Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Emel Azak Karali son zamanlarda dünya gündeminde birinci sırada yer alan Koronavirüs hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

"Koronavirüsün doğada çok fazla taşıyıcısı var"

Dr. Öğretim üyesi Karali, Koronavirüsün ne olduğunu anlatarak, "Koronavirüsler aslında uzun zamandır var olan büyük bir virüs ailesi olmakla birlikte kış mevsiminde en sık soğuk algınlığı etkenidir. Ölümcül olması, çok hızlı yayılan bir virüs olarak gündeme gelmesi nedeniyle herkeste bir panik havası hakim. Bioçeşitliliği fazla olan bir virüs ve doğada çok fazla taşıyıcısı bulunmakta. Kuşlar (kanatlılar), develer, kemiriciler (fareler), domuzlar, kediler, köpekler ve yarasalar gibi memeliler de dahil olmak üzere çeşitli evcil ve yabani hayvanlarda enfeksiyona neden olabilir. Hayvanlardan insanlara bulaşarak da enfeksiyonlara neden olabilen Koronavirüsün bugüne kadar, yedi çeşidinin insanlarda enfeksiyona neden olduğu gösterilmiştir. Henüz insanlara bulaşmamış olan ancak hayvanlarda saptanan

Dünyanın Gündemi: Koronavirüs
5 Şubat 2020
Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi
birçok Koronavirüs vardır. Normalde diğer türlerdeki Koronavirüsler insanlarda enfeksiyon oluşturmuyor ama belli bir aşamayı geçtikten sonra özellikle hayvanlardaki popülasyonlarının içinde, toplam miktarları arttığı zaman bir takım mutasyonlar geçirmeye başlıyorlar. Bunun sebebi ise RNA virüsü. RNA'sını çoğaltırken kullandığı enzim bizim kendi genetik yapımızı çoğaltırken kullandığımız enzimdem farklı, hata yapıyor, yaptığı hatayı düzeltemiyor, çok fazla mutant dediğimiz genetik hata oluşuyor, yani virüs form değiştiriyor. Aslında oluşan bu mutantların çoğu virüsün yaşamıyla bağdaşmıyor, yok oluyor. Ama ortaya çıkan bir mutant insana bulaşabiliyor ve insanda ciddi hastalıklara neden olabiliyor. Hayvan Koronavirüsler, insanları enfekte edip insanlar arasında yayıldıklarında, yakın geçmişte yaşadığımız MERS-CoV ve SARS gibi salgınlara yol açabilir." ifadelerini kullandı.

"Genel hijyen kuralları çok önemli"

Hastalığın bulaşma yollarından ve nasıl korunmamız gerektiğinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Emel Azak Karali, "Bulaşma şekli tam olarak bilinmemektedir. İlk kaynak hayvanlar olmakla birlikte, hayvandan insana bulaşma yanında; insandan insana da bulaştığı anlaşılmıştır. Damlacık yoluyla bulaştığı varsayılan Koronavirüsün, diğer tüm solunum virüsleri gibi temel olarak hasta kişinin öksürmesi, hapşırması sırasında saçılan parçacıkların solunması ile bulaştığı bilinmektedir. Bu yolla bulaşması, genellikle hasta kişiyle 1 metreden daha yakın mesafeli temas sonucu gelişmektedir. Ayrıca, hasta bir kişinin temas ettiği yüzeylere dokunma ve daha sonra dokunan el ile ağız, burun ya da göze temas yoluyla da bulaşma riski bulunmaktadır. Genel hijyen kurallarına uymak ve hasta olabileceği düşünülen kişilerden uzak durmak en etkili korunma yolu olmakla birlikte, tüm solunum yolu infeksiyonlarından korunmada da benzer önlemler geçerlidir. Eller sabunla en az 20 saniye boyunca düzenli olarak yıkanmalı, eğer su ve sabun yoksa alkol temelli antiseptik solüsyonlar kullanılmalıdır. Yıkanmamış ellerle gözlere, buruna ya da ağıza dokunmaktan olabildiğince kaçınılmalıdır. Enfeksiyonu olan kişilerle yakın temas kurulmamalıdır. Hastaların mümkün olduğunca evden çıkmamaları, öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burunlarını mümkünse kâğıt mendille kapatıp, mendili çöp kutusuna atmaları gereklidir. Kâğıt mendil yoksa ağız ve burunlarını kollarının iç yüzüyle örtmeleri önerilir. Bu şekilde ellerinin görece temiz kalması ve virüsün el teması yoluyla yayılmasının önlenmesi amaçlanır. Hasta kişilerin maske takması da virüsün saçılmasını ve bulaşmayı azaltmaktadır. Hasta kişinin elle temas ettiği yüzeylerin düzenli olarak temizlenmesi önerilir." sözlerini kaydetti.

Haber: Gizem Tunçöz (RATAM, BHİ)