Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Silifke Müzesi ile Akdeniz Üniversitesi'nden Doç. Dr. Hakan Öniz Başkanlığı'nda yürütülen Mersin Dana adası arkeolojik araştırmalarının 2018 yılı sezonu başladı.
Dünyada arkeolojik olarak kanıtlanabilinen en büyük antik tersanenin tespit edildiği Dana Adası, bilim dünyasının oldukça ilgisini çekiyor. Çalışmalara bilimsel danışman olarak 2017 yılından itibaren Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Şengül Aydıngün de katılıyor.

Araştırmalar Teorilere Işık Tutacak
Dana adasında 2015 yılından itibaren sürdürülen çalışmalarda 276 adet gemi çekek yeri ve gemi inşa yeri tespit edildi. Adadaki kalıntıların dünyadaki en eski tersaneye ait olduğu ve M.Ö. 1200'de Geç Tunç Çağı'nda bu dev tersanenin kullanıldığı sanılıyor. M.Ö. 12'nci Yüzyıl'da 'Deniz Kavimleri' olarak adlandırılan topluluklardan biri olan Danunalar'ın (Denyen) ile Dana adı ilişkisinin isim benzerliğine dikkat çekiliyor. Danuna ya da Denyen ismi ile ilgili ilk kayıtlar M.Ö. 16'ncı Yüzyıl'da Hitit Kralı Telipinu'nun Adania'dan bahsetmesiyle ortaya çıkıyor. Kilikya olarak adlandırılan bugün Adana ve Mersin'in dahil olduğu bu bölge, kimi zaman Hititlerin etkinlik alanında yer alan kimi zaman isyan eden Adania adındaki kentin varlığıyla Danuna adının yüksek ihtimalle Anadolu kökenli olduğunu ortaya koyuyor. Danunaların (Denyen) Hititlerle ilişkili bir halk topluluğu olarak Dana Adası üzerinde gemilerini yapmaya başladıkları düşünülüyor. Henüz ön araştırmaları yapılan Dana Adası yüzey araştırmaları sonrasında başlanacak kazıların bu teorilere ışık tutması bekleniyor.