Kocaeli üniversitesi iktisadi idari bilimler fakültesi iktisat bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ayhan Orhan, bugün(07.02.2020) Radyo K.İ. de Güne Bakış programına konuk oldu. Dünya ve Türkiye'nin ekonomisi hakkında bilgiler verdi.

"Vatandaşın dolarla işi yok."

Doç. Dr. Ayhan Orhan dövizin yükselmesinin ne gibi sıkıntılar meydana getirebileceğini anlatarak, "Öncelikle dövizin hareketliliğinin sebebini bulmamız gerekiyor. Bunun için de dünya piyasalarındaki küresel piyasaları takip etmemiz gerekir. İç piyasa açısından baktığımızda, ihracat yapanlar döviz yükseldiğinde daha çok kazanıyorlar. Çünkü aynı miktardaki malı daha fazla miktarda satmış oluyorlar. İthalatçı açısından baktığımızda alınan mallar pahalı oluyor ve bu nedenle daha çok parayla aynı miktarda ürün alınıyor. Döviz, küresel piyasaların etkisinde hareket ediyor. Bu sebeple, örneğin; ithalatımızı dolarla yaparken, ihracatımızın büyük bir kısmı Avrupa Birliği'nde olduğu için euro ile ihracat yapıyoruz. Dolar kaybederken, euro kazanıyoruz. Dövizdeki hareketlilik ülkenin parasının değeriyle de alakalı. Genel olarak bunlara daha farklı bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü maalesef Bretton Woods dediğimiz, 1944' de yapılan toplantıdan sonra doların dünya parası olması kararlaştırıldı. Uluslararası ticarette doların kullanılmasını sağladılar ve bir güç oluşturdular. Dövizdeki hareketliliğin sebebi piyasalardaki gelişmelerle yatırımcıların aldıkları pozisyonlarla alakalı olarak değişiyor. Piyasada bir malın talebi ne kadar artarsa, değeri o kadar artar. Malın değeri yükseliyorsa o mala talep var anlamına gelir. Talebi yapanlar genelde ithalatçı firmalar. İktisatta temel kuraldır. Vatandaşın dolarla işi yok bu yüzden vatandaşın dolara gözünü dikmesi mantıklı değil. Bu sebepten ötürü bu durumun vatandaşa zararı yok ama iş adamları ve yatırımcıları etkileyen bir durum. Türk parası bize yeter." sözlerini kaydetti.

"Ülkemizi dar boğazdan çıkartmak için yapılan bütün hamleler doğru hamlelerdir."

Doç. Dr. Ayhan Orhan, ülkemizin ekonomik durumunu değerlendirerek, "Şuan uluslararası bir kriz var. Jeopolitik konum, çevremizde yaşadığımız olaylar, yaptığımız harcamalardan, yurtdışından herhangi bir yardım almadan milyonlarca mülteci barındırmamızdan dolayı, biz de bu krizin tam ortasındayız. Bizim ekonomimizin dar boğaz bir dönemde olduğu doğrudur ama bu dar boğazdan çıkmak için yapılan bütün hamleler doğru hamlelerdir. Sonuçlarını alacağız çünkü, ortaya çıkan duruma bir politika, bir çözüm anında sonucunu vermez. Çözüm için önce izlenecek politika tespit edilir, sonra ona uygun politika üretirsiniz, uygularsınız ve uygulamanın sonuçlarını alırsınız. Geçtiğimiz yıldaki kriz durumunda uyguladığımız politika, 2020 yılında sonuç vermeye başlayacak. Ben yılın 2. çeyreğinden sonra ekonomide bir hızlanma bekliyorum. 2. çeyrek sonrasında bu durağanlık mutlaka bitecektir. İlerleyen zamanlarda, piyasanın daha çok hareketlenip, bir ürün almanın daha kolay hale geleceği kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.

Haber: Mustafa Can Gözün Radyo K.İ.

Türkiye Ekonomisinin Bugünü ve Yarını
7 Şubat 2020
Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi