkinliklerine bu gün (23.03.2009) başlayan 4.Temel Kök Hücre Teknikleri ve Mikroskobik Uygulamaları kursu ile devam ediyor.

Türkiye'nin her bölgesinden yoğun ilgi gören kursun açılışına Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci, Kocaeli Üniversitesi Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KÖGEM) Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz, KÖGEM çalışanları ve kursiyerler katıldı. Kursun açılış konuşmasında, Kocaeli Üniversitesi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, KÖGEM'in gelecekte daha başarılı çalışmalar gerçekleştireceğine inandıklarını belirterek kursiyerlere başarılar diledi. KÖGEM Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz ise kursun düzenlenmesindeki temel amaçlarının kök hücre ve doku mühendisliği alanında sahip oldukları bilimsel ve teknik alt yapılarını Türkiye'de bu alana ilgi duyan araştırmacılar ile paylaşmak ve diğer üniversitelerdeki araştırmacılarla uluslararası alanda yarışabilir ortak projeler geliştirmek olduğunu belirtti. Kök hücre çalışmalarında daha iyi bir dönemin başladığını, ABD'de 2001 yılında Başkan J. W. Bush'un yasakladığı kök hücre çalışmalarının yeni ABD Başkanı Obama tarafından kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Erdal Karaöz, Ülkemizde de bununla ilgili çalışmaların başlatılacağını ifade etti.

Farklı üniversitelerden, endüstriden ve özel sektörden 16 kursiyerin katılımıyla gerçekleşecek olan kurs 28.03.2009 tarihinde sona erecek. Hacattepe, İstanbul, Marmara, Ankara, Uludağ, Trakya, Pamukkale, Celal Bayar Üniversiteleri'nden ve özel sektörden kursiyerler katıldığı kurs programına başvuran sayısının çok olması sebebiyle bir hafta sonra yeni bir grubun kurs programı da başlanacak.

Gökalp
Karaöz
Ulusal Oyun Yazarlığı Sempozyumu
Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği "Ulusal Oyun Yazarlığı Sempozyumu" 27- 28 Şubat tarihleri arasında Kocaeli Üniversitesi Derbent Uygulama Otel'inde gerçekleştirildi.
Akademisyenler, oyun yazarları, eleştirmenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumda iki gün boyunca yerli oyun yazarlığının tarihsel gelişimi, bugün içinde bulunduğu durum, güncel sorunları ve yazarlığın meslek olarak geliştirilmesi gibi konularda araştırma, inceleme ve öneriler paylaşıldı. Sempozyumda 'Oyun Yazarı ve Sorumluluğu', 'Dün, Bugün,Yarın', 'Yazarın Eğitimi,' 'Oyun Yazarlığı Mesleği' ana başlıklarında 30'a yakın bildiri sunuldu.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, tiyatro yazarlığına üniversite olarak katkı sunmak ve sorunlarını konuşmak üzere bu sempozyuma gerek duyduklarını ifade eti. Yazarlığın gelişmesi için bu sempozyum gibi organizasyonların önemli olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, sempozyumun amacına ulaşmasını temenni ederek başarı diledi. Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Prof. Dr. Reşat Başar ise sanatsal yaratının önemine işaret ederek Güzel Sanatlar Fakültesi olarak yazarlık ve yaratının geliştirilmesi, var olan sorunların aşılması için bütün olanaklarını seferber etmeye uğraştıklarını belirterek sempozyumun önemine vurgu yaparak devamının getirilmesi temennisinde bulundu.
Farklı iki formatta gerçekleştirilen sempozyumda açılış konuşmasını yapan Yılmaz Onay, 'Dünyada ve Türkiye'de Oyun yazarlığı Ne Durumdadır. Ne Durumda Olmalıdır (Olabilir)' başlıklı konuşmasıyla dünyadaki iktisadi, politik ve ideolojik konjonktürün yazarın konularını, dolayısıyla da sorumluluğunu belirlediğini, bu durumun sanatçı ve yazarın toplumsal ahlakını da bozduğunu belirterek "Yazar sorumluğunu ve özgürlüğünü kendi belirlemelidir. Bu sanatın toplumsal misyonu ve yüce amacı için zorunludur. Aksi takdirde ürettiği sanat güdümlü bir sanat olacak ve insanlığın ilerlemesine katkı sunamayacaktır" dedi.
Devlet Tiyatroları Dramaturglarından Sündüz Haşar ise Türkiye'de oyun yazarlığının son yıllarda iyi bir sınav vermediği saptamasını yaparak hiçbir oyun yazarının örneğin 'Sivas Katliamını' yazmadığını ve bu kıyımın sahneye aktarılmasını oyuncu olan Genco Erkal'ın yaptığını, yazarların toplumsal duyarlılık ve sorumluktan kaçınmasının kabul edilemeyeceğini belirtti.
Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü Başkanı ve aynı zamanda sempozyumun gerçekleştirilmesinde büyük bir emeği olan Doç Dr Sema Göktaş ise "Türk Tiyatrosunda Bir Hayalet Kol Geziyor. Yerli Oyun Yazarı" adlı bildirisiyle oyun yazarlığının sorunlarına, yeni ve genç oyun yazarlarının ortama dahil olma girişimlerinde karşılaştıkları sorunlara vurgu yaparak yazarların dil ve üslup olarak çeşitlenmesinin tiyatro yazarlığını zenginleştireceğini belirtti.
Tarihinde bir ilk olan sempozyuma aralarında Prof. Murat Tuncay, Prof. Hülya Nutku, Prof. Hasan Erkek, Doç. Sema Göktaş, Yrd. Doç. Erbil Göktaş, Dr. Eftal Sevinçli, Dr. Selen Korad Birkiye gibi akademisyenler ile Yılmaz Onay, Tuncer Cücenoğlu, Coşkun Irmak, Tamer Levent, Ahmet Önel, Oktay Korunan gibi yazar yönetmen ve oyuncular katıldı.Sempozyumda sunulan bildiriler önümüzdeki aylarda

Barışa Yürüyüş
Kocaeli Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri Birliği tarafından organize edilen ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği "Barış" konulu etkinlik bugün (25.03.2009) Umuttepe Yerleşkesi'nde gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde savaş muhabiri Mürselin Tan'ın objektifinden savaş fotoğraflarının da olduğu dia gösterisi ile başlayan etkinlikte daha sonra Kocaeli Üniversitesi Şiir Etkinlikleri Birimi şiirlerden ve şarkılardan oluşan mini bir dinleti sundu. Dinletinin ardından savaş muhabiri Mürselin Tan 13 -14 yıllık savaş muhabirliği deneyimlerini öğrenciler ile paylaştı. Önceleri işinin her şeyden önce geldiğini ama artık insani boyutun daha ağır bastığını belirten Tan, savaş veya barış hakkında herkesin muhakkak bir şeyler söylediğini ama hiç kimsenin bir şey yapamadığını ifade etti. Dünyada sadece 120 yıl kadar kısa bir süre barışın hüküm sürdüğünü, geri kalan yılların savaşlarla geçtiğini, üst üste 20 yıl barış döneminin hiç olmadığını belirten Tan, " Savaşlar önceden meydanlarda açık alanlarda dağlarda yapılırdı. Şimdi savaş şehir merkezlerinde yapılıyor. Sadece askerler değil bütün insanlar hedefte. Kadın, çocuk, yaşlı ayırt edilmiyor. Filistin'de, Irak'ta, Afganistan'da, Çeçenistan'da, Bosna Hersek'te, Kosova'da insanlar savaşın korku, çığlık, ölüm demek olduğunu biliyor" dedi.

Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sinan Özbek ise, savaşın somut yönlerini ele alarak Körfez Savaşı ve Kosova Savaşı'nın diğer savaşlardan farklı olarak düşünülebileceğini, savaşların artık tek kutuplu bir düzen için olduğunu ifade etti. Savaşın politikanın farklı araçlara sürdürülmesi olduğunu, diyalogun yerine, savaşın başlatıldığını belirten Prof. Dr. Sinan Özbek, " Savaş, büyük devletlerin kendi fikirlerini anlatmasının ve kabul ettirmesinin başka bir yoludur. Savaş insanla insan arasındaki ilişki değildir, devletlerarası bir ilişkidir. Savaşlar kaprisler sonucu, bir kadın için yada bir devlet adamının çok kızması sonucu çıkmamıştır. Savaş büyük çıkarların kanla savunulmasıdır. Barışın gelmesi İçin çıkarların ve çıkar ilişkilerinin olmadığı bir sistemin olması gerekir" dedi.

Konferansın ardından öğrenciler Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür Kongre Merkezi'nden başlayarak Sosyal Tesisler önüne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Öğrenciler burada dans atölyesi, folklor atölyesi uçurtma uçurtmaca, fidan dikimi gibi kulüp etkinliklerine katıldılar.

Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Sorumluluk Örneği
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından 'Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi' bünyesinde Kocaeli Gündoğdu Aile Danışma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde görevlendirilen 3. sınıf öğrencileri engelli vatandaşlarımızın yararına bir kermes düzenledi.

Eğitim Fakültesi binasının giriş katında dün (25.03.2009) gerçekleştirilen ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği kermesi Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Kishali ziyaret etti. Engelli vatandaşlarımızın yararına düzenlenen etkinlikte elde edilen gelirin tamamı Kocaeli Gündoğdu Aile Danışma ve Rehabilitasyon Merkezi'ne bağışlanacak.

Tıbbi Hataların Nedenleri
Kocaeli Üniversitesi Kocaeli Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda dün (25 Mart 2009) Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider tarafından 'Tıbbi Hatalar-Neden ?' konulu bir konferans gerçekleştirildi.

Tıbbi hatanın çok genel anlamı ile bir tedavi planını başaramama veya yanlış tedavi planı uygulama şeklinde tarif edildiğini belirten Sağlık Programları Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider, "Sonuçta tıbbi hatanın oluşabilmesi için hastada istenmeyen yan etki veya ona zarar verici bir durumun oluşması söz konusudur. Ancak tıbbi hata hastada hasara yol açabilir veya açmayabilir. Tıbbi hata nitelemesinin yapılabilmesi için hastanın zarar görmesi şart değildir" dedi.

Uygulamada tıbbi hataları tespit etmenin zor olduğunu, hizmet sağlayıcıların genellikle tıbbi hataları bildirmekten ve rapor etmekten kaçındıklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider, Tıbbi hatalar konusunda kapsamlı çalışmalar yapan Amerikan Tıp Enstitüsü'nden (Institute of Medicine) örnekler vererek Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl 44.000 ile 98.000 kişin tıbbi hatalar sebebiyle hayatını kaybettiğini, öyle ki, tıbbi hatalara bağlı ölümlerin kalp hastalıkları, kanser, serebrovasküler hastalıklar ve KOAH' tan sonra 5. sırada yer aldığını belirtti.

Tıbbi hataların tiplerini, tanı koymada hatalar, cerrahi hatalar, ilaç ve doz seçimi hataları, sistem yetersizliklerine bağlı hatalar ve hastane enfeksiyonları olmak üzere beş ana grupta ele alına bileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider, 1 Nisan - 20 Haziran 2008 tarihleri arasında gerçekleştirdikleri "Hekimlerin Tıbbi Hataların Nedenlerine Yönelik Yaklaşımları: Kocaeli İli Örneği" isimli çalışmada ortaya çıkan bulgulardan bazı örnekler verdi.

Araştırmada Kocaeli il merkezinde bulunan 5 hastanede (Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Kocaeli Devlet Hastanesi, İzmit Devlet Hastanesi, Derince Devlet Hastanesi ile İzmit Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi) çalışan toplam 722 hekim arasından kendilerine ulaşılan 236 hekime, 28 olası tıbbi hata nedeni ile ilgili görüşlerinin sorulduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider, "Araştırmada hekimler, tıbbi hataları en çok etkileyen birinci faktör olarak 'Kısa zamanda çok sayıda hastayı muayene etme ve tedavi etme baskısı', buna paralel olarak ikinci faktör 'yoğun çalışma ve iş yükünden kaynaklanan bitkinlik, yorgunluk ve motivasyonsuzluk' ve üçüncü faktör olarak 'kompleks tıbbi vakalar/hastaların aynı anda birden fazla hastalığının olması' en önemli tıbbi hata nedeni olarak değerlendirmektedirler. Ayrıca hekimler; 'hekimin tıp ve kendi uzmanlık alanındaki bilgi yetersizliği/eksikliğini' 6.önemli etken, 'tanı destek birimlerinden kaynaklanan hataları' onuncu önemli etken ve 'yazılan ilaç ve ilaç dozu hatalarını' ise 14. önemli tıbbi hata etkeni olarak ifade etmişlerdir" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider, tıbbi hataları sıfırlamanın pek mümkün olmamakla birlikte nasıl azaltılabileceği konusunda şu önerileri dile getirdi.
-Tıp fakülteleri arasında eğitim standardının sağlanması.

-Hekimler ve diğer sağlık personelinin gelişen tıp ve tıp teknolojisine uyumlaştırılması.

-Hekimlerin iş yükünü yeniden düzenleyen ve onlara hastalarını tedavi için yeterli zamanı sağlayacak planlamaların yapılması.

-Özelikle hekimlerin bitkinlik ve tükenmişlik duygusunu ortadan kaldıracak maddi ve manevi özendiricilerin gündeme getirilmesi.

-Tıbbi hataların azaltılmasında sağlık yönetimi açısından en önemli nokta tıbbi kayıtların ve hasta dosyalarının güvenirliğidir. Bu anlamda elektronik hasta kayıtlarının yapılması, hasta dosyalarının elektronik ortamda saklanması.

-Bilgisayar destekli hekim tedavi emirleri ve bilgisayarlı hekim karar destek sistemleri, hekimlerin el yazısını okuyamama başta olmak üzere bir çok tıbbi hata kaynağını ortadan kaldıracağından tıbbi hata oranlarının azaltılmasında önemli yer tutmaktadır. Ayrıca bilgi sistemleri ilaçlar, ilaçların etkileşimi, alerjik durumlar hakkında da önemli veri sağlayarak tedavilerin güvenirliğinin ve dolayısı ile hasta güvenliğinin artmasına neden olmaktadır.

Orhan Koloğlu ile Söyleşi
Gazeteci ve Tarihçi Orhan Koloğlu, Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından düzenlenen söyleşinin konuğu oldu ve Fen Edebiyat Fakültesi'ne kitap bağışında bulundu.

Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda' gerçekleştirilen ve yoğun ilgi gören söyleşide Orhan Koloğlu, öğrencilerle, tarih ve tarihçilik hakkında sohbet etti. Uzun yıllar boyunca edindiği mesleki tecrübelerini gençlerle paylaşan Koloğlu, sadece tarih değil, öğrencilerin güncel konulardaki sorularını da yanıtladı. Söyleşinin bitiminde Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Esma Torun, Orhan Koloğlu'nun bağışladığı kitapların "Orhan Koloğlu Kitaplığı" ile öğrencilerin kullanımına sunulacağını ve böylece Koloğlu'nun bir kez daha tarihe ve genç tarihçilere katkıda bulunacağını belirterek, bu söyleşinin sadece bir başlangıç olduğunu, Koloğlu ile Kocaeli Üniversitesi gençlerinin benzer etkinliklerle pek çok kez bir araya geleceklerini ifade etti. Ayrıca Doç. Dr. Esma Torun bölüme bağışladığı kitaplardan dolayı Koloğlu'na bir teşekkür belgesi takdim etti.

Kocaeli Üniversitesi'nde Kültür Sanat Söyleşisi
Genç KYÖD Kültür-Sanat Söyleşilerinin ikinci programının konukları Derya Alabora ve Ragıp Savaş "Türkiye'de Tiyatronun Geçmişi ve Geleceği" konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Anadolu Konferans Salonu'nda dün (30.03.2009) gerçekleştirilen ve KYÖD Başkanı Mustafa Küpçü'nün katıldığı söyleşiye öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Daha çok öğrencilerin katılımı ile soru cevap şeklinde geçen söyleşide sanatın topluma olan olumlu etkileri ve düşünceler üzerindeki baskıyı kaldıran özellikleri konuşuldu. Söyleşinin sonunda tiyatro, sinema, televizyon alanında tecrübelerini öğrenciler ile paylaşan Derya Alabora ve Ragıp Savaş'a plaket verildi. Genç KYÖD Kültür-Sanat Söyleşilerinin ilki , İzmit'li olan ve ulusal anlamda tanınan karikatürist Nezih Danyal ile gerçekleştirilmişti.