Kanser Haftası kapsamında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilimsel Araştırma Topluluğu (KOÜTBAT) tarafından düzenlenen ve hafta boyunca devam edecek olan 'Kansere Dair' başlıklı etkinliğin dördüncü günü dün gerçekleştirildi.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğin dördüncü gününde Doç. Dr. Devrim Çabuk meme kanseri ile ilgili bilgilendirme yaparken Yrd. Doç. Dr. Hasan Yılmaz prostat kanseri hakkında bilgiler verdi.
Meme kanserinin ana nedeninin meme dokusunu oluşturan hücrelerin çoğalması olduğunu ifade eden Doç. Dr. Devrim Çabuk, kadınlarda görülen kanserlerden üçte birinin meme kanseri olduğunu belirtti. Kanserde tek bir neden olmadığını birçok faktörün bir araya gelmesi sonucuyla oluştuğunun altını çizen Çabuk, "Meme kanserine yakalanma konusunda kadın olmak başlı başına bir risk. Erkeklerde görülme oranı yüzde bir gibi düşük bir düzey" dedi.
"Erken Tanı Önemli" Meme kanserinin evreleri hakkında bilgi veren Çabuk, hastayı ne kadar erken evrede yakalarlarsa, kurtarılma riskinin o kadar yüksek olduğunu söyleyerek erken tanının önemini belirtti. Hastalığın nüks etme riski hakkında açıklamalar yapan Çabuk, "Meme kanseri, büyümek için östrojene ihtiyaç duyar. Kanser tedavisinden sonraki beş yıl içinde tıbbi onkoloji uzmanının önerdiği aralıklarla takibe alınmalıdır" ifadelerini kullandı.
Yrd. Doç. Dr. Hasan Yılmaz prostat kanseri hakkında bilgilendirme yaparken, hakkında kitaplar yazılabilecek kadar ayrıntılı bir kanser olduğunu vurguladı. Kanseri tetikleyen çevresel faktörleri anlatan Yılmaz, "İnsitendal olarak ve otopsi ile saptanmış pCa (Temel Bileşen Analizi) sıklığı dünyanın farklı bölgelerinde benzerdir" şeklinde konuştu. pCa'nın nadiren elli yaş altındaki hastalarda görüldüğünü ifade eden Yılmaz, altmış beş ve altmış dokuz yaş arasında görülme riskinin yüksek olduğunu söyledi.
"Prostat kanseri tanısını biyopsi değerlerine göre koyuyoruz" diyen Yılmaz, bazen biyopsi yapıldığı halde kanserin bulunamadığını sözlerine ekledi. Yılmaz son olarak kanser tedavisinde kullandıkları yöntemlerden 'watchful waiting' (bekle ve gör) ve 'aktif izleme' hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
