Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Prof. Dr. Servettin Bilir Konferans Salonu'nda dün (25.03.2019) Kocaeli Üniversitesi Türkiye İz Topluluğu tarafından Kültür Sanat ve Edebiyat Semineri düzenlendi. Yazar Figen Şakacı'nın konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe çok sayıda öğrenci katıldı.

Yazarlık hayatına nasıl başladığını anlatarak konuşmasına başlayan Figen Şakacı, "İlkokulda şiir okurdum. Hilmi Yavuz'un bir dizesi benim aklımdan hiç çıkmadı. Bunu bir soru olarak sürekli kendime sordum. Hepimiz şuanda bu yaşantıda olmasaydık olay başka bir yaşantıda gerçekleşseydi Bitirgen bu durumda olmazdı. Edebiyat tarihimizde 1980'lerde çocuk olmak üzerine çok fazla yazılı metin görmedim ve o boşluğu doldurmak istedim. Biz bu yaşlarda ne yapıyorduk, o sosyokültürel yaşantıda neler yapıyorduk, yazmak ve hatırlamak istedim. Yazar okuru; okurda yazarı besliyor. Kimin dünyasına nasıl dokunmuşum, kimin hatırasında nasıl kalmışım düşündüm ve merak ettim." ifadelerini kullandı.

Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi
Bir Kız Çocuğunun Büyüme Öyküsü: BİTİRGEN
26 Mart 2019
Figen şakacı, yazarken çok keyif aldığını ve işini sevdiğini söyleyerek, "Ben kendimi 10'lu yaşlarımdan itibaren başka bir ülkenin vatandaşı gibi hissediyordum, sadece yazıyla anlatabiliyordum. Bir yazar ağzıyla değil de çocuk ağzıyla yazayım dedim ve Bitirgen'i yazdım. Bu ülkede doğmuş, büyümüş, yaşlanmış bir kız çocuğunu anlatmak için ne yapmayalım diye düşündüm. Ben hep yazan olmak istedim, yazar olmak için çok büyük bir adanmışlık gerekiyordu. Okuduğum kitaplarda ses ve ifade tonlamasına göre seçim yaptım. Her zaman yazmanın okumak kadar tutuksal bir şey olduğunu düşünüyorum. Dans etmeyi de seviyorum fakat çok kısa sürüyor ama yazmak bir ömür boyu sürüyor." diye konuştu

Konuşmasının sonunda Şakacı, kitabında geçen rüya bölümüne değinerek "Bitirgen'de bahsi geçen bir at rüyası vardır. Bir atın denizde olması bilim kurguya örnektir ama metafor olarak o rüyayı anlatası buldum. Çocuğun dünyasında kendine biçilen yol mesela tahtaya kalkmak bir metafordur. Rüyalar bilgiyle değil sezgiyle öğreneceğimiz bir şeydir. Rüyada gördüğüm figürler, cümleler bir durumu sorun haline getirmeden kolayca çözmemi sağlar. Bu yüzden kitabımda bu rüyadan bahsettim." dedi. Etkinlik soru cevap ile sona erdi.

Haber: Gizem UÇAR (Radyo K.İ.)