Çanakkale'de meydana gelen deprem İstanbul başta olmak üzere Bursa ve İzmir'de de hissedildi. Herkes Büyük Marmara Depreminin habercisi olabileceğini düşünüyor Prof. Dr. Bülent Oruç, deprem ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.

Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oruç, yer kürenin litosfer veya levha dinamiklerinin depremi ortaya çıkardığını belirterek, "Yerküre üzerinde büyük ve küçük levhalar bulunmaktadır. Bunlar farklı doğrultularda ve farklı hızlarda sürekli hareket halindedirler. Türkiye'miz, güneyden Afrika ve Arabistan levhasının ve kuzeyden Avrasya levhasının etkisi altındadır. Bu büyük ölçekli sıkıştırmalar Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu olmak üzere Anadolu kabuğunun en zayıf olduğu yerlerde iki büyük kırık meydana getirmiştir. Bu iki büyük fay zonu arasında Anadolu mikro levha gibi davranır. Makasın içinde sıkıştırılan kalemin makasın yavaş yavaş kapanmasıyla hareket etmesi gibi Anadolu mikro levhası da batıya doğru hareket eder. Bu batıya kaçış Orta Anadolu'da yavaş; ancak Batı Anadolu'da tektonik açılma rejimine bağlı olarak hızlanır ve yılda 20-30 mm arasında olabilir. " dedi.

Elastik Deformasyon Enerjisinden Kinetik Enerjiye Dönüşüm= Deprem

Büyük depremlerin olabilmesi için sıkışmanın gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Oruç, "Levhaların birbirine yaklaştığı bölgelerde büyük enerji birikir. Yer kabuğu önce elastik deformasyonla tepki gösterir; ancak üzerindeki yüke yenildiğinde elastik deformasyon enerjisi boşalarak kinetik enerjiye dönüşür. Bu olay deprem olarak tanımlanır. Çanakkale Ayvacık'ta olan 5.0 büyüklüğündeki deprem Kuzey Batı Anadolu'nun depremselliği ile ilişkilidir. Bu bölgenin yer kabuğu sürekli deprem üretme potansiyeline sahiptir. Orta büyüklükte ve yıkıcı depremler üretmektedir. Kabuk hareketlerinin bu bölgede görece olarak hızlı olması, bir yandan yanal yer değiştiren bloklar ve bir yanda Batı Anadolu açılma gerilmesiyle birlikte oldukça karmaşık tektonik yapıya sebep olur. Son deprem bu etkiler altında ortaya çıkmıştır. Fay geometrisi çözümleri fay düzlemi boyunca blok düşmesi ve bir miktar yanal yer değiştirme şeklinde iki farklı hareket mekanizmasını temsil eder. " ifadelerini kullandı.


Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi
Her Zaman Depreme Hazırlıklı Olmalıyız
22 Şubat 2019
"Biga Yarımadası, İstanbul Depremini Tetiklemez"

Dün gerçekleşen Çanakkale depreminin, Büyük Marmara Depreminin habercisi olmadığını kaydeden Prof. Dr. Oruç, şöyle devam etti:

"Biga Yarımadası'nın kendine has bir tektonik yapısı vardır. Bölgede bağımsız yerel ve aktif faylar deprem üretmiştir. Dolayısıyla bunun bir İstanbul depremi veya Kocaeli depremi ile ilişkilendirmek doğru değildir. Örneğin; 17 Ağustos 1999 depremi olduğunda bu deprem 7.4 büyüklüğündeydi ve yanal yer değiştirme sağ yönlü bir hareketti. Bu tür fay kinematiğinin olduğu bölgelerde yer bilimcilerim çoğu tetiklemenin Batı'ya doğru devam etmesini beklemiştir; ancak doğu tarafında Düzce'yi vurmuştur. Çanakkale-Ayvacık depremi Biga yarımadasının bağımsız yerel fayları ile meydana geldiği için Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun kuzey kolu üzerinde yer alan İstanbul veya Kocaeli'ni tetiklemesi olası değildir."

"Mega Deprem Diye Bir Şey Yoktur"

Medyada yer alan habere göre İstanbul'da olacağı öne sürülen Mega deprem hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Bülent Oruç, "Mega deprem diye bir şey yoktur. Bir yer bilimcinin şu zamanda, şu saatler arasında, şu büyüklükte deprem olacak diyebilmesi için elinde çok güçlü verilerin olması gerekmektedir. Hangi veriler kullanılarak, hangi veriler işlenerek ve analiz edilerek bu sonuca ulaşılmış? Açıklanması gerekir. Gezegenlerin sıralanması ile depremler arasında ilişki bilimsel olarak ispatlanamamıştır. Böyle medyada ses getirmesini ümit ederek "mega" deprem iddiasında bulunanlar işin kolay yönünü seçmektedirler. Günümüzde insanoğlunun depremleri önceden kestirebilmesi olası değildir. Bize düşen her an deprem olacakmış gibi hazırlık yapıp, inşaata uygun zemin koşullarında depreme dayanıklı yapı stoklarını kullanmaktır. Aksi takdirde doğal bir olay olan deprem afete dönüşür. " diyerek sözlerini tamamladı.

Haber: Melis Nur Dalar (Radyo K.İ.)
Fotoğraf: Simge Karataş (Radyo K.İ.)