Kış aylarında artış gösteren soğuk hava beraberinde birçok hastalığa zemin hazırlıyor. Soğuk hava ve rüzgâr yüz bölgesindeki sinirleri olumsuz yönde etkileyerek yüz felcine de sebep olabiliyor. Yüz felciyle ilgili bilgi veren Kocaeli Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Mutlu, soğuk havanın herkesi eşit şekilde etkilemediğini belirterek yaşlıların, diyabetik ve kronik hastalığı olanlar ile gebelerin yüz felcine yakalanma riskinin daha fazla olduğunu vurguladı.
En Sık Rastlanan Neden Kulakta İltihaplanma Soğuk havanın tahribi ile virüslerin ödeme yol açabildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Fatih Mutlu, "Soğuk, kulağın arkasındaki kemiğin içinde bir sıvı birikmesine sebep olur. Sinirler kulağın arkasındaki kemik kanalının içerisinde ilerlerken virüs de içeri yerleşir. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirilmesi veya soğuktan etkilenme durumunda virüs aktif hale geçerek ödeme sebep olur. Ödeme bağlı olarak sinir sıkışması gerçekleşir. Yüz sinirinin etrafında ödem veya enflamasyon olması sonucunda da yüz felci oluşur" ifadelerini kullandı.
Kış Aylarında Yüz Felci Riski Artıyor
Araçta Cam Açık Seyahat Edilmemeli ve Rüzgardan Korunulmalı Virüsün aktivasyonunu engelleyecek koşullardan bazılarının soğuk havayla direk karşılaşma ve rüzgar hızı olduğunu söyleyen Mutlu, "Şiddetli rüzgara maruz kalmamaya ve rüzgarlı havada korunaklı bir şekilde dışarı çıkmaya özen gösterilmeli. Araçta cam açıkken seyahat etmek yüz felcine zemin hazırlayabilir. Bununla birlikte yüz felciyle karşılaşan hastalarda ilk belirti his kaybıyla oluyor ancak bunu önemsemeyip yüzündeki şekil bozukluğu ile gelen hastalarda var. Ağızda sarkma, göz kapağını kapatamama ve kaşını kaldıramama gibi bulgularla da karşılaşabiliyoruz" dedi.
Hastalığın Sürecine Göre Farklı Tedavi Yöntemleri Uygulanıyor Yüz felci tedavisinde erken tanının önemine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Fatih Mutlu, "Yüz felci ileri düzeyde değilse hastalığı takip edebiliyoruz. Özellikle kullanacağımız ilaçların ciddi yan etkilerinin oluşacağını düşündüğümüz hastalarda bu durum geçerli. Diğer hastalarda ise en güncel ve kabul edilen Steroid tedavisi mümkün. Steroid tedavisinin yan etkileri olmakla birlikte iyileşmeyi en iyi düzeyde sağlıyor. Tedavinin egzersiz - fizyoterapiyle desteklenmesi iyileşmeyi hızlandırırken kalıcı hasar olasılığını azaltıyor. Fakat bu tedaviye direnç oluşursa hastanın ameliyat seçeneği de var." ifadelerini kullandı.
