Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nigar Pösteki, Türk Sineması'nın geçmişi, bugünü ve gelişimi hakkında açıklamalarda bulundu.
Türk Sineması'nın 1950'li yıllardan sonra hızlı bir gelişme dönemine girdiğini kaydeden Prof. Dr. Nigar Pösteki, "Türkiye'de 90'lı yıllardan sonra devletle sinemanın yan yana geldiğini görüyoruz. 90'lı yıllardan sonra sponsorluk, sinema salonlarının artması, cd, dvd daha sonra televizyon yayın hakları gibi farklı gelir kalemlerinin ortaya çıkması ile Türk Sineması'nın ve sinemacılarının hem ekonomik açıdan hem teknik altyapı açısından daha rahat bir ortamda çalıştıklarını görüyoruz. Ama bir taraftan da star sisteminin sona ermesi, halkın Türk Sineması'nı artık tek ve biricik olarak görmemesi Türk Sineması'nın sıkıntısı diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
"Yeşilçam Starları Biriciktir" Prof. Dr. Nigar Pösteki, sinemanın eğlence ve sosyalleşme aracı olduğunu söylerken internet, cep telefonu ve diğer iletişim araçlarının sinemada film izleme ihtiyacını azalttığını kaydetti. Prof. Dr. Pösteki, "Yeşilçam döneminde starlar biriciktir, tektir ve çok sevilirler. Her yerde sinema salonu vardır. Bu tabi sinemayı hayatın içerisine daha çok sokmuştur. Fakat 80'li ve 90'lı yıllardan sonra sinema salonlarının azalması ve buna bağlı olarak alışveriş merkezlerinin çoğalması ve sinema salonlarının kapatılması sinemayı eskisi kadar etkili bir araç olmaktan çıkartmıştır" dedi.
Türk Seyircisi Yeni Türk Sineması'na Büyük Destek Veriyor Prof. Dr. Nigar Pösteki, Türkiye'nin yabancı sinemalara karşı kendi sineması güçlü olan ülkeler sıralamasında Amerika, Hindistan, Fransa'nın arkasından dördüncü ülke olduğunu belirterek, "Türk seyircisi, eski tabiriyle Yeşilçam, şimdi kullanılan tabiriyle Yeni Türk Sineması'na büyük destek veriyor" dedi. Prof. Dr. Pösteki, sadece komedi ve romantizm filmlerinin tercih edilmesinden dolayı sanat sineması olarak değerlendirilen diğer sinema türlerinin geleceğini ümitli görmediğini kaydetti.
