KOÜ TEF'te Konferans ve Seminer
SEMİNER
Kocaeli'de iş güvenliği duyarlılığı geliştiriliyor

Sanayi merkezi olan bölgemizde iş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Kocaeli Üniversitesi'nde 3 gün süreyle yapılan İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Projesi (BİGEP) tamamlandı.
Teknik Eğitim Fakültesi son sınıf öğrencilerinden konuya duyarlı 50 gönüllünün eğitimi ile yapılan projenin ana hedefi, endüstri merkezi olan bölgemizde 10 kişiden az eleman çalıştıran, iş sağlığı ve güvenliği alanında herhangi bir duyarlılığı olmayan iş yerlerinde hassasiyet oluşturmak olarak açıklandı. Türkiye İş Kurumu Kocaeli İl Müdürlüğü, İzmit Madeni İşler ve Sanatkarları Odası ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın destekleriyle uygulanan proje kapsamında öğrencilere, 3 gün süreyle eğitim verildi. Eğitimlerle özel olarak ilgilenen proje yürütücüsü Yard. Doç. Dr. Faruk Aras, 2007'de bu çalışma ile 100 işletme ve 2000 kişiye ulaşılmasının hedeflendiğini belirtti. Öğrencilere

ders veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Eğitim Uzmanı Hüseyin Şen yaptığı konuşmada, Kocaeli Üniversitesi'nin duyarlılığına dikkat çekerek, bu konuda öncü bir üniversite olduğunu belitti.
50 Öğrenciye sertifika verildi
Bu çalışmalara katılan öğrencilere verilen eğitimin ardından Teknik Eğitim Fakültesi Konferans Salonu'nda sertifika töreni düzenlendi. Yapılan sertifika törenine bu tür çalışmalarla yakından ilgilenen Fakülte Dekanı Prof. Dr. Satılmış Tekindal, Türkiye İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü Ahmet Canımova, çok sayıda öğretim üyesi ve kursiyerler katıldı. Sertifika alan öğrenciler gelecek dönem içersinde bölgede faaliyet gösteren küçük işletmelerde uygulama çalışmalarını sürdürecek.

KONFERANS
Avrasya'da neler oluyor?
'21. Yüzyılda Avrasya Coğrafyası ve Türkiye geleceği' konulu konferans,Yrd. Doç. Dr. Nuray Erdoğan'ın sunumuyla Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi konferans salonunda 30 Kasım 2006 tarihinde yapıldı.
Öğretim elemanları ve öğrencilerin katıldığı konferansta, 21. yy'da Avrasya'nın jeopolitik önemi ile Türkiye ve diğer ülkelerin bu coğrafya üzerinde geliştirdikleri stratejiler tartışıldı. Azerbeycan petrolünü Gürcistan üzerinden Türkiye'nin Akdeniz kıyılarına taşımayı amaçlayan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Erdoğan, ABD ve diğer ülkelerin Avrasya coğrafyası üzerindeki emellerini anlattı. Tüm dünyada ucuz ve istikrarlı enerji kaynaklarına sahip olabilmek için yoğun bir mücadelenin yaşandığı günümüzde, Türkiye'nin bu proje için uluslararası platformda çok büyük çaba gösterdiğini belirten Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:" Küreselleşen dünyada, sürekli artmakta olan enerji talebi, tüm ülkelerin yalnızca ekonomik değil aynı zamanda stratejik politikalarını da şekillendirmektedir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Projesi kapsamında, Bakü'den başlayıp, Ceyhan'da son bulacak bir boru hattı ile başta Azeri petrolü olmak üzere bölgede üretilecek petrollerin Ceyhan'a taşınması ve buradan da tankerlerle dünya pazarlarına ulaştırılması planlanmaktadır. Türkiye'nin Kafkasya'ya açılması Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının kurulması ile başlamıştır.Türkiye bu hattın açılmasıyla şu anda tamamen bağımlı olduğu Ortadoğu petrolüne de alternatif sunmuş olacaktır. Avrasya'da Ortadoğu gibi son derece karışık ve karmaşık bir bölgedir."
ABD yeni arayışlar içinde
ABD'nin Avrasya üzerindeki stratejilerine de değinen Erdoğan, Irak savaşıyla Irak petrolünü garanti altına almış olan ABD'nin Afganistan'a yapmış olduğu operasyonla Kafkaslardan gelecek olan petrole kapı açmak istediğini belirtti. ABD'nin dünyanın "tek süper gücü" olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Soğuk Savaşın bitmesinden sonra ortaya çıkan düzende ABD'nin gücünü zirvede tutmaya çalıştığını ve bölgedeki devletlerin Rusya'ya olan bağımlılıklarını azaltmak konusunda diğer ülkelere destek vererek enerji kaynaklarını da çeşitlendirmeyi hedeflediğini söyledi.

KOÜ'de Güven Kuramı Tartışıldı
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Hüseyin HATEMİ, 30 Kasım 2006 tarihinde, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyeleri ve öğrencilere bir konferans verdi.
"Güven Kuramı" başlığı altında gerçekleşen söyleşide Roma Hukuku'ndan günümüze hukuki sorumluluğun kaynağının neler olduğuna değindi. Bu çerçevede özellikle "Güven Teorisi"nin ne olduğu ve hukuki sorumluluk kavramı içersinde güven kavramının yeri hakkında bilgi verdi. Konunun daha iyi anlaşılması boyutunda Prof. Dr. Hüseyin HATEMİ bir yandan konu hakkındaki akademisyen ve öğrencilerin sorularını cevaplarken, diğer yandan da Türk-Alman hukukundan güncel örneklerle güven teorisi karşılaştırmalı olarak ele aldı.

Gayrimenkul Sektöründe
Pazarlama Sistemleri ve Franchising

Kocaeli Üniversitesi Ali Rıza Veziroğlu Meslek Yüksekokulu ve Koçak Gayrimenkul Bankası Gayrimenkul Sektöründe Pazarlama Sistemleri ve Franchising" konulu bir panel düzenledi. 30 Kasım 2006'da Anıtpark Yerleşkesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen panele Ali Rıza Veziroğlu MYO Emlak ve Emlak Yönetimi Programı öğrencilerinin yanı sıra sektörden de katılım olmuştur.

Gayrimenkul pazarlamasında yeni yaklaşımlar, Franchise ve Gayrimenkulde Francise'in ne olduğu, gayrimenkulde kurumsallaşmanın önemi, gayrimenkul hukuku gibi konuların sunulduğu panele Kocaeli Üniversitesi Ali Rıza Veziroğlu MYO'dan Yrd. Doç. Dr Murat Bolat, Öğr. Gör. Talip Kavak, Koçak Gayrimenkul Bankasından Genel Koordinatör Türkan Koçak ve Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Koçak panelist olarak katılmışlardır. Oturum başkanlığını Ali Rıza Veziroğlu MYO'dan Öğr. Gör. Zafer Gül'ün yaptığı panel sonunda panelistlere teşekkür belgelerini Okul Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kadriye Oktor verdi.

Matematik ve Yaşam
1 Aralık 2006 cuma günü, Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nde Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Kaya'nın katıldığı "Matematik ve Yaşam" konulu seminer düzenlendi. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Güney, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Servettin Bilir'le öğretim üyelerinin katıldığı ve bölüm öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği seminerde Kaya konuşmasına Atatürk'ün "Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir" sözüyle başladı. Kaya bu ifadede yer alan hayatı yaşamla, ilimi ise matematikle bir düşündüğünü belirterek matematiğin hayatın temelinde yer aldığını söyledi.
Matematik Hayatın Merkezi
İnsanlığın yaşamı için tarih boyunca çeşitli çabalar içine girdiğini, okçuluktan atom bombası imalatına, tekerleğin icadından uçakların yapımına kadar kazanılan her ilerlemede matematiğin vazgeçilmezliğini vurguladı. Matematiğin insana ve insan yaşamına yaptığı katkının tartışmasız olduğunu belirtti. Her türlü teknolojik ve bilimsel ilerlemenin temelinde matematiğin olduğunu farklı örneklerle açıklayan Kaya, onun diğer bilimlere de temel oluşturduğunu ifade etti. Seminerin ardından Dekan Prof. Dr. Yüksel Güney Kural'a teşekkür belgesi verdi.

Temiz bir çevre için
Kocaeli Üniversitesi Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu tarafından "Yaşanabilir bir çevre için elele" konulu konferans, Hereke Asım Kocabıyık Konferans Salonu'nda, 1 Aralık 2006 tarihinde düzenlendi.
Konferansa Okul Müdürü Yard. Doç. Dr. Hıdır Akpınar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Yapılan slayt gösterisinin ardından konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Öğretim Üyesi ve Gezginler Kulübü Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural, okuma alışkanlığı, moda ve aşırı tüketim tehlikesi, yozlaşmış kopya kültür, medyanın çevreye yaklaşımı, futbol ile toplumun uyutulması, hayvan ve yeşil sevgisi, ekosistem, kahvehanelerdeki tembel yaşam, sigara alışkanlığı, dünyada yaşanan açlık ve susuzluk gibi farklı konularda katılımcıları bilgilendirdi.

Hayat Bilgisi
İnsanların farklı düşünmesi için çabaladığını ve insanları harekete geçirmek istediğini belirten Kural şunları söyledi; "Bu bir hayat bilgisi dersidir. Belki de unuttuğumuz ve bize kasten unutturulan bazı önemli görevlerimizi hatırlatmak istiyorum. Her vatandaş doğruları alkışlamalı, yanlışları yermeli; şikayet etmelidir. Başka türlü demokrasiyle yönetim verimli çalışamaz." Kural konuşmasının ardından kitaplarını imzaladı.

KOÜ'de görev değişimi
'Sizlerden destek bekliyorum'
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in kararı ile Kocaeli Üniversitesi'ne rektör olarak Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu konuşmasında iki dönem rektörlük görevini yürüten Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'ndan görevi teslim alırken, heyecanının ve sorumluluğunun arttığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: "15 Haziran'dan beri yorucu bir dönem geçirdik. Bundan sonra üniversitemiz, dekanlar, yüksek okul müdürleri, 700 öğretim üyesi, asistanlar, öğrenciler, idari personelimiz ve kamuoyunun desteğiyle görevini yürütecektir. Sizlerden de bu konuda destek bekliyorum. Hedefimiz çok çalışkan, huzurlu, barışçıl, birbirini sayan bir üniversite olmayı sağlamaktır."

Prof. Dr. Sezer ŞENER KOMSUOĞLU
Kocaeli Üniversitesi Rektörü

Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu kimdir?
Kocaeli Üniversitesi 4. Dönem rektörlük devir teslimi 04.12.2006 tarihinde saat 10:30'da rektörlük makamında yapıldı. Görev süresi dolan KOÜ Rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu, rektör yardımcıları, dekanlar, yüksekokul müdürleri, üniversite genel sekreteri, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları ve bazı öğretim üyelerinin katıldığı toplantıyla Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu'na görevini resmen devretti.
Rektörlük binası önünde Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yusuf Çağlar ve Prof. Dr. Yunus Kishalı tarafından karşılanan Prof. Dr. Komsuoğlu daha sonra Rektörlük makam odasına çıktı.

Çekingen olmayın, Atılgan olun
Kocaeli Üniversitesi Toplum ve Ruh sağlığı Birimi tarafından düzenlenen "Çekingenlik/Atılganlık" konulu konferans Psikolog Başak Kıcır'ın sunumuyla İletişim Fakültesi'nde 5 Aralık 2006 tarihinde yapıldı.
Bazı öğretim üyeleri ve birçok öğrencinin katıldığı konferansta, kişilerin birbirini kırıcı ifadeler kullanmaması, özel, siyasi ve dini görüşlerin bildirilmemesi istendi. Atılganlık ve çekingenliğin ne olduğu, nasıl başladığı, nasıl önleneceği, belirtilerinin neler olduğunu anlatan Psikolog Başak Kıcır şunları söyledi: "Atılganlık kendini ifade etmektir. Kendinizi ve sosyal haklarınızı korumaktır, şiddetle veya saldırganlıkla ilgisi yoktur. Saldırganlık başkalarının haklarına zarar verecek biçimde davranmaktır." Kişilerarası ilişkilerde yaşanan rahatsızlık ve ketlenmenin , bireyin ilişkilerini ve yaşamdaki amaçlarını etkilemesi durumunun çekingenlik olduğunu belirten Kıcır: " İnsan çekingen olunca yapmak istediklerinden vazgeçmek zorunda kalabilir. Çekingen kişiliğe sahip insanlar karşısındakini genelde yanlış anlar. Yeteneklerini küçümser ve sosyal etkileşim oluşturmada yetersiz kalırlar. Bu davranış sonucunda sağlık problemleri, iş ve sosyal yaşamda başarısızlıklar oluşur." dedi.
Korkunuzun üstüne gidin
Çevresel etkenlerin çekingenliğe neden olduğunu ifade eden Kırcı, çekingenlikten kurtulmak için şunların yapılmasını önerdi: "Bu psikolojik rahatsızlığın kendiliğinden geçmesini beklemek yanlış olur. Kişi aktif olarak bu durumun üstesinden gelmeye çalışmalıdır. İstemek, inanmak ve çaba göstermek gerekir. Kişi, motivasyonunu artırmak için çevreden de yardım isteyebilir. Korkuların üzerine gidilmelidir ve tüm insanların hata yapacağını düşünmek gerekir. Beklentiler azaltılmalı ve herkesi memnun etmeye çalışılmamalıdır."

Psikolog Başak KICIR
KOÜ'de yeni atamalar
Kocaeli Üniversitesi(KOÜ) Rektör Yardımcılığı görevlerine KOÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp ile KOÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Çomak atandılar. KOÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalığı Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Yusuf Çağlar ise rektör başdanışmanı olarak görevlendirildi. Prof. Dr. Hasret Çomak'tan boşalan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı'na İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Fettahoğlu vekaleten görevlendirildi. KOÜ Tıp Fakültesi Halkla İlişkiler Müdürü Süheyla Bayraktar, rektörlük özel kalem müdürlüğü görevine getirildi.
Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp kimdir?
Prof. Dr. Hasret Çomak kimdir?
Prof. Dr. Yusuf Çağlar kimdir?
KOÜ'lü öğrenciler "gevezeyle" coştu
Power Fm'in ünlü DJ'i Geveze Kocaeli Üniversitesi Öğrenci Konseyi ve gribim.com'un ortaklaşa düzenledikleri program ile 06 Aralık 2006'da öğrencilerle buluştu. Tıp Fakültesi Morfoloji binasında gerçekleştirilen programa ilgi oldukça fazlaydı.
Önce 'grip ve soğuk algınlığı' anlatıldı.
Nobel İlaç firmasının sponsorluğunda gerçekleştirilen programda Uzman Dr. Berk Can Timur 'Grip ve Soğuk Algınlığının Yaşam Kalitesi Üzerinde Etkileri'ni anlattı. Türkiye'de her yıl yaklaşık 15 milyon kişinin grip olduğunu belirten Timur, gribin belirtilerinin neler olduğuna, en çok kimlerin risk altında bulunduğuna ve grip riskinin en çok nerelerde görülebileceğine değindi. Gribin bulaşıcı bir hastalık olduğunu ifade eden Timur şunları söyledi: Grip, en sık toplu alanlarda görülür. En çok çocuklar, yaşlılar, şeker hastaları ve bebekler risk altındadır. Spor yapmak, su içmek, dengeli beslenmek, sigara içmemek, çıplak ayakla dolaşmamak, tokalaşmamak ve kalabalık yerlerden uzak kalmak

bizi gribe karşı korur." Timur, tedavide istirahat etmenin, iyi beslenmenin ve anti-gribal ilaçlar kullanmanın önemine de dikkat çekti.
Geveze, öğrencileri hediye yağmuruna tuttu
Uzman Dr. Berk Can Timur'un konuşmasının ardından şovuna başlayan Power Fm'in ünlü DJ'i Geveze, öğrencileri coşturdu. Sık sık öğrencilerin arasına giren ve sempatik hareketleriyle beğeni toplayan Geveze, öğrencilere hediye çekilişi yaptırdı. Eğlenceli dakikaların yaşandığı çekiliş sonrasında kazananlara değişik hediyeler verildi. Hediyeler içinde en çok dikkati çeken 30 dakikalık helikopter turu oldu. Ayrıca program sonunda sadece çekilişe katılanlara değil, tüm konuklara hediyeler dağıtıldı.

MYO müdürleri Baki hocayla vedalaştı
Kocaeli Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Şahin Bostancı'nın düzenlediği toplantıyla meslek yüksekokulu müdürleri, eski Rektör Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'na veda ederken yeni Rektör Sezer Ş. Komsuoğlu'na 'hoş geldiniz' dediler.
Sıcak bir ortamda geçen toplantıya, Rektör Sezer Şener Komsuoğlu, Prof. Dr. Baki Komsuoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp ve Prof. Dr. Hasret Çomak ile meslek yüksekokullarının müdürleri katıldı. Prof Dr. Baki Komsuoğlu meslek yüksekokulu müdürlerini yakında ziyaret edeğini belirterek sözlerine başladı. Bu kadar kısa zamanda böyle büyük işler yapılabileceğini kendisinin de tahmin etmediğini belirten Komsuoğlu, "Gelişime açık, önünde hiçbir engel olmayan bir üniversitede çalışıyoruz. Kocaeli Üniversitesi kendi yolunu çizmiştir. Bizlere düşen görev; bu yolda daha fazla çalışmak ve üniversitemizi daha ileriye götürmektir." dedi. Yeni yapılan yüksekokullardaki gelişimlerden duyduğu memnuniyeti dile getiren Komsuoğlu, yüksekokul müdürlerine teşekkür ederek şunları söyledi: "Rektörümüze ve yavaş yavaş oluşturmaya başladığı ekibine başarılar diliyorum. Sizlere de mutlu, sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum."
Komsuoğlu'na plaket verildi
Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'nun konuşmasının ardından söz alan Prof. Dr. Şahin Bostancı, meslek yüksekokulu müdürlerinin Komsuoğlu ile son toplantılarını, yeni Rektör Sezer Şener Komsuoğlu ile de ilk toplantılarını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Yüksekokul müdürlerinin adına konuşan Bostancı şunları söyledi: "Prof Dr. Baki Komsuoğlu ile uzun dönem bir arada olduk. Onunla çalışmaktan zevk aldık, mutluluk duyduk. Kendilerini hep saygı ve sevgiyle hatırlayacağız." Bostancı daha sonra Komsuoğlu'na Müdürler Kurulu adına bir plaket verdi.
Herkes için iyi bir dönem istiyoruz
Son olarak Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu bir konuşma yaptı. Ş. Komsuoğlu, konuşmasında yeni dönemin herkes için iyi bir dönem olmasını dilediğini söyledi ve yeni dönemde meslek yüksek okulları için geliştirecekleri projeleri meslek yüksekokulu müdürleriyle paylaştı.

'Donanma Komutanlığı Bandosu'yla coştuk
Donanma Komutanlığı Bando ve Orkestrası 07.12.2006 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde muhteşem bir konser verdi.
Konser öncesi ziyaret
Konser öncesi, Donanma Komutanı Oramiral M. Metin Ataç ve 15. Piyade Tümeni ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Cihangir Akşit eşleriyle beraber Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuğlu'na nezaket ziyaretinde bulundular. Rektör ve Prof. Dr. Baki Komsuoğlu tarafından karşılanan komutanlar ve eşleri, rektörü kutlayarak başarılar dilediler. Daha sonra Donanma Komutanı Oramiral M. Metin Ataç, Rektöre bir armağan verdi. Nezaket ziyaretinin ardından komutanlar, Komutanların eşleri, Rektör ve Prof. Dr. Baki Komsuoğlu konserin verileceği Kültür ve Kongre Merkezi'ne geçtiler.
Muhteşem konser
Donanma Komutanı Oramiral M. Metin Ataç, 15. Piyade Tümeni ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Cihangir Akşit, Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, Rektör yardımcıları, üst düzey Silahlı Kuvvetler mensupları, dekanlar, öğretim üyeleri, öğrenciler ve halkın katıldığı konser 3 bölümde gerçekleştirildi. Şef Bando Binbaşı Selahattin Türk yönetimindeki 46 kişiden oluşan müzikal topluluğun sunduğu programın ilk bölümünde bando konseri, daha sonra caz orkestrası konseri, son bölümde ise dünden bugüne marşlar çalındı. Donanma Komutanlığı Bando ve Orkestrası, Cazz ve Pop müzik türlerini ustalıkla yorumlarken, senfonik şarkıları da başarı ile seslendirdi. Hareketli parçaların yer aldığı konserde izleyiciler coşkulu anlar yaşadılar.
Her zaman yanınızdayız
Konser bitiminde Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, Donanma Komutanı Oramiral M. Metin Ataç'a konseri dinlemekten ve konsere ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti belirterek bir şükran plaketi takdim etti. Oramiral M. Metin Ataç da Kocaeli Üniversitesi'nin kısa zamanda hızlı bir şekilde geliştiğini belirterek şunları söyledi: "Kocaeli'ne ilk geldiğimde kurmay başkanıydım. Geldiğim dönemde gördüğüm üniversite ile şimdiki üniversite arasında çok büyük farklar görüyorum. Kocaeli Üniversitesi 55 bin öğrencisi olan dev bir üniversite haline geldi. Bu sebeple bu üniversiteye her geldiğimde heyecanlanıyorum, duygulanıyorum. Kocaeli Üniversitesi'ne yaptığı hizmetlerinden dolayı Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'nu kutluyorum ve teşekkür ediyorum. Bu kadar büyük işler yapan bir üniversiteye, Donanma Komutanlığı olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu bilmenizi istiyorum."

Oramiral Ataç, Rektör Ş. Komsuoğlu'na armağan verirken.
Rektör Ş. Komsuoğlu, Oramiral Ataç'a konserin ardından Şükran Plaketi taktim etti.
Rektör Yardımcısı Çomak, Orkestra Şefi Türk'e muhteşem konser sonrasında teşekkür etti.
Kupalar sahiplerini buldu
Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi Bölüm Başkanlığı'nın personel için düzenlemiş olduğu masa tenisi turnuvası 08.12.2006 tarihinde Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapılan ödül töreniyle sona erdi. Ödül töreninde dereceye girenlere kupaları verildi. Çekişmeli geçen müsabakaların sonunda birinci Rahim Turan'a KOÜ Genel Sekreter Yardımcısı ve Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanı Mahmut Semerci, ikinci Osman Harmankaya'ya Sağlık ve Kültür Daire Başkanı Ayhan Halavurta, üçüncü Uğur Kuşgöz'e ise Karamürsel Beden Eğitimi Öğretmenlik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Bergün Meriç tarafından ödülleri verildi. Ayrıca tüm katılımcılara katılım belgesi verildi.
Kocaeli CHP'den kutlama
CHP Kocaeli Milletvekilleri Sefa Sirmen ve İzzet Çetin, İl Başkanı Cevdet Barış , ilçe başkanları, Kadın Kolları Başkanı Handan Öztürk Umuttepe yerleşkesine gelerek Rektör Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu'nu makamında ziyaret ettiler.
"Muhteşem bir üniversite"
Sıcak bir şekilde geçen ziyarette Sefa Sirmen sözlerine şöyle başladı: "Size yeni görevinizde başarılar dilemek için geldik. Eski Rektörümüz Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'ndan memnunduk; çok başarılı bir insandı. İstikrarın devam etmesi, ihtiyaçların karşılanabilmesi için üniversiteyi tanıyan birisinin rektör olması bizi memnun etti. Sizin de istikrarlı olacağınıza inanıyoruz. Her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz." Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'yla birçok anısının olduğunu söyleyen Sirmen, Baki Hoca'nın depremden sonra zor şartlar altında öğretimin devam etmesi için sağladığı çabanın herkese örnek olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Öğretimin depremden sonra ara verilmeden devam etmesi şehrimizi hareketlendirmiştir; esnaf toparlanmıştır. Baki Hoca'nın mücadeleleriyle muhteşem bir kampüs oluşturulmuştur."
"KOÜ, görünen bir üniversite"
Rektör Sezer Ş. Komsuoğlu, yapılan ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirdi ve şunları söyledi: "1999 depremine rağmen üniversitemiz önemli bir yere geldi. Üniversitemizin fiziki mekanlarıyla olduğu kadar akademik kadrosuyla da gurur duyuyoruz. Uluslararası kriterlerde Kocaeli Üniversitesi de ODTÜ, Boğaziçi, Hacettepe üniversiteleri kadar

söz sahibi olmuştur. "KOÜ'nün coğrafi bakımdan çok iyi bir yerde olduğunu belirten Komsuoğlu, başarıda bunun da etkisi vardır diyerek: "Ankara, İstanbul, İzmir gibi Türkiye'nin en büyük üç şehrine giderken Kocaeli'den geçiliyor. Bu bizim için büyük bir şanstır. KOÜ görünen bir üniversitedir, iyi işler yapılınca gözden kaçması mümkün değildir. Öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz bu üniversitede olmaktan mutlular. Meslek yüksekokullarımız çok iyi yerlere gelmiştir, bazı sorunlarımız olsa da fiziki olarak büyük bir gelişme sağlanmıştır." Komsuoğlu, üniversitenin sanayi kuruluşlarıyla da ileride kaynaşacağını belirterek şunları söyledi: "KOÜ çok yeni bir üniversite, ondört yıl önce kuruldu. Sanayinin de bize güvenmelerini sağlarak desteklerini alacağımıza inanıyoruz." Daha sonra Rektör Komsuoğlu, KOÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengi'nin önderliğinde kurulan Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin tanıtım kitabını CHP Kadın Kolları Başkanı Handan Öztürk'e hediye ederek bu konuda Prof. Dr. Hülya Yengin'den bilgi alabileceklerini belitti.
Tıp eğitimi tartışıldı
Kocaeli Tabip Odası'nın 'Tıp Eğitimi 2006' konulu paneli, 11 Aralık 2006'da Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi konferans salonu'nda yapıldı.
Türkiye'de tıp eğitiminin sorunlarının ve daha iyi bir tıp eğitiminin nasıl sağlanacağının tartışıldığı panelde ilk olarak Kocaeli Tabip Odası Başkanı Dr. Atilla Yüksel bir konuşma yaptı. Hekimlerin kendi meslekleriyle ilgili üye olabilecekleri tek örgütün tabipler odası olduğunu belirten Yüksel, tabip odalarının nasıl çalıştığını, ne gibi hizmetler verdiğini anlattı.

Eğitim için imkanlar sağlanmalı

Daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Terzi bir sunum yaptı. Diğer ülkelerde verilen tıp eğitimiyle Türkiye'de yapılan tıp eğitimini karşılaştıran Terzi, şunları söyledi: "Tıp eğitiminin amacı, tüm insanların sağlıklı yaşamaları için hekim yetiştirmektir. Bu nedenle tıp eğitiminde; toplumun tüm kaynakları kullanılmalı, ülkede yaşayan insanların sağlığına önem verilmeli, sağlık hizmetleri ve tıp eğitimi arasında bütünsel bir ilişki oluşturulmalıdır. Tıp bilimi, sağlık hizmeti, tıp eğitimi birbirine bağlıdır. Biri olmadan diğeri bir işe yaramaz." Terzi, Tıp biliminde ticarileşmenin boyutuna da dikkat çekti ve en gelişmiş, en varsıl ülkelerde bile tıp biliminin olanaklarının insanlara yeteri kadar sunulamadığını söyledi. Konuşmasının ardından Terzi, öğrencilerin sorularını yanıtladı.

KOÜ'lü yeni mezunlar Türkiye'ye döndü
Kocaeli Üniversitesi(KOÜ) Teknik Eğitim Fakültesi konferans salonu'nda öğretim elemanları ve öğrencilerin katıldığı bir proje değerlendirme toplantısı düzenlendi(5 Aralık 2006). Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Engin Özdemir toplantıda Leonardo Da Vinci programı hakkında genel bilgiler verdi.
Dokuz hafta Almanya'da kaldılar
Program kapsamında, T.C. Başbakanlık, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından, Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi'nin "Güç Elektroniği ve Endüstriyel Otomasyon Alanında Yeni Mezunların Mesleki Eğitimi" adlı Leonardo da Vinci Hareketlilik Projesi kabul edildi. Eğitim sisteminin içinde, daha çok eğitim görmekte olan veya iş gücü piyasasına girmeye çalışan gençlere, genç işçilere veya iş arayanlara, yeni mezunlara, mesleki eğitim okul ve kurumları ile yüksek öğrenim kurumlarında kayıtlı olan öğrencilere yönelik ülkelerarası hareketlilik faaliyetlerini içeren Leonardo Da Vinci (Mesleki Eğitim Programı) Projesi kapsamında toplam 25250 Euro proje katkısı ile 10 yeni mezun öğrenci (Teknik Öğretmen) mesleki eğitim almak ve işyerlerinde staj yapmak üzere 24 Eylül 2006 ile 25 Kasım 2006 tarihleri arasında 9 hafta süreyle Almanya'ya gönderildi.
Mesleki eğitim ve staj
Proje için seçilen, Elektrik Eğitimi ve Elektronik Bilgisayar Eğitimi Bölümlerinden yeni mezun 10 öğrenci, proje kapsamında düzenlenen 5 hafta 60 saatlik Temel Seviye Almanca dil eğitimlerini tamamlayarak 24 Eylül 2006'da Almanya'ya gönderildiler. Tamamı hibe olarak verilen proje bütçesinden, yeni mezunların yurt dışı uçak bileti, sigorta masrafları, dil eğitimi ve yurt dışındaki konaklama masrafları karşılandı. Yeni mezunlar 25 Kasım 2006 tarihinde, 9 haftalık mesleki eğitim ve stajlarının ardından Türkiye'ye döndüler.
Ayrıca KOÜ Teknik Eğitim Fakültesinde yapılan toplantıda katılımcı proje öğrencilerine proje katılım belgeleri verildi.

Ajanslar, haber toptancılarıdır
Bengi
Yengin
KOÜ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Atölyesi'nin düzenlemiş olduğu 'Ajans Haberciliği' konulu konferans, Anadolu Haber Ajansı Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi tarafından 13 Aralık 2006 tarihinde KOÜ İletişim Fakültesi D-7 dersliğinde yapıldı.
Kamuoyunun haber alma ihtiyacının karşılanmasında en önemli işlev gören kuruluşlardan birisi olan haber ajanslarının öneminin anlatıldığı konferansa İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konuşmasında haber ajansçılığı fikrinin 19. yüzyılda ortaya çıktığını belirten Bengi, kuruluşunun 86. yılında Anadolu Ajansı'nın tarihsel gelişimini anlattı: " Özellikle Avrupa'da, ekonomik ve ticari faaliyetlerin yaygınlaşması, borsanın aktif hale gelmesinin ardından, bilginin de bir değerinin, bedelinin olduğu düşüncesi ve bilginin de para edebileceği noktasından hareketle ilk haber ajansları kurulmuştur. Reuters Haber Ajansı'nın, Havas Haber Ajansı'nın

kuruluşları o dönemlere rastlar. Türkiye'de Havas, Reuters, Osmanlının son döneminde aktif olarak faaliyet göstermiştir. Ancak, Havas'ın ve Reuters'ın Milli Mücadele hareketine karşı duyarsız kalması karşısında Atatürk, kendimize özgü bir haber ajansının kurulması gerekliliğinden yola çıkarak, talimat vermiştir. 6 Nisan 1920'de, Atatürk tarafından, Anadolu Ajansı'nın kurulduğu, Gazi Mustafa Kemal imzasıyla yayınlanan bir genelge ile Türkiye'ye, Anadolu'ya duyurulmuştur." Habercilik neyi gerektiriyorsa Anadolu Ajansı'nın onu yaptığını, haber neredeyse Anadolu Ajansı'nın orada olduğunu belirten Bengi, ''İlkelerine sadakat, Anadolu Ajans (AA)'ını güvenin simgesi yapmış, AA'nın dünya çapında saygın bir kurum ve marka olmasını sağlamıştır'' diye konuştu.

AA Dünya Haber Ajansları Zirvesi'nde

Bengi, daha sonra Anadolu Ajansı'nın dünyada ilk kez gerçekleştirilen Dünya Haber Ajansları Zirvesi'ne imza attığını belirtti. Haber ajansının ne olduğuna değinen Bengi şunları ifade etti: "Daha çok bilinen ifadesiyle ajanslar, kitle iletişim araçlarına haber sağlayan kuruluşlar olarak adlandırılır. Belki günümüzde bu tanım, biraz yetersiz kalmakta. Çünkü, sadece kitle iletişim araçları değil, o arada kamuya, özel sektöre, hatta çağımızın olayı internet üzerinden yayın yapan haber portallarına, diğer sitelere, GSM operatörlerine de, cep telefonlarına da haber sağlayan kuruluş olarak artık, faaliyet sahamız genişlemiştir. Sadece haber iletmek durumuyla da kalmıyoruz, fotoğrafın yanı sıra, görüntü de iletmeye başladık. Haber ajansları, kimi noktalarda grafik de geçmekte, haber özelliğinin ötesinde bazı verileri de, bilgileri de özel olarak isteyen abonelerine duyurmaktadırlar. Bir başka deyişle ajanslar, haber toptancılarıdır. Biz, haberlerimizi toptan arz ederiz. Yayın kuruluşları veya diğer kuruluşlar onlardan ihtiyaçları nispetinde alırlar ve kamuoyuna aktarırlar."

Orgeneral Tolon KOÜ'de
Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde 14 Aralık 2006 tarihinde E.Orgeneral Hurşit Tolon ve Başbakanlık önceki Müsteşarlarından Yaşar Yazıcıoğlu tarafından 'Kuşatılan Türkiye' konulu bir konferans gerçekleştirildi.
Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, rektör yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp ve Prof. Dr. Hasret Çomak, dekanlar, öğretim elemanları ve öğrencilerin katıldığı konferansta Türkiye'nin 21. yy'da bulunduğu durum değerlendirildi. Konuşmasında Türkiye'de son zamanlarda yaşanan olaylara değinen Orgeneral Hurşit Tolon: "Bugünlerde Cumhuriyet karşıtı güçler Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak için son hızla çalışmaktadır. Yerli ve yabancı güçler tarafından yönetilen bu güçler, eski adı sömürgecilik, yeni adı ise emperyalizm olan senaryo ile elimizden özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı almak istiyorlar. Fakat unutmamak gerekir ki bu devletin sınırları kolaylıkla çizilmemiştir. Gerekirse biz de bu millet, bu devlet için canımızı veririz." dedi.

ABD'nin hedefi Türkiye'yi parçalamaktır
21. yüzyılın başında Türkiye'nin birçok ulus devleti tarafından kıskaç altına alındığına işaret eden Tolon, Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) ile ABD'nin ulusal çıkarlarını korumak için yeni güç merkezleri oluşturduğuna dikkat çekti. Tolon, İran'ın nükleer enerji kullandığı iddiasıyla hedef konumda olduğunu söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: "Petrol rezervlerinin ömrü araştırıldığında ABD'nin 12 yıl yetecek kadar petrole sahip olduğu, Irak ve çevresindeki ülkelerin ise 100 yıl yetecek kadar petrole sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Irak'a da bu sebepten savaş açılmıştı. Siyasi sınırların değişmesi için resmen uğraşan ABD bu projeyle oluşturmak istediği haritayı dünyaya açıkladı. Kimse bu haritaya ses çıkarmadı. ABD'nin yeni dünya projesini yansıtan bu haritada; Türkiye batısında Yunanistan, doğusunda Ermenistan ve kürdistan ile bölünmüştür. Fas'tan Çin'e kadar 22 ülkenin siyasi ve ekonomik sınırlarının değişimi projesi bu haritada gözler önüne serilmiştir. Geleceğimiz yabancı güçler tarafından belirlenmekte ve yönlendirilmektedir."

Atatürk ilkelerine sıkıca sarılmalıyız
AB ve laiklik konusuna da değinen Hurşit Tolon, laiklik karşıtı birçok faaliyet yapıldığını belirterek, gazetelerden derlediği haberlerle bazı örnekler verdi. Şeriat özlemcileri, etnik bölücüler, ikinci cumhuriyetçiler ve Marksist gruplar olarak adlandırdığı grupların cumhuriyeti parçalamak istediğini ifade eden Tolon, konuşmasını şöyle tamamladı: " Türkiye Cumhuriyeti'nin en belirgin düşmanı irtica ve yobazlıktır. Türk ulusunun kurtuluşu Atatürk İlke ve İnkılaplarına sıkıca kenetlenmektir. Milli varlığımızın temeli olan ulusal birlik ve beraberlik her şartta korunmalıdır."

Yazıcıoğlu: "ABD dünyayı sömürüyor"
Tolon'un konuşmasının ardından Başbakanlık önceki Müsteşarlarından Yaşar Yazıcıoğlu yaptığı konuşmasında; küresel emperyalizme, bağımsızlığa, yönetime ve ABD'nin stratejilerine değindi. Türkiye'nin bugün büyük bir kuşatma altında olduğunu, Osmanlı'nın son dönemlerini yaşayan bir görüntü sergilediğini öne süren Yazıcıoğlu şunları söyledi: "Bugün Türkiye Cumhuriyeti parçalanma ve bölünme süreci içine girmiştir. Tarihte dünya, değişim için hiçbir zaman bu kadar aceleci olmamış, batı emperyalizmine karşı bu kadar zayıf düşmemişti. Sömürü düzeninin yeni adı küreselliktir. ABD kendi varlığını sürdürebilmek amacıyla küresellik sistemini kurmuştur. ABD dünyada tek dil, tek din, tek ekonomik sistem kurmak için savaşıyor. Bu sistemde her şey var; fakat sadece insanlığa yer yok. Onların politikalarını ya benimsersiniz ya da düşmanları olursunuz. ABD önce ülkeleri bölüyor daha sonra operasyon düzenliyor."

Osmanlı'nın son döneminden farkımız kalmadı
Dünyada çok büyük kaosun yaşandığını belirten Yazıcıoğlu Türkiye'nin bugünkü şartlarıyla Osmanlı'nın son döneminin benzerlikler arz ettiğini, Avrupa Birliği (AB) kriterleri, uyum yasaları ile Osmanlı'nın son dönemlerindeki Tanzimat ve Islahat fermanlarının örtüştüğünü ileri sürerek şöyle konuştu. "Osmanlının yıkılmasına baktığınız zaman Avrupa'nın dayatmalarını görürüz. Bu dayatmaların en önemli örnekleri Tanzimat ve Islahat fermanlarıdır. Tanzimat ve Islahat fermanları ile AB uyum yasalarını karşılaştırdığınızda pek bir fark olmadığını görürsünüz. Azınlıklara siyasi, etnik ve ticari özgürlükler verilmesi Osmanlı'nın yıkılmasına kadar gidiyor. Azınlıklar meselesinde ne kadar etnik ve mezhep farklılıkları varsa hep ortaya çıkarıldı ve Osmanlı parçalandı, bölündü. AB'nin dayatmalarına baktığınızda bu uygulamaları görüyoruz. Sadece strateji ve oynanan oyunların senaryosu değişti."
Yaşar Yazıcıoğlu'nun konuşmasının ardından KOÜ Rektörü Sezer Ş. Komsuoğlu her iki konuşmacıya da teşekkür plaketi takdim etti.

Tolon
Yazıcıoğlu
Rektör Komsuoğlu, Konferans sonrasında Tolon'a teşekkür plaketi verirken.
Rektör Komsuoğlu, Konferans sonrasında Yazıcıoğlu'na teşekkür plaketi verirken.
Konferans'a yoğun ilgi vardı.
Kocaeli Üniversitesi Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu ile Türkiye Perakendeciler Federasyonu arasında işbirliğini içeren protokol 15 Aralık 2006 tarihinde imzalandı.
Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi Rektörlük toplantı salonunda yapılan imza törenine Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, Türkiye Perakendeciler Federasyon (PERDER) Başkanı Şeref Güngör, Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hıdır Akpınar ve İstanbul PERDER Başkanı Erdal Tüfekçi ve bir çok PERDER üyesi katıldı.
Türkiye'nin gelişimi MYO'lara bağlı
Sektörün ihtiyacı olan ekonomik açılımların sağlanmasına imkan sunacak ortamın yaratılması, sektöre eleman yetiştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen işbirliğinin önemine değinen Rektör Komsuoğlu, şunları söyledi: "Kamu, son on yıldır üniversitelerin yapılandırılmasına çok önem veriyor. Biz de tüm üniversite içinde meslek yüksekokullarının ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Türkiye ekonomisi gelişmekte olan bir ekonomi. Bu ekonomi sisteminin düzgün bir şekilde gelişmesinin ana ayağı meslek yüksekokulları olacaktır." Meslek yüksekokullarının(MYO) bulundukları yerlere canlılık getirdiğini ifade eden Komsuoğlu, ilçe belediye başkanlarının da meslek yüksekokullarını benimsediklerini ve okullara katkıda bulunduklarını belirtti.
MYO öğrencileri prestijli olmalı
Komsuoğlu, PERDER'in KOÜ öğrencilerine tanıdığı imkanlardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve şunları söyledi: "Yurtdışı eğitimlerde MYO'lara çok önem verilir. Türkiye'nin geleceği için de MYO'lar çok önemlidir. Biz bu öğrencilerimizin sosyal donanımlı, prestij sahibi olan insanlar olmasını istiyoruz. Benim istediğim öğrenci okurken bölümünü, mezun olduktan sonra da yaptığı işi sevsin. Okuldan gururla mezun olabilsin. Meslek yüksekokullarının gelişiminde sizler gibi partnerler öğrencilerimiz için çok önemli. Sizler öğrencilerimizin gelişimi için gerekli mali desteği sağlıyor, öğrencilerimizi denetliyor ve bazı programlar sunuyorsunuz. Türkiye'de kimse perakendeciliğin ne olduğunu sizin kadar iyi bilemez. Biz teoride öğrencilerimize anlatıyoruz; fakat en akılda kalıcı öğretim, uygulamalı olanıdır. Partner bize bu olanakları sağlıyor. Okullarda bazen eğitim, bazen de seminer veriyor. Biz öğrencilerimizi ders yüküyle boğmak istemiyoruz. Sizden talebimiz; stajyer öğrencilerimize ne kadar önemli bir iş yaptıklarını hissettirmenizdir."
Staj, iş imkanı verilecek
Komsuoğlu'nun konuşmasının ardından konuşan PERDER Başkanı Şeref Güngör, Türkiye'de perakendeciliğin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekerek, "Biz hizmet sektöründe en önemli kavramlardan biri olan insan kaynaklarını en üst seviyeye çıkarmak istiyoruz. KOÜ ile böyle bir anlaşma yapmak bizim için çok önemli. Bu anlaşma ile gereken sinerji yaratılacak. " dedi. Ayrıca KOÜ Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hıdır Akpınar da bir konuşma yaptı. Akpınar, konuşmasında şunları söyledi: "Magaza işletmeciliği konusunda bir yıldır çalışmalar yapıyoruz. Bugün de PERDER'le bir protokol imzaladık. Yapmış olduğumuz bu çalışmalarda en büyük amacımız; öğrencilerimizin eğitimlerini sanayi ile uyumlu kılmak, öğrencilere iş, staj, burs gibi imkanlar sağlamak ve bunun yanında hizmet içi ve hizmet dışı mesleki ve işgücü konularında ortak panel, sempozyum ve kongre düzenlemek."

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Birimi (DETAB) tarafından, Tıp Fakültesi Dekanlık Toplantı Salonu'nda 15 Aralık 2006 tarihinde "Deney Hayvanlarıyla Çalışma ve Etik Kursu Setifika Töreni" düzenlendi.

Mezuniyet sonrası eğitim programı kapsamında, deney hayvanlarıyla uğraşacak araştırmacıların eğitilmesi için beşincisi düzenlenen kurs sonunda yapılan sertifika törenine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci, DETAB Başkanı Prof. Dr. Tijen Utkan, öğretim üyeleri ve kursiyerler katıldı. Prof. Dr. Ali Demirci, deney hayvanlarıyla çalışma ve etik kursu'nun önemine kısaca değindikten sonra Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp bir konuşma yaptı. Gökalp: "Geçtiğimiz üç yıl içinde meslek eğitim komisyonu birçok kurs yaptı. DETAB'ın beşincisini düzenlediği bu kurs, istek üzerine bir güne çıkarıldı. İleriki zamanlarda bu süre daha da artırılabilinir. Bu durum kursların çok verimli olduğunu gösteriyor. Bu kursa katılıp bu belgeleri almayı hak ettiğiniz için hepinizi kutluyorum." dedi. Daha sonra Gökalp ve Demirci kursiyerlere eğitim veren DETAB Başkanı Prof. Dr. Tijen Utkan, Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, Yard. Doç. Dr. Mine Şehiraltı, Öğretim Görevlisi Veteriner Hekim Ali Cihan Taşkın ve Veteriner Hekim Cüneyt Özer'e teşekkür belgesi, katılan kursiyerlere ise katılım belgesi verdiler.

KOÜ parekendeci'lerle işbirliği yaptı
Deney hayvanlarıyla çalışmada engelleri kalmadı
yılında zarar eden Marshall fabrikasını nasıl kara geçirebilirim diye düşündüm. O zaman fabrikada 1500 çalışan vardı. Her şeye rağmen tasarruf yapmak için ilk hamle yapıldı ve işçi sayısı azaltıldı. 94 krizine kadar çok hızla büyümeye devam ettik. 1200 çalışan ve bine yakın bayiye ulaştık. Ancak krizde yeni bir yapılanma süreci ortaya çıktı. Herkes krizi atlatmanın yolunu ararken, biz 2000'li yıllara hazırlanmak gerektiğine karar verdik. Marshall,Türkiye ve dünya pazarlarında ki durumunu geliştirmek, yerel ve uluslararası pazarda önder bir şirketi olma vizyonunu gerçekleştirmek için çok önemli işler yapmıştır"
Para kazanmak için beyninizi çalıştırın
İş hayatında zekayı kullanmanın önemine dikkat çeken Uzunyol: "İş hayatına başladığınızda kafanızda bir fikir olup olmadığı çok önemlidir. Amaç; para kazanmak ve kazandırmaktır. Beynin sağ tarafı satmak, sol tarafı ise risk almak için çalışır. Beynin en fazla kullanılabilen % 2'lik bölümünü ancak bilginler kullanabiliyor. Bilim adamı Einstain bile beyninin %2'ini kullanabilmiştir. Beynin en yoğun bölümü de hayallerle doludur. Pozitif düşünürseniz neşeli olursunuz. Beyninizi çalıştırmak için spor yapmak, kitap okumak zorundasınız." dedi.
Girişimci olmak için yaratıcı olun
Girişimcilikte ilk adımın risk almak, ikinci adımın strateji geliştirmek, sonuncu adımın ise akıllıca düşünmek olduğunu vurgulayan Uzunyol, konuşmasına şöyle devam etti: "Yapacağınız işi yapmak için bir zaman belirleyin ve gerçekleşecek idealler benimseyin. Mantıklı olun ve yapacağınız işin sonucunu düşünün. Zamanınızı iyi değerlendirin, boş işlerle uğraşmayın. Girişimcilik bir ekip çalışmasıdır; girişimcilikte bencilliğe yer yoktur." Hereke'de oluşabilecek bir girişimciliği örnek veren Uzunyol: "Halıcılık ve kürekçilik Hereke'de oluşmuş ve gelişmiştir. 1925 yılında Hereke'de kürek takımı kurulmuş ve balkan şampiyonu Hereke'den çıkmıştır. Bu da bir girişimcilik fikridir, siz de böyle bir marka yaratabilirsiniz." dedi. Uzunyol, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevapladı.

Marshall'dan 'Girişimcilik' semineri
Türkiye'nin en büyük boya üreticilerinden olan Marshall'ın Genel Müdürü Feridun Uzunyol, Kocaeli Üniversitesi Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu'nda öğrencilere 'Girişimcilik' konulu bir seminer verdi.
Seminerde, küçük bir atölye olarak 1954 yılında 20 kişilik çalışan grubuyla oluşan Marshall'ın günümüzde nasıl dev bir fabrikaya dönüştürüldüğü anlatıldı. 1994 krizinde çöken Marshall'ın genel müdürlüğüne getirilen Feridun Uzunyol, marka ve şirketin yaşaması için elinden geleni yaptığını belirterek şunları söyledi: "Para kazanma yollarını öğrenmek ister misin sorusu üzerine Kodak firması'nda 21 yaşında proje aldım. Bir fotoğraf makinasının dizaynını çizen bir proje ile işe başladım. Daha sonra pazarlama servisinde görev yaptım. 1989

Feridun Uzunyol kimdir?
Marshall Genel Müdürü Feridun Uzunyol, Avusturya-Linz Johannes Kepler Üniversitesi işletme mezunu. 1985'de ailesine ait Marshall'da Oto Tamir Boyaları Pazarlama Müdürü, 1989'da Fabrika Müdürü oldu. 1994'de Marshall Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldı. 1991-1998 arasında Herberts Gmbh Türkiye Genel Müdürlüğü ve Eminiş Ambalaj Yönetim Kurulu Üyeliği, 1998-2004 arasında Dupont Genel Müdürlüğü de yaptı. 1998'den beri Uzunyol Turizm, 2000'den beri de Plaskap Ambalaj Sanayii Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Aynı zamanda Türkiye Kimya, Petrol, Lastik ve Plastik Sanayii İşverenleri Sendikası, Boya Sanayicileri Derneği ve Kocaeli Üniversitesi Yönetim Kurulu Üyesi.

Ali Özbay MYO resmen açıldı
Dünya kriterlerinde elemanlar yetiştiriyoruz
Okul Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nevzat Atalay, yaptığı konuşmasında Ali Özbay Meslek Yüksekokulu'nun Değirmendere'de yapılmasından duyduğu memnuniyeti belirterek şunları söyledi: "İlk önce Hereke Marshall yerleskesi'nde eğitime başladık. Daha sonra Değirmendere beldesinin sanatsal ruhuna uygun olacağı düşüncesiyle okulun Değirmendere'de yapılması düşünüldü. Feridun Özbay ve ailesi okulun yapımında bizlere maddi destek sağladı, biz de okulumuzun adına Feridun Bey'in babası Ali Özbay'ın adını verdik. "Okuldaki atölye donanımının orta seviyede bir isletme kapasitesinde olduğunu, sektöre mal ve hizmet vermeyi düsündüklerini ifade eden Atalay: "Teknolojik kosulları gözönüne alarak sanat alanında teknik eleman yetistirmeyi planlıyoruz. Dünya çapında ihtiyaç olan bu sektöre cok iyi elemanlar yetiştireceğimize inanıyoruz. Yeni binamızda verdiğimiz öğretimi geliştirmeyiamaçlıyoruz. Müzik enstrümanları yapımı, tekstil gibi bölümler açmayı ve belde halkına yönelik kurslar düzenlemeyi düşünüyoruz." dedi.
'Sanat danışmanlarına ihtiyacımız vardı'
Değirmendere Belediye Baskanı Hasan Özer, Yrd. Doç. Dr. Nevzat Atalay'ın ardından bir konuşma yaptı. Özer, sosyal ve kültürel etkinlikleriyle bilinen Değirmendere beldesinde sanatsal faaliyet gösteren bir okulun açılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve şunları söyledi: "Sosyal ve kültürel etkinliklerimizin kurumsallasması çok önemlidir. Beldemize ve şehrimize sanat danışmalığı yapacak akademisyen ve ögrencilerin olması Değirmendere'ye renk ve canlılık katacaktır. Biz de öğrencilerin sosyal gelişimlerine katkıda bulunmak için elimizden geleni yapacağız."
MYO'ların partnersiz gelişmesi olanaksızdır
KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu da törende bir konuşma yaptı. Komsuoğlu şunları söyledi: "1994 yılında Kocaeli'ye ilk geldiğimiz zaman, Degirmendere sanatıyla ve kültürel faaliyetleriyle dikkatimizi çekmişti. Ulusal anlamda Başbakanımız okulumuzun açılışını yapmıştı, biz de yerel olarak okulumuzu acmak için buradayız. Biz Kocaeli Üniversitesi olarak MYO'lara çok önem veriyoruz. MYO'larda ki öğrencilerin eğitimli ve sosyal prestijli insanlar olmalarını istiyoruz. Feridun Özbay ve ailesine müteşekkiriz. MYO'ların partner olmadan gelişmesi olanaklı değildir."
Cam ve öğrenciler benzetmesi
Komsuoğlu, cam ve öğrenciler arasında bir benzetme yaparak şunları söyledi: "Cam şeffaflığı, duruluğu ve temizliği temsil eder. Camın iki farklı tarafından baktığınızda görülenler aynıdır. Burada okuyan öğrenciler de cam kadar şeffaf ve durudurlar. Mezun olduktan sonra en iyi yerlerde olacaklarına inancımız tamdır.
Öğrencilerin sosyal mekanlara ihtiyacı var
Gölcük Kaymakamı Mustafa Pekdemir ise Değirmendere ilçesinde üçüncü MYO'nun açılmasının ilçeye ekonomik ve sosyal yönden büyük katkı sağlayacağını ifade ettikten sonra şunları söyledi: "Değirmendere sosyal yönden çok aktif bir beldedir. Böyle sanatsal aktivitelerin olduğu bir okulun burada açılması çok uygun olmuştur. Bu okulların açılmasında yerel yönetimin de çok fazla katkısı vardır. İşyerlerinin kaliteli ara elemana ihtiyacı vardır. MYO'lar bu açığı kapatacaktır. Pekdemir, ilçede bulunan 3 MYO'da 3 bin öğrenci olduğuna dikkat çekerek: "Öğrencilerin vakit geçireceği, barınacağı ve eğlenecekleri yerlere ihtiyaçları vardır. En önemli sorun barınmadır. Bunun için yerel yönetimlere büyük görevler düşmektedir." dedi.
Konuşmaların ardından Komsuoğlu, Değirmendere Belediye Baskanı Hasan Özer'e teşekkür plaketi sundu. Okul Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nevzat Atalay ise 3 başarılı öğrenciye onur belgesi verdi. Daha sonra öğrencilerle beraber açılış kurdelası kesildi.

KOÜ Değirmendere Ali Özbay Meslek Yüksekokulu 18.12.2006 tarihinde Gölcük Kaymakamı Mustafa Pekdemir, Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, Değirmendere Belediye Baskanı Hasan Özer, dekanlar, öğretim elemanları, işadamı Feridun Özbay ve öğrencilerin katıldığı bir törenle resmen açıldı. Cam-Seramik ve Uygulamalı Takı Teknolojileri Bölümleri'nin bulunduğu ve 93 öğrencinin öğrenim gördüğü modern okul binasında; takı teknolojileri atölyesi, temel sanat atölyesi, cam atölyesi, teknoloji laboratuvarları, çamur hazırlama ve şekillendirme bölümleri bulunuyor.
Atalay
Pekdemir
Özer
Komsuoğlu
KOÜ Sağlık Hizmetleri MYO' dan örnek davranış
Kocaeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri ve personeli örnek bir davranış göstererek, sel felaketinden zarar gören Batman Sakarya İlköğretim Okulu'na bir fotokopi cihazı gönderdiler.
Her sene 'kardeş okul' belirliyoruz
Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz yaptığı açıklamada; son birkaç yıldır kendilerine "Kardeş okul" belirlediklerini ve bu okulların ihtiyaçları doğrultusunda yardım yaptıklarını belirterek şunları söyledi: "Yaşadığımız belde Derbent ile sosyal dayanışmayı artırmak amacıyla geleneksel hale getirdiğimiz bu sosyal projeler sonucunda çok faydalı işler yaptık. İlk önceleri Derbent İlköğretim Okulu'na giyecek yardımı yaptık; bu yıl da Şirin Sulhiye Köyü İlköğretim Okulu'na spor malzemesi yardımında bulunduk. Son yaptığımız sosyal sorumluluk projesiyle

Yüksekokulumuz öğrencilerinden gelen istek doğrultusunda Batman'da sel felaketinden etkilenen bir okulumuza yardımda bulunmayı kararlaştırdık."
Fotokopi cihazına ihtiyaç vardı
Karaöz, selden zarar gören okulların daha çok yardımcı ders araç-gereçlerine, fotokopi cihazına ve bilgisayar gibi teknolojik aletlere gereksinimleri olduğunu tespit ettiklerini belirterek şunları kaydetti: "Önce okula kırtasiye malzemesinden oluşan bir yardım yapmayı düşündük; fakat yaptığımız araştırmalarda bu tür ihtiyaçların ülkemizin farklı yerlerinde halkımız tarafından ve kamu ile özel teşebbüs kuruluşlarınca karşılandığını gördük. Bunun üzerine temsilcimiz Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümü, 1. sınıf öğrencisi Emine Yaman'ın önderliğinde yüksekokulumuzda görev yapan akademik, idari personelimizin ve öğrencilerimizin katkılarıyla bir fotokopi cihazı temin edebilecek ekonomik güce ulaştık. Sonuçta, bu fotokopi cihazını Batman Merkez Sakarya İlköğretim Okulu Müdürlüğü'ne gönderiyoruz. Kampanyaya destek veren öğrencilerimize, akademik ve idari personelimize teşekkürleri sunuyorum."

KOÜ Avrupa'da Türkiye'yi temsil etti
Kocaeli Üniversitesi, Avrupa Birliği(AB) 7. Çerçeve Projelerine Gezgin ve Kablosuz Haberleşme alanında Yön Verecek 'E- Mobility Teknoloji Platformunda' ilk Türk üniversitesi olarak yer aldı.
İlk defa bir Türk üniversitesi katıldı
Avrupa'da bulunan üniversite, sanayi ve AR-GE kuruluşlarının oluşturduğu, yaklaşık 30 ülkeden 180 kuruluşun yer aldığı ve Türkiye'deki üniversiteler içinde sadece Kocaeli Üniversitesi'nin bulunduğu 'E- Mobility Teknoloji Platformu' 14 Kasım 2006 tarihinde Almanya'nın Heildelberg kentinde yapıldı. Düzenlenen Genel Kurul toplantısına KOÜ adına 'Kablosuz Haberleşme ve Bilişim Sistemleri Araştırma Birimi' Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Kavak ve Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik-Bilgisayar Eğitimi Araştırma Görevlisi Mustafa Karakoç katıldı.

Gelecekte teknoloji
Avrupa Komisyonu'nun ilgili alandaki direktörünün de yer aldığı toplantıda, potansiyel proje ortaklıkları, AB 7. Çerçeve Projeleri kapsamında ileri nesil haberleşme sistemlerinin nasıl olması gerektiği, post-IP ağları, E-Mobility Teknoloji Platformu'nun AR-GE proje ve planlamalarının gerçekleşmesindeki rolü konuları tartışıldı. E-Mobility Teknoloji Platformu, tüm üyelerine üzerinde çalıştığı 'Stratejik Araştırma Kitapçığına' katkıda bulunmasını sağlayarak, AB 7. Çerçeve Projelerine gezgin ve kablosuz haberleşme alanında yer alacak muhtemel proje konularını belirleme ve yönlendirmede rol oynamasına fırsat tanıyarak, muhtemel proje ortaklığı için bir ortam oluşturmaktadır.

Karayalçın'dan KOÜ'ye ziyaret
AB ve Türkiye ilişkileri değerlendirildi
Kocaeli Üniversitesi Yönetişim Kulübü tarafından düzenlenen 'AB ve Türkiye İlişkilerinde Güncel Sorunlar' konulu panel 20.12.2006 tarihinde KOÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde Dr. Can Baydarol'un sunumuyla gerçekleştirildi.
Türkiye hep ofsayt oluyor
Uluslararası ilişkiler boyutunda AB ve Türkiye ilişkilerini değerlendiren Baydarol, AB ve Türkiye ilişkisini futbol maçına benzeterek şunları söyledi: "Ben Türkiye'yi ofsayt olan futbolculara benzetiyorum. Türkiye hep gol atmaya çalışıyor; fakat bir türlü başarılı olamıyor ve ofsayt oluyor. 1963 yılında imzalanan Ankara Antlaşması'ndan beri durum aynıdır. Türkiye bulunduğu girişimlerin sonunda her zaman bir bahaneyle engelleniyor. Artık teknik direktörün bize tahammül edemediği bir konuma geldik. Şu anda durumumuz ne ofsayt ne de outtur. Türkiye, şu anda dünya siyasetinin merkezindedir."
Baydarol: "Gerçekçi olmamız lazım"
Dünya'da global finans ve global güven kaosunun yaşandığını ileri süren Baydarol: "Küreselleşmeyle beraber ABD, politikalarını tüm dünyaya yaymaya başladı. 11 Eylül saldırılarından sonra dünyada gelir dağılımı daha beter hale geldi. Küreselleşme sorunları çözemedi; sorunları küreselleştirdi. Dünya ve Türkiye küresel sorunlarla karşı karşıyadır. Türk insanı AB olayını iki boyutta değerlendiriyor. Bazıları AB'nin Türkiye'yi çökertmek istediğini belirtirken kimileri de AB'yi Türkiye'nin tek kurtarıcısı olarak görüyor. Bu yaklaşımların ikisi de gerçekçi değil. Bence AB sadece bir idealdir. Uluslararası ilişkilerde duygusallık yoktur; ulusal çıkar vardır. Duygusal olursak ülkemize zarar veririz. Gerçekçi olmamız gerekir." dedi. Baydarol, Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin AB'ye girme konusunda farklı düşüncelere sahip olduğunu ve Türkiye üzerinden Kıbrıs'ı da bahane ederek kendi iç kavgalarını yaptıklarını belirtti.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, öğretim üyeleri ve öğrencilerin katıldığı panelde daha sonra Baydarol öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Vali Sözer Karamürsel BESYO'da
Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, KOÜ Karamürsel Gazanfer Bilge yerleşkesine 21.12.2006 tarihinde bir ziyarette bulundu. Vali Sözer'e Prof. Dr. Baki Komsuoğlu, Karamürsel Kaymakamı Ramazan Mangaloğlu, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Gazanfer Bilge, Okul Müdürü Doç. Dr. Nuri Gönüllü ile Gazanfer Bilge MYO'nun Müdürü Yrd. Doç. Dr. M. Kamil Dilek eşlik ettiler. Vali Sözer ilk önce inşaatı son aşamaya gelen Gazanfer Bilge MYO'nu gezdi ve incelemelerde bulundu. Okulu çok beğendiğini ifade eden Vali, çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Daha sonra Karamürsel BESYO'ya geçen Vali Sözer, Spor Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi'ni gezdi. Performans ölçüm aletlerini inceleyen Sözer'e spor bilimlerinde kullanılan aletler hakkında bilgiler verildi. Ziyareti esnasında devam etmekte olan panel hakkında da yüksekokul müdüründen bilgi alan Sözer, daha sonra okuldan ayrıldı.
Spor, bilimsel açıdan incelendi
Karamürsel Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nda düzenlenen "Spor Bilimlerinde Performans Ölçümlerinin Değerlendirilmesi" konulu panele, KOÜ Karamürsel BESYO Müdürü Doç. Dr. Nuri Gönüllü, 1948 Dünya Olimpiyatları 'Serbest Stil Şampiyonu' ve işadamı Gazanfer Bilge, Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, Dereköy Belediye Başkanı Ali Kocabıçak, Gençlik ve Spor İl Müdürü Kenan Malkoç, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. İki oturumda gerçekleştirilen panelin ilk oturumda; Performans Ölçümlerinin Antrenman Bilimlerine Yansıması ve Yaklaşımlar, Antrepometrik Ölçümler ve Değerlendirilmesi, İzokinetik Ölçümler ve Değerlendirmesi, Ergospirometrik Ölçümler ve Değerlendirmesi konuları anlatıldı. İkinci oturumda ise Workshop ile SİMİ Hareket Analiz Programı ile Kinematik Ölçümler, Ergospirometre ile Ölçümler ve İodex System III ve İzokinetik Ölçümleri uygulandı. Prof. Dr. Sedat Muratlı, Prof. Dr. Kamil Özer, Prof. Dr. Hakan Gür, Doç. Dr. Fadıl Özyener, Yrd. Doç. Dr. Bergün Meriç, Yrd. Doç. Dr. Menşure Aydın ve Doç. Dr. Tuncay Çolak'ın konuşmacı olarak katıldığı panelde spor bilimlerinde performans ölçümleri değerlendirildi.
Yetenek seçimi önemli
Panelde 'Antrepometrik Ölçümler ve Değerlendirilmesi' konusunu anlatan Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Kamil Özer, yetenek seçiminin önemine değindi ve şunları söyledi: "Yetenek seçimi programları çok uzun süreli olmalıdır. Yetenek seçimi sonrası, yeteneği oluşturan tüm parametrelerin yerine getirilmesi çok önemlidir. Bunlardan birinin eksikliği kaliteli sporcu yetiştirmede sorunlar yaratacaktır."
Antrenman programları planlanabilinir
Özer'den sonra performans ölçümlerinin antrenman bilimlerine yansımasını anlatan Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Muratlı, sportif performansın ölçülmesinin antrenman programlarının hazırlanması sırasındaki öneminden söz etti. Muratlı, hareket analizi sayesinde gülle atma tekniğinin açısal değerlerinin tespit edilmesi sonrasında ABD güllecinin Obrein tekniğiyle dünya rekoru kırdığını ifade etti ve şunları söyledi: "Ergosipirometre ölçümleri sonrasında kalp atım sayısı yüzdeleri ve oksijen kullanım değerlerine bakılarak antrenman programları planlanabilir."

Testler hayati önem taşımaktadır
Panelde konuşma yapan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Fadıl Özyener ise, sporcuların performans kapasitelerinin ölçülmesinde kullanılan 'kardiopulmoner' testinin önemine dikkat çekerek, sporculara yönelik ölçüm tekniklerinden söz etti. Özyener: "Yapılan testler sporcular için hayati önem taşımaktadır. Spor aktiviteleri ve egzersiz sonrası gerçekleşen ölümlerin nedeni belli testlerin yapılmamasından ve önlemlerin alınmamasından kaynaklanır." dedi. Özyener, test aşamaları hakkında da bilgiler verdi.
Kuvvet testlerine dikkat!
Özyener'in konuşmasının ardından sunumunu gerçekleştiren Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Gür de izoteknik ölçümler ve bu ölçümlerin değerlendirilmesi konusunda bilgiler verdi. Gür, şunları kaydetti: "Antreman programlarının hazırlanmasında ve gelişimin takip edilmesinde kuvvet testlerinin yapılması oldukça önem arz eder." İzotetnik dinanometrelerle ölçümün nasıl yapılması gerektiğinine değinen Gür, daha sonra sakatlanmış sporcuların tedavisinde uygulanan protokolleri anlattı.
Panel katılımcılara teşekkür belgesi verilmesiyle son buldu.

Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrenci Kulübü tarafından düzenlenen ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile KOÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Samir Salha'nın verdiği 'Büyük Ortadoğu Projesi ve Irak'ın Geleceği' konulu panel öncesi, Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu ve ekibini ziyaret eden Murat Karayalçın oldukça sıcak karşılandı.
Tebrik ve başarı dileği
SHP İl Başkanı Keramettin Gençtürk, Merkez İlçe Başkanı Remzi Özkan ve partiden birçok görevlinin katıldığı samimi ziyarette Karayalçın: "Sayın Komsuoğlu'nu rektör olarak görmekten mutluyuz; ayrıca kendilerini yeni görevinden dolayı tebrik ediyoruz. Eski rektör Prof. Dr. Baki Komsuoğlu çok önemli hizmetler verdi. Baki Bey'in çalışmalarını her zaman takdirle izledim. Bir kamu yöneticisinin böyle büyük bir hizmeti içtenlikle yapması bizi çok etkilemişti. Yeni rektör Sezer Komsuoğlu'nun da başarılı olacağına inanıyoruz. " dedi. Sıcak bir ortamda geçen ziyarette Rektör Komsuoğlu da Karayalçın'a teşekkür ederek şunları söyledi: "Bu işe başladığımızdan beri desteğinizi gördük. Üniversitede öğrenim gören öğrencilerin ve akademisyenlerin sosyal yaşama katılmasının yanında siyasi yaşama da ilgi göstermesi gerekir. Bu geleceği görmek açısından önemlidir." Daha sonra Karayalçın ve Komsuoğlu Kocaeli Üniversitesi'nin sıkıntıları ve geleceğe yönelik projeleri hakkında konuştular.
SHP Genel Başkanı Karayalçın ve parti çalışanları, Rektör Komsuoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp ve Prof. Dr. Hasret Çomak ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mithat Fırat Özer'le beraber panelin verileceği Tıp Fakültesi Morfoloji binasına geçtiler.
Ortadoğu ve Irak'ın Geleceği
KOÜ Tıp Fakültesi Morfoloji konferans salonunda gerçekleştirilen ve katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği 'Büyük Ortadoğu Projesi ve Irak'ın Geleceği' konulu panelde ilk önce KOÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Samir Salha daha sonra da SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın bir konuşma yaptı.
ABD büyük bir çıkmazın içinde
Ortadoğu konusunun sadece Türkiye gündeminde olmadığını, tüm dünyanın gündeminde olduğunu belirten Salha şunları söyledi: "SSCB'nin dağılmasından sonra ABD dünyada tek güç olmaya başlamıştır. Sadece kendi ulusal çıkarlarını düşünmüştür. Bir müddet sonra ABD'ye karşı dirençler oluştu. Bu direnişlerin sonunda ABD Irak'a, Afganistan'a ve Lübnan'a savaş açtı. ABD uzun vadeli olarak bir yerlere yerleşmek istiyor ve bunun için de anayasal oyunlara başvuruyor." ABD'nin büyük bir çıkmazın ortasında olduğunu ve yakında ekonomisinin de çökeceğini ileri süren Salha, çözümün ise bölgeden çekilmek ve bölgeyi kendi haline bırakmak olduğunu belirtti.
Karayalçın: "Ortadoğu, Türkiye için çok önemli"
Salha'nın konuşmasının ardından Karayalçın, sözlerine KOÜ'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek başladı. Ortadoğu ve Irak konusunda dikkatini çeken olaylar hakkında bilgiler veren Karayalçın şunları söyledi: "Tüm yurttaşlarımıza Ortadoğu konusunda duyarlı olmaları için çağrıda bulunuyorum. Türkiye genelinde Ortadoğu'ya bakış açısında ciddi problemler bulunmaktadır. Yeri gelince Balkanlı'yız, Asyalı'yız, Akdenizli'yiz diyoruz; fakat Ortadoğulu yanımızı reddediyoruz. Biz aynı zamanda Ortadoğulu'yuz. Çoğumuzun akrabası, eşi, dostu Ortadoğu'da yaşamaktadır. Anadolu'da barış Ortadoğu'daki gelişmelerle şekillendirilmektedir." Irak'ın çok karışık bir yapısı olduğunu; ancak baskıcı bir yönetimle ayakta kalabildiğini ifade eden Karayalçın: "Yapay bir devlet baskı olmadan yönetilemez" dedi.

Irak demokratik ve özgür olmalıdır
Karayalçın, ABD politikalarına da değindi ve şunları kaydetti: "ABD, petrol ve doğalgaz ihtiyacını bu topraklardan sağlamayı düşünmektedir. ABD kendi varlığını sürdürebilmek amacıyla küresellik sistemini kurmuştur. Amacı; dünyayı bölmek ve kendi ulusal çıkarları doğrultusunda herkesi ezip geçmektir." Irak Devleti'nin toprak bütünlüğünü Türkiye'nin desteklemesi gerektiğini belirten Karayalçın, son olarak şunları söyledi: "Komşumuz Irak'ın tek parça bir devlet olması gerekir. Tercihim üniter bir devlet yapısıdır. Düşünce özgürlüğü ve demokrasinin olmadığı bir yerde barışın sağlanması çok güçtür. Irak, demokratik ve özgür olmalıdır. Türkiye, siyasi ağırlığını bu politikada ortaya koymalıdır. Bu yapıda Türkiye, Türkmenler için de bazı önlemler almalıdır. "
Panel'in sonunda Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mithat Fırat Özer, Karayalçın ile Salha'ya teşekkür plaketi sundu ve öğrenciler de çiçek verdiler.

Sporun uzmanları KOÜ'de
Sabah Gazetesi spor yazarlarından Ömer Üründül ile TV8 Spor Servisi Müdürü ve 'Ve Gool' spor programının sunucusu Göktuğ Sevinçli, KOÜ İletişim Fakültesi öğrencileriyle 21,12,2006 tarihinde 'Medya'da Spor Algısı ve Futbol Kültürü' konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Gazetecilik Bölümü öğrencileri tarafından düzenlenen söyleşiye öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Katılımcıların oldukça ilgi gösterdiği söyleşide; sporunun kitleler arasında yayılmasında medyanın rolü ve medyanın sporla -özellikle futbolla- kamuoyunu yönlendirmesinin nedenleri tartışıldı.
Medya'yı futbola esir etmeyelim
Türkiye'deki gençlerin en önemli sorunlarından birisinin spor yapmamak olduğunu belirten TV8 Spor Servisi Müdürü Göktuğ Sevinçli şunları söyledi: "Spor yapan insanların hayatlarında daha başarılı olacağına inanıyorum. Spor, bedensel aktivitenin yanında bazı kişisel gelişimler de katar." Medyanın %80- %85 arasında futbolla kaplandığını ve bunda medya yöneticilerinin, genel yayın yönetmenlerinin ve gazete yayın politikalarının etkili olduğunu belirten Sevinçli şunları söyledi: "Medyada bazı genel yayın yönetmenleri spora hakim değil; bu nedenle haberlerin seçiminde gereken özeni gösteremiyorlar. Günümüz koşullarında sporun izlenebilirliğinde en önemli ölçüt medya olmuştur. Medyada değişim yapmadığımız sürece medya futbola esir olur. Medyanın futbola karşı savaşını vermeye çalışın."
İletişim Fakültesi öğrencilerine tavsiyeler
Daha sonra Sevinçli İletişim Fakültesi'nde okuyan ve spora ilgi duyan öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu: "Yaptığınız işi çok iyi bilmeniz lazım. Spor haberleri yaparken biz genelde uluslararası basını da takip etmek zorundayız. Bu nedenle en az bir dili çok iyi bilmeniz gerekir. Araştırmacı olmalısınız, çok okumalısınız ve internette dünya basınını takip etmelisiniz. Gazetecilikte genel kültür de çok önemlidir. Eğer spor dalında uzmanlaşmak istiyorsanız; maçların genel yapısını, futbolcuların nasıl transfer olduğunu bilmek zorundasınız ve en az bir spor dalıyla ilgilenmelisiniz."
Önemli olan tarafsız kalabilmek
Sabah Gazetesi spor yazarlarından Ömer Üründül ise spor yazarı olan insanların ve genel yayın yönetmenlerinin de 3 büyük takımın taraftarı olduklarını belirtti ve şunları söyledi: "Herkes gibi bizlerin de bir takımın taraftarı olmamız çok normal. Fakat önemli olan yaptığınız işte objektif olabilmektir. Spor yazarları bazı sınırları bilmelidir. Herkes kendine göre yorum yapıyor, bence bu da futbol terörünü artıran en önemli nedenlerden biridir. Ben yazdığım her yazıda karşı tarafı da düşünürüm."
Daha sonra Üründül ve Sevinçli öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Göktuğ
Üründül
KOÜ'nün AKUT'la işbirliği
KOÜ ile AKUT arasında bir eğitim protokolü imzalandı. Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu, AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, Hereke Ömer İsmet Uzunyol MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hıdır Akpınar ve Kocaeli AKUT Başkanı Erdem V. Akın tarafından imzalanan protokole göre; Özel Güvenlik ve Koruma Programı öğrencilerine 'Toplum Afet Müdahale Takımı(TANT)' eğitimi ders olarak verilecek.
Akademik ortamda ders vermek çok önemli
Protokolden önce bir konuşma yapan AKUT Başkanı Nasuh Mahruki şunları söyledi: "Amacımız bilgiyi üretmek, yaymak ve paylaşmaktır. Acil bir durum ortaya çıkmadan bilgiyi verip, zararı önlemek konusunda ısrarcıyız. Bunu akademik bir ortamda ders olarak vermek bizim için oldukça önemlidir."
Mahruki'nin konuşmasının ardından konuşan Hereke Ömer İsmet Uzunyol MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hıdır Akpınar: " Özel Güvenlik Programı öğrencileri mezun olduklarında stratejik yerlerde çalışıyorlar. Bu eğitim onları perstijli hale getirecek ve kurumlara daha yararlı olmalarını sağlayacaktır." dedi.
AKUT en başarılı sivil toplum örgütü
Rektör Komsuoğlu ise AKUT gibi dünya pratiğinde kendini ispat etmiş bir sivil toplum örgütünün akademik ortamda bilgilerini ders olarak vermesinin önemini vurguladı ve şöyle dedi: "AKUT'un yaptığı profesyonel işler öğrencilere maksimum derecede yansıtılacaktır." Sezer, daha önce Mahruki'nin kitaplarını okuduğunu ve 10 başarılı öğrencisine de Mahruki'nin kitaplarını hediye ettiğini belirtti.
Daha sonra protokol imzalandı.

Belediye başkanlarından KOÜ'ye ziyaret
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu'na bugün (25.12.2006) nezaket ziyaretinde bulundu. Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarette Rektör Komsuoğlu, Başkan Karaosmanoğlu´na umuttepe yolu için yaptığı çalışmalarından dolayı teşekkür etti ve Kocaeli Üniversitesi´nin genel yapısı ile eğitim kurumları hakkında bilgiler verdi. Başkan Karaosmanoğlu ise üniversitelerin, geleceğin aydınlarını yetiştiren önemli kurumlar olduğunu belirtti. Karaosmanoğlu, Kocaeli Üniversitesi rektörlüğüne seçilen Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu ve yeni yönetimi kutlayarak çalışmalarında başarılar diledi ve şunları söyledi : "Göreve seçilmenizden büyük memnuniyet duydum. Başarılı çalışmalarınızın bu görevinizde de devam edeceğine inanıyorum" Daha sonra Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım da Komsuoğlu'na ziyarette bulundu. Sıcak bir ortamda geçen ziyarette Yıldırım, Komsuoğlu'na yeni görevinde başarılar diledi ve Karamürsel'i tanıtan bir kitap ve flama hediye etti. Rektör Komsuoğlu da Yıldırım'a teşekkür etti.
Çocukların dünyasını yansıtan sergi
Okul öncesi eğitimin önemini vurgulamak amacıyla KOÜ Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği 1. sınıf öğrencileri okullarında bir sergi düzenledi. Büyük ilgi gören sergide, öğrencilerin dönem başından itibaren yapmış olduğu çalışmalar sunuldu. Okul öncesi eğitim araç-gereçlerinin, resimlerin ve giysilerin sunulduğu sergi büyük beğeni topladı.
Okul öncesi eğitim neden önemli?
Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nalan Kuruturaşlı, okul öncesi eğitimin önemine dikkat çekerek şunları söyledi: "Okul öncesi eğitim dönemini kapsayan 0-6 yaş, çocukların bedensel ve sosyal gelişimlerinin en hızlı olduğu dönemlerden biridir. Bu dönemdeki gelişmeler çocuğun ilerideki yaşamında büyük önem taşımaktadır. 17 yaşına kadar devam eden zihinsel gelişmenin % 50'si 4 yaşına, % 30'u 4 yaşından 8 yaşına, %20'si ise 8 yaşından 17 yaşına kadar oluşmaktadır. Bu bilgilere göre çocuğun gelişiminde erken yıllarda verilen eğitimin değeri büyüktür." Türkiye'de okul öncesi eğitime gereken önemin verilmediğini ve çok az sayıda insanın bu eğitimi aldığını belirten Kuruturaşlı : "Okulöncesi eğitim, tüm Avrupa ülkelerinde, hükümet programları ve yatırımların temel hedeflerini ve odak noktalarını oluşturmaktadır. Ülkemize bakıldığında ise bu konunun üzerinde yeterince durulmadığı dikkat çekmektedir. Okulöncesi eğitim oranı Avrupa ülkelerinde %100'lere varmakta iken, ülkemizde ise bu oran ancak %15 tir. Biz de bu konuda özellikle öğretmen adaylarının daha duyarlı olmasını sağlamak için bu sergiyi Eğitim Fakültesi'nde sunduk."dedi

Temizliğin okulu açılacak
Kocaeli Üniversitesi Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu ile Temizlik ve Servis Hizmetleri İşadamları Derneği arasında işbirliği protokolü bugün imzalandı. Rektörlük toplantı salonunda gerçekleştirilen protokol, KOÜ Rektörü Sezer Ş. Komsuoğlu, Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hıdır Akpınar ve Temizlik ve Servis Hizmetleri İşadamları Derneği Başkanı Cevat Turan tarafından imzalandı.

Türkiye'de bir ilk

İmzalanan protokol çerçevesinde Türkiye'de ilk defa KOÜ'de 2007-2008 eğitim yılında 'Çevre ve Temizlik Hizmetleri Programı' açılacak. Temizlik hizmetleri sektörüne ara eleman yetiştirilmek üzere kurulan bu programda öğrenciler temizlikle ilgili kimyasalları öğrenecek, atık kontrolünü yapabilecek, temizlik elemanlarının eğitilmesinde rol alacak ve temizlik şirketlerinin yönetilmesinde söz sahibi olabileceklerdir.

Mezun olduktan sonra işleri hazır

"Temiz Toplum, Temiz Sektör" sloganıyla hareket Temizlik ve Servis Hizmetleri İşadamları Derneği'nin Başkanı Cevat Turan, Türkiye'nin her yerinde hizmet verdiklerini belirterek şunları söyledi: "Temizlik sektöründe çok iyi bir yerdeyiz. Türkiye'de bu konuda ilk ve tek derneğiz. Kalite merkezli çalışmalarımız, firmalarımızı geliştirirken, hizmet alıcılarının bakış açısını değiştirmiş ve daha seçici bir tüketici kitlesinin gelişmesine katkıda bulunmuştur." Turan, sektörde meslek yüksekokulundan mezun olan öğrencilere ihtiyaç duyduklarını belirterek şunları söyledi: "Açılacak olan bu program ile temizlik sektöründe çalışacak elemanlar yetiştirecek ve birçok sektörde olduğu gibi bu sektörde de önemli bir sorun olan kalifiye eleman sorunu çözülmeye çalışılacak. Bu programdan mezun olacak öğrencilere iş sözü veriyorum."

Kendilerine ve çevrelerine faydalı olacaklar

Bu programın KOÜ'de açılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren ve Turan'a bu projesinden dolayı teşekkür eden Rektör Komsuoğlu ise şunları söyledi: "Biz MYO partnerlerine çok önem veriyoruz. Partnerler,

MYO'da okuyan öğrencilerimizin gelişimine her anlamda katkıda bulunuyorlar. Sivil toplum örgütlerinin yüksek düzeyde eğitime destek vermesi çok sevindirici bir olay. Temizlik, insan sağlığı ve çevre sağlığı açısından çok önemlidir. Bu programda mutlaka sağlık hijyen dersleri de olmalıdır. Bu bölümde okuyacak öğrencilerin mezun olduklarında kendilerine ve çevrelerine çok faydalı olacağına inanıyorum." Daha sonra Komsuoğlu,Turan'dan bu bölümde okuyacak öğrencilere sosyal ve kültürel imkanlar tanınması için söz aldı.
Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokul Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hıdır Akpınar ise 1 yıldır bu programı açmak için çalıştıklarını ve bu sektörde bilinçli elemenın az olması sebebiyle mezun olan öğrencilerin istihdamda çok kolay iş bulabileceklerini belirtti.

Kazanılan ödüller
Kazanan birinci gruba; 6 demo kaydı ve 30 saatlik ücretsiz stüdyo provası, ikinci olan gruba 4 demo kaydı ve 20 saatlik ücretsiz stüdyo provası, üçüncü olan gruba ise 3 demo kaydı ve 10 saatlik ücretsiz stüdyo provası ödülleri ve kupa verildi. KOÜ Müzik 2006 Performans Ödülü almaya hak kazanan Gri grubuna da düzenlenecek olan herhangi bir etkinlikte profesyonel bir sanatçı/grup eşliğinde sahne performansı imkanı verildi.

Amatör müzik grupları kıyasıya yarıştı
Bu yıl ilki düzenlenen "I. Amatör Gruplar Cover Şarkı Yarışmasının Finali' 26.12.2006 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Kocaeli Üniversitesi Müzik Kulübü'nün düzenlediği yarışmanın sonuçlarına göre grup Latex birinci oldu. Daha önce yapılan elemelerle 10 grubun finale kaldığı yarışmada grup 35mm ikinci, grup Zirzop üçüncü oldu. Grup Gri ise 'KOÜ Müzik Kulübü Özel Performans' ödülüne layık görüldü. Bulutsuzluk Özlemi grubunun kurucusu ünlü müzik adamı Nejat Yavaşoğulları, Türk Rock tarihine ışık tutacak programların altına imza atan Güven Erkin Erkal, Objektif grubunda gitar ve vokalleri üstlenen müzisyen Vecdi Yücalan, amatör gruplara desteği ile bilinen ve ülkemizdeki bir çok organizasyonda önemli roller alan Barış Y. Aygün ve KOÜ Teknopark'ın Müdürü Ertuğrul Akalın'dan oluşan jüri, grupların teknik ve artistik performanslarına göre eleme yaptı. Amatör gruplara destek olmak ve teşvik amacıyla yapılan yarışmada Türkiye'nin farklı illerinden gelen gençler doyasıya eğlenme imkanı buldu.
Öğrencilerin sorunlarıyla yakından ilgilendi
Öğrencilerin sorunlarını dile getirdiği toplantıda Rektör Yardımcısı Hasret Çomak, öğrencilerle bire bir ilgilenerek şunları söyledi: "Öğrencilerimiz en çok ulaşım sorunundan şikayetçi. Biz bu sorunu çözmek için elimizden geleni yapıyoruz. Belediye ile sürekli irtibat halindeyiz. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'ndan otobüs sayılarının artırılmasını ve şoförlere eğitim verilmesini talep ettik. Kendisi de bize bu konuyla ilgileneceğini söyledi." Öğrencilerin kulüp faaliyetlerine de dikkat çeken Çomak: "Öğrenci kulüplerine çok önem veriyorum. Bizim öğrencimiz çok aktif olmalı ve üretim yapabilmelidir. Kaynakları doğru bir şekilde kullanarak kulüpleri canlandırmayı hedefliyoruz." dedi. Çomak, öğrencilerin şikayetlerini not alarak bu sorunlarla ilgileneceğini söyledi.
Kapımız herkese açık
Öğrenci Konsey Başkanı Kemal İncir ise ilk dönemde çalışmalarının aksaklıklara uğradığını; fakat ikinci dönem daha yoğun çalışacaklarını belirterek şunları söyledi: "İstanbul gibi bir merkeze yakın, sanayi bölgesi olan Kocaeli'de okumak bizim için büyük bir şans. Bunu doğru bir şekilde kullanabilmek çok önemli. Öğrenciler ile sanayiyi bütünleştirmemiz gerekir." Öğrenci Konseyi'nin şeffaf bir yapıda olduğunu vurgulayan İncir: "Öğrenci çalışmalarına kapımız her zaman açık. Tüm şikayet, istek ve dileklerinizi bize bildirebilirsiniz." dedi. Ayrıca incir, Ulusal Öğrenci Konseyiyle beraber çalışmalar yapacaklarını da belirtti.

Üniversitemizde öğrenim gören öğrencilerin eğitim-öğretim ve sosyal-kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin görüş ve önerilerinden yararlanmak amacıyla oluşturulan ve her yıl yenilenen öğrenci konseyi ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasret Çomak, Öğrenci Konsey Başkanı Kemal İncir ile diğer fakülte ve yüksekokulların öğrenci temsilcileri katıldı.
KOÜ Öğrenci Konseyi'nde ilk toplantı
KOÜ'de atamalar devam ediyor
Rektör Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu görevine başladıktan sonra Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp ve Prof. Dr. Hasret Çomak'ı rektör yardımcıları olarak atamıştı. Komsuoğlu, Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Demir'i de rektör yardımcısı olarak belirledi. Rektör danışmanlığı görevine ise Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Fırat Özer atandı. Ayrıca; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı görevine Prof. Dr. Abdurrahman Fettahoğlu getirildi.
Prof. Dr. Arif Demir kimdir?
Prof. Dr. Mithat Fırat Özer kimdir?
KOÜ'de yeni yıl kutlaması
2007 yılı ve bayram öncesi Kocaeli Üniversitesi'nin düzenlediği yeni yıl kutlaması olumsuz hava koşullarına karşın coşkulu bir şekilde yapıldı. Kokteyle rektör, rektör yardımcıları, dekanlar, öğretim elemanları, idari personel ve öğrenciler katıldı.

Başarılı öğrenciler de unutulmadı

Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen ve katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği yeni yıl kutlaması İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde okuyan başarılı öğrencilere onur belgelerinin verilmesiyle başladı. Başarılı öğrencilere belgelerini Rektör Komsuoğlu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İ.İ.B.F.) Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Fettahoğlu ve bölüm başkanları verdi. Rektör Komsuoğlu, öğrencileri kutlayarak başarılarının devamını diledi. 2006 yılında Kocaeli Üniversitesi'nde bilimsel açıdan başarılı olduğunu, bu başarılı çalışmalar yapıldığını ve bu başarıda herkesin payı bulunduğunu vurgulayan Komsuoğlu: "2006 yılında yaptığınız çalışmalar için hepinize teşekkür ederim. 2007 yılının üniversitemiz ve ülkemiz için başarılı olmasını diliyorum; ayrıca kurban bayramınızı da kutluyorum. Yeni yılda ailenizle mutlu ve sağlıklı bir yıl geçirmenizi diliyorum." dedi.

Türk Sanat Müziği ve Şan konseri verildi

Yeni yıl kutlamasında İ.İ.B.F. Türk Sanat Müziği Korosu geniş repertuvarıyla klasik Türk müziğinin birbirinden güzel eserlerini seslendirdi. Solo şarkıların da yer aldığı konser izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Sanat müziği konserinin ardından Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Fidan Kurt ve öğrencileri şan konseri verdi. Kurt, konserde ilk defa Mevlana'nın bir şiirinden besteleyerek oluşturduğu ve 'Yeniliğe Doğru' adını verdiği parçasını seslendirdi. Kurt'un bestelediği parça konuklar tarafından oldukça beğenildi. Söylediği hareketli şarkılarla konuklara eğlenceli dakikalar da yaşatan Kurt'a son parçasına İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Nohutçu ney ile eşlik etti. Konser bittikten sonra konuklar yeni yıl kokteylinin verildiği salona geçtiler.

Prof. Dr. Abdurrahman Fettahoğlu kimdir?
Etkili İletişim ve Sunum Teknikleri
Çok sayıda izleyicinin oldukça büyük bir ilgiyle takip ettiği konferansta Özoran aktif katılımı sağlayacak şekilde konuşmasına başladı. Dinleyicilere dağıtılan kağıtlara farklı şekiller çizmelerini isteyen Özoran, günümüz dünyasında iletişim sorunlarını ortadan kaldırmak için neler yapılması gerektiğine değindi ve "yetişkinlere saygı gösterilmeli, birbirimize iltifat etmeliyiz. Artık insanlar daha ben merkezli. Evde birçok işimizi internet başında geçiriyoruz. İnsanlarla iletişim kuramıyoruz. İnsanlar bugünden çok geleceği düşünüyor ve bu arada çevresindeki insanlara ilgisiz kalıyor" diyerek günümüz insanının profilini çıkardı.
Sinerji yaratmak önemlidir
Eğitimde iletişimin önemine farklı örneklerle değinen Özoran hem sunum yapanı hem de dinleyiciyi ilgilendiren açıklamalarda bulundu. Sunumun hazırlanmasında dinleyicilerin kültürel tecrübelerinin göz önünde bulundurulması gerekliliğine vurgu yapılırken insanların birbirlerinden farklı hayat tecrübeleri olduğu hatırlatıldı. Sunum yapan için asıl önemli olanın da bu farklılıklara rağmen dinlenirliği sağlamak ve sinerji yaratmak olduğuna değinen Özoran "sinerji yaratmak önemlidir. Hayatın en büyük etkinliği olan sinerjinin özü farklılıklara değer vermek ve bunları bütünleştirmektir. Bütün, parçaların toplamından daha önemlidir" dedi.
"Eğitim, öğrenmek ve öğretmekten oluşur"
Eğitimcilerin sunum yaparken nelere dikkat etmeleri gerektiğine değinen Özoran "Eğitim, öğrenmek ve öğretmekten oluşur" diyerek yaşam boyu öğrenmenin devam edeceğini hatırlattı. Etkili bir sunumun yapılabilmesi için bir ön hazırlık yapılmasını ve bu hazırlıkta dinleyicilerin algılarını açık tutacak, eğlendirici örneklere yer verilmesi gerektiğini belirten Özoran dikkatin en yoğun olduğu anın ilk dakikalar olduğunu ekledi. Bu sürenin nasıl kullanıldığının konuşmanın ve sunumun sonrası için belirleyici olduğu söylenirken, sunumda olası yanlış anlamaları bertaraf etmek ve konunun anlaşılmasını sağlamak için tekrarın önemli olduğu belirtildi. Sunum esnasında dikkat dağıtacak ve sunumun amacına ulaşmasını engelleyecek unsurlara da değinen Özoran, sunucunun kıyafetinden, beden dilini kullanmasına, kullandığı materyallerin seçiminden yazı karakteri ve puntosuna kadar etkili bir sunumun nasıl olması gerektiğini açıkladı.
Eleştirileri sevinç ve takdirle karşılamalıyız
Sağlıklı ilişkilerin kurulup başarıya ulaşılması, insanların birbirlerini anlaması için bireyin eleştirilere açık olması gerektiğini belirten Özoran "belli hedefi olan ve ona ulaşmak için bir araya gelen insanlar hedeflerine daha kolay ve çabuk erişirler. Eğer beynimiz çalışıyorsa bizimle aynı yönde olanlarla sürekli iletişim ve işbirliği kurarız. Yaptığımız her işi yeri ve zamanı gelince başkasına bırakmak gerekir. İlerlemek ve yol almak için bazen eleştirileri sevinç ve takdirle karşılamalıyız" dedi. işbirliğinin ve ekip ruhunun önemine değinen Özoran başarıyı arttırmada bunların oldukça büyük bir önem taşıdığını ekledi. Çok sayıda öğretim üyesi ve öğrencinin katıldığı konferansın sonunda Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Demirci üniversite adına Özoran'a bir teşekkür plaketi verdi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezuniyet Sonrası Eğitim Komisyonu tarafından 29 Aralık 2006 Cuma günü, Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda organize edilen Eğitimde İletişim ve Sunum Teknikleri konulu konferansın konuğu Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Yavuz Özoran'dı.
halkla ilişkiler ve tanıtım
grafik/tasarım
fotoğraf
bilgi edinme birimi
İletişim
personel
HABER ARŞİVİ - Aralık 2006
SON HABER
HABER ARŞİVİ
basından seçmeler
haber merkezi
Kocaeli Üniversitesi
Basın ve Halkla İlişkiler
SON HABER
HABER ARŞİVİ
basından seçmeler
Kocaeli Üniversitesi