“Eğitim, insanlık inşası sanatıdır”

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif Çelebi Öncü bugün, Gizem Uçar’ın sunduğu Güne Bakış programına konuk olarak, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlam ve önemine ilişkin konuştu.

 

“Öğretmenlerimize her günün 24 Kasım olduğunu hissettirmeliyiz”

Prof. Dr. Elif Çelebi Öncü, konuşmasının başında günün anlam ve önemini vurgulayarak  “Mustafa Kemal Atatürk'ün Başöğretmen olduğu 24 Kasım günü, “Atatürk Yılı” ilan edilen 1981 yılında 12 Eylül Askeri İdaresi tarafından Öğretmenler Günü olarak kabul edilmiştir. 24 Kasım resmiyette özel bir gün ve öğretmenlerimiz için kutlamalarla, törenlerle ve hatta yaşadıkları sorunların ele alındığı toplantılarla geçiyor. Ama aslında öğretmenlerimize verdiğimiz değeri sadece bugün değil; her gün, bu günün coşkusuyla onlara yansıtabilmemiz gerekir” diye konuştu.

 

Uzaktan eğitim bir anda gerçekliğimiz oldu

Covid-19 salgını döneminde öğretmenlerin iş yoğunluğunun arttığını söyleyen Prof. Dr. Öncü, “Uzun yıllardır gündeme getirilen uzaktan eğitim konusu bir anda gerçekliğimiz haline dönüştü. Devlet maddi olarak öğretmenlere herhangi bir yük getirmezken maalesef bazı özel okullarda işten çıkarma, maaşı eksik ödeme gibi bunun tam tersi durumlar yaşandığına da şahit olduk. Benim gözlemlediğim ve çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgilere göre öğretmenler bu süreçte uzaktan eğitim uygulamalarında oldukça uzmanlaştılar diyebilirim. Son yıllarda sıklıkla kullanımda olduğunu gördüğümüz ya da adını duyduğumuz ters yüz öğrenme modeli de bunlardan biri ve bu yönteme benzeyen uygulamalar yapıldığına da şahit olmaktayız” cümlelerini kullandı.

 

Öğretmen Bulunduğu Yeri Işığıyla Aydınlatmalı

Prof. Dr. Elif Çelebi Öncü, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Öğretmenler, cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” sözüne değinerek, “Eğitim Fakültesi mezunu olan öğretmenlerimiz bu yükün altına zaten gönüllü giren ve hevesle mesleğini icra etmek için gönül vermiş kişilerden oluşmaktadır. Eğitim bir çeşit insanlık inşası sanatıdır ve özenli biçimde de yapılmalıdır. Bu noktada da öğretmenin niteliğinin irdelenmesi ve yetkin olmayan, o yükü taşıyamayan, zarar verenlerin mesleki durumlarını yeniden gözden geçirmesinin şart olduğunu düşünüyorum. Öğretmenlerin, mesleğini ve çocukları seven, sabırlı, güler yüzlü, alanında uzman ve öğretme kabiliyeti olan, bulunduğu her yeri ışığıyla aydınlatan, yaratıcılığı yüksek kişiler olması gerektiğine inanıyorum. Öğretmen, öğrencileri asla derslerden soğutmamalı ve korkutmamalı. Aksine fırsatlar sunmalı, ilgilerini arttırmalı, öğrencilerinin sevdikleri şeyleri bilmeli, sevmediklerine de saygılı olmalı. Öğretmen, öğrencileriyle saygı ve sevgiyi dengeli olarak tutmayı başarmalıdır” diye konuştu.

 

“Veliler eğitimin içinde aktif olmalı”

Prof. Dr. Çelebi Öncü, eğitimde aile, toplum ve çevrenin de hem uyumlu hem de destekleyici olması gerektiğini söyleyerek, “Öğretmenler öğretmek ve eğitmenin yanı sıra rehber, kolaylaştırıcı ve destekleyici rollere de sahip olmalıdır. Bu noktada velileri de aktif biçimde eğitimin içine katmaları ve veli desteğini almaları da önemlidir. Kimi zaman velileri eğitime alarak kimi zaman velilerden çocuklarını uygun ve etkili şekilde desteklemelerini sağlayarak dengeli bir dağılım gerçekleştirme görevi öğretmenlerin üzerindedir. Bu noktada veliler de öğretmenin işini kolaylaştırıcı, zaman zaman destekleyici ancak mutlaka her zaman saygı duyarak öğretmene değer verici davranışlarını sürdürmelidirler” dedi.

 

“Hayatımızın her anı eğitimin bir parçası”

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif Çelebi Öncü, John Steinback’in “Öğretmen ihmal edildiğinde, o ülke intihar ediyor demektir’’ sözünden yola çıkarak ülkemizdeki durumu değerlendirdi. Prof. Dr. Çelebi Öncü, “Çok fevkalade karakterde olan şahane işler yapan ufuk açan, harika öğretmenlerimiz var. Bunlar hepimizin gururu ve mesleğin yüz akları, gönül ister ki tüm öğretmenlerimiz niteliği yüksek, meslek aşkına sahip kişilerden olsun. Bu noktada da mutlaka kendilerini değerli hissetmelerinin en önemli motivasyon kaynaklarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu ülke çok yakın bir zamanda öğretmenlere verdiği değeri her ifadesinde çekinmeden dile getiren bir milli eğitim bakanı da gördü. Gönlümden geçen bu değer bilirliğin bundan sonra gelecek olan tüm bakanlarda olabilmesidir. Çünkü bu değer en yüksek konumdakinden halka kadar yayılarak gidecektir. Öğretmene ve eğitime sahip çıkan, değerini gösteren toplumların çok daha gelişmiş olduklarını görüyoruz. Eğitim denince sadece okul anlaşılmamalı, günümüzde her ortam eğitimde kullanılabilir ve özellikle de yaşama dair becerilerin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Son olarak; Mutlu bireyler yetiştiren, sağlıklı ve mutlu bir toplumun temelini oluşturan öğretmenlerin artması dileklerimle tüm öğretmenlerin gününü kutluyorum” ifadelerinde bulunarak konuşmasını sonlandırdı.

 

Haber: Musa Karagöz (BHİ/RATAM)

24 Kasım 2021