Gelecek Nesillere Güzel Bir Dünya Bırakalım
Doç. Dr. Halim Aytekin Ergül, "Antarktika'daki buzullar eriyor. Dünyada her sene su seviyesi iki-üç milimetre yükseliyor. Buz miktarındaki azalma, denizlerin seviyesinde artışa etki ediyor. Bu sorunun büyümemesi adına tüm insanların el ele verip sera gazı oluşturan karbon emisyonlarını durdurmak ya da azaltmak için tedbir alması lazım. Aksi takdirde, gelecek nesillere bugün olduğundan daha kötü bir dünya bırakırız." dedi.

Sorun, Kullanılabilir Suyun Depolanamaması
Doç. Dr. Ergül, dünyadaki su kütlesinin ancak milyonda birinin içme, tarım yapma ya da sanayi amaçlı olarak kullanılabildiğini kaydederken "Geriye kalan su denizlerde, okyanuslarda ya da teknik olarak kullanamadığımız alanlardaki sudur. Dünyadaki sorun, su sorunu değildir. Suyun, belirli dönem ve bölgelerde kullanılabilirlik miktarı ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Teknik olarak baktığımız zaman ise sorun, kullanılabilir suyun depolanması sorunudur." açıklamasını yaptı.

Kullanılabilir durumdaki suyu depolamak adına barajların önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ergül, Türkiye'nin bu konuda önemli çalışmalar yaptığını ve başarılı bir grafik çizdiğini söyledi.

Gereksiz Lüks, Dünyadaki Su Bütçesine Zarar Veriyor
Doç. Dr. Halim Ergül, kuraklığın artmasının çevresel sorunları beraberinde getirdiğini kaydederek, "Su, bulunduğu her yere ekonomik bir katkı sağlamaktadır. Suyun bulunduğu yerlerdeki çevre koşulları her zaman daha iyi kabul edilir. Bireysel olarak dikkat etmemiz gereken unsur, 'tasarruftur'. Aksi takdirde tarım ürünleri başta olmak üzere ekonomik anlamda sorunlar başlar. Tarım ürünleri, yeterli suyun olmaması durumunda oldukça fazla zarar görür. Tarımsal etki de ekonomik olumsuzlukları ve kaybı beraberinde getirir. Ekonomik gelirin düşmesi, sosyal sıkıntılar doğurur. Bu açıdan balarsak gereksiz lüks, dünyadaki su bütçesine zarar veriyor." dedi.

2017, Türkiye'nin Geçirdiği En Kurak Yıl
Türkiye'nin, bulunduğu coğrafi konum itibariyle belirli dönemlerde kullanılabilir su bakımından sıkıntı çektiğini kaydeden Doç. Dr. Ergül, "Son dönemlerdeki karbon salınımları nedeniyle 2017 senesinde en büyük kuraklığımızı yaşadık fakat telaş edilecek bir durum söz konusu değildir." diyerek durumun kontrol altında olduğunu ancak konu üzerinde ciddi olarak çalışılması gerektiğini vurguladı.

Haber: Merve Özboyacı (BHİ)
Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi
Kuraklıkla İlgili Korkulacak Bir Durum Yok
Bu yılın kış ayları, Türkiye için mevsim normallerinin üstünde ve oldukça kurak geçerken uzmanlar halkın telaşa kapılmaması uyarısında bulundu. Doç. Dr. Halim Aytekin Ergül, "2017'nin genelinde ve 2018'in geride bıraktığımız aylarında, en büyük kuraklığımızı yaşadık ancak telaş edilecek bir durum söz konusu değildir." dedi.

Dünya genelinde son yüzyıla göre 0.9 derecelik bir sıcaklık artışı olduğuna dikkat çeken Kocaeli Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halim Aytekin Ergül, "Artış, 2 derecenin üzerine çıkması durumunda, çözümü çok zor olan sorunları beraberinde getirir. Bu durumun yaşanmaması adına bütün dünyanın emisyonları sınırlaması lazım ki küresel ısınmayı durdurabilelim ve buna bağlı olarak da kuraklık oluşumlarının önüne geçebilelim." ifadelerini kulandı.