Kadına yönelik şiddet,  uluslararası bir halk sağlığı sorunudur

BM Genel Kurulu kararıyla kabul edilmekte olan 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü kapsamında, Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ayla Ergin ile bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Günün anlam ve öneminden bahsederek konuşmasına başlayan Doç. Dr. Ayla Ergin, bugünün kadınların yüzyıllara dayanan şiddete ve hak ihlallerine karşı bir mücadelesinden yola çıkarak, 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile kabul edilen bir gün olduğunu ve Dominik’te yaşayan Mirebal kardeşlerin, Trujillo diktatörlüğe karşı halkın eşit ve adil bir biçimde yaşayabilme mücadelelerine dayandığını ifade etti.

 

Kadın araştırmaları ve toplumsal cinsiyet alanının gelişmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz

Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Ayla Ergin: “KASAUM, 2000 yılında kurulmuş ve o tarihten itibaren faaliyetlerini sürdürmekte olan bir merkez. Amacımız, kadın araştırmaları ve toplumsal cinsiyet alanının gelişmesine katkı sağlayıcı çalışmalar yapmak, bilim, ekonomi, hukuk, siyaset, sanayi, kitle iletişim, sanat, medya, sağlık, sosyal yaşam, aile ve iş yaşamı bağlamında kadınların toplumsal konumu ile ilgili sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlara duyarlılığı arttırmak, kadın sorunlarına ilişkin ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği ve bilimsel araştırmalar yapmak şeklinde özetlenebilir. KASAUM’da Rektörlüğümüzün de destekleri ile amaçlarımız doğrultusunda öncelikle yerel, ulusal ve uluslararası çalışmalar, eğitimler planlıyor ve ortak projelerde aktif yer alıyoruz” cümlelerini kullandı.

 

“Şiddetle Yok Etme, Sevgiyle Var Et” gibi birçok proje gerçekleştirdik

Doç. Dr. Ayla Ergin, KASAUM olarak kadına yönelik şiddet ile ilgili bilimsel çalışmalar yapmakta, bunun yanı sıra sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimin ilgili organları ile topluma katkı sunan paneller, seminerler ve çeşitli projeler yürütmekte olduklarını ifade ederek: “Merkezimizde göreve başladığımız 2014 yılından itibaren, “Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı” Sabancı Vakfı Hibe Programı desteğiyle «Konu Kadınsa» projesi merkez desteğimiz ile yürütülmüştür.  Projede,  toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların insan hakları açısından bilinçlenmesi konularında farkındalık yaratmak  amaçlanmıştır.

 

2014-2016 yılları arasında yine merkezimiz, “Güvenli Bir Hayat Var (There Is a Safe Life)” projesi yürütmüştür. Bu proje üniversitemizin ilk Avrupa Birliği projelerden biridir. Bu proje KASAUM, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Kocaeli Şubesi, Gölcük Kaymakamlığı ve Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ile birlikte gerçekleştirilmiştir. Projede,  "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yerel ve Ulusal STK'ların Kapasitesinin Güçlendirilmesi" hedeflenmiş, 25 Kasım 2015’te kapanış toplantısıyla proje başarı ile tamamlanmıştır.

 

Ayrıca son üç yılda 300 öğrenciye “Toplumsal Cinsiyet ve Kadına Yönelik Şiddet” ile ilgili eğitimler,  “Gebelikte şiddet: Ölçek Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması” adlı bilimsel bir çalışma, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Sağlık Hizmetleri Paneli” gibi pek çok faaliyet gerçekleştirdik.

 

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye Yönelik Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, Kocaeli Valiliği ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz tarafından yürütülmekte olan 2017-2020 ve 2020-2025 İl Eylem Planları belirlenmiştir. Bu eylem planların yürütülmesinden sorumlu İl Teknik Kurul bulunmaktadır. KASAUM da İl Teknik Kurul üyesidir ve bu plan çerçevesinde 2025 yılına kadar üzerine düşen görevleri yerine getirmektedir.

 

2019 yılında, Kocaeli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Belediyesi, Kocaeli İŞKUR, KADEM Kocaeli Temsilciliği, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü işbirliği ile yürütülen “Şiddetle Yok Etme, Sevgiyle Var Et” projesi bağlamında Kocaeli’de denetimli serbestlikten yararlanan yükümlülere ve ildeki tüm cezaevlerindeki mahkumlara kadınlara yönelik şiddetle mücadele ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında KASAUM öğretim üyeleri tarafından eğitimler verilmiştir.

 

“Şiddet ve Şiddetsizlik: Güvenli İlişki Nedir”, “Erken Yaşta Evlilikler” “Kadınlara Yönelik Şiddetin Toplumsal Görünümleri”, “Toplumsal Cinsiyet ve Kadına Yönelik Şiddet” konulu sunumlar ile farklı etkinliklere katılım sağlamıştır. KASAUM tarafından 8 Mart 2019 tarihinde “Kocaeli’de Kadınlara Yönelik Şiddet Haberleri” fotoğraf sergisi düzenlenmiş, Dünya Kadınlar Günü programı bağlamında yapılan panelde “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Medya” konusu işlenmiştir.  2020 yılında pandemi döneminde ise,  “Pandeminin Gölgesinde Kadına Yönelik Şiddet” adlı çevirim içi bir panel de düzenlemiştir” şeklinde konuşarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

 

Üzerimize düşen sorumlukları yerine getirmeye devam edeceğiz

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede 2020-2025 Kocaeli İli İl Eylem Planında yer alan KASAUM olarak üzerimize düşen sorumlukları rektörlüğümüzün de desteği ile yerine getirmeye devam edeceklerini belirten Doç. Dr. Ergin: “8 Mart 2022’de Marmara Bölgesindeki üniversitelerde bulunan kadın merkezleri ile birlikte bir çalıştay yapmayı planlıyoruz. Ayrıca öğrencilerimiz, özellikle hukuk ve bilgisayar mühendisliği öğrencilerimiz için teknik kurulda yer alan faaliyet ve çalışmaları yürütmeye devam edeceğiz.  Ayrıca konuya yönelik bilimsel bir araştırmada planlıyoruz. Yine Gölcük ilçesinde bulunan özel bir firmanın çalışanlarına yönelik bir proje kapsamında aralık ayında “Toplumsal Cinsiyet ve Kadına Yönelik Şiddet ile ilgili eğitimler” vermeyi planlıyoruz” dedi.

 

Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı dil kullanımı oldukça önemli

Medyanın kadına şiddet kapsamında yeterli ilgiyi gösterip göstermediği hakkında konuşan Doç. Dr. Ayla Ergin, medyadan aktarılan yazılı ve görsel şiddet haberlerinin, sorunun çözümüne yönelik katkı sağlaması, Kadına Yönelik Şiddet ile ilgili eşitliksiz, ataerkil kültürel değerler yeniden üretmemesi ve şiddeti meşrulaştıran dil kullanmaması gerektiğini ifade ederek: “İlgili bölümlerde okuyan öğrencilerin lisans eğitimlerinden itibaren toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı dil kullanımı konusunda bilinçlendirilmeli medya yöneticilerinin de konuya duyarlı olması ve ayrıca medya sektöründe üst yönetimlerinde de kadınların yer alması gerektiğini düşünüyorum.” dedi

 

Psikolojik şiddet  % 44 ile en yaygın görülen şiddet türü

Doç. Dr. Ayla Ergin, kadına yönelik şiddet,  uluslararası bir halk sağlığı sorunu,  en büyük insan hakları ihlali ve suç olduğunu vurgulayarak, “Şiddet olarak ilk aklımıza fiziksel şiddet gelse de, Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2014 raporunda da, duygusal (psikolojik şiddet)  oranı,  % 44 ile en yaygın görülen şiddet olduğu unutulmamalıdır. Şiddet sorununun bir halk sağlığı sorunu, en büyük insan hakları ihlali ve suç olduğuna inanmak gerekiyor. Olaya bu bakış açısı ile bakılırsa, çözüm önerileri de daha verimli oluşturabilinir. Kadına yönelik şiddetin temel kaynağını toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve toplum yapısından kaynaklanan kadın ve erkek arasındaki asimetrik güç ilişkisidir. Kadınlar toplumun dayattığı eşitliksiz bu rolleri ve şiddeti sessizce kabul eder. “Toplumsal cinsiyet algısı” kadına yönelik şiddetin en temel bileşenlerinden birini oluşturmaktadır. Bu nedenle toplumun bu algısının değiştirilmesi gereklidir. Kadına yönelik şiddete mücadelede multidisipliner ve sıfır tolerans yaklaşımı benimsenmeli, kadınların her alanda eşitsizlikleri giderilmeli ve kadınlar güçlendirilmelidir. Sosyologların dediği gibi, dünyada ve ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve kadınlık olgusu denilen ötekiliğin kilidini, sadece zihniyet değişimi anahtarı açabilir. Toplum olarak yapmamız gereken bir diğer önemli adım ise, şiddete sessiz ve duyarsız kalmamaktır.  Alo 183 gibi, şiddet yardım hatlarının, KADES gibi uygulamalar hakkında da kadınların bilinçlendirilmesin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. “ ifadelerinde bulundu.

 

“Kadınlarını geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkumdur”

Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Anabilim Dalı Öğretim üyesi ve Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ayla Ergin son olarak okuyuculara seslenerek:

 

“Biz de KASAUM olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde bizlere söz hakkı verdiğiniz, özellikle KYŞ ile mücadelede farkındalık yaratmamızda katkı sağladığınız için çok teşekkür ediyorum. Kadınların normal ve sağlıklı yaşam hakkına sahip olduğunu, birey ve toplum olarak kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali ve suç olarak görülmesi gerektiğini ve bu suça teşebbüs edenlerin cezalandırılması ve kadınlar her alanda güçlendirilmesi gerekmektedir. Atatürk’ün söylediği gibi “Kadınlarını Geri Bırakan Toplum, Geride Kalmaya Mahkumdur”.

 

Son Olarak 25 Kasım 2021 saat 13.00’de, “Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evlilikler” adlı bir çevirim içi panelle kadına yönelik şiddetin bir başka yüzünü tartışacağız. Dr. Gökhan Yıldırımkaya, (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA)  Türkiye Ulusal Sağlık Koordinatörü), Prof. Dr. Çiler Dursun (Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi) Prof. Dr. Gönül Balkır, (Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi) ve Doç. Dr. O. Nejat Akfırat (Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi) gibi değerli hocalarımızın katılımları ile panel gerçekleştireceğiz. Tüm öğrencilerimizi, akademisyenlerimizi ve üniversite personelimizi sizin aracılığınız ile panelimize davet ediyorum. “ cümleleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 

Haber: Gizem Tunçöz

23 Kasım 2021