Günümüzün en korkulu ve en yaygın hastalıklarından bir tanesi kanser. Hele ki kanser olan çocuklarımız ise hem aileye hem topluma yansıması da bir o kadar travmatik olabiliyor. Bu kapsamda Kocaeli Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı, sadece Kocaeli'den değil Türkiye'nin dört bir tarafından kanserli çocukların tanı ve tedavisini gerçekleştiriyor. Bununla birlikte çocuklara ve ailelerine sosyal ve psikolojik anlamda da destek sağlıyor.

Çocuklarda görülen kanser, erişkinlerdeki kadar sık olmasa da, çocuk ölümlerinde üst sıralarda yer alıyor. Konu ile ilgili olarak Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Funda Çorapcıoğlu, erişkinlerde görülen kanserde çevre faktörleri ön plandayken, çocuklarda bu durumdan bahsetmenin pek mümkün olmadığını, bunun kanıtlanmadığını söyledi.

"Türkiye'de Önemli Merkezlerden Biriyiz"
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı'nı Mart 2003 tarihinde kurduklarını belirten Prof. Dr. Funda Çorapcıoğlu, "Türkiye'de yılda 75 ila 100 arasında yeni tanı gören bir Çocuk Onkoloji Merkezi'nin büyük olduğu kabul edilir. Kocaeli Üniversitesi Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı'nda yılda 80 ila 90 arasında yeni tanı görüyoruz. Biz Türkiye'de hatırı sayılır merkezlerden biriyiz" dedi.

Kanserlerin çocuklarda çok hızlı büyüdüğünü ve belirti verdiğini, bu durumun da tedavinin hızlı yanıt vermesine olanak sağladığını aktaran Prof. Dr. Çorapçıoğlu, "Çocukluk çağı kanserlerinin ortalama %80-85'ini tedavi edebiliyoruz" dedi. Prof. Dr. Çorapçıoğlu, "Çocuk Onkolojisi Bilim alanı Hodgkin ve non-Hodgkin lenfomalar, beyin tümörleri, nöroblastom, yumuşak doku ve kemik tümörleri, karaciğer ve germ hücreleri ile ilgili kanserler, histiositozlar, retinoblastom, Wilms tümörü gibi çocukluk çağı kanserlerinden oluşmaktadır. Ayrıca kansere yatkınlık yaratan kalıtsal hastalıklar ve hemanjiyom, lenfanjiyom gibi benign tümörler de Çocuk Onkoloji Bilim Dalı tarafından izlenmektedir" ifadesinde bulundu.

15 Yılda 1200 Çocuğun Tanı ve Tedavisi Yapıldı
Sadece Kocaeli'den değil Türkiye'nin dört bir tarafından hastaların başvuru yaptığını aktaran Prof. Dr. Çorapçıoğlu, 15 yılda 1200 kadar çocuğun tanı ve tedavisinin yapıldığını söyledi. Yatarak ayda 60 hastaya kemoterapi verdiklerini, poliklinikte ise ayakta bakılan günlük hasta sayısının 25 civarında olduğunu belirten Prof. Dr. Çorapçıoğlu, "1 Haziran 2017 tarihinde Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı akademik kadrosuna Yrd. Doç. Dr. Uğur Demirsoy katıldı. Çocuk onkolojide hekim olarak yükünüz olsa da asıl yük hemşirelerde oluyor. Çocuk Onkoloji hemşiresi çok zor ve emekle yetişen özel hemşirelerdir. Bilim dalımızda 10 hemşiremiz mevcut. Biz çok iyi bir hekim olabiliriz ancak hemşirelerimiz olmaz ise bizim bilgi birikimimizin bir anlamı kalmıyor, çünkü tedaviyi onlarla beraber, onların dikkati ve şefkatiyle veriyoruz. Bunun dışında intörnler ve sağlık personelimiz ile çocuklarımızın sağlığına kavuşması adına hizmet veriyoruz" şeklinde konuştu.


Çocuk onkolojisi hastasının tedavi sürecinin bir ekip işi olduğunu ve tedavi süresince farklı ana bilim dalları ile ortak çalıştıklarını vurgulayan Prof. Dr. Çorapçıoğlu, "Radyoloji, Radyasyon Onkolojisi, Nükleer Tıp, Pataloji, Çocuk Cerrahisi ve diğer cerrahi branşlar ile ortak çalışıyoruz. Bütün hastaların tedavi kararlarını 15 yıldır haftada bir kez yapılan pediatrik tümör konseyince alıyoruz" dedi.

Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi
Çocuk Kanserlerinin Tedavisinde Başarı Oranımız Yüksek
Çocuk Onkoloji Bilim Dalı'nda çocuklara tanı ve tedavi yapılmasının yanı sıra, çocuklar sosyal anlamda da destekleniyorlar. Çocukların eğitim sürecinde geri kalmamaları amacıyla Milli Eğitime bağlı ilköğretim okulunda eğitim veriliyor. Çocuk psikiyatristleri ve psikologlar tarafından çocuklara destek verildiği gibi, hasta anne-babaları için çok zor olan bu tanı ve tedavi sürecinde, ebeveynlerin "posttravmatik stres sendromu" yönünden izlemleri, konuda uzman erişkin psikiyatristler tarafından yapılıyor.

"Süreci Yaşamış Bir Annenin Desteği Çok Etkili"
Üniversitemiz hastanesinin her tür konfora sahip olduğunu, devletinde kanser tanı ve tedavi için bütün imkanları sağladığını vurgulayan Prof. Dr. Çorağçıoğlu, "Profesyonel anlamda psikolojik destek verilse dahi, bir aileye çocuğunuz kanser demek çok zor, bir annenin bunu kabullenmesi çok zor. O aileyi, o anneyi işin içine katamazsanız iyi bir tedavi yapamazsınız" diyerek, bu durumdaki ailelere, bu süreci yaşamış bir annenin-babanın daha fazla destek olabileceği açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Çorapçıoğlu sözlerini, "Burcu Özkan, 1.5 yıl önce hastanemizde tedavi olan ve kaybettiğimiz Çınar'ın annesi. Kendisi Çınar'dan sonra da bizleri yalnız bırakmadı. Kendi münferit çabalarıyla çocuklara ve annelerine sürekli maddi-manevi destek oluyordu. Ancak bu desteği hep kişisel olarak yürütüyordu. Burcu Özkan, benim de önerimle Çınar Kanserli Çocuk Yardım Vakfı'nı kurma adına adım attı. Bu vakıf ile başta Kocaeli'de olmak üzere kanser tanısı konmuş çocuklara, annelerine ve ailelerine sosyal ve psikolojik destek verilecek. Vakfın kurulması için yasal süreç başlatılmış durumda. Bu konuda da geçtiğimiz günlerde Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Ercüment Çiftçi'ye bir ziyarette bulunduk.

"Onlara Dokunmadan, Onları Görmeden Yarımda Bulunabilirsiniz"

Bunun dışında Burcu Özkan öncülüğünde bir konser verildi, buradan elde edilen gelir, çocuk kanserlerinde kullanılmak üzere üniversitemiz hastanesine bağışlandı. Büyük destekçilerimizden bir diğeri ise Bilgi Köprüsü Eğitim Kurumları Yöneticisi Ali Korkmaz. Ayrıca yerel yöneticilerimiz de bugüne kadar büyük destek sağladılar. Aslında hem geçmişte tedavisini gerçekleştirdiğimiz çocuklarımızın aileleri hem de yardımseverler sürekli bizimle iletişime geçip maddi manevi yardımda bulunmak istediklerini belirtiyorlar. Onlara yönelik konserler, eğlenceler düzenlemek isteyenler oluyor. Zaman zaman uygun çocuklarımız için bunu gerçekleştirsek bile çocuklarımızın hastalığı ve yattıkları servis enfeksiyon riski açısından uygun olmuyor. Sosyal ve maddi yardımda etmek isteyenlere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Onlara dokunmadan, onları görmeden ama onların yararına olacak şekilde yardımlarda bulunmalarını rica ediyoruz. Yapılan bütün destekleri bizler belgeliyoruz ve Başhekimliği haberdar ediyoruz" şeklinde sürdürdü.

Son olarak Çocuk Onkoloji Hastanesi kurulmasının en büyük hayali olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Çorapçıoğlu, hastanenin kurulabilmesi adına vakıf ve bağışçılardan destek beklediklerini söyledi.

Haber: Tolga Nehbit (BHİ)