Prof. Dr. Erdal İNONÜ Anıldı
Fizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin DİRİM Prof. Dr. Erdal İNONÜ'nun kaybedilmesi ile bilim dünyasının çok büyük bir değerin aramızdan ayrıldığına dikkat çekti. Yard. Doç. Dr. Nalan ÖZKAN GÜRAY ise Prof. Dr. Erdal İNONU'nun detaylı özgeçmişini okudu. Daha sonra öğrenciler ve öğretim üyeleri Prof. Dr. Erdal İNÖNÜ için hazırlanan "Prof. Dr. Erdal İNONÜ'ye Saygılar", köşesini gezdiler kendi sesinden 23 Mayıs 2005' de verdiği konferansı yeniden dinlediler. Anma toplantısı Bölüm öğretim üyeleri Elşen VELİ'nin verdiği geleneksel bölüm semineri ile son buldu.
Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri dün kaybettiğimiz ünlü bilim ve siyaset adamımı Prof. Dr. Erdal İNONÜ'yu anma toplantısı yaptılar. Anma toplantısı 2005 Dünya Fizik yılı nedeniyle üniversitemize gelip konferans verdiği derslikte Prof. Dr. Erdal İNONÜ ve bugüne değin aramızdan ayrılan tüm fizikçilerimiz anısına saygı duruşuyla başladı.
Terör ve Güneydoğu
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Uluslararası İlişkiler Klubü ögrencileri, Cumhuriyet Gazetesi Yurt Haberleri Şefi Mehmet Faraç'ı konuk etti.
(KOÜ) Uluslararası İlişkiler Klubü'nün organize ettiği "Terörizm" konulu konferans bugün (01.10.2007) saat 13.00'da (KOÜ)Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu'nda, Cumhuriyet Gazetesi Yurt Haberleri Şefi Mehmet Faraç'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Katılımın yoğun olduğu konferanstaki konuşmasında Faraç, 23 yıllık gazetecilik deneyimi, Hizbullah - PKK- terörizm araştırmaları ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi analizleriyle, sıcak gelişmelerin sürekli devam ettiği bölgeden ve önümüzde bekleyen sınır ötesi operasyonu değerlendirdi.
Faraç, Hizbullah ve PKK'nın kuruluşu, ne istediği, hangi kaynaklardan beslendiği ve bu vahim tablonun bölge insanına etkilerini değerlendirdi. İki gün önce bölgede olan ve konferans için gezisini yarıda bırakıp gelen Faraç, konferansın ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı

Faraç
Eğitim Programları İşbirliği Protokolü
Kocaeli Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (KOUSEM), ile Kariyer Geliştirme Eğitim Merkezi A.Ş. (KARGEM) arasında eğitim programları işbirliği protokolü bu gün (05.11.2007) imzalandı.
KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, KOÜ Rektör Yardımcısı ve KOUSEM Müdürü Prof. Dr. Arif Demir ve KARGEM Genel Müdürü Hasan Aydoğan tarafından imzalanan protokol ile ilk etapta iş dünyasının talepleri doğrultusunda " İnsan Kaynakları Sertifika Programı, Perakendecilik ve Mağazacılık Sertifika Programı ve Lojistik Eğitim Programı düzenlenecektir.
KOUSEM, örgün önlisans, lisans ve lisansüstü öğretim programları dışında eğitim ve sosyal etkinlik programları düzenleyerek üniversitenin kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunuyor. Bu doğrultuda üniversite öğrencilerine, kamu ve özel sektöre ihtiyaç duydukları alanlarda danışmanlık ve eğitim hizmeti vermektedir. KOUSEM yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim programları ve kurslar düzenlenmek ve bu faaliyetlerin koordinasyonunu, denetimini ve sertifika işlemlerini gerçekleştirmekle sorumludur.

KOÜ Kök Hücre ve Gen Tedavi Merkezi Çalışmalarına Başlıyor
Başta ABD olmak üzere, İngiltere, Almanya, Japonya, Çin ve Hindistan gibi ülkeler kök hücre tabanlı hücresel tedavi yöntemleri ve doku/organ mühendisliği alanlarında yoğun laboratuar ve klinik araştırmalar içerisindedir. Dünyadaki bu gelişmelere bağlı olarak KOÜ bünyesinde faaliyet gösterecek olan KÖGEM tüm ülkedeki araştırmacılara uygun çalışma alanları yaratmanın yanı sıra diğer dünya ülkeleriyle birlikte yürütülmekte olan araştırma-geliştirme faaliyetlerine katkı sağlayacak.

KÖGEM'in amacını; kök hücre, hücresel tedaviler, doku/organ mühendisliği ve gen tedavileri alanlarında uluslar arası düzeyde patentlenebilir, bilimsel etki etmeni yüksek dergilerde yayımlanabilir ve atıf alabilir düzeyde bilimsel veriler üreterek evrensel bilime katkı, ürettiği bilgi ve teknolojileri uygulamak ve eğitim-öğretime destek vermek olarak sıralayan KÖGEM Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz, "Merkezimiz, teknik altyapısını büyük oranda tamamlamıştır, buna bağlı olarak gerçekleştireceği araştırma projeleriyle de bilimsel alt yapısının tamamlanmasıyla, yakın bir gelecekte klinik uygulamalarına geçilmesi beklenen başta kardiyo-vasküler hastalıklar olmak üzere bir çok sağlık sorununun tedavisinde ilgili teknik ve yöntemleri uygulayabilecek düzeye ulaşacaktır. Sonraki bilimsel gelişmelere koşut olarak, ulusal ve uluslar arası yetkili organlarca onaylanmış ve uygun görülen kök hücre tabanlı tedavi protokollerinin tümünü gerçekleştirebilecektir. Yedi farklı laboratuvardan oluşan ve hepsi alanında deneyimli yaklaşık 10 akademik ve teknik personelin görev yapacağı bu merkez, birçok bilim otoritesince 21.yüzyılda tıp dünyasının ulaştığı en son nokta olarak kabul edilen bu alanda ülkemizde üniversiter sistem içerisindeki akademik amaçlı ilk ve tek merkezdir. Dolayısıyla, tüm ülke insanının hizmetinde olacaktır" dedi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KÖGEM)'in çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi. Şimdiye kadar yaklaşık 500.000 $'lık harcama yapılan Merkezin açılışı 15 Kasım'dan sonra yapılacak.
Karaöz
Avrupa Üniversiteler Birliği Kongresi Polonya'da Düzenlendi
"2010 Sonrası Avrupa Üniversitelerinin Yönetimi: Misyon Çeşitliliği, Özerklik ve Hesapverebilirlik" konulu konferans 25-27 Ekim 2007 tarihleri arasında Polonya'da Wroclaw Teknoloji Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Devlet ve üniversite ilişkilerinin yönetimi, üniversitelerde özerkliğin sağlanması ve hesapverebilirlik konularının tartışıldığı konferansa Ülkemizden 10 üniversitenin rektör ve rektör yardımcıları ve Kocaeli Üniversitesi'ni (KOÜ) temsilen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp katıldı. KOÜ' nün Erasmus bağlantılarını artırmak ve güçlendirmek için Erasmus Kurum Koordinatörü Yasemin Kilit Aklar da konferansa katıldı.
Tüm Avrupa'dan gelen katılımcıların oluşturduğu platformda yapılan görüşmelerde:
Üniversiteler ve Devlet arasında büyük bir hızla değişen ilişkiler ve bunların kurumsal yönetişim üzerindeki etkileri,
Avrupa politikası bağlamında üniversitelerin "modernleşme gündemini" dikkate alarak kurumsal özerkliğin artırılması ve hesap verebilirliğin sağlanabilmesi için gerekli olan stratejiler,
Avrupa çapında yer alan iyi uygulama örneklerini temel alarak üniversite liderlerinin liderlik kapasitelerini geliştirebilecekleri yöntemler tartışıldı.
Üniversitelerin kendi uyumunu sağlaması
Wraclow Konferansı'nda özerklik kelimesi ile gelişen toplum ve değişen ihtiyaçlara göre üniversitenin kendi uyumunu sağlaması tanımlanırken; üniversitenin çalışanlara, öğrencilere ve topluma hesapverebilir halde olması da gerekmektedir. Her üniversitenin kendi ülke gereksinimleri ve Avrupa üniversiteleri ile ilişkili olarak hedeflerini belirlemesi de üniversite profilindeki farklılığı oluşturmaktadır
Yasal çerçevelerde mutlaka özerk olunması gerekliliği
Kongrede üniversitedeki özerk yapının üniversitenin geleceğini planlama, rekabet ve hızlı değişim için gerekli olduğu; toplumun isteklerini karşılamada ve ilave bütçe bulabilme amacıyla yasal çerçevelerde mutlaka özerk olunması gerektiği; hesapverebilirliğin üniversitenin profesyonelliğini yansıttığı, etki ve etkinliğin artırdığı, artmış liderlik kredisi sağladığı, ölçme ve değerlendirmelerle üniversitenin kendi sistemini kurabileceği vurgulandı.
Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) 42'si ülkemizden toplam 760 üye üniversiteden oluşmaktadır.

Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp KOÜ Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Georg Winckler Avrupa Üniversiteler Birliği Başkanı
Yasemin Kilit Aklar AB Ofisi Kurum Koordinatörü

Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar Konseri yapıldı
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) öğretim üyeleri ve öğrencilerinden kurulu olan Tıp Fakültesi Korosu, Atatürk'ün sevdiği şarkılardan oluşan bir konser sundu.

KOÜ Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda saat 14.00'da yapılan konser KOÜ personeli, öğrenciler ve hastalardan yoğun ilgi gördü. Şef Yüksel Taşören yönetimindeki koro, Atatürk'ün sevdiği Hicaz Rumeli şarkıları solo ve koro halinde seslendirdi. Konser Onuncu Yıl Marşı'nın okunmasıyla sona erdi.

Çağımızın hastalığı kanser
İlk çağlardan beri insanoğlunun yaşam kalitesini düşüren ve yaşam süresini kısaltan kanser bir hücre hastalığıdır. Kanser, hücrenin kontrol dışı çoğalmasıdır. Kanserli hastalarda hücre, canlının zararına çoğalır, organların işlevlerini yapmalarını engeller. Hemen her organda görülebilen kanserin yüzlerce çeşidi bulunmakla birlikte bunların yüzde 50'sini meme, akciğer, sindirim sistemi kanserleri oluşturmaktadır. Ülkemizde kanserin bölgelere göre dağılımı ve kanser çeşidine göre bölgesel özellikler gösterip göstermediğine dair çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu'nun bu çalışmalar ülkedeki nüfus hareketliliğinin fazla olması ve hastalık kayıtlarının tam olarak tutulamaması sonucunda kısa süreli gözlemlerle net istatistiki veriler çıkarılamamıştır. Kanser hastalıklarında en belirgin etken sigara kullanımıdır. Bununla birlikte; Beslenme, sanayi ve sanayinin sebep olduğu çevre kirliliği kanser riskini artıran önemli faktörlerden bazılarıdır. Kocaeli'nin bir sanayi şehri olması ve fabrikaların yerleşim yerleriyle neredeyse iç içe olması bölgede kanser hastalığı riskinin Türkiye geneline oranla daha fazla görülmesine sebep oluyor. Geçtiğimiz yıl konuyla ilgili, TBMM Dilovası Araştırma Komisyonu'na hazırladıkları raporu sunan Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, dünyada kanserden ölenlerin oranı yüzde 12, Türkiye genelinde yüzde 13, Dilovası'nda ise yüzde 30 olduğunu, riskin sadece Dilovası beldesinde olmadığını, Kocaeli'nin genelinde her 100 ölümden 19'unun sebebinin kanser olduğunu belirtti.
Kansere neden olan faktörler
KOÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kazım Uygun konu ile ilgili olarak, kansere neden olan faktörlerin, kanser çeşidine göre değişiklik gösterdiğini, insan ömrünün uzamasına paralel olarak kansere yakalanma olasılığının arttığını belirtti. "Yaş ilerledikçe kanser riski artıyor, kadınlarda meme ve üreme organlarına ait kanserler ile erkeklerde prostat ve akciğer kanserleri ileri yaşlarda daha çok görülüyor. Sigara kullanımı kanser hastalıklarının yüzde 30'luk bölümünün nedeni olarak gösterilmektedir. Kanser nedeniyle gerçekleşen ölümlerin yaklaşık yarısı yine sigara kullanımına bağlıdır" dedi. Sigara kullanımı daha çok akciğer, gırtlak, mesane, yemek borusu gibi bölgelerde oluşan kanserlere sebep oluyor. Fast-food, küflenmiş gıdalar ve aşırı tuz tüketiminin de kansere zemin hazırlayabildiğini dikkati çeken Doç. Dr. Kazım Uygun, kırmızı etin fazla ve posalı gıdaların az tüketilmesinin de bağırsak kanseri riskini arttırdığını, sebze ve meyvelerin iyi yıkanması gerektiğini, tarım ilaçlarının özellikle bilinçsiz kullanımının birçok kanser türü için risk faktörü olduğunu, yine tuzun bol miktarda kullanıldığı turşularında kanser oluşmasında önemli olduğunu belirtti.
Kanserin genetik özelliği
Doç. Dr. Kazım Uygun "bağırsak kanserlerinin %10, meme kanserlerinin %18-20 kadarı genetik olarak ailenin diğer bireylerine aktarılabilir" diyerek böylesi bir hastalığın belirmesi durumunda ailenin diğer bireylerinin de kontrolden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Ailesel olarak görülen hastalıkların önemli bir özelliği ise hastalarda erken yaşlarda ortaya çıkmasıdır.
Erken tanı hayat kurtarır
Daha çok 50 yaş üstü insanlarda görülen kanser hastalığı ile ilgili Doç. Dr. Kazım Uygun "Erken tanı hayat kurtarır. Bu yüzden özellikle 50 yaşın üzerindeki herkesin yılda bir kez kontrollerden geçmesi gerekiyor. Hastalığa göre değişen bu kontrollerde mesela bayanların yılda bir kez momografi yaptırmaları, cinsel olgunluğa ulaşan bayanların yılda bir kez rahim ağzı kanseri için jinekoloğa muayene olmaları gerekmektedir. Yine bağırsak kanseri için de yılda bir kez kontrolden geçilmelidir. Kanserin erken fark edilmesi ve tedaviye başlanması ile hastanın iyileşmesi daha da kolaylaşmaktadır. Bu nedenle erken tanı hayat kurtarır ve herkesin kontrollerini geciktirmemesi, şüpheli bir durumun oluşması halinde deneyimli merkezlerde tedaviye başlamaları gerekmektedir. Yine erkeklerde görülen prostat kanseri için de 55 yaşından sonra yılda bir kez kontrol olması olası olumsuz bir durumu engellemek için yaşamsal önem taşımaktadır." dedi.
Üniversitemiz Dünya standartlarındadır
Kanser bilimi anlamına gelen Onkoloji bölümünde görev yapan Doç. Dr. Kazım Uygun fiziki koşullar ve personel bakımından oldukça iyi bir noktada olduğunu belirttiği Kocaeli Üniversitesi için "üniversitemiz dünya standartlarındadır" dedi. Türkiye'deki diğer üniversite hastanelerini de kanser tanı ve tedavisi bakımından değerlendiren Doç. Dr. Kazım Uygun bu konuda deneyimli hekimlerden ve personelden oluşan merkezlerden tedavi almanın hastalığın tedavisi için oluşturduğu öneme değindi. Bilimsel yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılan bu hastalıkla ilgili çeşitli öneriler sunan ve alanı olmayan insanların önerdikleri ilaç veya bitkilerin faydası olmayacağını belirten Doç. Dr. Kazım Uygun "Maalesef tedavisinde tam anlamıyla çözüm olmayan durumlarda hastalar umut tüccarlarının eline düşüyorlar. Maddi ve manevi anlamda kayba uğrayan hasta yine bizlere geliyor ve aslında bıraktığından daha olumsuz bir şekilde dönüyor. Bu yüzden hasta ve yakınlarının bu konuya özellikle dikkat etmelerini istiyorum. Mutlaka kontrollerinizi yaptırın. Hastalığın tedavisi kadar kontrolü de önem taşıyor" dedi. Her yıl Haziran ayında Amerika'da düzenlenen kanser kongresinde 20 bin kişinin bir araya geldiğini ve onkoloji alanında çalışan bu insanların çağın hastalığı üzerine çalışmalar yaptıklarını belirten Doç. Dr. Kazım Uygun bilime olan güvenin zedelenmemesi için bu alanda konuşan herkese inanmamak gerektiğini belirtti. Hedefe yönelik tedavi adı verilen ve hastalığın bilinmesi ile ona uygun tedavi yönteminin seçilmesi esasına dayanan bu çalışmada kanser ile ilgili olumlu sonuçlar alındığını belirten Doç. Dr. Kazım Uygun bu tedavinin daha çok meme, lenf, bağırsak ve sindirim sistemi kanserlerinde uygulandığını ifade etti. Erkeklerde görülen yumurtalık kanserlerinde ise yüzde 90 gibi bir başarı kaydedildiğini söyledi.

Ata'mızı andık
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu ve tören Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde devam etti. Günün anlam ve önemini ifade eden konuşmayı Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Esma Torun yaptı. Yrd. Doç. Dr. Torun konuşmasında Atatürk İlke ve Devrimleri'nden bahsetti ve günümüzde yaşanan olumsuzluklardan yine onun yolunda ilerleyerek uzaklaşılabileceğini ifade etti.

Güzel Sanatlar Fakültesi'nden müzik dinletisi

Günün anlam ve öneminin ifade eden konuşmanın ardından Güzel Sanatlar Fakültesi'nin hazırladığı müzik dinletisine geçildi. Gençlik, Atatürk, İzmir ve 10. Yıl Marşlarının seslendirildiği dinletiyi Öğr. Gör. Tekin Okcebe yönetti. Öğr. Gör. Fidan Kurt'un çalıştırdığı koro izleyenler tarafından ilgiyle izlendi. Koro ve orkestranın 10. Yıl Marşı'na konuklar da eşlik etti ve dinleti ayakta alkışlandı.

Atatürk fotoğraflarından oluşan sergi
Güzel Sanatlar Fakültesi'nden Doç. Dr. Özer Kanburoğlu, Öğr. Gör. Süha Kocaoğlu, Öğr. Gör. Şeniz Kabadayı, ve Arş. Gör. Ali Fuat Altın'ın hazırladıkları Atatürk fotoğraflarından oluşan sergi de yine merkezin fuaye alanında sergilendi. Farklı zaman ve mekanlarda çekilen Atatürk fotoğrafları katılımcılar tarafından dikkat çekti. Hafta boyunca ziyarete açık bulundurulacak olan sergi şu ana kadar görülmemiş fotoğrafları barındırması bakaımından önem taşıyor.

Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi'nde 10 Kasım Atatürk'ü anma töreni gerçekleştirildi. Törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak ve Prof. Dr. Arif Demir, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Servettin Bilir, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Fettahoğlu, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satılmış Tekindal, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat Başar, çok sayıda öğretim üyesi, daire başkanları ile öğrenciler katıldı. Saat 9.05'te Atatürk Anıtı'na çelenk konularak iki dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Torun
Atatürk'ü Anlamak ve Yaşamak
10 Kasım Atatürk'ü Anma Tören Programı kapsamında "Atatürk'ü Anlamak ve Yaşamak" konulu panel Kocaeli Üniversitesi'nde (KOÜ) düzenlendi.

Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi Mavi Salon'da saat 14.00'da başlayan panelde, KOÜ Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Demir Kürşat Yıldız "Gençliğe Hitabe'den bugün ne anlıyoruz" başlığı altında Gençliğe Hitabe'nin, Atatürk'ü anlamak için, ileriyi çok iyi görebilen bir insanın mirası olduğunu belirtti. "Atatürk'ün öngörüleri gerçekleşti mi" sorusuyla günümüz Türkiye'sinin karşılaştığı sorunları ifade etti. Prof. Dr. Demir Kürşat Yıldız kendi çalıştığı bilim alanı olması sebebiyle de Atatürk'ün 10 Kasım 1953'te Etnoğrafya Müzesin'den Anıtkabire nakledilmesi sürecinde yaşanılan olaylara değindi. Panelde KOÜ Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Gülcan Yılmaz "Anılarla Atatürk" başlığı altında, Atatürk'ün genel olarak bilinen (Başkomutan, Cumhurbaşkanı, kurtarıcı) sıfatlarının dışında hüzünlenen, ağlayan, espiri yapan bir insan olduğunu, onun görünmeyen taraflarını anılarla anlattı. Panelde son olarak Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Hasan Kolcu "Şiirimiz ve Atatürk'ün Dil Devrimi" başlığında Atatürk'ün Dil Devrimi'ni şiir üzerinden giderek anlattı.

Fen Edebiyat Fakültesi büyüledi
Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi tarafından organize edilen "Atatürk'ün sevdiği şarkılar"dan oluşan konser Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde verildi. Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Özen tarafından yönetilen koro ve orkestra oldukça güzel bir dinleti yaşattı. İlgiyle izlenen konser anlamına uygun bir şekilde gerçekleştirildi. Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mithat Fırat Özer, çok sayıda öğretim üyesi, öğrenci ve konuğun katıldığı konserde Atatürk'ün sevdiği şarkılar seslendirildi.
Duygu yoğunluğu yaşandı
Üniversite akademik ve idari personeli ile öğrencilerinden oluşan amatör ruhlu koro heyecanlarını ve duygularını her parçaya ayrı ayrı yansıttı. "10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası" etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen konser iki bölümden oluştu. Konser süresince Atatürk'e ait anılara ve sanata verdiği öneme değinildi. Zaman zaman okunan şiirler de izleyiciler tarafından ilgiyle dinlendi. Atatürk'ün sanata ve sanatçıya verdiği önemden yola çıkan koro üyelerine kemanda Saffet Keman ve Fatih Keman, kanunda Kamer Yüksel, udda Mesut Cengiz, kemençede Yüksel Taşören, klavyede Metin Topal, ritm sazda Birol Sakarya ile Taşkın Taş eşlik etti. Konserin ilk bölümünde Uşşak, Hüseyni ve Acemkürdi makamlarındaki eserler yer aldı. Kanbosoğlu Çelebei'nin Uşşak Peşrevi'nin ardından koro Giriftzen Asım Bey'e ait parçayı seslendirdi. Köşküm var deryaya karşı, Alişim kaşları kare, Yemen türküsü gibi parçaların seslendirildiği konserde her parçanın nasıl oluştuğuna ve Atatürk'te bıraktığı etkiye değinildi. Solisteler Aynur Fiş, Arş. Gör. Gürkan Yavaş, Sinem Sipahioğlu ve Yrd. Doç. Dr. Metin Bayrak ise izleyiciler tarafından beğeniyle karşılandılar. Konser üç güzel Rumeli şarkısı ile son buldu.
"Anlamına uygun bir gece yaşattınız"
Konserin sonunda Şef Prof. Dr. Fazıl Özen'i tebrik eden Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney'i de alarak "Bizlere çok güzel bir konser verdiniz. Anlamına uygun bir gece yaşattınız. Atatürk'ü sevdiği şarkılarla andığımız bu gecede bu çabada bulunan herkese teşekkürü borç biliyorum" dedi. Konserin düzenlenmesinde katkı sağlayan Demirsan Haddecilik san. ve t.c. a.ş.den Nezih Gültekin'e Prof. Dr. Yüksel Güney teşekkür etti ve belgesini verdi. Koro ve orkestra üyelerine ise Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp birer çiçek verdi ve tebrik etti. Beğeniyle izlenen konser izleyicilerden gelen yoğun alkış nedeniyle "Pencere açıldı Bilal oğlan piştov patladı" adlı Rumeli Türküsü'nü de seslendirdi ve gecenin finalini bu parça ile yaptı.

KOÜ Öğrenci Konseyi Seçimi
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) 2007-2008 Akademik Yılı Öğrenci Konseyi seçimi yapıldı. Öğrenci Konseyi Başkanlığı`na Selami Çır seçildi
Öğrencilerle,üniversite yönetimi arasında bir köprü vazifesi gören Öğrenci Konseyi seçimi KOÜ Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi Kırmızı Salonda saat 14.00'da başladı. Seçime KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak ve Öğrenci İşleri Daire Başkanı Ömer Yazıcı gözlemci olarak katıldı. Seçim sonucunda Öğrenci Konseyi Başkanlığı`na Sosyal Bilimler Enstitüsü öğrencisi Selami Çır seçildi. Yapılan seçimler sonucunda Öğrenci Konseyi'nin 9 üyesi ve Denetleme Kurulu'nun 3 üyesi belirlendi. Bundan sonraki süreçte üyeler görev dağılımlarını yapacaklar.
Öğrenci Konseyi Yönetim Kurulu: Selami Çır, Yarkın Çelik, Gökhan İlikli, Asım Tomo, Oktay Bayram, Ruhi Gül, Emre Dinç, Derya Gedikli
Denetleme Kurulu: Fatih Altınel, Emre Dinç, Ediz İbrahim Boynukoğlu
Çır
Çomak
Atatürk'e Sesleniş Konseri
Ulu Önder Atatürk'ün ölümünün 69'uncu yıldönümünde Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı'nın düzenlediği Anma Törenine Kocaeli Üniversitesi'de (KOÜ) katıldı.

Gölcük Garnizon Sinema Solunu'nda düzenlenen tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı. Beş şarkı seslendiren KOÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Nilgün Sazak'ın şan dinletisine piyanoda Ekrem Yanık ve zeybek oyununda Kadir Yoldadurmaz eşlik etti. Yard. Doç. Dr. Nilgün Sazak'ın hazırlayıp, yönettiği, Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğrencilerinin yer aldığı 40 dakika süren "Atatürk'e Sesleniş" oratoryosunun finalinde "Biz Atatürk Gençleriyiz" marşı coşkuyla söylendi.


KOÜ, Saxion Üniversitesi'nden Konuklarını Ağırladı
Hollanda Saxion Üniversitesi yetkilileri, Erasmus kapsamında Kocaeli Sağlık Yüksekokulu'nu ziyaret etti.

2006-2007 Akademik Yılında Erasmus programı kapsamında Hollanda Saxion Üniversitesi'ne giden KOÜ Hemşirelik Bölümü öğrencilerine rehberlik eden öğretim üyelerinin KOÜ'yü görmek istemeleri sonucu gerçekleşen ziyaret kapsamında konuklara Kocaeli Sağlık Yüksekokulu gezdirildi. KOÜ Tanıtım Filmi gösteriminin ardından öğrenci değişim programına dahil olan öğrenciler Burcu Aykanat, Beyza Özkan, Güzide Bağlamaç Holanda da edindikleri izlenimleri ve gözlemleri fotoğraflarla slayt olarak katılımcılara anlattı.

Morfoloji Binası Konferans Salonunda saat 10.30'da gerçekleşen etkinlikte Kocaeli Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Süreyya Karaöz Yüksekokulun kuruluşundan günümüze kadar gelen değişimlerini anlattı. Prof. Dr. Süreyya Karaöz hemşireliğin sorunlarına da değinerek okul ile ilgili tanıtıcı bilgiler verdi. Öğleden sonraki oturumda da eğitim içeriği ile ilgili bilgiler verdi.

Etkinlik dahilinde Saxion Üniversitesi'nden Mr. Gerard Burger Saxion Üniversitesi'ni tanıttı ve Hollanda da hemşirelik eğitimi ve uygulamalar ile ilgili bilgiler verdi. Öğleden sonraki oturumda Saxion Üniversitesi'nden KOÜ'ye gelen Öğrenci Emine Öztaş, KOÜ'de edindiği izlenimleri ve gözlemleri aktardı.

Saxion Üniversitesi'nden gelen konuklar etkinliğin ardından KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp'i ziyaret etti.

Karaöz
Burger
Diyabetle Yaşamayı Öğrenmek
Kocaeli Üniversitesi'nde (KOÜ), 14 Kasım Dünya Diyabet Günü etkinlikleri çerçevesinde "Diyabetli Çocukların Sosyal Sorunları: Güncel Durum" konulu konferans düzenlendi.
Diyabetli çocukların kaliteli bir yaşam sürdürebilmeleri için yapılması gerekenlerin ve diyabet tedavisinde günümüze kadar olan değişimlerin anlatıldığı konferans saat 13.00'da KOÜ Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda başladı. Konferansa hasta ve hasta yakınları yoğun ilgi gösterdi. KOÜ Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun diyabet hastalığını, kısaca pankreasın insülin salgılamaması olarak tanımladı ve diyabet hastasının yaşamlarının insülin hormonunun her gün düzenli olarak deri altına verilmesine bağlı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Şükrü Hatun, etkili bir diyabet tedavisi için kan şekerinin günde 4 kez ölçülmesi gerektiğini, bu ölçümlerin değerlendirilmesi ve buna göre yeterli insülin verilmesinin gerekli olduğunu ifade etti. Ayrıca Prof. Dr. Şükrü Hatun son 5 yılda diyabetlilere önemli haklar sağlandığını, artık ilaç ve sarf malzemelerin tamamına yakınını sosyal güvenlik kurumlarının karşıladığını, ülkemizdeki çocukların da, Avrupa da ki çocuklar kadar haklara sahip olduğuna değindi.
Diyabetle Büyümek ve Meslek Sahibi Olmak
Konferansta ayrıca "Diyabetle Büyümek ve Meslek Sahibi Olmak" başlığı altında 19 - 20 yıldan beri bu hastalıkla yaşayan Ebru Ercanlı ve Çağrı Çakıcı fotoğraflarla bir slayt sunumu yaptılar. Sunumda Diyabetle yaşamayı öğrenmenin eğitim ve sosyal açıdan bütün engelleri ortadan kaldırdığını belirttiler.
Ebru Ercanlı şu anda KOÜ Tıp Fakültesi'nde hemşirelik, Çağrı Çakıcı ise avukatlık görevlerini sürdürüyor.
Diyabetli çocukların anneleri konferans öncesinde bir de kermes düzenledi.

KOÜlü Öğrencilerden başarı ödülleri
Bu yıl ikincisi düzenlenen "Kentlerde ve Yapılarda Alüminyum Beşinci Cephe - Çatılar / 2007" konu başlıklı Öğrenci Proje Yarışmasının değerlendirme toplantısı Bursa Almira Otel'de yapıldı.

Sektörün gelişimini ve çağdaş tasarımı desteklemek, yeni fikirleri özendirmek ve öğrenciler arasında alüminyum üstünlüklerini vurgulayan yaratıcı çözümler geliştirmek amacıyla düzenlenen yarışmaya Türkiye'nin farklı üniversitelerinden toplam 27 proje katıldı. Konusu kentsel bir mekân içerisinde, işlevi öğrenci tarafından belirlenecek bir binanın çatısının beşinci cephe olarak tasarlanması olan yarışma için 3 ödül, 5 mansiyon ve 1 Mimarlar Odası Özel Ödülü'ne layık proje seçildi. Yarışmaya KOÜ'den katılan Serhat Ulubay ve İbrahim Türkeri birinci Mansiyon ödülüne layık görüldü.
Yeşilova Grubu iştiraklerinden olan Can Alüminyum'un Mimarlar Odası Bursa Şubesi ile birlikte düzenlediği Öğrenci Proje Yarışması'nda ödüle layık görülen yarışmacılar 1 Aralık 2007 Cumartesi günü Almira Otel'de ödüllerini alacak.

Üçüncü Ulusal Ev Mobilyası Tasarım Yarışması'nda KOÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık Bölümü öğrencilerinden Alican Sönmez ikincilik ödülünü aldı.

KOÜ Öğrenci Butiği açıldı
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ)Arslanbey Yerleşkesi'nde öğrencilere hizmet veren Öğrenci Butik'i açılışı KOÜ öğrenci ve personeli ile Rotary Kulübü'nden geniş katılımla yapıldı.

KOÜ ve Körfez Rotary Kulübü işbirliğiyle Arslanbey Yerleşkesi'nde açılan öğrenci butiğinde maddi durumu iyi olmayan öğrencilere az kullanılmış ve kullanılmamış giysiler satılacak. Ayrıca ihtiyacı olan öğrencilere bedelsiz verilecek. Butikte satılan yeni ürünlerin yanı sıra ikinci el ürünler temizlenmiş ve ütülenmiş bir biçimde satışa sunuluyor. Ürünler 2 YTL ve katları olarak sembolik rakamlarda verilecek. Butik bayanlara ve erkeklere hitap edebilecek biçimde iki ayrı teşir odasında satışa sunuluyor. KOÜ Öğretim Elemanı Okutman Güldal Sun, butikte satılan ürünlerin öğrencilere yemek ve eğitim bursu olarak dağıtılacağını belirterek, "İsteseydik bu ürünleri bedelsiz de verebilirdik, fakat bu yolla öğrenciyi onure edebilmeyi amaçlıyoruz. Öğrenci sembolikte olsa bir ücret ödeyerek emeğinin karşılığında alıyor" dedi. Sürekli açık olacak butikte çalışacak öğrenciler ise yine burs kapsamında çalışacak. Butikte öğrencilere hitap eden ürünler jeanler, spor pantolonlar, kazaklar, gömlekler, paltolar, ayakkabılar gibi ürünler satılıyor.

KÖGEM Hizmete Girdi
KÖGEM'in açılış töreni KOÜ Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu'nda saat 14.00'da yapıldı. Açılış konuşmasını yapan KÖGEM Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz modern tıpta gelişmelerin olabildiğince hızlı olduğunu, görüntüleme sistemlerinin, cerrahi uygulamalarda kullanılan robotik uygulamaların çok hızlı bir şekilde teknolojik gelişimden faydalandığını öyle ki bir doktorun bilgisayar başında joystik vasıtasıyla kıtalar arası uzaklıkta ameliyat yapabildiğini belirterek tüm bu gelişmelere rağmen modern tıbbın tedavi edemediği hastalıkların bir hayli fazla olduğunu, ancak bu hastaların rahatlatılabildiğini ifade etti. Geçtiğimiz on beş yıl içerisinde kök hücre, doku ve organ mühendisliği çalışmalarının bu hastalıkların tedavisinde de umut vaat eder hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Erdal Karaöz 2007 Nobel Tıp Ödülleri'nin temelde kök hücre ve gen teknolojileri kullanılarak yapılan araştırmalara verildiğini belirtti.
KÖGEM'in Amacı
KÖGEM Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz amaçlarını kısa, orta ve uzun vadede üç bölüme ayırdıklarını belirterek, "KÖGEM kısa dönemde (1-3 yıl) Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık verecektir. Başta Kocaeli Üniversitesi olmak üzere tüm ülke üniversitelerindeki araştırmacılara hizmet edecek olan KÖGEM, düzenleyeceği eğitim programlarıyla da konuya ilgi duyan genç araştırmacıların yetiştirilmesini sağlayacaktır. Orta ve uzun dönemde uluslararası referans bir merkez olmayı hedefleyen KÖGEM, Türkiye'nin îlk Kök Hücre Enstitüsünün temellerini oluşturacaktır. Bu süreçte, ulusal ve uluslararası sağlık otoritelerince kabul görmüş ve onaylanmış her türlü kök hücre tabanlı tedavi protokollerini uygulayabilecek bilimsel ve teknik altyapısını tamamlamış olacaktır. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde halen işlevine devam etmekte olan Klinik Araştırmalar Birimi (KABİ) ve merkez laboratuvarlarının sahip olduğu modern altyapının desteği ve yakın zamanda kuruluş çalışmalarına başlanacak Proteomiks, Genomiks Birimleri ve KÖGEM hep birlikte KOÜ'nün uluslararası alanda kabul görmüş, evrensel bilime önemli katkılar sağlayan Bilim Üretim Merkezi olma hedefine ulaşmasında etkin rol oynayacaklardır" dedi.
Açılış töreninde söz alan KOÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci KOGEM'in şimdilik araştırmalar yapacağını, ilerde tedavi uygulamalarını hedeflediğini belirterek, gen tedavileri alanında bütün dünyada önemli yatırımlar yapılacağını endüstriyel bir çalışma alanı olacağını, kök hücre alanında çalışmaların daha çok yeni araştırmalara, yeni gelişmelere sahne olacağını ifade etti. Araştırmalar olmasa da tedavi uygulamalarında etik değerlere ve kurallara uyulması gerektiğini söyledi; bazı ülkelerde maalesef bu etik değerlere ve kurallara uyulmadığını belirtti. Kocaeli Üniversitesi'nin hem kent hem de bölge halkı için çok önemli bir kurum olduğuna değinen Prof. Dr. Ali Demirci " KÖGEM'in sadece ulusal değil, uluslararası anlamda katkı sağlayacağına inanıyorum" dedi.
Dekanın konuşmasının ardından merkezin açılışına katkı sağlayanlara teşekkür belgesi verildi.
Kurdele kesildi
Konuşmaların ardından açılşış kurdelesi Kocaeli Valisi Gökan Sözer ve Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu tarafından kesildi. Daha sonra protokol ve törene katılanlar merkezdeki İnsan Hücre Kültürü Laboratuvarı, Hayvan Hücre Kültürü Laboratuvarı, Hücre Dondurma-Saklama Laboratuvarı, Moleküler Laboratuvarı, Flow Sitometri ve Kalite Kontrol Laboratuvarı, İmmunohistokimya Laboratuvarı ile Mikroskobik Görüntüleme Ünitesini gezdi.

Kuruluş çalışmalarına Kasım 2003'de başlanan Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KÖGEM) bu gün (21.11.2007) hizmete açıldı.
Demirci
Karaöz
Elveda Sigara Merhaba Hayat
20 Kasım Dünya Sigarayı Bırakma Günü etkinlikleri kapsamında Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız'ın "Elveda Sigara Merhaba Hayat" konulu konferansı yapıldı.
Kocaeli İl Jandarma Komutanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansta tütün ve tütün ürünlerinin her şekli ve her dozunun yüksek bağımlılık yapıcı etkisinin yanı sıra başta kanser olmak üzere, kalp hastalıkları, inme, yüksek tansiyon, kısırlık, erken yaşlanma gibi etkileri gösteren binlerce kimyasal maddeyi içerdiğine vurgu yapıldı. Dünyanın güçlü endüstrileri tarafından reklam ve promosyon taktikleri ile satılan sigaranın sadece kullanana değil, maruz kalana da zarar verdiği üreticisinin önerdiği gibi kullanıldığında kullanıcıyı hasta edip öldürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Füsun Yıldız sigaradan dolayı oluşan hastalıkların tedavisine harcanan paranın ülke ekonomisine yansımasının çok büyük olduğunu söyleyerek, "Sigarayı bırakmak için irade gösterenler en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edip mutlaka tıbbi destek almalıdır. Bu bağlamda sigarayı bırakmak isteyenlere yardımcı olmak için KOÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesinde bulunan Sigara Bırakma Polikliniğinde, bağımlılık derecesine göre çeşitli yardımcı tedaviler uyguluyoruz" dedi.
Kadın İçin Sigara İle Mücadele Günü
Amerika'da sigara kullanımının çok kısıtlandığını sigara kullanımına karşı alınan tedbirlerin çok iyi uygulanması sonucu sigara kullanımının yüzde 5'lere kadar düştüğünü belirten Prof. Dr. Füsun Yıldız dünyada sigara kullanan kadınların oranı, eğitimlerine paralel olarak düşerken ülkemizde bu durumun tam tersine olduğunu eğitim düzeyi arttıkça kadınların sigara kullanım oranının erkeklerin sigara kullanım oranına yaklaştığını ifade etti. 20 Kasım tüm dünyada sigarayı bırakma günü olarak kutlanıyor ama bu sene Türk Toraks Derneği (TTD) temayı Kadın ve Sigara olarak belirledi. TTD Başkanı Prof. Dr. Eyüp Sabri Uçan ve Tütün Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Celal Karlıkaya'nın önceki gün 'Kadın için sigara ile mücadele günü' vesilesiyle yaptıkları basın açıklamasında, "Kadınımızı ve dolayısıyla onların yetiştireceği neslimizin en temel hakkı olan yaşam ve sağlık hakkını elinden alan sigara terörüne karşı birlik olma vakti gelmiştir. Bu amaçla, Edirne'de ilk kez 21 Kasım 2001 tarihinde, özellikle kadınlarımızı, kızlarımızı, onların ve insanoğlunun sağlık ve yaşama hakkını umursayan herkesi uyarmak amacıyla 'Kadın veya Sigara' 'Kadın İçin Sigara ile Mücadele' günü olarak kabul edilmiştir. İnsan hakları, kadın hakları, sigara ile mücadele dernekleri, başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere sağlıkla ilgili tüm resmi ve sivil kuruluşları 'Kadın veya Sigara Günü'nü' tanımaya ve toplumumuzu 'Sigara, Sigara veya Kadın' konusunda bilinçlendirmeye davet ediyoruz" denildi.
Bu günü Kadın veya Sigara günü olarak kabul eden kurumlar:
Sigara ile Mücadele ve Sağlığı Geliştirme Derneği Edirne Şubesi
Temiz Nefes Sigarasız Yaşam Derneği
III. Sigara veya Sağlık Ulusal Kongresi
Türk Toraks Derneği
Tütünsüz Yaşam Derneği

20 Kasım Dünya Sigarayı Bırakma Günü etkinlikleri kapsamında Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız'ın "Elveda Sigara Merhaba Hayat" konulu konferansı yapıldı.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız
Öğretmenlerden En Güzel Kutlama
"Gerilikten kurtulmanın yolu eğitimden geçer"
Açılış konuşmasını yapan Dekan Prof. Dr. Servettin Bilir, Atatürk'ün eğitim dünyasına getirdiği yeniliklerden bahsetti ve bu alanda alınan tarihi kararlara değindi. Atatürk'ün yaptığı önemli devrimlerden biri olan Yeni Türk Harflerinin Kabulü'nü halka ilettiği Ağustos 1928 tarihindeki "Arkadaşlar, bizim güzel ahenkli zengin dilimiz yeni Türk harfleri ile kendini gösterecektir. ... Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanperverlik ve milliyetperverlik vazifesi biliniz. Bu vazifeyi yaparken düşününüz ki bir milletin, bir toplumun yüzde onu okuma yazma bilir, yüzde sekseni bilmezse, bundan insan olanlar utanmalıdır." sözlerine yer veren Prof. Dr. Bilir Atatürk'ün halkın eğitimine verdiği önemi vurguladı. Dolmabahçe Sarayı'nda başlatılan kurslarda halka yeni harfleri öğreten Atatürk'ün çabalarından bahseden Prof. Dr. Servettin Bilir "Gerilikten kurtulmanın yolu eğitimden geçer ve bunu çok net ifade eden Atatürk bu alanda uzmanlardan ve ülkenin ileri gelenlerinden oluşan bir kurul kurdu ve kurula başkanlık etti. Atatürk'ün çağdaşlaşma yolunda eğitime verdiği büyük katkılardan ötürü kendisine 24 Kasım 1928 yılında Başöğretmen unvanı verildi." dedi. Öğretmen adaylarına hitaben Prof. Dr. Bilir "Çağdaşlaşmanın gerisinde kalmamak ve yeni olan bilgiyi her zaman almak koşuluyla öğretmek çok güzel şey" dedi ve onlardan bekleneni de ifade etmiş oldu. Eğitim alanında emek sarfeden herkese şükranlarını sunan Prof. Dr. Bilir "Başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'e ve sonrasında eğitim dünyasında emek sarfeden herkese şükranlarımı sunuyorum. Kocaeli Üniversitesi çatısı altında ise üniversitenin kampus ortamına kavuşmasında ve dolayısıyla eğitim alanındaki hizmetlerinden ötürü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'na sonsuz teşekkürler sunuyorum" dedi.
"Kitaba dokunun ve öğrencilerinizin dokunmasını sağlayın"
Prof. Dr. Servettin Bilir'in konuşmasının ardından söz alan Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu oldukça önemli mesajlar verdi. Türkiye'de 18 milyon öğrencinin ve 600 bin civarında öğretmenin bulunduğu sözleriyle konuşmasına başlayan Prof. Dr. Komsuoğlu "Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum, sizin başarınız ülkemizin başarısı olacaktır. Bu noktada çok önemli ve bir o kadar da zor bir yoldasınız. Her mesleğin kendi içinde sıkıntıları var; bu sıkıntılardan kurtulabilmek ve Türkiye'yi 2023'teki hedeflerine ulaştırmak sizlerin elinde. Ülkenizi severek, bayrağınıza değer verip onu yücelterek ilerleyeceğiniz yolda öğrencilerinize sevgiyi vereceksiniz. Sevgi çok kıymetli bir şey, eğer onu herkese veremiyorsanız saygı göstermekten asla vazgeçmeyeceksiniz. Sizleri örnek alan öğrencileriniz için her zaman olumlu mesajlar verecek, barıştan yana olacaksınız. Sürekli değişen dünya şartlarına ülke olarak uyum sağlayıp konumlanabilmek için sizlerin sürekli kendinizi geliştirmeniz gerekmektedir. Ancak bunu yaparken kitaba dokunacak ve öğrencilerinizin dokunmasını sağlayacaksınız. Bu çok ama çok önemli bir şey. Dünya Klasiklerini mutlaka okumalı ve öğrencilerinize okutmalısınız." dedi.
Ömür boyu öğretmek
Babasının öğretmeni ile karşılaşmasına dair anısını öğrencilerle paylaşan Prof. Dr. Komsuoğlu "Sizler ölünceye kadar öğretmensiniz, öğretmekle mukellefsiniz. Benim size tavsiyem ve beklentim sevgi, saygı, çağdaşlık ve bilgelik kavramlarına sahip çıkıp yaymanızdır. Hepinizin gününü kutluyorum" dedi.
"Gizli öğretmenler annelerimiz"
Kendisi de bir eğitimci olan Bekirpaşa Belediye Başkanı ise konuşmasında Prof. Dr. Bilir ve Prof. Dr Komsuoğlu'nun konuşmalarından etkilendiği belirtti ve "Ben de bu konuşmalara ek olarak gizli öğretmenlerden bahsetmek istiyorum. Her birimizin kişiliğimizin oluşmasında ve daha aydın yarınları kucaklamamızda en önemli öğretmenler olarak annelerimizi görüyorum. Onu nasıl yetiştirirsek o ölçüde ileriye gidebiliriz." dedi.
Müzik Dinletisi
Şef Yrd. Doç. Dr. Nilgün Sazak yönetiminde küçük bir dinleti veren Eğitim Fakültesi Öğrencileri sırasıyla Kocaeli Üniversitesi İçin Hazırlanan Marş, Kocaeli Üniversitesi Şarkısı, Eğitim Fakültesi Marşı, Öğretmen Okulları Marşı, Emanetine Sahibim Atam, Sen Varsın Hep Öğretmenim, Güçlükleri Yeneceğiz parçalarını seslendirdiler. Dinletinin ardından Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Servettin Bilir Yrd. Doç. Dr. Nilgün Sazak'a teşekkür belgesi ve çiçek, ayrıca öğrencilere de birer karanfil takdim etti.
Emekli Öğretmen ve Yeni Öğretmen
Emekli öğretmen Ali Özdolap ve henüz mesleğine yeni başlamış Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunu Mehtap Eser'in ard arda konuşmaları oldukça hoş bir tablo çizmelerini sağladı. Mesleğin güzelliklerinden ve zorluklarından bahseden Özdolap ve Eser'in konuşmaları ilgiyle dinlendi. Öğretmenlik mesleğinin 85. gününde olan Eser'in Socrates'in "Dünyada her şeye değer biçilir ama öğretmenin eserine değer biçilmez" sözlerine yer vermesi mesleğinin özeti gibiydi. Özdolap'a Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Eser'e ise Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney belgelerini ve çiçeklerini verdi.
Tören Eğitim Fakültesi tarafından hazırlanan ve oldukça büyük beğeniyle izlenen Türk Halk Müziği ile sona erdi.

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin organize ettiği 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlaması bugün (26 Kasım 2007), Umuttepe Yerleşkesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Törene Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Servettin Bilir, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, Bekirpaşa Belediye Başkanı Abdullah Köktürk, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Saygı Duruşu'nun ardından Yrd. Doç. Dr. Nilgün Sazak yönetiminde İstiklal Marşı okundu.
Komsuoğlu
Bilir
Köktürk
Özdolap
Eser
Atatürk ve Liderlik
Kocaeli Üniversitesi Derbent Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından organize edilen "Atatürk ve Liderlik" konulu konferans, Derbent Otel'de (21 Kasım 2007) yapıldı. Ulu Önder Atatürk'ün liderlik özelliliği ile Milli mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonraki dönemlerdeki icraatlarının konuşulduğu konferans büyük ilgi gördü.

"Nutuk" iyi irdelenmeli
Derbent Meslek Yüksekokulu Müdürü Yard. Doç. Dr. Yüksel Güngör'ün konuşmacı olarak katıldığı konferansa, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Yard. Doç. Dr. Rüştü Taştan, Büyük Derbent Belediye Başkanı Zafer Arat, Meslek Yüksekokulları Öğretim Üyeleri ile öğrencileri katıldı. Yard. Doç. Dr. Güngör, Atatürk'ün ilke ve devrimlerinin, prensiplerinin, iç ve dış politikada uyguladığı politikaların önemine değindi. Yard. Doç. Dr. Güngör, Atatürk'ün tüm çalışmalarının oldukça değerli ve öğretici olduğunu ifade ederek "Nutuk adlı eser iyi irdelenmeli" dedi. Kemalist devrimden bahseden Yard. Doç. Dr. Güngör "Kemalist Devrimi Atatürk yaptı, O'nu yazmak da yine Atatürk'ün üniversitelerinde bulunan çocuklarına, profesörlerine düşer. Metodlu bir çalışma yaparak Atatürk'ü ve O'nun fikirlerini canlı tutmak yalnız kendimize değil, bütün insanlığa karşı bir borçtur."dedi. Atatürk'ün elinden çıkan her türlü verinin, el yazması, söylevler, meclis notları vb, araştırmacılar tarafından titizlikle incelenmesi, bir araya toplanması ve değerlendirilmesinin önemine vurgu yapan Yard. Doç. Dr. Güngör Kemalizm'in tüm yönleriyle ortaya konulması gerektiğini belirtti.

"Atatürk'ten bahsetmek O'nu anlamak demek değildir"
Yapılacak araştırmaların ve çalışmaların Atatürk'ü anlamak için iyi bir yol olacağı fikrini taşıyan Yard. Doç. Dr. Güngör "Pek çok kişi Atatürk'ten veya Kemalizm'den bahsediyor. Atatürk'ten bahsetmek O'nu anlamak demek değildir. Acaba bu insanlar O'nun fikirlerini ve ilkelerini ne kadar anlayabilmişlerdir? Lütfen bu sorunun cevabını bir kez daha düşünelim" diyerek konuşmasını tamamladı.

Güngör
Devlet Konservatuvarı'nda Müzik Keyfi
Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı güzel bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. Alanında başarılı pek çok müzisyenin konuk olduğu Anıtpark Yerleşkesi'nde bu haftaki konuk Hakan Ali Toker'di. 1 yıl İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda çello, 7 yıl Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nde piyano ve kompozisyon, 3 yıl da ABD'de Indiana Üniversitesi Müzik Bölümü'nde piyano ve kompozisyon okuyan Toker'in "Klasik Müzikte Doğaçlama" adlı resitali izleyicilerden büyük beğeni topladı.

Dünya müziği
Oldukça farklı müzik aletlerine meraklı olan Toker çello ve piyanonun yanında kanun, akerdeon, klavikord da çalmakta ve dünyanın pek çok ülkesinde solo veya grup/orkestra içinde konserler vermektedir. Türkiye, Rusya, Ukrayna, Danimarka, İzlanda, İtalya, ABD ve Güney Kore'de verdiği konserlerden sonra müzik tecrübesine 9 yıl yaşadığı ABD'de Orta Doğu, Orta Asya ve Güney Amerika müziklerine eğilerek devam eden Toker'in Kocaeli Üniversitesi'nde verdiği resital müzikseverler için oldukça keyifli geçti. Resitalinde Mozart, Beethoven, Bach ve Liszt'ten eserlere yer veren Toker izleyicilerden gelen temalar üzerine de doğaçlama yaparak farklı bir tarz sundu. Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Yılmaz Aydın, Müdür Yardımcıları Yrd. Doç. Dr. Gülşen Göksel Erdal ile Öğretim Görevlisi Feridun Aslan, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci tarafından izlenen resital Doç. Dr. Aydın'ın Toker'e çiçek ve belgesini vermesi ile sona erdi.

Enerji Mücadeleleri
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nün düzenlediği konferanslar dizisi bu gün (27.11.2007) düzenlenen "Avrasya'da Enerji Mücadelesi ve Türkiye" konulu sunumla devam etti.

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sencer İmer'in konuşmacı olarak katıldığı, KOÜ Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans salonu'nda gerçekleşen etkinliğe KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı. Enerjiyi kısaca iş yapabilme kabiliyeti olarak tanımlayan, enerjinin sanayi için şart olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Sencer İmer sanayi alt yapısını ve ekipmanını oluşturan demir-çelik üretiminin o ülkenin enerji ihtiyacını ortaya koyduğunu belirtti. Çin'in yıllık demir-çelik üretiminin Japonya, ABD ve tüm Avrupa Birliği ülkelerinin üretimi kadar olduğunu söyleyen İmer, enerji ihtiyacını kömürle karşılayan Çin'in ikinci büyük enerji tüketicisi olarak darboğazının enerji üretimi olduğunu ifade etti. 1,3 milyar nüfuslu Çin'i fosil enerji kaynaklarından (petrol, doğalgaz) mahrum bırakarak, süper güç olma yolunda önünü kesme çabalarına karşı Çin'in enerji ihtiyacını karşılamak için Orta Asya'yı kontrol etmek, Rusya ile Orta Doğu'ya yaklaşmak ve nükleer enerjiye yönelme seçeneklerinin tümünü değerlendirdiğini belirten Doç. Dr. Sencer İmer, Türkiye'nin enerji bağımlığının günümüze kadar artarak geldiğini, enerjimizi ilerde nasıl sağlayacağımızı ve enerji bağımlılığımızı minimuma indirmek için sürdürülebilir enerji politikaları geliştirmek gerektiğini söyledi. Türkiye'nin artan enerji ihtiyaçlarını karşılaması ve yüzde yetmişlere çıkan enerji bağımlılığını azaltması için politik baskılardan arındırılmış, sürekli ucuz enerji üretmesi gerektiğini söyleyen İmer, Türkiye'nin nükleer santraller dahil, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji sağlayacak tüm girişimleri yapması gerektiğini belirtti.

Kyoto Protokolü imzalanabilir mi?
Kyoto Protokolü'nü imzalayan devletlerin zaten sanayide ve kullanılan enerjide istenilen seviyeye ulaşmış ülkeler olduğu için (örneğin Avrupa Birliği ülkelerinin genelinde nüfus artışı yok ilerleyen yıllarda nüfus azalacak, enerji ihtiyacı artmayacak) bu ülkelerin rahatlıkla protokolü imzalayabildiğini ifade eden Doç. Dr. Sencer İmer Türkiye gibi gelişmekte olan ve ABD, Çin gibi enerji ihtiyacı sürekli artan devletlerin bu protokolü imzalamasının imkansız olduğunu söyledi.

KOÜ, ERASMUS Koordinatörleri Toplantısı Yapıldı
Uluslararası İlişkiler ve AB Ofisi'nin düzenlediği toplantı KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp'in katılımıyla gerçekleştirildi.
Birim ve bölüm koordinatörlerinin davetli olduğu toplantı, 26 Kasım 2007 saat 14.00'da KOÜ Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu'nda yapıldı. KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp "Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi" konulu sunumunda, Bologna Süreci'ne ve sürece yönelik olarak KOÜ'de yapılan çalışmalara değindi, 2006 yılında KOÜ'yü ziyaret eden EUA dış değerlendirme ekibinin hazırladığı dış değerlendirme raporunu, rapor öncesi ve sonrası yapılan çalışmalara vurgu yapan Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, eğitimde kaliteyi ve şeffaflığı arttırmayı hedefleyen Bologna kararlarını uygulamada ECTS (Avrupa Kredi Transfer Sistemi), LLP kapsamında gerçekleştirilen öğrenci, öğretim elemanı değişimi ve ortak projelerin önemine dikkat çekti.
Erasmus kurum koordinatörü Yasemin Kilit Aklar ise 2006 - 2007 ve 2007 - 2008 akademik yıllarına ilişkin değişim sayıları ve üniversitemize ayrılan bütçenin kullanımıyla ilgili genel bir değerlendirme yaptı. Erasmus programından faydalanan birim, bölüm ve değişim sayılarına değinen Aklar değişimin niteliği ve niceliğini arttırmada bölüm ve birim koordinatörlerinin sorumlu olduğu alanlar konusunda bilgi verdi.
Mülakat Kalkacak
Erasmus uzmanı Tuba Alkanat 2007-2008 öğrenci değişiminde değişimin tüm aşamalarında yapılması gerekenlere kısaca değindi. Alkanat 2008-2009 akademik yılında Nisan ayında yapılacak Erasmus Öğrenci Değişimi için yapılacak olan öğrenci seçiminde mülakatın kaldırıldığını söyledi. Erasmus için başvuran öğrencilerin 2008-2009 itibariyle yüzde 50 genel not ortalaması, yüzde 50 yabancı dil puanı üzerinden değerlendirileceklerini belirtti. Alkanat 2007 - 2008 akademik yılı itibariyle uygulanmaya başlanan yerleştirme (staj) hareketliliğinde değişim için gerekli koşullar, hibe, süre ve yararlanıcılar konusunda bilgi verdi. Staj hareketliliği öğrenci seçiminde öğrencinin genel not ortalaması yüzde 50, yabancı dil puanı yüzde 40 ve mülakatında yüzde 10 etkili olacağını belirten Akkanat, 2007-2008 akademik yılı için öğrenci seçiminin Şubat ayında yapılacağını söyledi.
Personel Değişimi Akademik ve İdari
AB Ofis'i çalışanlarından Erasmus uzmanı Özlem Temizöz ise personel hareketliliği konusunda, 2007-2008 Akademik Yılı itibariyle personel değişikliğinin idari ve akademik personel olarak ikiye ayrıldığını söyledi. Bu yıl itibariyle personelin ders verme dışında eğitim amaçlı olarak da değişimden faydalanabileceğini söyleyen Temizöz, personel değişim süresinin minimum 1 hafta maksimum 6 hafta olabileceğini belirtti. Değişim için gerekli koşullar, katılımcıların alacakları hibe, değişim sonrası yapılması gerekenlere ilişkin bilgi veren Temizöz, ders verme yada eğitim alma amaçlı programdan faydalanacak KOÜ personeline artık sabit hibe tutarı yerine, ülke kategorilerine göre belirlenmiş günlük harcırah ve ulaşım faturaları ibraz edilerek tüm ulaşım masrafları üzerinden hibelendirileceğini ifade etti.

Gökalp
KOÜ Öğrenci Konseyi Toplandı
Üniversitelerde öğrenci ile üniversite yönetimi arasında köprü vazifesi gören öğrenci konseyi ilk toplantısını bu gün (28.11.2007) KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak'ın katılımıyla gerçekleştirdi.
KOÜ Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi Mavi Salon'da yapılan toplantıda Prof. Dr. Hasret Çomak, "Öğrenci konseyi seçimleri yapıldı. Konsey kendi içinde görev dağılımını yaptı. Bundan sonraki aşama Öğrenci Konseyi'nin istekleri doğrultusunda öğrenciye yönelik çalışmalar yapacağız" dedi. KOÜ Yönetiminin öğrenci odaklı çalıştığını ve öğrenci ile ilgili konularda duyarlı olduğunu belirten Prof. Dr. Hasret Çomak, verimli çalışma ortamı yaratmak için tüm öğrenci kulüplerinin aynı çatı altında olacağı bir birlik çalışmasının yapıldığını, ifade etti. Kendilerine gelen başvuruların anında incelendiğini söyleyen Prof. Dr. Hasret Çomak, "Yapılması gereken işleri, isteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı hızlı bir şekilde zamanında ve mantık süzgecinden geçirerek getirmeniz halinde, biz gerçekleştirmek için elimizden geleni yapacağız" dedi.
Ülkemizdeki en huzurlu en güvenli üniversitelerden biri olan KOÜ' nün, uluslararası alanda da itibarının üst düzeyde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hasret Çomak öğrencilerin karşılaştığı sorunları, şikayetleri dinledi ve gerekenin yapılacağını söyledi.

Çılgın Türkler KOÜ'de
Turgut Özakman'ın elli yıldan beri gelen çalışmasının ürünü Şu Çılgın Türkler romanından tiyatroya uyarlanan oyun dün (28.11.2007) KOÜ de izleyicilerle buluştu.
KOÜ Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün organize ettiği, Samsun Sanat Tiyatrosu'nun sahnelediği iki perdelik oyun KOÜ Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde öğleden sonra ve akşam olmak üzere iki seansta gerçekleştirildi. KOÜ ve Kocaeli Atatürkçü Düşünce Derneği'nin katkılarıyla gerçekleşen, KOÜ öğrencilerinin büyük ilgi gösterdiği oyunda, Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu anlatıldı. Zaman zaman da projeksiyon gösterisinin sergilendiği oyunda, Samsun Sanat Tiyatrosu oyuncuları izleyicilerden büyük alkış aldı. Dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlardan birini, emperyalizme karşı verilmiş ve kazanılmış ilk kurtuluş savaşını, bir millileşme ve yakın zaman destanını, Milli Mücadelemizin gurur ve ibret verici gerçeklerini anlatan oyun iki seansta da izleyicilerden yoğun ilgi gördü.
Etkinlik, KOÜ Atatürkçü Düşünce Kulübü Danışman Hocası Öğr. Gör. Hüseyin Munyar başkanlığında Nasır Aydın, Nurettin Selçuk, Özgür Gediklioğlu, Gülseren Doğan, Hazar Kardaş, Çağlar Akdeniz ile kulüp üyelerinin organizasyon için özverili çalışmaları ve Kocaeli Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Bozkurt Uslu, Av. Banu Yılmaz, Av. İlter Yılmaz, Av. Serpil Özok, Av. Cumhur Arıkan, Av. Murat Özverinin destekleriyle gerçekleştirildi.

HABER ARŞİVİ - Kasım 2007
SON HABER
HABER ARŞİVİ
basından seçmeler
Kocaeli Üniversitesi
halkla ilişkiler ve tanıtım
grafik/tasarım
fotoğraf
bilgi edinme birimi
İletişim
SON HABER
HABER ARŞİVİ
basından seçmeler
haber merkezi
Kocaeli Üniversitesi
Basın ve Halkla İlişkiler