haber merkezi
grafik/tasarım
fotoğraf
bilgi edinme birimi
İletişim
Basın ve Halkla İlişkiler
halkla ilişkiler ve tanıtım
basından seçmeler
Kocaeli Üniversitesi
HABER ARŞİVİ
E-GAZETE
HABER ARŞİVİ - Mart 2010
Akademik Orkestradan Konser
Kocaeli Üniversitesi Akademik Orkestrası Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen yine keyifli bir konserle müzikseverler ile buluştu.

Kocaeli ve diğer illerde sanatsal etkinliklere katılan Kocaeli Üniversitesi Akademik Orkestrası önemli çalışmalarda yer alarak içinde yer aldığı toplumun sanat hayatına katkı sağlıyor. Geçtiğimiz Cuma (26.03.2010) günü gerçekleştirilen konsere Kocaeli Vali Yardımcıları Dağıstan Kılıçaslan ve Şükrü Çakır, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Yusuf Çağlar ve Prof. Dr. Mithat Fırat Özer, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Devlet Konservatuvarı Müdür Vekili Prof. Dr. Reşat Başar, Eğitim eski Bakanı Kazım Dinç, Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası Müdürü Naci Kalay ve dinleyiciler katıldı.

Şef Öğr. Gör. Tekin Okcebe tarafından yönetilen orkestra müzik hayatına "Yaylı Çalgılar Oda Orkestrası" olarak başladı. 2009-2010 eğitim öğretim yılında tüm nefesli ve vurmalı enstrümanların katılımıyla senfonik bir yapıya kavuşan orkestra birbirinden güzel parçalarını dinleyicileri için seslendirdi. İki bölüm halinde sunulan konserin ilk bölümünde G. Bizet'ten J. Rodrigo'ya, P. Tchaikovsky'den P. Mascagni'ye, J. Williams'dan F. Sartori'ye ikinci bölümde A. Piazzolla'dan C. Gardel'e, N.C. Andel'den Dede Efendi'ye ve Ulvi Cemal Erkin'in eserlerine yer verildi.

Kocaeli Üniversitesi'nde Fotovoltaik Güç Sistemi Kuruldu
Kocaeli Üniversitesi tarafından hazırlanan proje kapsamında Kocaeli Üniversite'sinde bir ilk gerçekleştirildi. Umuttepe Yerleşkesi alanında kurulan şebeke bağlantılı fotovoltaik güç sistemi ile yenilenebilir enerji sistemleri konusunda önemli bir adım atıldı.

Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Özdemir yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje ile, güneş panelleri konusunda çalışmak isteyen öğrenciler için örnek teşkil edebilecek önemli bir çalışma gerçekleştirildi. Fen Bilimleri Enstitüsü, Elektrik Eğitimi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans öğrencisi Samet Çalıkoğlu'nun yüksek lisans tez çalışmasını oluşturan sistem ile güneş enerjisinden yararlanılarak elektrik enerjisi üretilmektedir.

360 Wp kurulu güce sahip sistemde, 6 adet 60 Wp'lık KANEKA marka ince film güneş panelleri kullanılarak güneş panelleri tarafından üretilen doğru akımı, alternatif akıma çevirmek için SMA marka evirici kullanılmış. Kocaeli Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenen proje, 5000,00 TL'lik bütçe ile hazırlandı. Sistemde kullanılan evirici, sisteme ilave edilebilecek panellerle kurulu gücün 1200 W'a kadar çıkarılabilmesine olanak sağlıyor. Sistemin şebeke bağlantısı Teknik Eğitim Fakültesi binası Bilgisayar Laboratuarında yapıldı. Teknik Eğitim Fakültesi, Bilgisayar Laboratuarının elektrik ihtiyacının bir kısmını karşılayacak olan sistem, bir Ankara firması olan Motif Proje tarafından kuruldu.

Bu çalışmayla, güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren güneş panelleri, enerji üretiminin temiz bir şekilde yapılabileceğini bir kez daha gösterdi. Doç. Dr. Engin Özdemir, ülkemizde yenilenebilir enerji sistemlerinin payının artırılmasıyla, diğer ülkelere olan bağımlılığımızın azalacağını belirterek, benzer projelerin teşvik edilmesi, yenilenebilir enerji sistemlerinin daha büyük projelerle geliştirilmesinin önemli olduğunu söyledi. Doç. Dr. Engin Özdemir bundan sonraki aşamada güneş elektriği ile su pompalarının çalıştırılması ve şebeke bağlantılı büyük güçlü uygulamalar için yeni projeler hazırlamayı düşündüklerini söyledi.

Çanakkale Zaferi Anma Etkinlikleri Komitesine Rektörden Davet
Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Atılım Anadolu Lisesi personeli ve öğrencileri, Kocaeli Üniversitesi'nin davetlisi olarak Umuttepe Yerleşkesi Sosyal Tesislerinde yer alan Kardelen Salonu'nda bir araya geldi.
Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli, Dekanlar, Atılım Anadolu Lisesi Müdürü Ali Paşa Naipoğlu, Atılım Anadolu Lisesi öğretmenleri ve öğrencilerinin katıldığı davette bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve şehitleri anma günü dolayısı ile Atılım Anadolu Lisesi öğrencilerinin Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdikleri, 'Kayalık Kıyılardaki Adam' isimli tiyatro oyununda gösterdikleri performansın övgüye değer olduğunu belirtti.
Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu öğrencilerin sahnelediği gösteriden çok etkilendiğini belirterek, "Gelecekte de bu ülkeye bağlılığınızı sürdürmenizi temenni ediyorum " dedi. Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli ise öğrencilere seslenerek, yapılan işler neticesinde takdir edilmenin çok güzel bir duygu olduğunu belirti. Bu anlamlı davet için mutlu olduklarını ifade eden Nevzat İspirli, "Türk çocuğu tarihini bildikçe daha iyi işler yapma gücünü kendinde bulacaktır" dedi.
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Kishali ise geleceğin doktorları, mühendisleri, öğretmenleri olan öğrencileri Kocaeli Üniversitesi'nde ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek bu gösteriyi tekrar izlemek istediklerini söyledi.

Yemeğe geçilmeden önce Atılım Anadolu Lisesi Öğretmeni Halim Olgun gösteride de okuduğu, şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" isimli şiirini okudu.

Olgun
Non İnvaziv Mekanik Ventilasyon Kursu
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) ortak kursu olan " Non İnvaziv Mekanik Ventilasyon Kursu (NIMV) 13 Mart 2010 tarihinde yapıldı. Kocaeli bölgesi için yapılan bu kursa bölgemizdeki 30 göğüs hastalıkları uzmanı, konu ile ilgilenen anesteziyoloji ve göğüs cerrahisi uzmanlarından da katılımcılar oldu. Başkanlığını Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.Ahmet Ilgazlı ile İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi'nden Dr.Filiz Koşar'ın yaptığı kursun açılış konuşmasını TÜSAD Akademi Başkanı Prof. Dr. Mecit Süerdem yaptı. Alanlarında deneyimli çok sayıda kişinin katıldığı kurs 2 bölüm halinde devam etti. İlk bölümde konuşmacıların bilgilerini aktardıkları teorik kısım, ikinci bölümde ise hasta başı eğitim yapıldı. Kursta; Ankara Atatürk Sanatoryumundan Dr. Tuğrul Şipit ve Dr. Behiye Akkalyoncu, İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi'nden Dr.Filiz Koşar ve Dr.Akif Özgül, İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Dr. Bengü Şaylan hem konuşmacı olarak yer aldılar hem de öğleden sonraki pratik bölümünde hasta başı eğitim verdiler. Prof. Dr. Ilgazlı beklenenden fazla ilginin görüldüğü kurs için "Hastanemizde ilk kez düzenlenen ve pratik uygulama ağırlıklı olan bu kursa ilginin beklenenden fazla olması nedeniyle bu tür mezuniyet sonrası kursların devam edecektir" dedi. Kurs bitiminden sonra katılımcılara sertifikaları dağıtıldı.
Kocaeli Üniversitesi ile Priştina Üniversitesi Arasında
İşbirliği Protokolü İmzalandı

Kocaeli Üniversitesi'ni ziyaret eden Kosova Priştine Üniversitesi heyeti Umuttepe Yerleşkesi'ni gezdi. Ayrıca bu ziyarette Kocaeli Üniversitesi ile Priştine Üniversitesi arasında bir işbirliği protokolü imzalandı.

Priştine Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Müje Rugova başkanlığındaki heyete, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ile Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp ve Prof. Dr. Arif Demir eşlik etti. İki üniversite arasında imzalanan işbirliği protokolüne göre yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile öğretim üyesi değişimi amaçlanıyor. Düzenlenecek sempozyumlar ve kültürel geziler ile de kültür alış verişi sağlanırken, iki üniversite arasında bağların da geliştirilmesi hedefleniyor.
Priştine Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Müje Rugova, on yıl gibi kısa bir sürede Umuttepe gibi bir yerleşkenin inşasının dünyada bir örneğinin daha olmadığı belirterek, "Kocaeli Üniversitesi Türkiye'nin gelişmişliğini ifade edişi bağlamında oldukça önemlidir" dedi.

Umuttepe Yerleşkesi'nde çekimler yapan Kosova Devlet Televizyonu ayrıca Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ve Prof. Dr. Müje Rugova ile de röportaj yaptı.

Kosova Priştine Üniversitesi heyeti;
Rektör Prof. Dr. Müje Rugova ve eşi Lumnije Rugova,
Rektör Yardımcısı Naser Mrasori
Genel Sekreter Esat Kelmendi,
Ekonomi Fakültesi Dekanı Skender Ahmeti
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr Naser Kabashi,
Metalurji Fakültesi Dekanı İzzet Beçhiri ve öğretim üyelerinden oluşuyor.

Buz Hokeyinde Kocaeli Üniversitesi Farkı
Kocaeli Üniversitesi Buz Hokeyi Takımı Erzurum'da yapılan Üniversitelerarası Buz Hokeyi Türkiye Şampiyonasında bayanlarda üçüncü olurken erkeklerde Türkiye Şampiyonu oldu.

17-21 Mart 2010 tarihleri arasında Erzurum Palandöken Buz Pateni Pisti'nin ev sahipliğinde yapılan turnuvaya 7 bayan ve 6 erkek takımı katıldı. Kocaeli Üniversitesi Bayan Buz Hokeyi Takımı yarı finalde, geçen yılın şampiyonu ODTÜ Bayan Buz Hokeyi Takımına kaybederek üçüncü oldu. Kocaeli Üniversitesi Erkek Buz Hokeyi Takımı ise Ankara üniversitelerinin ağırlıklı olduğu turnuvada, finalde karşılaştığı ODTÜ takımını yenerek Türkiye şampiyonluğuna ulaştı. Şampiyonada başarılı olan sporculardan oluşturulacak Milli Takım, 2011'de Erzurum'da yapılacak olan 25'inci Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunlarında Türkiye'yi temsil edecek.

Turnuvaya katılan üniversiteler:

ERKEKLER BAYANLAR
Kocaeli Üniversitesi Kocaeli Üniversitesi
ODTÜ ODTÜ
Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi
Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi
Atatürk Üniversitesi Atatürk Üniversitesi
Bilkent Üniversitesi Bilkent Üniversitesi
Polis Akademisi

KÖGEM'in Uygulama Kurslarına İlgi Artıyor
Kök Hücre Ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KÖGEM) tarafından Kocaeli Üniversitesi bünyesinde, 2010 yılı bilimsel etkinlikleri kapsamında düzenlenen Dokuzuncu Temel Kök Hücre Teknikleri ve Moleküler Biyoloji Uygulamaları başladı.

22 Mart - 26 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan kursa farklı üniversitelerden 21 kursiyer katılıyor. Florance Nightingale Hastanesi, Şişli Etfal Hastanesi, Kocaeli, İstanbul, Marmara, Ankara, Uludağ, İnönü, Başkent, Erciyes, Adnan Menderes ve Çanakkale 18 Mart Üniversitelerinden öğretim üyelerinin de katıldığı kurs programında, 3 farklı kaynaktan (sıçan kemik iliği, insan periferik kan veya kordon kanı, adipoz doku) mezenkimal kök hücre izolasyonundan başlayarak in-vitro farklılaştırma çalışmalarının sonuna kadarki süreçteki kök hücre kültür yöntemleri, vitrifikasyon, hücre çogalım indeksi ve canlılık testleri, Western blotlama, RT-PCR, gen aktarım teknikleri, ELİZA, apoptozisin flow sitometri ve immunohistokimyasal yöntemlerle saptanması, kök hücre karekterizasyonunda flow sitometri ve immunohistokimyasal tekniklerin uygulanması ve flouresans mikroskopi incelenmesini içeren teorik ve uygulamalı eğitimleri kapsamaktadır. KÖGEM Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz başkanlığında gerçekleştirilen kurs programı sonunda katılımcılara sertifikaları verilecektir.

Kan Bağışı Bilinçlendirme Çalışmaları
Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kan Bankası kan bağışı bilincini artırmak ve arzu eden öğrencilerimizden kan bağışı kabul etmek amacıyla Umuttepe Yerleşke'sinde "Kan Bağış" kampanyası düzenledi.

Eğitim Fakültesi ve Fen- Edebiyat Fakültesi' nde gerçekleştirilen kampanyaya öğrenci ve öğretim elemanların yoğun ilgi gösterdi. Kan Bankası çalışanları öğrencilere kan bağışlamanın yararları, kimler kan bağışı yapabilir, nasıl kan bağışı yapılır gibi konularda bilgi verirken kan bağışları gezici sağlık aracında kabul edildi.
Kampanyanın ders yılı boyunca tüm fakülteler ve yüksek okullarda devam ettirilmesini amaçladıklarını söyleyen Kan Bankası birim sorumlusu Prof. Dr. Birsen Mutlu ''Kan Bağışının gerekliliği ve değeri ancak ihtiyaç duyulduğunda anlaşılıyor. Oysaki tüm yaşam boyunca düzenli kan bağışı yaparak gereksinimi olan insanlara zamanında ulaştırmak gerekir. Öğrencilerimiz geleceğin yöneticisi, eğitimcisi, toplum lideri, annesi ve babası olacaklar. Bu sıralarda kan bağışı bilinci kazandıkları zaman bir ömür boyu bu düşünceyi gelecek nesillere ileteceklerdir. Kampanyamıza destek veren Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Kishalı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Yüksel Güney'e, bağışta bulunan tüm öğrenci ve öğretim elemanlarına hasta ve yakınları adına teşekkürlerimizi sunarız.''dedi.

Çanakkale Zaferi'nin 95'inci yıldönümü kutlandı
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 95'inci yıldönümü ve TSK şehitlerini anma günü Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde çeşitli etkinliklerle gerçekleştirildi.

Anma etkinlikleri Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunması ile başladı. Doç. Dr. Nilgün Sazak ile Piyanist Melis Özgen'in birlikte gerçekleştirdiği şan dinletisinin ardından Prof. Dr. Sabahattin Özel, 'Türk Tarihi Açısından Çanakkale Savaşlarının Önemi' başlıklı sunumu yaptı. Prof. Dr. Sabahattin Özel Çanakkale'de savaşan Mehmetçiğin savaşma ruhunun ve inancının diğer cephelerdeki askerlerimizden farklı olduğunu belirterek, "O dönem açılan bütün cephelerde savaşan askerlerin yenilse de arkalarında geri çekilebilecekleri bir alan vardı. Çanakkale de ise durum farklıydı. Eğer Çanakkale aşılırsa geri çekilecek bir alan yoktu. Bu imparatorluğun ele geçirilmesi anlamına geliyordu. Mehmetçik Çanakkale'de yurdu için, bağımsızlığı için her an seve seve ölmeye hazır bir inançla savaştı. İşte bu inanç 'Milli Mücadele' ruhunun doğmasına ve beslenmesine katkı sağladı ve Mustafa Kemal Atatürk'ü " dedi.

Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak ise 'Çanakkale Deniz Harekatı' isimli sunumunda, 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşları'nın kırılma noktalarını, kritik karar aşamalarını ve jeopolitik sonuçlarına değinerek, "Çanakkale Cephesi'nin deniz harekatı kuşkusuz sıradan bir askeri harekat değildir. Çanakkale, Ege Denizi kapısı olarak geçmişte taşıdığı ve çağımızda taşımakta olduğu stratejik bir öneme sahiptir. Ayrıca Çanakkale boğazı, Akdeniz'in öteki önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, Atlas ve Hint okyanusu gibi dünyanın büyük denizlerini ve büyük kıta kara parçalarını birbirine bağlayan jeopolitik konumuyla, uluslararası ilişkilere yön vermede daima odak noktası olmuştur." Prof. Dr. Çomak, Çanakkale harekatında Türk savunmasının imkansızlıklar içinde olduğunu belirterek şunları söyledi: " İtilaf Devletleri'nin deniz harekatı 19 Şubat 1915'te başladı. Türklerin askeri gücünü ciddiye almayan itilaf devletleri, en güçlü ve modern silahlarla donatılmış zırhlılarının Boğaz'da görünmesiyle, Türklerin direnmekten vazgeçeceğini sanmıştı. Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı. İngilizler, Çanakkale'deki Türk savunmasını ve askerini sadece matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düştüler ve sonunda, önce denizde, sonra da karada hiç de beklemedikleri sonuçları aldılar" dedi. Etkinlik sunumların ardından izlenilen "Atatürk" konulu slayt gösteriminin ardından sona erdi.

Çomak
Özel
'Tuhaf İkili' Kocaeli Üniversitesi'nde Sahnelendi
Neil Simon'un "The Odd Couple" (Tuhaf İkili) adlı komedi oyunu, Süheyl ve Behzat Uygur Tiyatrosu tarafından Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde sahnelendi.

Süheyl ve Behzat Uygur kardeşlerin baş rollerini oynadığı 2 perdelik oyunda eşlerinden ayrıldıktan sonra, aynı evde yaşamaya başlayan iki zıt karakterli yakın arkadaşın ilişkilerine değiniliyor. Biri son derece titiz ve simetri hastası, diğeri ise onun tam aksine dağınık ve olağanüstü pis bir yaşam tarzı süren iki kişinin yaşadığı olayların anlatıldığı komedi öğrencilerden büyük alkış aldı. Saat 19.00'da başlayan oyun yaklaşık 3 saat sürdü.

Öğretmen Okullarının Kuruluş Yıldönümü Kutlandı
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından, Öğretmen Okullarının 162. Kuruluş Yıldönümü çerçevesinde organize edilen etkinlikte Prof. Dr. Cevat Celep 'Öğretmen Yetiştirmede Son Uygulamalar' konulu bir konferans gerçekleştirdi.

Eğitim Fakültesi Prof. Dr. Servettin Bilir Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen ve öğretmen adaylarından yoğun ilgi gören program Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okunması ile başladı.
Prof. Dr. Cevat Celep önceleri toplumun öğretmenliği ayrıcalıklı bir meslek olarak gördüğünü, şimdilerde ise öğretmenliğe, "Hiçbir şey yapamadın öğretmen ol bari" anlayışı ile yaklaşıldığını vurguladı. Öğretmenlik mesleğine girişte belirli bir seçim ve denetim olmasının zorunluluğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevat Celep, "Son yıllarda ülkemizde sözleşmeli öğretmen ve ücretli öğretmen uygulamalarına önem veriliyor. Bu uygulamalara başka meslek alanlarında izin verilebilir ama öğretmenlik mesleğinde bunun yapılmaması gerekir" dedi. Prof. Dr. Cevat Celep istihdam konusunda ki sıkıntıları görmek için öğretmen alım ilanlarına ve bu ilanlara başvuran aday sayılarına bakmanın yeterli olacağını söyledi. Ülkemizde 1992 yılında 32 eğitim fakültesi varken bu sayının günümüzde 73'e ulaştığını, 2009 yılı itibarı ile 230 bin öğretmen adayının atama beklediğini belirten Prof. Dr. Cevat Celep, "Alt yapı hazırlanmadan, istihdam ihtiyacı göze alınmadan, mısır patlağı gibi fakülteler açılıyor. Şu anda kadrosunda profesör olmayan fakülteler var" dedi.

Konferansın ardından Ortaöğretim Müzik Öğretmenliği Yüksek Lisans öğrencileri konuklara Türk Halk Müziği Dinletisi sundu. Etkinlik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Kishali'nin Prof. Dr. Cevat Celep'e teşekkür belgesi vermesi ile sona erdi.

Celep
14 Mart Tıp Bayramı Kocaeli Üniversitesi'nde Kutlandı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Kocaeli Tabip Odası'nın organizasyonu ile bu yıl 183'üncüsü düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı kutlama etkinliği Tıp Fakültesi Anadolu Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Hekimlik mesleğinde 50'nci yılını, 40'ıncı yılını ve 25'inci yılını dolduranlara onur plaketi verilen törende, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Feride Aksu Tanık 'Ülkemizde Tıp Eğitimi Tartışmalarının Geçmişi ve Güncel Durumu' konulu bir konferans verdi. Törenin açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci Dünya tıbbının ve Türk tıbbının geldiği noktadan memnun olduğunu belirtti. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin araştırma - eğitim -sağlık hizmetleri konularında önemli gelişmeler kaydettiğini ifade eden Prof. Dr. Ali Demirci, Kocaeli Üniversitesi'nin önceliğinin eğitim olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Ali Demirci tam gün yasasının eğitim açısından tıp fakültelerinin lehine bir durum olduğunu belirterek, maddi bakımdan ise tıp fakültelerinin bunu yürütebilmelerinin zor olduğunu söyledi.

İl Sağlık Müdürü Hasan Aydınlık ise sağlık çalışanlarının güvenli bir ortamda sağlık hizmeti verme hakkı olduğunu vurguladı. Hasan Aydınlık, güvenlik güçleri de dahil olmak üzere hiçbir meslek grubu çalışanının acil veya 112 servisi çalışanları kadar şiddete maruz kalmadığını vurguladı.
Kocaeli Tabip Odası Başkanı Dr. Esra Yüksek ise konuşmasında hekimler olarak iş güvencesi konusunda endişeli olduklarını söyledi. Tam gün yasası ve Kamu Hastaneleri Birliği yasasının bu endişelerini artırdığını ifade eden Dr. Esra Yüksek, Performansa Dayalı Ödeme Sisteminin de sağlık çalışanları arasındaki iş barışının bozulmasına yol açtığını söyledi.
Hekimlik mesleğinde 50'nci yılını, 40'ıncı yılını ve 25'inci yılını dolduranlara onur plaketlerini ise Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci, İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Aydınlık, Kocaeli Tabip Odası Başkanı Dr. Esra Yüksek verdi. Etkinlik düzenlenen kokteyl ile son buldu.

Demirci
Tanık
Aydınlık
Yüksek
İstiklal Marşı'nın Kabulü Kutlandı
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi İstiklal Marşı'nın kabul edilişinin yıl dönümünde tören düzenledi. 12 Mart 1921 yılında kabul edilen İstiklal Marşı ile ilgili düzenlenen tören Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. İlk konuşmacı Yard. Doç. Dr. Hasan Kolcu konuşmasında Mehmet Akif Ersoy'a nazımcı olarak yapılan tanımlamalara karşı İstiklal Marşı'nın çok iyi bir cevap olduğunu söyledi. Şairin şiirlerinden örnekler veren Yard. Doç. Dr. Kolcu, Ersoy'un şair kimliğine değindi. Yard. Doç. Dr. Mehmet Sarıoğlu ise konuşmasına Mehmet Akif Ersoy'un biyografisini okuyarak başladı. İstiklal Marşı'nın kabul edilmesi ve sonrasına dair anektodlardan alıntılar yapan Yard. Doç. Dr. Sarıoğlu, Mehmet Akif Ersoy'un eğitime bakışına da değindi. Yard. Doç. Dr. Sarıoğlu yine Ersoy'un bakış açısına göre öğretmen adaylarında bulunması gereken özellikleri de belirtti. Törende İstiklal Marşı'nın Ali Rıfat Çağatay tarafından bestelendiği hali konuklara dinletildi. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Kishalı, öğretim üyeleri ve öğrencilerin katıldığı törende İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğrencisi Melih Kaan Kipeci şairin Çanakkale Şehitlerine adlı şiirini seslendirdi.
Sarıoğlu
Kolcu
Kiperci
Tıp Eğitimi Buluşması
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerden oluşan bir grup 6-7 Mart 2010 tarihinde Ankara da Türk Tabipleri Birliği'ninin düzenlediği Sağlıkta Değişimin Anahtarı: Dr. Füsun Sayek Tıp Eğitimi Buluşması-III "Tıp Eğitiminin Öznesi" Tıp Öğrencileri toplantısına katıldı. Değişen tıp eğitimi ve tıp öğrencilerinin tıp eğitiminde artan rolünün tartışıldığı iki günlük toplantıya fakültemiz öğretim üyeleri ve öğrencileri aktif olarak katıldılar. İlk gün, dekan yardımcısı Prof.Dr. Şükrü Hatun Tıp Eğitimi ve Sağlık Hizmetleri ile İlişkisi konulu konuşmasında eğitim ve hizmet arasında bütünlük, işbirliği ve etkileşimin varolması, korunması ve geliştirilmesine vurgu yaptı. Aynı gün çeşitli tıp fakültelerindeki yaratıcı ve geliştirici uygulamaların paylaşıldığı "Deneyimlerimizi Paylaşıyoruz" : Tıp Fakültelerinden Uygulamalar konulu geniş katılımlı oturumda Prof.Dr. Bahar Müezzinoğlu Dönem 1 Eğitim programında yer alan Toplumsal Duyarlılık ve Öğrenci Araştırmaları Programı'nın hedefleri ve uygulama örneklerini anlatan bir sunum gerçekleştirdi. İkinci gün Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Demirci İntörnlük eğitimindeki güncel durum ve sorunlar, öğrenci beklentileri ve hemşire-intörn iletişimi ve ilişkisinin yoğun olarak tartışıldığı İntörnlük Eğitimi: Hekimliğe İlk Adım oturumunda oturum başkanı olarak yer aldı. Toplantıya dekan, dekan yardımcıları ve öğretim üyeleri yanında dönem temsilcileri ve Dönem 1 öğrencilerinden oluşan öğrenci grubu da katıldı.
Tıp Eğitimi ile Sağlık Hizmeti İlişkileri
“İyi ilişkiler için bir yaklaşım denemesi”
Konulu sunum için tıklayınız.

Kocaeli Üniversitesi 2010 Rektörlük Kupası Başladı
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Spor Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen fakülteler, yüksekokullar ve meslek yüksekokulları arasında yapılacak olan basketbol ve voleybol turnuvalarını içeren Kocaeli Üniversitesi 2010 Rektörlük Kupası dün (10.03.2010) başladı.

Umuttepe Yerleşkesi Gazanfer Bilge Spor Salonu'nda gerçekleştirilen organizasyon açılış töreni ile başladı. Açılış törenine turnuvaya katılan 21 okul seremoni için eşlik etti. Seremoninin arkasından Öğretim Elemanı Yüksel Abdikoğlu yönetimindeki Kırklareli Halk Oyunları ekibi bir gösteri yaptı. Turnuva Gebze Meslek Yüksekokulu ile Mimarlık Tasarım Fakültesi arasında oynanan basketbol müsabakasıyla başladı.

Kocaeli SHMYO'da Kamu Hastane Birlikleri Konuşuldu
Kocaeli Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda (SHMYO) Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Tasarısı'nın amacı, kamu hastane birliklerinin yapısı, işleyişinin nasıl olacağı ve sağlık sistemimize neler getireceği ile ilgili konular konuşuldu.

"Kamu Hastaneleri İçin Yeni Bir Model: Kamu Hastane Birlikleri" isimli konferansı Kocaeli Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Sağlık Programları Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider gerçekleştirildi. Yrd.Doç. Dr. Ömer Gider, "Bu tasarı sağlık sistemimizdeki mevcut yapıdan çok daha farklı bir hastane yönetim modeli öngörüyor. Sağlık hizmetleri piyasa koşullarına bırakılan bir hizmet haline gelebilir. Çalışanlar bakımından sözleşmeli istihdam modelinin sorunlar yaratabilir. Tasarının uzun vadede olası getiri ve kayıplarının iyi hesaplanması ve analiz edilmesi gerekir" dedi. Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider Konferansta tasarıyla öne çıkan şu konulara vurgu yaptı;

-Başlangıçta her birliğe bağlı 10 kamu hastanesinin yer aldığı 40 Kamu hastane birliğinin kurulması öngörülmekte ve her birliğin en üst yönetim organı olarak Yönetim Kurulu yapısı oluşturulmaktadır.
-Her birliğin, Yönetim Kurulundan aldığı yürütme yetkisiyle Genel Sekreter tarafından yönetilmesi öngörülmektedir.
-Her birliğe bağlı hastanede "Hastane Yöneticisi" kurum yöneticisi olmakta ve Hastane Yöneticisine bağlı, Başhekimlik, İdari -Mali İşler Müdürlüğü ve Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü üst yönetim yapısı olarak teşkil edilmektedir.
-Başhekim, Başhekim Yardımcısı, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü ve Teknik Müdür Yardımcısı hariç birlikteki tüm yönetsel pozisyonlarda, Sağlık bilimleri, Sağlık yönetimi, Hukuk, Kamu yönetimi, İktisat, İşletme, Maliye/muhasebe ve Endüstri mühendisliği Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimine sahip kişilerin yer alabilmesi öngörülmektedir. Yöneticiler ve çalışanların 3'er yıllık sözleşmelerle çalıştırılması planlanmaktadır.
-Tasarıda ayrıca Kamu hastanelerinin hizmet altyapısı, organizasyonu, kalite, verimlilik ve hasta memnuniyeti gibi konularda Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre değerlendirmeye tabi tutularak yüz üzerinden puan verilmesi ve (A), (B), (C), (D) ve (E) olmak üzere beş sınıfa ayrılması yer almaktadır.
-Birlik sermayesinin; devredilen sermaye, birlik kârları, bağış ve yardımlar ile gerektiğinde Devletçe yapılacak yardımdan oluştuğu vurgulanmaktadır.
-Tasarıda kamu hastanelerinin genel bütçeden ödenek almaksızın tamamen döner sermaye ile finanse edilmeleri öngörülmektedir.

Yrd. Doç. Dr. Ömer Gider bu tasarının olası getirilerini de şöyle sıraladı;
Birlik olan hastanelerin büyümenin getirdiği "ölçek ekonomisi" avantajıyla daha düşük maliyette sağlık hizmeti üretimi gerçekleştirebilir. Özerk sağlık işletmesi statüsünün beraberinde modern işletmecilik esaslarıyla hastanelerin yönetilmesine imkan verebilir. Böylece devlet hastanelerinin özel hastanelerden farklı olarak sahip oldukları sürekli kamu finansmanının ortadan kalkmasıyla piyasa mekanizması çerçevesinde özel hastanelerin kamu hastanelerine göre rekabet dezavantajı sona erebilir.
Konferansta tasarıya yönelik kamuoyundan gelen eleştiriler ise şu şekilde yer aldı:
Tasarı, sağlık hizmetini "sosyal devlet" anlayışı çerçevesinde "kamu hizmeti" olarak gören bir anlayışa değil, "ücretini ödeyenlerin yararlanabildiği bir piyasa malı" olarak gören anlayışa dayanmaktadır. Kamu finansmanının kalkması, hizmetlerin finansmanını güçleştirerek, kaliteli sağlık hizmetinin üretilmesini imkansız kılabilir. Birlik Yönetim Kurullarının oluşumu "katılımcı" bir anlayıştan çok, "sermaye yanlısı" bir tavrı içermektedir.

Tıp Fakültesi'nde Uygulamalı Bronkoskopi Kursu Düzenlendi
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde "Temel-İleri Bronkoskopi Teknikleri ve Uygulamaları Kursu"nun ikincisi düzenlendi. Yeni gelişme ve uygulamaları anlatmak için konusunda yetkin klinisyenler, ülkemizin değişik hastanelerinde görev yapan uzman hekimler bir araya geldi.

Bu yıl gerçekleştirilen kursta, geçen yıldan farklı olarak bazı ilkleri de yaparak kurstan yararlanım artırıldı. Konuşmacılar kliniklerinde özelleştiği uygulamaları anlattı. Kursiyerlere sadece teorik bilgi aktarılmadı, uygulama masaları ile pratik yapma olanağı da sağlandı.
Altı adet pratik masası oluşturuldu. Katılımcıların her masada 30 dakika uygulama yapması planlandı. Tüm katılımcıların yeterli pratik yapması için bu süre her masada uzatıldı.

Bronkoskopi uygulamaları konusunda Dünyaca kabul edilen Prof. Dr. Heinrich Becker (Thorax Kinik Interdisiplinary Endoscopy Section - Heidelberg) kursa konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Heinrich Becker ve Prof. Dr. Ahmet Ilgazlı başkanlığındaki ekip, ameliyathanede EBUS-TBNA işlemini gerçekleştirdiler. Uygulama canlı yayınla konferans salonuna yansıtıldı. Katılımcılar işlem süresince gelişmeleri izlediler ve tartıştılar. Ülkemizde bir ilk olan bu kurs uygulaması tüm konuşmacı ve katılımcılarca ilgi ile izlendi.
Kursa 60 kursiyer kabulü planlanmasına karşın, 80 i aşkın katılım olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Ilgazlı, "İki yıldır düzenlenen kursa katılım talebi beklenenin çok üstünde olması, bu konuda ciddi eksiklik olduğunu gösteriyor. Gereksinimlerin iyi planlanmış, katkı yapıcı organizasyonlarla giderileceğine inanıyoruz"dedi.
Kurs süresince stajyer öğrencilerin çektikleri fotoğraflarla oluşturulan "Bir Kursun Ardından" başlıklı bir anı broşürü yapıldı.

Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta "Deprem" Konuşuldu
Kanal D'de yayınlanan Abbas Güçlü ile Genç Bakış programı, depremin tüm boyutları ile tartışıldığı dün ki bölümü ile Büyük Marmara Depremini tüm acıları ile yaşayan ve yıkımdan yükselen Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde ekrana geldi.

Elazığ'da meydana gelen ve can kayıplarının yaşandığı 6 şiddetindeki sarsıntının ardından tekrar gündeme gelen "deprem" konusu Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Kocaeli Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerif Barış, İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ve AKUT Başkanı Nasuh Mahruki'nin konuk olduğu programda tüm boyutları ile tartışıldı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu
- Artık çarpık yapılaşmaya dur demek lazım. Yöneticiler iradeli olmalı, halk da buna yardımcı olmalı.
- Mühendisler ağır hasar raporu veriyor vatandaş da yargıya gidiyor. Yargı süreci de uzadığı için biz belediyeler olarak binaları hemen yıkamıyoruz. 10 yıldır hala bekleyen yargı kararları var.
- Kanunları mevzuatı öne çıkarıp, kolayca yapı izinleri vermediğinizde tepki alıyorsunuz. Vatandaşın istediğine evet derseniz "kıyakçı başkan" oluyorsunuz. Ama nereye kadar? Depreme kadar.
- Vatandaşların bazı isteklerine karşı direnmek kolay değil. 17 Ağustos depreminde kardeşimi kaybettim. O dönem 2 kat ruhsatı olan binaya 4 kat çıkmak isteyen kardeşimin inşaatını durdurmuştum. Ananem beni çağırıp; " Allah'ın göğünü kız kardeşinden mi saklıyorsun, ne olur iki kat fazla çıksa" dedi. Yani mantalite bu ve öncelikle bunun değişmesi gerek.

Kocaeli'nde 1 metrekare plansız alan yok
- 1999'da yaşanan depremde Kocaeli'nde 9477 kişi öldü. 35180 konut, 5770 işyeri yıkıldı, 5897 bina ağır hasar gördü. Bu büyük bir fatura. Bugün çok daha hazırlıklıyız ama hala yeterli değil.
- Üniversitemiz, kamu yöneticileri, sivil toplum örgütlerimizle birlikte inanarak Kocaeli'nden depremin izlerini büyük ölçüde sildik. Görünürde 17 Ağustos'un izleri pek kalmadı. Ama en yakınlarını, uzuvlarını kaybeden insanlarımız var bunların yaşananları tamamen unutması mümkün değil.
- Şu an Kocaeli'nde 1 metrekare plansız yer yok. Bu Türkiye'de bir ilk. Ayrıca Kocaeli'nin tamamını uydudan takip ediyoruz. Böylece Kaçak yapı yüzde 98 oranında azaldı. Vatandaş alışkanlıklarını değiştiriyor. Kafama göre bina yaparım devri bitti.
- Artık gençler köylere göç etmeye başladı. Çünkü şehirlerde hayat çok zor. Ama köylerde hayatı kolaylaştırırsanız insanlar oraları tercih ediyor. Şu anda köylerimizin büyük çoğunluğunda doğalgaz, internet var.

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu
- Elazığ'a başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
- 1999 sabahı uyandığımızda üniversitemizde ne bir oda, ne bir sınıfımız kalmıştı. Baki Komsuoğlu'nun yönetiminde gönül birliği, eğitimin devamı, irade kararı aldık. Veliler çocuklarını okuldan almaya gelmişlerdi, yetkililer öğrencileri başka okullara aktarmayı tavsiye ediyorlardı. Ama o gün vazgeçsek bugün Umuttepe Yerleşkesi olmazdı. 10 yıl içerisinde öğrenci sayımız 13 binden 60 bine çıktı.
- Kocaeli Üniversitesi başarısının temelinde gönül birlikteliği, inanç ve proje ile çalışmak yatıyor. Ayrıca o dönemde herkesten çok destek aldık. O sıralarda bize destek vermediler diyenleri hayretle karşılıyorum.
Bu üniversitenin yerleşkesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 220 trilyonu yatıyor. Ayrıca İş Bankası, Borusan Holding, Nuh Çimento, Pak Maya ve adını sayamadığım yurt içi ve yurt dışından daha nice kurum ve kuruluştan destek aldık. Bugün Türkiye'nin en önemli hastanelerinden biri olan hastanemiz Suudi fonuna ait. Onlar da bu başarı projesi ile iftihar ediyorlar.
- Depremin ilk üç gününde, sonraki on gününde, 1 ayda neler yapılmalı, insanların nelere ihtiyacı oluyor bunların yazılı metinler haline getirilmesi, projelendirilmesi gerekir. Mesela depremden sonra en çok lazım olan demir kesici aletti. Sonrasında bebek bezi, bebek maması, şişe su. Örneğin deprem zamanı Yalvaç'tan bize çöp arabaları geldi. En çok işimize yarayanlardan biri o yardım oldu. O zaman en son lazım olan kişi doktordu. Çünkü zaten müdahale edecek olanak yoktu.
- Deprem konusunda çalışmalar yaptığımız laboratuarlar kuruyoruz. Ama daha sonra bu laboratuarları işletmekte, proje parası bulmakta zorlanıyoruz. Bunlar madem ki ülkenin çok ciddi konuları o zaman her şeyin üzerinde ayrı fonlarla fonlanması lazım.
- Tamamen yıkılmış bir kentten 10 yıl içerisinde böylesine modern bir kent yaratmak kolay iş değildi. Üniversitemiz de bu projenin bir örneği. Biz bununla gurur duyuyoruz. Devletimize ve bizi destekleyenlere minnet borçluyuz.

Kocaeli Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerif Barış
- Depremi önceden belirleme yöntemi henüz geliştirilmedi. Çünkü hiçbir deprem birbirine benzemiyor. Her depremde görülen öncül belirti birbirinden farklı. Bu nedenle önceden tahmin için yöntem geliştiremiyoruz.
- Türkiye'de ilk defa bu üniversitede 5 yıldır jeofizik bölümünde afetten korunma dersi veriliyor.
- Tüm Marmara'da 3200 mahalle afet gönüllüsü var. Neden daha fazla değil?
- Türkiye çapında jeofizik mühendislerinin yeteri kadar çalıştırıldığını düşünmüyorum.
- Türkiye bir deprem ülkesi. Türkiye'de 15 tane riski yüksek bölge var ve bu bölgelerin ismi vatandaşa söylenerek boşuna panik yaratılıyor. Yapılması gereken üniversitelerin bu bölgeleri farklı ölçü aletleriyle donatıp araştırmalarını yapması.
- Biz riski yüksek bir bölgeyi 2005 yılı Ağustos ayından itibaren cihazlarla donatmaya başladık ve 23 tane deprem istasyonumuz var. Bunların 23 tane sismometresi ve 6 tane ivme ölçeri var. Bunlar sürekli kayıt alıyorlar ve biz değerlendiriyoruz.
- Bilimsel anlamda Türkiye'ye model olacak bir "Şehir Afet Yönetim Sistemi" çıkarılıyor ve yakın zamanda yazılı olarak da sunulacak.

İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Oğuz Gündoğdu
- Elazığ'ı işaret olarak algılamalıyız. Hasarlı binalara asla girilmemeli.
- TBMM deprem konusunda birşeyler yapıyor ama yaptıklarını takip etmiyor.
- Türkiye depremi önceden belirleyen ilk ülke olacaktır. Bu sözlerimi yazın hatırlayacaksınız.
- "Deprem değil, bina öldürür" söylemi, kaytarmaktır. Bu binaları biz yapmıyor muyuz? Mesela Elazığ'da hala kerpiçten evler varsa bu kimin suçu?
- 1999 depremi milat oldu diyorlar. Palavra. Milat filan yok ortada. İstanbul'da 3000 okuldan sadece 600-700 tanesinde gereken iyileştirmeler yapıldı.
- Ölçümlere göre Rodos'ta çok büyük depremler olacak ve bizim Ege kıyılarımız mahvolacak. Tsunamiler olacak. Zamanı belli değil. Belki 100 sene sonra.
- Önlem alıyoruz diyorlar ama hala binaların altında fırınlar var. Bu akıl alır gibi değil.

AKUT Başkanı Nasuh Mahruki
- Kişi başına düşen milli gelir ne ise toplum olarak afetlere dayanıklılık da o noktada.
- Bir ülkenin A'sı ne ise Z'si de odur. Türkiye'de trafik, eğitim, sağlık, meclis, medya bu haldeyken afete dayanıklı toplum olmak konusunda da ABD gibi olmayı beklemek hayalperestlik olur.
- Türkiye'de son 10 yılda depreme yapılan ciddi kaynak aktarımları çok yanlış yapıldı. Önlemler ve hazırlık safhalarını içeren risk yönetimine aktarması gereken kaynakları büyük oranda müdahale ve iyileştirme safhalarını içeren kriz yönetimine aktarıldı. Oysaki ki risk yönetimi safhasında harcayacağınız 1 lira sizi kriz yönetimi safhasında harcayacağınız 36 liradan kurtarıyor. Türkiye 17 Ağustos'ta 1 lirayı harcamadığı için 36 katını harcadı.
- 17 Ağustos sabahı Türkiye'de sivil savunmanın 110 kişisi vardı. 17 Ağustos'tan sonra bu sayı 2500'e çıkarıldı.
- İstanbul'un nüfusu azaltılmalı. Her 5 kişiden biri İstanbul'da yaşıyor. Bu çok sağlıksız bir durum.
- İstanbul'da 50 bin binanın yıkılacağından bahsediliyor. Yapılacak tek şey o 50 bin binayı bulup yıkım kararı çıkartmak ya da onarmak, insanları oradan çıkarmak ve can kaybını en aza indirmek.

Türkiye'de arama kurtarmacı enflasyonu var
- Kurtarma çalışmalarına başlamadan öncelikle bilgi toplamalısınız. Bu nedenle kriz yönetim merkezleri olmalı. Mahelle afet gönüllülerinin de ilk yapmaları gereken iş profesyonel ekipler gelene kadar durum tespiti yapmak ve yüzeydeki yararlıları kurtarmak.
- Mahalle Afet Gönllülüğü çok iyi bir proje, bir yurttaşlık bilinci projesi. Ama yapılan tüm bu projeler sadece deprem odaklı olmamalı. Trafik kazalarından çöp toplamaya kadar birçok faaliyette çalışmalı.
- Bir enkazın üzerinde 300 kişinin olması hiç hoş değil. Türkiye'de arama kurtarmacı enflasyonu da var.
- Toplum Afet Mücadele Takımı ve Toplum Afet Gönüllüsü eğitimleri vatandaşı doğrudan arama kurtarmanın içine çekmek için uygulanan bir yöntem. Türkiye de bunu şu an çok verimli bir şekilde uyguluyor. Tabii AKUT gibi enkazın 4 kat altındaki kişileri de kurtaracak profesyonel insanlara da ihitiyaç var.
- Kitlesel afetlerde kurtarılanların yüzde 95-97'si mahalleli tarafından kurtarılmıştır.

Depremden fayda sağlamak isteyenler oldu
- Biz olaya sadece deprem, binaların dayanıklılığı, enkaz, kurtarma faaliyeti diye bakıyoruz. Bu çok hatalı. Böyle bakarsak bu sorunu çözemeyiz. Bugüne kadar da bu yüzden çözemedik.
- Bingöl depreminde, bu afetten faydalamak ve halkı devlete karşı kışkırtmak isteyen bir grup çıktı. Yani bir deprem sosyal bir olaya, devlet karşıtlığına da dönüşebiliyor. Yani bir deprem sadece deprem olarak kalmıyor.
Bu sebeple depreme bütüncül ve geniş bakmalıyız.

Arslanbey Yerleşkesi'nde Ağaçlandırma Seferberliği
17 Ağustos Marmara Depremi'nde büyük zarar gören ve bir çok binasını kaybeden Arslanbey Yerleşkesi'nin çehresi değişiyor. Bugün düzenlenen ağaç dikme etkinliğinde 1000 kadar çam ağacı dikilirken, yerleşkeye iki yıl içerisinde 5 bin ağaç dikilecek.

Ağaç dikme etkinliğine Arslanbey Yerleşkesi'nde öğrenim gören Kocaeli Üniversitesi öğrencileri, Kartepe İlçesinde bulunan ilköğretim okulu öğrencileri ve bölge halkı da yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğin açılış töreninde bir konuşma Yapan Sivil Havacılık Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Erhan Bütün, verimsiz olan yerleşke toprağına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokol gereğince 20 bin kamyon verimli toprak döküldüğünü belirtti. Ayrıca Kartepe Belediyesi'nin de ciddi desteklerinin olduğunu belirten Doç. Dr. Erhan Bütün, Büyükşehir ve Kartepe Belediyelerine desteklerinden dolayı teşekkür etti. Bu etkinlik ile geleceğe bir mektup yazdıklarını ifade eden Doç. Dr. Erhan Bütün, Ağaç dikilen alanın ortasına yürüyüş ve model uçak pisti yapılacağını söyledi.

Kartepe Belediye Başkanı Şükrü Karabalık ise konuşmasında doğaya, yeşil alanlara sahip çıkmanın uygarlığın bir kriteri ve medeniyet ölçütü olduğunu belirtti. 2010 yılı ağaçlandırma seferberliğine Arslanbey Yerleşkesi'nden başladıklarını ifade eden Şükrü Karabalık, ağaçlandırma seferberliği için gelen herkese teşekkürlerini iletti. Etkinlik katılımcıların hep birlikte ağaç dikmesi ile sona erdi.

Karabalık
Bütün
AYARGEB Bünyesinde Pilot Tesis Açıldı
Kocaeli Üniversitesi Alternatif Yakıtlar Araştırma-Geliştirme ve Uygulama Birimi (AYARGEB) ile İzmit Belediyesi'nin ortaklaşa yürüttüğü, bölgedeki atık yağların toplanarak biodizele dönüştürüldüğü, Teknopark'ta bulunan pilot tesis bugün (10.03.2010) törenle açıldı.

Otomotiv sanayinde ve enerji endüstrisinde kullanılan ve kullanılması hedeflenen alternatif yakıtların standartları sağlayacak şekilde üretilmesi için teknolojik araştırma ve geliştirme çalışmaları yapan AYARGEB'in bünyesinde kurulan pilot tesisin açılış töreninde bir konuşma yapan Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu bilimsel çalışmalarda ve yeni Ar-Ge laboratuarlarının kurulmasında belediyelerin katkısının önemine değinerek, "Bilime risk alarak para yatıran ülkeler başarılı oluyor" dedi. 5 milyon Lira DPT desteği ile kurulan AYARGEB, KABİ, LATARUM, KULİS ve KÖGEM'in çalışmaları ile bir çok anabilim dalını bir araya getirmeyi amaçladıklarını belirten Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, "Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kuruşunu bile boşa harcamıyoruz. Tesisin kurulmasında ve hayata geçirilmesinde katkı sağlayanlara teşekkür ederim" dedi.

İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan ise bu tesis ile doğaya zarar veren atık yağlardan kurtulmakla kalmayıp bu atıklardan biodizel üretilmesinin önemli bir artı değer olduğunu belirtti. Çağdaş medeniyetler ile hakkıyla yarışabilmenin ilimle, fenle mümkün olabileceğinin altını çizen Nevzat Doğan, "Kocaeli Üniversitesi Türkiye'nin sayılı üniversitelerinden biri ve bizim gurur kaynağımız. AYARGEB göğsümüzü kabartacak çalışmalar yapıyor ve biz de buna katkı vermekten çok mutluyuz" dedi.

Açılış konuşmalarının ardından kurdele kesildi ve konuklara tesis gezdirildi. AYARGEB araştırmacıları Prof. Dr. Ayşe Nilgün Akın ve Doç. Dr. Mustafa Çanakçı konuklara tesis işleyişi hakkında bilgi verdi. Tören programı yakıt deposuna tesiste üretilen biodizel doldurulan bir aracın test edilmesi ile sona erdi.

Doğan
Komsuoğlu
Kocaeli Üniversitesi'nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlandı
Kocaeli Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma Ve Uygulama Merkezi (KASAUM) tarafından organize edilen, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" etkinliği, Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'nun "Bilim Dünyasında Kadın" konulu bir konferans verdiği etkinlikte Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından İletişim Fakültesi tarafından hazırlanan "Kocaeli Üniversitesi'nde Kadın Olmak" konulu kısa film gösterimi yapıldı. Filmde Kocaeli Üniversitesi'nde çalışan kadınların duygu ve düşünceleri kendi ağızlarından aktarıldı. Açılış konuşmasını yapan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında kısa bilgiler vererek ülkemizde ve Dünya'da kadınların yaşadığı sorunları dile getirdi. Aile, iş yaşamı, eğitim ve siyaset gibi bir çok alanda kadın olmanın getirdiği sorunların hala yaşandığını belirten Prof. Dr. Hülya Yengin, sorunun çözümü için kadının bilinçlenmesinin ve toplumun zihniyetinin değişmesinin gerekli olduğunu ifade etti. Eğitim durumu arttıkça kadının sorunlarının da azaldığına vurgu yapan Prof. Dr. Hülya Yengin, konuşmasını bir şiir okuyarak sonlandırdı.

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu verdiği "Bilim Dünyasında Kadın" konulu konferansta, Dünya'nın en büyük on beşinci , Avrupa Birliği ülkeleri arasında da en büyük altıncı ekonomisi olan bugünün Türkiye'sinin hiç de azımsanmayacak yerlere geldiğini belirterek, bir ülke kadınlarının iş hayatına, politikaya ve eğitime katılmalarının o ülkenin gelişmesine önemli katkılar sağlayacağını ifade etti. Kadınların sosyal, bilimsel ve kültürel hayata katılma oranlarının gün geçtikçe artarak devam ettiğini ve etmesi gerektiğini belirten Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, AB'de kadın profesör oranının yüzde 15'lerde iken ülkemizde bu oranın yüzde 28'lerde olduğunu vurguladı. Her ilde bir üniversite olmasının çok iyi bir gelişme olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, sorunların çözümü ve gelişmenin en önemli aracının eğitim olduğunu ifade etti.

Ayrıca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle bugün Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimlik Sosyal Çalışma Grubunun Halk Müziği Korosu, Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda halk müziği dinletisi gerçekleştirdi.

Kocaeli Sağlık Meslek Yüksekokulu öğrenci temsilcisi ve arkadaşları ise Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'nu ziyaret ederek öğrenciler adına çiçek sundular.

Yengin
Komsuoğlu
Endoüroloji Derneği Toplantısı Yapıldı
Endoüroloji Derneği'nin 2010 yılı bölgesel eğitim toplantılarının ilki, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı işbirliğinde ve ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda ayrıca iki ayrı ameliyathaneden canlı ameliyat görüntüleri verildi.

Çok sayıda bilim insanının yoğun ilgi gösterdiği bölgesel eğitim toplantısının açılış konuşmasını yapan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Gökalp bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Özellikle genç meslektaşlara seslenen Prof. Dr. Gökalp, "Yetmişli yıllarda ne laparoskopik cerrahi ne de perkütan diye bir alan yoktu. Son otuz yılda tıp alanında ve ürolojide büyük gelişmeler oldu. Canlı ameliyat gösterimlerinden sonra konuyla ilgili yapacağımız tartışmaların genç meslektaşlarımıza büyük katkısı olacaktır" dedi. Endroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdal Apaydın ise Endroloji Derneği olarak bu yıl beş bölgesel toplantı planladıklarını ve ilkini de Kocaeli'nde gerçekleştirdiklerini belirtti. Bu toplantıların bilgi paylaşmak ve tecrübe kazanmak için düzenlenen etkinlikler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Apaydın, "Bilgi paylaştıkça çoğalır. Toplantımızın verimli geçmesini temenni ediyorum ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'na katkılarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi. Açılış konuşmalarının ardından Oturum Başkanlığını Doç Dr. Cüneyd Özkürkçügil başkanlığında yapılan birinci oturuma geçildi. Birinci oturumda Prof. Dr. Bülent Oktay'ın 'Laparoskopik radikal nefrektomi: adım adım teknik ve onkolojik sonuçlar' konulu sunumu ile Prof. Dr. Turhan Caşkurlu'nun 'Bening prostat hiperplazisinde kombinasyon tedavi seçenekleri: Kime, neden ?' konulu sunumları gerçekleştirilirdi. Bilimsel toplantı Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Ameliyathanesi'nden konferans salonuna canlı olarak aktarılan yayının izlenmesi ve sonrasında karşılıklı soru ve cevap ile devam etti. Etkinlik canlı ameliyat yayınının ardından gerçekleştirilen ikinci oturumla son buldu.

Viroloji Araştırma Labaratuvarı
Viroloji araştırma laboratuarının kurulması, Üniversitemiz Tıp Fakültesi 2008 stratejik planında yer almıştır. Kuruluşu, Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'na bağlı olarak Üniversitemiz araştırma fonunca desteklenen bir proje kapsamında Şubat 2010 tarihinde gerçekleşmiştir.

Viroloji laboratuarının kuruluş amacı öncelikle ulusal ve uluslar arası düzeyde bilimsel araştırmalar yapmaktır. Ayrıca, insanda hastalık yapan her türlü virolojik ajanın klinik örneklerde belirlenmesi, üretilmesi ve virolojik özelliklerinin ileri düzeyde araştırılması da hedeflenmiştir.
Viroloji Araştırma Laboratuarının kuruluşu ile ilgili diğer hedefler aşağıda belirtilmiştir:

a. Ulusal ve uluslararası kuruluşlarca akredite edilme
b. Endemik, epidemik ve pandemik özellik gösteren viral ajanlar için tanı yöntemlerinin geliştirilmesi
c. Salgın durumunda toplumda duyarlı, riskli veya bağışık bireylerin belirlenmesi
d. Viral hastalıklar konusunda aşı çalışmaları da dahil etkin koruyucu önlemlerin araştırılması

Mühendislik Fakültesi'nde SolidWorks Semineri Düzenlendi
Yenasoft Firması, SolidWorks programını tanıtmak ve yeniliklerini paylaşmak için Kocaeli Üniversitesi öğrencilerine bir seminer düzenledi.

Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen seminere öğrencilerin yoğun ilgi göstermesi sebebiyle firma yetkilileri seminerin ardından ikinci bir grup daha aldı. Yenasoft Müşteri İlişkileri Sorumlusu Raşit Çıltık örnek çizimler ile SolidWorks'ün yeni ara yüzü'nü tanıttı ve örnek videolar ile SolidWorks yeniliklerini anlatırken, Tanıtım ve Pazarlama Sorumlusu Simge Akarsu ise öğrencilerin kariyerlerinde SolidWorks öğrenmenin yerine değindi ve değişik sektörlerdeki iş imkanlarından bahsetti. Seminer sonunda katılımcılara SolidWorks eğitim DVD'si verilirken çekilişle belirlenen 2 öğrenciye de SolidWorks eğitimi hediye edildi.

Sağlık Hizmetleri MYO'da Ek Ödeme Uygulamaları Anlatıldı
Kocaeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerine mezun olduktan sonra görev almak istedikleri kamu sağlık kuruluşlarında uygulanan "Performansa Dayalı Ek Ödeme Uygulaması" konulu konferans düzenlendi.
Bu konferansla öğrencilere hem gelecekte karşılaşacakları sistem, hem de sağlık hizmetleri ile ilgili sıklıkla duydukları Döner Sermaye ve Ek Ödeme kavramlarını anlatan Sağlık Hizmetleri MYO Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Seher Çimen, kamu sağlık kurumlarında döner sermaye oluşumu, ücret ödeme sisteminin ne olduğu ve ek ödeme miktarının nasıl hesaplandığı konularını aydınlatarak, öğrencilere sistemin olumlu ve olumsuz sonuçları hakkında da bilgiler verdi.
Gelir paylaşımını esas alan ve kamu sağlık kurumlarında hizmetlerin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun teşvik edilmesi amacıyla geliştirilen bu sistemin insan odaklı bir sistem olmasına rağmen bazı olumlu ve olumsuz sonuçları olduğunu belirten Seher Çimen, "Sağlık personeli refahının artması, hastane kapasitesinin yüksek oranda kullanılması, hastaların aldığı sağlık hizmetinden daha memnun gözükmesi gibi olumlu sonuçların yanı sıra bu sistem çalışma barışının bozulması, fırsat eşitliğinin olmaması, koruyucu sağlık hizmetlerini zayıflatması, gereksiz hizmet üretimini teşvik etmesi yönünden de riskler barındırmaktadır" dedi.

Sağlık Hizmetleri MYO'da Ek Ödeme Uygulamaları Anlatıldı
Kocaeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerine mezun olduktan sonra görev almak istedikleri kamu sağlık kuruluşlarında uygulanan "Performansa Dayalı Ek Ödeme Uygulaması" konulu konferans düzenlendi.
Bu konferansla öğrencilere hem gelecekte karşılaşacakları sistem, hem de sağlık hizmetleri ile ilgili sıklıkla duydukları Döner Sermaye ve Ek Ödeme kavramlarını anlatan Sağlık Hizmetleri MYO Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Seher Çimen, kamu sağlık kurumlarında döner sermaye oluşumu, ücret ödeme sisteminin ne olduğu ve ek ödeme miktarının nasıl hesaplandığı konularını aydınlatarak, öğrencilere sistemin olumlu ve olumsuz sonuçları hakkında da bilgiler verdi.
Gelir paylaşımını esas alan ve kamu sağlık kurumlarında hizmetlerin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun teşvik edilmesi amacıyla geliştirilen bu sistemin insan odaklı bir sistem olmasına rağmen bazı olumlu ve olumsuz sonuçları olduğunu belirten Seher Çimen, "Sağlık personeli refahının artması, hastane kapasitesinin yüksek oranda kullanılması, hastaların aldığı sağlık hizmetinden daha memnun gözükmesi gibi olumlu sonuçların yanı sıra bu sistem çalışma barışının bozulması, fırsat eşitliğinin olmaması, koruyucu sağlık hizmetlerini zayıflatması, gereksiz hizmet üretimini teşvik etmesi yönünden de riskler barındırmaktadır" dedi.

Mor Salon Toplantılarında Etik Konuşuldu
Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü'nün önerisi doğrultusunda Felsefe Bölümü'nün ayda bir düzenlediği Mor Salon toplantıları öğrencilerin ve akademisyenlerin felsefenin önde gelen isimlerini tanıma ve görüşlerini özgürce paylaşma imkânı bulduğu bir tarzda sürmeye devam ediyor.
Giderek artan bir ilgiyle izlenmekte olan Mor Salon toplantılarının dördüncüsüne Türk felsefesinin en önemli isimlerinden biri, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi konuk oldu. Türkiye Felsefe Kurumu ve Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü'nün kurucusu, ve halen Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü'nün Öğretim Üyesi olan İoanna Kuçuradi'nin "Etiğe Yaklaşımlar, Etikte Yaklaşımlar ve Bir Evrensel Etik Düşüncesi" başlıklı, etik alanındaki çalışmalarından kesitler sunduğu konuşmasına, öncelikli olarak üniversitenin çeşitli fakültelerinden akademisyenler ve öğrenciler büyük ilgi gösterdi. İzleyiciler arasında savcılar ve Toplum Destekli Polis Birimi'nden konuklar da vardı. Yoğun katılım nedeniyle izleyicilerden bir kısmı İoanna Kuçuradi'yi bir buçuk saat boyunca ayakta dinledi.
İoanna Kuçuradi öncelikli olarak etik ve ahlak arasındaki ayrımı ortaya koyarak, etiğin son yıllarda, felsefenin en çok uğraşılan alanlarından biri olduğunu, çeşitli meslek etiklerinden söz etmenin moda olduğu bir dönemde yaşadığımızı vurguladı. Kuçuradi, siyasal ve bilimsel gelişmelerin yarattığı gereksinmelerin etikten söz etmeyi zorunlu kıldığı bir çağda yaşamamıza rağmen etiğin günümüzde de ne yapmamız gerektiğini bize söylemesini beklediğimiz bir alan olma özelliğini koruduğunu belirtti. Kuçuradi kendi etik anlayışını, bu duruma yönelik eleştirisi üzerinden ortaya koydu. Bir felsefe disiplini olarak etiğin soru ve sorunları ile gündelik yaşamın soru ve sorunlarının farklılık gösterdiğini ifade eden Kuçuradi, günümüzde etiğin "genel norm arama" ve "norm temellendirme" etkinliğine dönüştürüldüğünün altını çizdi. Felsefenin bir alanı olarak etiğin şimdiye kadar normlarla uğraşan, norm getirmesi beklenen ya da mevcut normları temellendiren bir alan olarak görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Kuçuradi, "Bunu aşma zamanı geldi. Normlarla uğraşmak ayrı bir iş ve felsefenin çok küçük bir alanıdır. Etik fenomen çok daha geniştir. Etik, araştırma nesnesi olarak yeniden belirlenmeli ve etik fenomenin bilgisi üretilmelidir" şeklinde özetlenebilecek olan düşüncelerini dile getirdi. Kuçuradi'nin bütün insanların hak ve özgürlüklerinin korunduğu, davranışlar üzerinden değil, değişmez değerler üzerinden kurulabileceğini düşündüğü yeni bir etiğin, insan hakları eğitimini esas alacağını belirttiği konuşması, izleyicilerin soruları ve yoğun bir ilgi eşliğinde sona erdi.

Kuçuradi
HABER ARŞİVİ
SON HABER
basından seçmeler
Kocaeli Üniversitesi