Beslenme uzmanlarından, doktorlardan veya çevrenizde trans yağların zararlı bir madde olduğunu ve uzak durulması gerektiğini muhakkak duymuşsunuzdur. Peki trans yağ nedir ve nasıl oluşur? Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Alev Selek, trans yağlardan korunma yolları ile ilgili bilgiler verdi.
Trans yağların doğal yağ olmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Alev Selek, "Trans yağ, sıvı yağlardan elde edilen özel olarak hidrojenlenerek katı hale getirilen yağlardır. Fakat bazı zararsız trans yağlarda bulunur. Örneğin; koyun, kuzu, inek gibi hayvanların işkembelerinde, süt ve etlerinde az miktarda bulunan trans yağ asitleri zararsızdır." dedi.
Trans Yağlar, Birçok Hastalığın Habercisi
9 Ekim 2018
"Trans Yağ Kullanımı Azaltılmalı"
Trans yağların üretimindeki en büyük etkenlerin maliyet ve gıdaların raf ömrünü uzatmak olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Selek, "Trans yağlardan korunmak için öncelikle trans ve doymuş yağ kullanımının azaltılması gerekiyor. Vücuttaki doymuş yağ oranının yüzde 10'un altına indirilmesi gerekir. Tüketimde kızartma yerine daha çok fırınlanmış, ızgara veya haşlanmış ürünleri tercih etmeliyiz. Tabi bu bizim için tamamen yağı hayatımızdan çıkartmamız anlamına gelmiyor çünkü yağ vücudumuzun bazı fonksiyonlarını yerine getirmede önemli bir faktör." ifadelerini kullandı.
KOÜ'de Diyabet Okulu Uygulaması
Trans yağların obezite, kalp damar tıkanıklığı, kolesterol, diyabet gibi hastalıklara sebep olabileceğini kaydeden Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Alev Selek, konuşmalarına şöyle devam etti:
"Üniversitemiz hastanesinde kışın diyabet okulu uygulaması gerçekleştiriyoruz. Bu diyabet okulu kapsamında hastalarımıza diyetisyenlerimiz ile birlikte eğitimler veriyoruz. Eğitimler çerçevesinde hastalarımızı kolesterol, beslenme alışkanlıklarını nasıl değiştirebilecekleri, yapabilecekleri egzersizler ile ilgili bilgilendirmede bulunuyoruz."
"Çocuklarımızın Hayatına Egzersiz Katmalıyız"
Çocukları trans yağlardan korumanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Alev Selek, "Artık beslenme alışkanlıklarımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Bu alışkanlıklarımızı geleceğimize taşımak için en önemli hedef ise çocuklardır. Çocuklarımıza doğru beslenme alışkanlığı kazandırmamız gerekiyor. Hazır gıda tüketimi bu kadar arttıkça çocuklarımızı korumamız çok daha zordur. En azından bunu sınırlayabiliriz. Çikolata, gofret gibi atıştırmalıkları evlerimizde daha az bulundurabiliriz. Ayrıca çocuklarımızın hayatına egzersiz katmalı ve onları ilgili oldukları spor dallarına yönlendirmeliyiz" diyerek sözlerini tamamladı.
Haber: Simge Karataş (Radyo K.İ.)