Çocukluk çağlarında sıklıkla görülen idrar kaçırma sorunu, basit gibi görülse de önemli hastalıkların habercisi olabilir. Sosyal açıdan da oldukça önem taşıyan bu sorun, çocukların yaşam kalitesinin bozulmasına sebep oluyor.

İdrar kaçırma probleminin altında başka hastalıkların yatabileceğini söyleyen KOÜ Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melih Çulha, "Aileler tarafından çoğu zaman ihmal edilen idrar kaçırma sorunu, mutlaka tedavi edilmelidir. Bu sorun, tedavi edilmezse çocuklarda özgüven sorununa yol açabilir." ifadelerini kullandı.

"İdrar Kaçırma, Başka Hastalıkların Habercisi Olabilir"
Çocukluk döneminde idrar kaçırma sorununa sıklıkla rastlandığını söyleyen Prof. Dr. Melih Çulha, "Çocuklara iki buçuk yaşından itibaren idrar tutma eğitimi verilmeye başlanır. Çocuğun o eğitimi tamamen alması beş yaşını bulur. Beş yaşından büyük çocuklar, idrar kaçırma problemini genellikle geceleri yaşar. İdrar kaçırma, çocuğun birinci veya ikinci derece yakınından geçen genetik bir hastalıktır. Bu hastalık, hormonal bozukluklar, idrar yolu iltihapları, böbrek yetmezliği, mesane çalışması bozukluğu gibi hastalıklarla da kendini gösterebilir." açıklamasında bulundu.

Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi
İdrar Kaçıran Çocukları İhmal Etmeyin!
3 Ekim 2018
Sosyal Hayatı Olumsuz Etkiliyor
Gün boyu altı ıslak kalan çocukların mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Çulha, "Beş yaşından büyük çocukların gündüz kaçırmalarının birçoğu çocuğun oyuna dalması ve üşenmesi ile alakalıdır. Bunların sonucundaki ufak kaçırmalar önemli değildir. Bunun dışında, çocuk gün içerisinde sürekli ıslak kalıyorsa, okulda arkadaşlarını rahatsız edecek derecede idrar kaçırıyorsa ve çok sık tuvalete gidiyorsa bunun hekimler tarafından derinlemesine incelenmesi gerekir. Çünkü idrar kaçırma sorununun altında yatan başka sebepler de olabilir. Sosyal açıdan da oldukça önemli olan bu durum, tedavinin gerekliliğini de ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

Beslenme Alışkanlıklarına Dikkat
Hastalığın tedavi yöntemlerine de değinen Prof. Dr. Çulha, "Kimi hekim ilaç kullanarak kimi hekim ise ıslaklığa duyarlı cihazlarla gece kaçırmalarının önüne geçmeyi amaçlar. Ancak hastalığın ne zaman geçeceği kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Bazı çocuklar bu sorunu birkaç senede atlatır, bazı çocuklar ise yıllarca bu sorunla mücadele eder." dedi. Ailelere tavsiyelerde de bulunan Çulha, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aileler bu noktada çocuğun beslenme düzenine dikkat etmelidir. Çocuğun uyumadan bir süre önce sıvı alımı kısıtlanmalı, gece tuvalete kolayca ulaşımı sağlanmalı ve çocuk uyuduktan 2 saat sonra uyandırılarak tuvalete götürülmelidir."

"Çocuklar, İdrar Kaçırdığı İçin Asla Cezalandırılmamalı"
İdrar kaçırmaması için çocuğun üstüne gidilmesi durumunda bu sorunun tekrarlanma sıklığının artacağını söyleyen Prof. Dr. Melih Çulha, "Unutulmamalıdır ki hiçbir çocuk isteyerek idrar kaçırmaz. Bu nedenle aileler ceza yöntemine asla başvurulmamalı, çocuklarını olabildiğince motive etmelidir. Örneğin; çocuk altına kaçırıyor diye bez bağlama yöntemi uygulanmamalıdır. Çünkü bez bağlama çocuğun gece kalkma ihtiyacını ortadan kaldırır ve tedavi sürecini olumsuz etkiler. Aileler ufak tefek idrar kaçırmalarını görmezden gelmeli, uzun süreli kaçırmalarda da uzmana başvurmalı." diye konuştu.

Haber: Helin Kaya (BHİ)