Güne Bakış'ta "18 Mart Çanakkale Zaferi" hakkında konuşuldu. Helin Kaya ve Çağdaş Dandan'ın sunduğu Güne Bakış Programına Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Funda Selçuk Şirin konuk oldu.
Sözlerine 18 Mart Çanakkale Zaferi hakkında kapsamlı bilgi vererek başlayan Şirin, " Öncelikli olarak şunu söyleyeyim Çanakkale Zaferi diyoruz ama Çanakkale Savaşı malum olduğu üzere 1. Dünya Savaşı içerisinde aslında bir bölüm, 28 Haziran 1914'te başlıyor savaş o güne kadar Dünya zaten kutuplaşmış bir şekilde bloklaşmıştır. Sömürge yarışı ekseninde merkeze bu alınarak bloklaşmalar yaşanmıştır. Tabi ki de herkesin bildiği gibi fitili ateşleyen Avusturya-Macaristan veliahtının bir Sırp vatandaşı tarafından öldürülmesi olmuştur "ifadeleri kullandı.
Şirin, Osmanlı Devletinin 1. Dünya Savaşı'nda müttefiklerinin istediği doğrultuda cephe açtığını belirtirken, mücadele verilen cephelerin tamamının Almanya'nın yükünü hafifletmek için olduğuna da değinerek "Almanya'nın özellikle İngiltere noktasındaki sıkıntılarını ortadan kaldırmak için Osmanlı Devleti'ne cephe açtırdığı söz konusudur" dedi.
Halkın savaş dönemindeki yaşadığı sıkıntılara da değinen Şirin, savaşa giden insanların çoğunluğunun genç olduğunu ve savaştaki ortalama yaş sınırının 16'yı bulduğunu belirterek, gençlerin savaşta ölmeleri halinde tarımsal üretimde düşüş yaşandığını ülkenin savaş vergilerini halka yüksek bir ücret ile dayatmasının özellikle köy halkında sıkıntılara yol açtığını söyleyerek, aynı zamanda savaş süreci içerisinde halkın ruhsal durumunun çokta sağlıklı olmadığını ve bu durumun halk açısından travmalara sebep olduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Şirin, İstanbul'da ki boğazların savaşta kapatılmasının ülke açısından ciddi sıkıntılar doğurduğunu ve bu durumun İstanbul'da kıtlık yaşanmasına neden olduğunu söyledi. Çanakkale Zaferi'nin dünya basınında nasıl yankı uyandırdığından bahseden Doç. Dr. Şirin, "Çanakkale savaşı hem Osmanlı basını hem de Dünya basını tarafından yakından takip ediliyordu. Savaşın Dünya basınında nasıl yer bulduğuna değinirsek, deniz zaferinin gerçekleşeceği zamana kadar itilaf devletleri genel olarak Çanakkale Cephesi'nin açmanın gerekliliğinden bahsediyorlardı " dedi.
Avusturya basınının savaşı ele alırken itilaf devletlerinin emelleri doğrultusunda haberler yaptığını söyleyen Funda Şirin, İtilaf devletlerinin basınında 18 Mart'a kadar savaşı kazanacakları gibi ithamlar yer alıyordu Osmanlı Devleti'nin bu cepheyi kaybetmesi halinde saf dışı kalacağını yazan basınların asıl amacının ülkeyi rahatlatmak amacıyla olduğunu fakat durumların değişmesi halinde yani 18 Mart gününden itibaren 2 ay sonrasında bile savaşın kaybedildiği basınlarında yer aldığını belirtti.
Türk Basınında ise Ruhşen Eşref'in Atatürk'le evinde mülakat yaptığını ve bunun savaş muhabirliği açısından önemli olduğunu belirten Şirin, basının o yıllarda canlı ve hareketli olduğunu söyleyerek, Çanakkale Zaferi'nde farklı olarak diğer cephelerde yapılan hataların tekrarlanmadığını ülkede birlik ve beraberliğin sağlandığını ifade etti.
Çanakkale Zaferi'nin anılması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Funda Selçuk Şirin, " Toplumlar törenler üzerinden anımsar bu gibi önemli günleri. Çanakkale adına kuru kutlamalar yapıldığını düşünüyorum. Çanakkale'yi ne kadar anladık diye bakınca biz ne kadar Çanakkale'nin anlam ve önemini biliyoruz diye düşünmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Funda Selçuk Şirin, tarihçilerin Çanakkale Zaferi'ni düzgün bir şekilde anlatamadığını belirterek, Türk halkının Çanakkale Zaferi hakkında daha çok araştırma yapması gerektiğini ve bunu yazıya dökerek bir sonraki kuşağa aktarmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.