Engellilere karşı sorumluyuz

Kocaeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Engelliler Araştırma ve Uygulama Birim Koordinatörü Prof. Dr. Elif Karagün bugün Gizem Uçar ve Ebru Zeytun’un sunduğu Güne Bakış programına konuk olarak 3 Aralık Dünya Engelliler Gününe ilişkin konuştu.

 

Engelli kavramı ve tanımı

Prof. Dr. Karagün, “engelli” kavramının nasıl tanımlandığından bahsederek: “5378 sayılı kanunda engelliler hakkında bir tanım yapılmış. Tanımının içeriğine gelecek olursak 5378 sayılı engelliler hakkındaki kanunda  “Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeylerde kayıplarından dolayı topluma diğer bireylerle birlikte eşit koşullarda tam ve etki katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen birey” ifadesini görüyoruz. Türk Dil Kurumuna baktığımız zaman ise bu kavram “Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal veya sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmiş, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama çeken kimse” şeklinde tanımlanmış” ifadelerini kullandı.

 

Engelliler için en önemli unsur erişilebilirlik

Engelli bireyler için en önemli durumun erişilebilirlik olduğunu ve dolayısıyla kamu kurumlarında da yapılması gereken en temel faaliyetin her binanın, her hizmetin erişilebilir olmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karagün, “Erişilebilirlik diğer bir anlamı ile ulaşılabilirlik; herkesin istediği her yere ve hizmete bağımsız ve güvenli olarak ulaşabilmesi, bunları kullanabilmesidir. Erişilebilirlik çalışmaları kanunlarla belirlenmiş. Bu kanunlar ise 5783 sayılı Engelliler Kanunu adı altında 7 Temmuz 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu kanunda toplum tarafından kullanıma açık tüm binaların, açık alanların ve belediyelerin şehir içinde hizmete sundukları ya da denetledikleri toplu taşıma araçlarının sekiz yıl içinde erişilebilir olması zorunluluğu getirilmiştir. Yine 2005’de yürürlüğe giren 5783 sayılı kanunda 2012 yılında tekrar düzenleme yapılarak erişilebilirlikle ilgili zorunlulukların izlenmesi ve denetlenmesi görevi de Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme komisyonlarına verilmiştir. Bu denetim ve izlemenin nasıl olacağı 2013 yılında yürürlüğe giren Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliğinde belirtilmiştir. 2016 yılında Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik ile yeniden düzenlenmiştir. Bu kanun yönetmeliğine bakıldığına; resmi yapıların, mevcut tüm yolların, kaldırım, yaya geçidi, açık ve kapalı yeşil alanların, spor alanları ile benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanlarının, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapıldığı görülmektedir. Bununla birlikte; umuma açık hizmet veren her türlü yapının büyükşehir belediyeleri ve belediyeler tarafından, şehir içinde sunulan ya da denetlenen toplu taşıma hizmetlerine erişilebilirliğinin sağlanmasının izlenmesi ve denetlenmesine yönelik detaylar da bu yönetmelikte yer almaktadır. Yönetmeliğin uygulanmasını için illerde, valilikler bünyesinde kamu kurum ve kuruluşlarının, engellilerle ilgili konfederasyonların temsilcilerinden oluşturulan komisyonlar kurulmuştur. Toplumda yapılan, sosyal devlet olmanın gerektirdiği sonuçlardan bir tanesi engelli bireylere pozitif ayrımcılık uygulanması olarak  belirtilmektedir” şeklinde konuştu.

 

Engelliler karşı empati duygusu içerisinde ve sorumlu olmalıyız

Prof. Dr. Karagün, birey olarak engellileri anlamamız gerektiği ve bir insanın hayatta yaşayabilmesi ile ilgili temel hakları olduğunun bilincini taşımamız gerektiğini belirterek, “Evrensel haklar açısından bakıldığında bir insan, eğitim alma, sosyal yaşama katılma, sağlıktan yararlanma, seyahat etme hakkı gibi yaşamı için vazgeçilmez temel haklara sahiptir. Bu haklar göz önüne getirildiğinde eğer bir insan bu haklara erişimde zorluklar, engellemeler yaşıyorsa farklı meslek alanlarındaki kişiler olarak erişim açısından gereğini yapmamız gerekir. Bazen koşullar zorlayıcı olabilir. Ancak ne olursa olsun bu sorunu çözme konusunda, uzmanlığımızın olduğu mesleki konulara duyarlılıkla bakıp, sempati değil empati kurarak adım atmamız gerekir. Bu konuda ancak empati kurarsak, kendimizi onların yerine koyarak düşünürsek işlevsel çözümler üretebiliriz. Üreteceğimiz işlevsel çözümlerin, engelliler açısından insani sorumluluklarımız olduğunun bilincinde olmalıyız. Bir yönetici kurumunda erişim güçlükleri yaşandığında insani duyguyla çözüm odaklı yaklaşarak gereğini yapmalıdır. Bizler ne yazık ki olaylara insan hakları açısından bakmıyoruz. “Bir gün biz de engelli olabiliriz” düşüncesiyle önceliği kendimize vererek bakıyoruz. Oysaki bakış açımız; insan olarak bu ihtimalin sıfır olduğu durumda bile her insanın yaşama hakkı olduğu, yaşam içerisinde işlevsel olabilmek için de erişim sağlamasının zorunlu olduğunu bilmek olmalı. Bu bilinci geliştirdiğimizde de sorun çözümünde daha aktif ve daha rasyonel yaklaşmış oluruz” dedi.

 

Kocaeli Üniversitesi erişilebilirliği destekleyen tutum ve bakış açıları geliştiriyor

Kocaeli Üniversitesi’nin erişilebilirliği destekleyen tutum, bakış açısı ve farkındalıklar geliştirdiğine ve bu yönde projeler gerçekleştirip, çalışmalar sürdürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Karagün, konu kapsamında bugüne kadar yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi ve gelecekte yapmayı planladıkları çalışmalardan bahsederek: “Farkındalık ve duyarlılık içeren çalışmalarımızdan biri olan Bir Ses Ver projesiyle, üniversitemiz öğrencileri ve personeli görme engelliler için kitap seslendirdi. Bu proje kapsamında 250’den fazla kitap seslendirildi. Sesli kütüphanemize uzaktan erişim sağlanılması için Rektörümüz Prof. Dr. Sadettin Hülagü’nün destekleriyle server alınması çalışmaları başlatıldı. Yine biz bu sesli kütüphanemizi ülkemizde ortak kullanıma sunmak için, ülkemizden farklı üniversitelerimizle görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu proje doğrultusunda Erzurum Teknik Üniversitesi ile bir protokol imzaladık. Gelecek zamanlarda birlikte ortak projeler yürüteceğiz. 2020 yılında üniversite kütüphanemiz erişilebilirlik ödülü aldı. Pandemi sürecinde de projelerimize devam ettik. Engelli öğrencilerimizin uzaktan eğitimde karşılaştıkları sorunları belirleyerek çözümler üretmeye devam ettik. İlerleyen süreçte de farkındalık yaratan projeler yürüterek, engelli bireylerimiz için çözümler üretmeye devam edeceğiz” cümleleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 

Haber: Kerem Osman Gökkür (BHİ/RATAM)

3 Aralık 2021