Uyku tüm memelilerde, kuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Bu canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurbay Ateş, "Öğrenme, Bellek ve Uyku Arasındaki İlişki" ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Yeni bir bilginin, öğrenme olarak tanımlandığını aktaran Prof. Dr. Ateş, "Edindiğimiz bilgilerin saklanması 'bellek' olarak adlandırılır. Duyusal sistemler aracılığı ile iç ve dış ortamda meydana gelen değişikliklerin saptanması ve bunların beyinde işlenmesi, kodlanması öğrenme süreçlerinin geçirdiği aşamalardır." dedi.

Öğrenme güçlüğünün kompleks bir olay olduğunu sadece sayı sayma, okuma-yazmanın dışında farklı aktivitelerin yapılmasında bozukluklar olabileceğini de belirten Prof. Dr. Nurbay Ateş, "Önce ve sonra farkındalıklarının geç ortaya çıkması, sağ-sol ayrımının geç yapılması, konuşmanın geç başlaması, kelimelerdeki heceleri ya da bazı harfleri yer değiştirerek okutulması öğrenme güçlüğünün bir bulgusu olarak ortaya çıkar. Ancak şunu belirtmemiz gerekirse organik ya da biyolojik bir lezyon dışında bu belirtiler varsa buna öğrenme güçlüğü diyoruz. Çünkü epilepsi, travma, beyin ödemi gibi biyolojik temeli olan hastalıklarda da bir yan etki olarak öğrenme güçlüğü bulgusu gözükebilir." ifadelerini kullandı.

Ailelerin öğrenme güçlüğü konusunda çok dikkatli olmaları gerektiğini ve sorumluluk almaları gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ateş, "Özgül öğrenme güçlüğü, disleksi, agrafi dediğimiz öğrenme; okuma süreçlerine ilişkin bozuklukların tümü, % 25'lik oranda uzun yıllar içerisinde ortaya çıkar ve gen geçişlerine sahiptir. Bu yüzden aileler çocuklarını dikkatli takip etmelilerdir" dedi.

Öğrenme ve bellek süreçlerinin beynimizin en üst düzey aktivitesi olduğunu belirten Prof. Dr. Nurbay Ateş, "Yeni öğrendiğimiz bilginin 2-3 kere tekrar edilmesi, öğrenme sürecini kolaylaştırır. Ayrıca öğrendiğimiz bilginin belleğe aktarılıp saklanmasında uyku çok önemlidir. Bireyler sabah kalktıkları zaman kendilerini dinlenmiş hissediyorlarsa kaliteli bir uyku uyumuşlar demektir. Çünkü uykunun hafif uyku, derin uyku ve rem uykusu dediğimiz aşamaları vardır. Öğrenme olayı dediğimiz süreç özellikle uykunun rem aşamasında gerçekleşir. Dolayısıyla kaliteli 5 saat uyku, kalitesiz 12 saat uykudan daha önemlidir" diyerek sözlerini sonlandırdı.

Haber: Simge Karataş (Radyo K.İ.)