İnsan gibi karar verebilen, tecrübelerinden sonuçlar çıkartıp bu sonuçları karar verme mekanizmalarında kullanan yani makinaların insan gibi düşünüp karar verme eylemine "Yapay Zeka" adı veriliyor. Ancak yapay zekayla birlikte ortaya çıkan bulanık mantık ise kesin sonuçlara dayalı yorum yapabiliyor. Prof. Dr. Zafer Bingül, "Modern bilgisayarların gerçek dünyanın belirsizliğini betimlemekte yetersiz kaldığı yerde, bulanık mantık bize daha iyi seçenekler sunmaktadır." dedi.
İnsan nasıl düşünüyor, nasıl görüyor, nasıl tecrübe ediyor ve elde ettiği tecrübelere dayalı olarak nasıl karar verme mekanizmaları oluşturuyor? Bu sorularla birlikte hayatımıza giren "yapay zeka" sözcüğü teknoloji ve bilimin birçok alanında kullanılmaya devam ediyor. Yapay zeka ve bulanık mantıkla ilgili açıklama yapan KOÜ Mekatronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Bingül, "Yapay zekanın geleceği konusunda birçok teori var. Yapay zekaların insanlardan üstün olabileceğine inanmıyorum" açıklamasını yaptı.
Yapay Zeka ile Hayat Kalitesi Artacak Ünlü İngiliz Fizikçi Stephen Hawking'in "Yapay zeka insanlığın sonunu getirebilir" olgusuna değinen Prof. Dr. Bingül, "Yapay zekanın geleceği konusunda birçok teori var. Yapay zekaların insanlardan üstün olabileceğine inanmıyorum. Bu yazılımları yapan, algoritmaları oluşturan yine insanoğlu ve insanlar algoritmaya, kötü durumlar ya da kontrolden çıktığı zaman müdahale edebilmek için bir mekanizmayı da ekleyecektir." dedi.
Yapay zeka uygulamaları ile insanların yaşam kalitesinin yükseleceğini belirten Prof. Dr. Bingül, "Makinalarla insanlar arasında değişik bir yaşam biçimi oluşacak. Böylelikle bütün dünyanın sosyal yapısı kökten değişmiş olacak. İnsanların okumak, düşünmek, sosyalleşmek için kendilerine daha fazla zamanları kalacak. Yararlı bir şekilde kullanılırsa insanların da kişisel gelişimleri artacak ama şu anda teknolojinin çok yanlış kullanılması gibi yapay zekaların da yanlış kullanılması insanlığın sonunu getirebilir" şeklinde konuştu.
Bulanık Mantık, İhtimalleri Derecelendiriyor Makinaların insan gibi düşünmesi için çalışılan bir başka alt dal ise Bulanık Mantık. İlk olarak 1965 yılında İranlı fizikçi Lütfi Aliasker Zade'nin çalışmalarıyla ortaya çıkan Bulanık Mantık'ın çalışma sistemi bilgisayarların alışılagelmiş 1 ve 0'lı ya da Aristo'nun "Var ya da Yok" şeklinde ifade edilen Diyalektik Mantık dünyasından çok daha farklı bir biçimde ortaya çıkıyor.
Prof. Dr. Bingül, "Bulanık Mantık, sistemleri modellemek ya da karar verme mekanizmaları oluşturulmak için bilgisayar ortamında geliştirilmiş algoritmalar ile yapılan bir sistem. Modern bilgisayarların ikili mantığı gerçek dünyanın belirsizliğini betimlemekte yetersiz kaldığı yerde bulanık mantık bize daha iyi seçenekler sunmaktadır. İnsan önce bir eylem yapar, eylemin sonucundaki gelişmelerden kendine kurallar çıkarır ve o kurallara göre kararlar verir. Ama Bulanık Mantık, mantığı bilgisayarların 0-1 mantığına göre değil, ihtimalleri derecelendirerek oluşturuyor." açıklamasını yaptı.
Bulanık Mantık Hayatımızın Her Alanında Bulanık Mantığın makine kontrolü, robot kontrolü, elektronik aletlerin kontrolü ve mühendislik uygulamalarının yanı sıra ekonomi ile depremlerin tahmin edilmesi gibi oldukça büyük bir çalışma alanında kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Bingül, "Bulanık Mantık, mantığa bir derecelendirme getirdi ve ihtimalleri "az, çok az, çok, iyi, çok iyi" şeklinde derecelendirmiş oldu. İnsan beyni "yapmalıyım", "yapmamalıyım" şeklinde kesin kararlar vermiyor, bazen kararsız olduğumuz durumlar söz konusu. Bulanık Mantık ise kararlılık ve kararsızlığı derecelendirmek demek. Hayatın çoğu alanında kullanılan makinalarda kullanıcıların davranış biçimlerini öğreniyor ve makinalar buna göre çalışıyor. KOÜ'de Bulanık Mantık sistemi ile geliştirdiğimiz robotları, helikopterleri kontrol ediyor ve bunları geliştirmek amacıyla çalışmalar yapıyoruz." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Zafer Bingül, "Bilim adamları yaptıkları çalışmalarla makinaların kendi kendilerini kontrol ettikleri sistemler geliştirilmeye çalışıyor. İnsanın tecrübelere dayalı karar verme sistemi ise gelecekte olabilecek ihtimalleri sıralamış olan makinalara bırakması öngörülüyor. Fakat toplumun teknolojiyi kötü amaçlı kullanmaması konusunda eğitilmesi gerekiyor. Teknoloji, kötü amaçla için kullanılmadığı taktirde gelecek güzelleşecek." diyerek konuşmasını sonlandırdı.