Kocaeli Üniversitesi Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hakan Erdoğan, bugün Gizem Uçar ve Buse Karakulak'ın sunduğu Güne Bakış programına konuk oldu.
"Sadece İnşaat Değil Proje ve Tasarım Aşaması da Önemli"
Doğal afetlere karşı yapıların koruma ve güçlendirme çalışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, " Doğal afet kavramını ele alacak olursak, bu kavram içerisinde birçok unsuru barındırıyor. Çığ, sel, fırtına, yangın, deprem ve bunun gibi doğal afetlerde bizi etkileyen nokta risk faktörüdür. Bu riskin sonucunda toplumlar haklı olarak kendi sorunlarına çözüm üretme yoluna girmektedirler. Bu bağlamda dünyada ve Türkiye'de afetlere karşı kurulan araştırma merkezleri vasıtasıyla oluşan risklerin en aza indirgenmesi amaçlanmaktadır. Ülkemize baktığımızda bizim daha çok karşı karşıya kaldığımız doğal afet; depremdir. Dolayısıyla depreme karşı yapıların güvenliğinin sağlanması ve güçlendirilmesi konusunda da detaylı çalışmaların yapıldığı kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler tarafından çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğü söylenebilir. Depreme dayanıklı binaların inşa edilme sürecine bakacak olursak burada sadece inşaat değil proje ve tasarım aşaması da büyük önem arz etmektedir. Depremin bina üzerine etkilerini iyi anlamak ve bu etkilerin binada oluşturacağı tesirleri iyi analiz etmek gerekmektedir. Bu nedenle projelendirme ve tasarım aşaması çok çok önemlidir. Her binayı ayrı ayrı değerlendirmek gerekmektedir. Bu çerçevede belirli sorulara cevap arayıp, yeterli olmadığında bazı testler yapılarak binanın deprem dayanıklılığına dair tespitler yapılmalıdır." şeklinde konuştu.
"Emniyet, Ekonomi ve Estetik"
Erdoğan, İnşaatlarda kullanılan malzemelerin kalitelerine değinen, "Yapı malzemeleri belirli testlerden ve belirli güvenlik standartlarından geçmektedir. Bu noktadan sonra belirleyici olan şey maliyet, ekonomik olma ve kullanıma uygun olma gibi faktörlerdir. Mesela çelik malzemesi daha tutarlı ve uygulanması daha kolay bir malzemedir ancak diğerlerine göre maliyeti biraz daha fazladır. Bunun yanında çeliğin yangına karşı dayanıklılığı betonarmeye göre daha düşüktür. Burada belirleyici olan şey sırasıyla emniyet, ekonomi ve estetiktir. Bizim bölümde buna '3E Kuralı' denilmektedir. Binaların yapım aşamasında bu kurala uyularak kullanılacak olan malzemeler seçilmektedir. Yönetmeliklerin bize ön gördüğü seviyedeki güvenliği sağladıktan sonraki aşamada artık tercihimiz ekonomi ve estetik olarak karşımıza çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Önlem Alınırsa Can ve Mal Kaybı Olmaz"
Afete karşı şehir planlamanın öneminden bahseden İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hakan Erdoğan, "Depreme karşı önlemimizi alırsak her hangi bir can veya mal kaybına uğramamız söz konusu olmayabilir. Bunun yanında yerleşimlerin her türlü tehlikeye karşı korunması ve işleyişinin devam edebilmesi oldukça önemlidir. Bu çerçevede sadece yapıların dayanıklılığı, hasar almama durumu değil, bununla beraber sürdürülebilirliğin sağlanması da önem arz etmektedir. Kocaeli Üniversitesi de bu anlamda çalışmalar sürdürmektedir. Üniversitemizde bu alanda öğrenci programlarımız bulunmaktadır. Bizler de bu bölümdeki hocalarımızla ortak çalışarak dirençli şehir oluşturma hedeflerine ulaşmak için çalışmalar sürdürmekteyiz." dedi.
Haber: Buse Karakulak (Radyo K.İ.)
Doğal Afetlere Karşı Yapıların Korunması
5 Mart 2020