Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi , Hukuk Fakültesi ve TMMOB Mimarlar odası işbirliği ile düzenlenen " Planlama, Afetler ve Hukuk" konulu panel, Anıtpark Yerleşkesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arif Demir, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili İlyas Şeker ve Saraybahçe Belediye Başkanı Halil Vehbi Yenice'nin konuşmaları ile başlayan Panelde, Mimarlar Odası Afet Komitesi üyeleri Nilgün Akcan ve Kubilay Önal tarafından bir önceki panele ilişkin değerlendirmeler yapıldı. Nisan 2008 tarihinde yine aynı işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilen "Deprem Sorumluluk Hukukunda Uygulama Sorunları" çalışmasının sonuçlarına yönelik olarak oluşturulan, "Planlama-Afetler- Hukuk" konulu panelde 1999 depremi sonrasında afetler ve planlama bağlantılı olarak, sürecin hukuksal alana ,mevzuata ve yapı sürecine yansımaları ele alınarak, afet bölgelerinde üretilen ve afet gerekçesiyle üretilen planlama uygulamalarının değerlendirilmesi yapıldı. Panelde ayrıca yaşamın ve yaşam alanlarımızın sağlıklılaştırılması yönünde hukuksal önceliklerin neler olabileceği tartışıldı.

KOU Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamuran Öztekin'in panel yöneticisi olarak katıldığı oturuma, Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir Bölge Planlama Bölümü'nden Prof. Dr. Betül Şengezer, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. İbrahim Aşık, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Gamze Mert, Bayındırlık İskan Müdürlüğü Afet İşleri Eski Genel Müdürü Oktay Ergüney panelist olarak katıldı.

Sorunlara karşılıklı soru- cevap şeklinde çözüm bulunmasını amaçlayan Forumun yöneticiliğini ise Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır ve Mimarlar Odası Afet Komitesi üyesi Mücella Yapıcı yürüttü. Sorunların saptanması ve çözüm yollarının ortaya konmasında ilgili meslek mensupları açısından yararlı olan Panel- Forum un sonuçları bir bildiri kitabı olarak katılımcılara ve ilgili meslek odalarına ve fakültelere iletilecek.

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde dün (1 Aralık 2008) "Aşkın Felsefesi, Felsefenin Aşkı" konusu konuşuldu. Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sinan Özbek konuşmasında, Konfüçyüs'ten antik felsefeye ve tasavvufa kadar pek çok alanda aşk temasını anlattı.
Prof. Dr. Servettin Bilir Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğe öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Üzerinde çok konuşulan ve yorumlanan bu kavrama bir felsefeci olarak bakmanın zorluğuna değinen Prof. Dr. Özbek hemen herkesin hayatında, bir tarafından yaşadığı bu kavramının üzerine yapılan açıklamalara kısaca değindi. Aşk kavramının felsefede de geniş yer bulduğunu ifade eden Prof. Dr. Özbek felsefede olduğu gibi mitolojide de geniş yer bulan aşk temasına dair verilen hikayelerin ardında yatan anlamların önemli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Özbek ayrıca felsefenin de tarihsel bilgiyi, tecrübelerle birleştirerek evrensel bilgiye katkı sağlayan bir uğraş alanı olarak görmek gerektiğini belirtti.
"Aşk bizim eksik olan kısmımızı tamamlama çabamızdır"
"Aşk bizim eksik olan kısmımızı tamamlama çabamızdır" diyerek , mitolojiden alıntılarla konuşmasına devam eden Prof. Dr. Özbek mitolojideki bu hikayelerden aşkın bereketi, bolluğu, yoksulluğu ve sefaleti içinde barındırdığını belirtti. Ayrıca aşkı bir sığınma şekli olarak da görmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Özbek felsefenin çeşitli sorular sorarak kavrama ilişkin sorgulamalar getirebileceğini belirtti. Seven insan aslında neyi sever? Aşk ilişkisinin metni nasıl oluşur? gibi sorularla yüzyıllardır konuşulan kavrama yanıtlar bulunabileceğini söyledi.
"Aşk metninde yazılanlar karalamaya açık değildir, silinemez"
Prof. Dr. Özbek aşkta yazılan metnin diğer metinlerden ayrı olduğunu, yapılan hataların yaşanmamış kabul edilemeyeceğini, unutulamayacağını veya yok sayılamayacağını ifade ederek "Aşk metninde yazılanlar karalamaya açık değildir, silinemez" dedi. Dolayısıyla Prof. Dr. Özbek bireylerin ya sorunlu bir ilişkiyi sürdürmeleri ya da o metni yırtıp yeni bir metne başlamaları gerektiğini söyledi.
"Seni bu hale koyan yine sendedir, sende"
Yavuz Sultan Süleyman'dan, Yunus Emre'den ve Aşık Veysel'den alıntılar yapan Prof. Dr. Özbek Yunus Emre'nin aşkla ilgili olarak söylediği "Seni bu hale koyan yine sendedir, sende" sözleriyle aşkın aşkı yaşayan kişinin kendinde oluştuğunu, içinde taşıdığı gizil gücün-potansiyelin açığa çıkma şekli olduğunu söyledi. İnsan nasıl seviyor, sevmek nasıl harekete geçiyor sorularına yanıt aramak gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Özbek aşkı barajlardaki suya benzetti. Bunu harekete geçiren şeyin bazen sızıntı, bazen barajın duvarının yıkılmasına neden olacak kadar etkili bir duygu olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Özbek bu duyguyu-potansiyeli harekete geçiren şeyin temellerinin çocuklukta atılan etik ve estetik kavramlarda saklı olduğunu söyledi. Aşkın gizil bir güç olduğunu ve onu harekete geçirmenin bir artı değer sağladığını ifade etti. Karşılıksız aşklarda ise aşk acısı yaşayanın içindeki gizil güce muhatap bulamadığını söyleyen Prof. Dr. Özbek bitirmenin başlamaktan daha zor olduğunu söyleyerek biten her ilişkide bireyin kendine dair kurduğu imajların sarsıldığını söyledi.

Dünyada her sene bir milyondan fazla çocuğun anne sütü ile beslenemediği için ishal, solunum yolu ve diğer infeksiyonlardan öldüğü bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF her bebeğin doğumdan itibaren 6 aylığa kadar tek başına anne sütü ile beslenmesini bundan sonra da ek besinlerle birlikte olmak koşuluyla en az 2 yaşına kadar anne sütüyle beslemenin devam ettirilmesini önermektedirler.
Sağlık Bakanlığı ve UNICEF işbirliğinde anne sütü ile emzirmenin korunması, desteklenmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla "Anne sütünün teşviki ve bebek dostu hastaneler programı" yürütülmektedir. Bu program çerçevesinde yapılan değerlendirmelerle 2007 yılında Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi "Bebek Dostu Hastane" unvanını almayı hak kazandı. 1 Aralık 2008 de Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan bir törenle Kocaeli Sağlık Müdürlüğü AÇSAP Şube Müdürlüğünce Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi "Bebek Dostu Hastane " plaketi verildi. Törene Rektör yardımcısı ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Başhekim Prof. Dr. Nazım Mutlu, Prof. Dr. Ayşe Engin Arısoy, Doç. Dr. Gülcan Türker, Yard. Doç. Dr. Ayla Günlemez ve Kocaeli Sağlık Müdürlüğü'nden AÇSAP Müdürü Dr. Özcan Şahin, Dr. Fatih Güray ve Sabriye Yüzbaşı katıldı.
Bebek Dostu Hastane olarak amaç; bebeklerin yaşam için iyi bir başlangıç yapmalarını sağlamak, ilk 6 ay tek başına, 6 aydan sonra da uygun ek besinlerle beraber emzirmenin sürdürülmesine destek olmaktır.

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ
EMZİRME POLİTİKASI VE BAŞARILI EMZİRMEDE 10 ADIM

1.EMZİRMEYE İLİŞKİN YAZILI BİR POLİTİKA HAZIRLANMALI VE DÜZENLİ ARALIKLARLA TÜM SAĞLIK PERSONELİNİN BİLGİSİNE SUNULMALIDIR.

2.TÜM SAĞLIK PERSONELİ BU POLİTİKA DOĞRULTUSUNDA EĞİTİLMELİDİR.

3. HAMİLE KADINLAR, EMZİRMENİN YARARLARI VE YÖNTEMLERİ KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLMELİDİR,

4. DOĞUMU İZLEYEN YARIM SAAT İÇİNDE EMZİRMEYE BAŞLAMALARI İÇİN ANNELERE, YARDIMCI OLUNMALIDIR,

5. ANNELERE, EMZİRMENİN NASIL OLACAĞI VE BEBEKLERİNDEN AYRI KALDIKLARI DURUMLARDA SÜTÜN SALGILANMASINI NASIL SÜRDÜREBİLECEKLERİ GÖSTERİLMELİDİR,

6.TIBBEN GEREKLİ GÖRÜLMEDİKÇE, YENİDOĞANLARA ANNE SÜTÜNDEN BAŞKA BİR YİYECEK YADA İÇECEK VERİLMEMELİDİR,

7.ANNE İLE BEBEĞİN 24 SAAT BİR ARADA KALMALARINI SAĞLAYACAK BİR UYGULAMA BENİMSENMELİDİR,

8.BEBEĞİN HER İSTEYİŞİNDE EMZİRİLMESİ TEŞVİK EDİLMELİDİR,

9.EMZİRİLEN BEBEKLERE YALANCI MEME VEYA EMZİK TÜRÜNDEN HERHANGİ BİR ŞEY VERİLMEMELİDİR,

10.ANNELER, TABURCU OLDUKTAN SONRA DA EMZİRMEYE DEVAM EDEBİLMELERİ, KARŞILAŞABİLECEKLERİ SORUNLARI ÇÖZEBİLMELERİ, BEBEKLERİNİN VE KENDİLERİNİN KONTROLLERİNİ YAPTIRABİLMELERİ AÇISINDAN BAŞVURABİLECEKLERİ SAĞLIK KURULUŞLARI HAKKINDA BİLGİLENDİRİLMELİDİRLER.

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi önemli bir konuğu daha ağırladı. Emekli Öğretmen Hasan Tarçın öğretmen adaylarıyla yaşadıklarını paylaştı ve tecrübelerini aktardı. Eğitim Fakültesi öğrencileri için büyük önem taşıyan ve kendi yaşamından kesitlerle mesleğe ilişkin merak edilenleri, karşılaşılabilecek durumları aktaran ve yurtiçi yurtdışı çeşitli görevlerde bulunan, alandan birisi olan Hasan Tarçın'ın konuşması büyük bir ilgi gördü. Van, Sivas, Kocaeli illeri ile Almanya'nın çeşitli kentlerinde görev yapan Hasan Tarçın deneyimlerini öğretmen adaylarıyla paylaşırken duygulu dakikalar yaşadı. Çeşitli idari görevler de üstlenen Tarçın öğretmenlik mesleğinin önemine vurgu yaptı ve Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren okur yazarlığın ne kadar büyük önem taşıdığını hatırlattı.

"Çocuk dayaktan korkmaz, öğretmenin sevgisini yitirmekten korkar"
Hasan Tarçın konuşmasında öğrencileriyle paylaştıklarından alıntılar yaparken oldukça önemli noktalara da işaret etti. Öğrencinin dayaktan değil sevgiyi kaybetmekten korktuğunu belirten Tarçın "Çocuk dayaktan korkmaz, öğretmenin sevgisini yitirmekten korkar" diyerek aday öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Özellikle ilköğretim döneminde görev yapan ve yapacak olan öğretmenlerin daha fazla dikkatli davranmaları, öğrencilerin sorunlarıyla birebir ilgilenmeleri gerektiğini belirten Tarçın bu dönemde atılan her adımın daha büyük özveri ve titizlik gerektirdiğinin altını çizdi. Konuşmasında köy enstitülerinin de önemini belirten Tarçın yurtdışı izlenimlerini de öğretmen adaylarıyla paylaştı. Pratik ile teorinin beraber verilmesi gerektiğini, öğrencinin becerilerini geliştirmede öğretmenin çok büyük önem taşıdığını ve yapılan hatada bireyin becerisine de zarar verileceğini belirterek hamuru insan olan öğretmenlik mesleğinin etkisini açıkladı ve örneklerle açıklamalarını pekiştirdi. Eğitim Fakültesi Prof. Dr. Servettin Bilir Konferans Salonunda yapılan konferansın sonunda Hasan Tarçın öğrencilere Gazi Dedem adlı kitabını imzaladı.

Kocaeli Üniversitesi koordinatörlüğünde başlatılan arkeolojik araştırmalar tüm hızıyla devam ediyor. Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında, İstanbul Üniversitesinden Emre Güldoğan, Bristol Üniversitesinden Prof. Volker Heyd ve KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden Hakan Öniz'in alan başkanlıklarını yürüttükleri uluslararası bir ekiple Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü denetiminde yürütülen İstanbul'un Tarih Öncesi Çağlarına ait Arkeolojik Yüzey araştırmaları sırasında, Küçükçekmece Gölü kıyılarında bir antik liman ve yerleşim alanları tespit edildi. 2007 yılında başlayan çalışmalarda İstanbul'un tarih öncesi zamanlarına ait kalıntılarda bir tarih hazinesi keşfedilmişti. Dünya tarihi açısından ve Türkiye açısından büyük önem taşıyan çalışmalarda farklı disiplinlerden çok sayıda araştırmacı yer alıyor.

Çalışmalar dikkatle izleniyor
Çalışmaların yakın dönemdeki sonuçları ise oldukça ilgi çekici. Küçükçekmece Gölü kıyısında yapılan araştırmalarda göl kıyısında çok düzgün kesimli blok taşlardan oluşan oldukça kalın duvar kalıntılarına rastlandı. Duvar sırasının metrelerce uzadığının görülmesiyle detaylandırılan çalışmada bu kalıntıların sıradan duvarlar olmadığı tespit edildi. Yapılan ölçümlerde 400 metresi netleşen ve tam olarak uzunluğu henüz tespit edilemeyen ancak göl içinde kalmış sıraların Sonar ile takibinden 2 km'ye varacağı düşünülen duvar sırasının önemli bir ticaret ağına sahip limana ait kalıntılar olabileceği sanılıyor. Bölgede geçen yıl yapılan çalışmalarda Hellenistik Dönem amphora kırıkları, Geç Roma dönemi sütun ve sütun başlıkları ile Bizans döneminden kalma Hz. İsa kabartmalı taş eserler bulunmuştu. 2008 yılındaki araştırmalarda ise yine Helenistik dönem Amfora parçaları, M.S. 5-6. yy'a ait olduğu sanılan damgalı pişmiş topraktan koku ya da gözyaşı şişesi, desenli kap parçaları, Tarih Öncesine ait çakmak taşı aletler, naviform çekirdekler ve henüz çarkın kullanılmadığı ilkel biçimli el yapımı çanak parçaları ele geçti. Oldukça büyük merakla sonuçları beklenen çalışmada Kocaeli Üniversitesi, Bristol, İstanbul, KKTC Doğu Akdeniz, Salzburg, Yıldız Teknik Üniversitelerinden arkeologların yanı sıra, mimarlar, şehir plancıları, jeologlar, jeofizikçiler, zoologlar, botanikçiler gibi çeşitli bilim dallarından de otuz beş bilim insanı yer alıyor. Bölgede yapılan çalışmalar ulusal ve uluslararası basında geniş yer buluyor. İstanbul'un tarihine yapılan ve sonuçları itibariyle dünya tarihine önemli kazanımları olan bu çalışmada gölün kuzeyinde yer alan Yarımburgaz Mağarası da insanlık tarihi açısından ayrıca dikkat çekiyor. Bizans'tan Osmanlı'nın son dönemlerine kadar kullanılan malzemelere ait kalıntıların yer aldığı bölgede çalışmanın başkanlığını yürüten Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün bölgeyi bilimsel olarak ele alarak yeniden düzenlemenin yalnız İstanbul'un tarihi açısından değil, dünya insanlık tarihi açısından da önemli olduğunu vurgulayarak bu çalışmaların ileriki yıllarda da devam edeceğini bildirdi.

Vehbi Koç Vakfı Lisesinin ev sahipliği yaptığı, bu yıl beşincisi düzenlenen "Yurtiçi Üniversite Fuarı"na Kocaeli Üniversitesi'nin yanında, Türkiye genelindeki 21 üniversitenin standları kuruldu.

4-5 Aralık 2008 tarihlerinde gerçekleştirilen fuara Kocaeli Üniversitesi'nden Körfez Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdener Balıkçı, İzmit Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Levent Altıntaş, Öğretim Görevlisi İnci Özdemir ve Muhammet Cora katıldı. Kartal, Maltepe, Pendik, Tuzla, Sultanbeyli ve Gebze çevresindeki 18 liseden yüzlerce öğrencinin katıldığı fuarda, öğrenciler gitmek istedikleri üniversiteler hakkında bilgi alma imkanı buldular. Ayrıca merak ettikleri konuları doğrudan üniversite personelinden öğrenme fırsatı buldular. Öğrencilere üniversiteyi tanıtacak dergi, broşür, CD gibi dökümanlar da dağıtıldı. Kocaeli Üniversitesi'nin sürekli büyüyen değerine bağlı olarak, katılımcıların ilgisi de yoğun oldu.

Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı ve Tarih Bölümü işbirliğinde organize edilen etkinlikte, Geçmişten Günümüze Türk - Macar İlişkileri konuşuldu.

Fen Edebiyat Fakültesi B Blok Konferans Salonu'nda dün (16.12.2008) düzenlenen etkinliğe katılan Macar Delegasyonu, etkinlik öncesinde Rektörlük ziyaretinde bulundu. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliğe, Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, Öğretim Görevlisi Ertunç Baykal, Macar Delegasyonunda Prof. Dr. Agnes R. Varkonyi, Dr. Tibor F. Toth, Edit Tasnadi, Prof. Dr. İstvan Vasary, Macar - Türk Dostluk Derneği üyeleri katıldı.

Açılış konuşmasında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Türk - Macar dostluğunun 150 yılı aşkın sürede çok önemli bir yere geldiğini, Türkiye ile Macaristan'ın dost ülke olmasının yanında önemli bir ittifak olduğunu belirterek, " Türkiye 2004 yılında AB'ye tam üye olan Macaristan'ın NATO üyeliğini onaylayan ilk ülkedir. Bir Macar kahramanının İzmit'te olması var olan ilişkilerin artarak devam etmesini sağlayacaktır" dedi.

Macar heyetinden konuşmacılar, Osmanlı İmparatorluğu ile olan yakın ilişkileri vurgulayarak ve daha 17 - 18. yüzyılda Macaristan'da Osmanlılara yönelik araştırmaların başladığını belirttiler. Bu iyi ilişkilerin Macaristan'da en eski bilim dallarından biri olan Türkoloji adına çok önemli çalışmalara yol açtığını vurgulayarak, Türklerle Macarların tarihi ilişkilerinin çok eskilere dayandığını belirtiler.

Etkinlikte ayrıca, Prof. Dr. Agnes Varkonyi'nin yazdığı "İlona Zrinyi: Avrupa'nın En Cesur Kadını" adlı kitabı tanıtıldı. İzmit'te yaşayan ve mezarı da İzmit'te olan Imre Thököly'nin eşi olan İlona Zrinyi'yi anlatan ve Türkçe'ye de çevrilen kitap hakkında bilgiler verildi. Etkinlik Fen edebiyat Fakültesinde düzenlenen kokteylin ardından son buldu.

Teknik Eğitim Fakültesi'nde gerçekleştirilen ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği açılışa, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Fatih Özdemir, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Muhlis Öztürk, İzmit Emniyet Müdürü Behçet Cımbız, İzmit Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Zeytinci, Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satılmış Tekindal, Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yunus Kishallı, Makine Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kılıçarslan, Şahsuvaroğlu Ltd. Şti. Satış Sonrası Hizmet Koordinatörü Mustafa Çağlar, Atatürkçü Düşünce Derneği Kocaeli Şube Başkanı Bozkurt Uslu ve çok sayıda davetli katıldı.

Açılış töreninde konuşmalarında, Makine Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kılıçarslan, Teknik Eğitim Fakültesi hakkında kısa bilgiler vererek, kurulan bu laboratuvarın sürdürebilir olduğunu, 6 ayda bir teknolojinin gerektirdiği ekipmanların yenilenebileceğini ifade etti. Taşıt Eğitim Laboratuvarının otomotivdeki disiplinleri bir araya getirerek büyük bir eksikliği gidereceğini belirten Prof. Dr. İbrahim Kılıçarslan, aynı zamanda öğrenciler için de motivasyon kaynağı olacağını söyledi.

Şahsuvaroğlu Ltd. Şti. Satış Sonrası Hizmet Koordinatörü Mustafa Çağlar, Şahsuvaroğlu şirketinin Türkiye'de ve Cezayir'de SSyangYong'un distirübitörü olduğunu belirterek, laboratuvar için verilen iki aracın da kupa hariç çalışır durumda olduğunu ve bir adet arıza tespit cihazı verildiğini söyledi. Uzman ekiplerle eğitime yardımcı olacaklarını belirten Mustafa Çağlar, mezun olan öğrencilerin de Şahsuvaroğlu Firmasında staj imkanı bulabileceklerini ifade etti.

Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satılmış Tekindal, eğitimde teorik ve pratik eğitimin çok önemli olduğunu, pratik eğitimde laboratuar şartlarının gerçek hayata uygun olması gerektiğini belirterek böylece verilen eğitimin daha kaliteli olacağını ifade etti. Bologna Sürecine uyum kapsamında laboratuvarları ve ders içeriklerinin yenilendiğini belirten Prof. Dr. Satılmış Tekindal, SSangYong Firmasının hızla gelişen teknolojinin takibinde elinden gelen desteği göstereceğini söyledi.

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Şahsuvaroğlu Firmasının bu yatırımını çok iyi bir üniversiteye yaptığını belirterek, ''Şahsuvaroğlu otomotiv şirketinin itibarı bizimle yaptığı bu protokolle daha da yükselecektir. Teknik Eğitim Fakültesi'ne yapılan bu yatırım ülke içinde büyük bir şans. 2023 için hedeflenen projelerde otomotivde ki gelişmeler Türkiye'nin önüne konmuş bir proje. Türkiye'nin %54'lük otomotiv ihtiyacı da ilimizde gerçekleşiyor. Türkiye krizden etkilenmez, el ele verirsek üstesinden geliriz. Böyle projelerde yer almamız gerekiyor''dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi İle Şahsuvaroğlu Ticaret Ltd. Şti. arasında eğitim işbirliği protokolü imzalandı. Kurdele kesme töreninin ardından davetlilere laboratuvar gezdirilerek teçhizat hakkında bilgi verildi.

Ülkemizin ve Dünyanın önemli bir sorunu olan korozyon ve korozyon nedeni ile uğranan mali kayıplar Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nde konuşuldu.

İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Çakır'ın " Korozyon Kaça Mal oluyor ? " başlıklı sunumuna öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadi Karagöz ve akademisyenlerin katıldığı konferansta konuşan Prof. Dr. Ali Fuat Çakır, korozyonunun çok büyük malzeme kaybına neden olduğunu, çevreyi tahrip edip, kirlettiğini ve insan yaşamını da tehlikeye attığını vurgulayarak daha iyi bir korozyon yönetimi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

-Korozyon kayıplarının büyüklüğü ve önlenebilirliği konusunun halka anlatılması.
-Korozyona karşı 'bir şey yapılamayacağı' fikrine karşı savaş.
-Tutarlı bir korozyon yönetimi ile yönetmelikleri, standartları ve yönetimsel uygulamaları geliştirmek.

Kocaeli Üniversitesi Şiir Etkinlikleri Birimi tarafından bu yıl ilki düzenlenen Şiir Okuma Yarışması, 19 Aralık 2008 Cuma günü saat 14.00'da Anıtpark Yerleşkesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Sadece Kocaeli Üniversitesi öğrencilerine değil, tüm halka açık olan organizasyonda 27 katılımcı yarıştı. Seçici kurul üyeliğini Şair Selahattin Uyuşan, Şair Suat Özdemir, Şair Hüseyin İhsan Sönmez, Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği Başkanı Mustafa Küpçü ve Kocaeli Üniversitesi Şiir Etkinlikleri Birimi Müdür Yardımcısı Şener Aksu'nun yaptığı yarışmada birinciliği Mona Rosa adlı şiiri okuyan İrfan Kuş, ikinciliği Ellerim Üşüdü adlı şiiri okuyan Tuğba Aydın ve üçüncülüğe İstanbul Ağrısı adlı şiiri okuyan Batuhan Özcan alırken, Ben Sana Mecburum adlı şiiri okuyan Özlem Şeker ise seçici kurul özel ödülüne layık görüldü. Tahir Akay, Hayati Çitaklar ve Hakan Yirik ise seçici kurul özel ödülünü kazanan diğer yarışmacılar oldu. İlginin yoğun olduğu yarışmada derece alanlara sertifika ve ödülleri jüri üyeleri tarafından verildi. Dereceye girenlere ayrıca Şiir Etkinlikleri Birimi'nin hazırladığı çantalar hediye edildi.

Öğrenci odaklı bir üniversite anlayışı ile Türkiye'nin dört bir yanından gelen gençlere, Aydınlık Türkiye hedefi için eğitim imkanı sunan Kocaeli Üniversitesi'nde bu gün (23.12.2008) Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu öğle yemeğinde öğrencileri ile bir araya geldi. Sosyal Tesislerde bulunan öğrenci yemekhanesinde Öğrenci Konseyi üyeleri ve öğrencilerle bir araya gelen Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ve Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Yrd. Doç Dr. Ömer Kurtaş öğrencilerin isteklerini yine öğrencilerden dinledi. Aile sıcaklığının gözlendiği yemekte öğrencilerinin tümüyle ilgilenmeye çalışan Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, yemek sonrasında onlarla birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.

Pakmaya'nın desteklediği ve Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen konsere Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak, Senatörler, EDOK Komutanlığı Subayları ve eşleri, Pakmaya Holding Yöneticileri ve öğrenciler katıldı. Klasik batı müziği eserlerinin yanı sıra Türk eserlerinin de icra edildiği konserde Türkiye'nin en güçlü keman virtüözlerinden olan Cihat Aşkın'ın eşlik ettiği minik solist Berfin Aksu konserin ilgi odağı oldu. Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu İstanbul Oda orkestrası üyelerine çiçek sunarken, Pakmaya Holding Yöneticilerine desteklerinden dolayı teşekkür etti.