Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Orhan, geçtiğimiz günlerde Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch Ratings'in Türkiye ile ilgili yayınladığı raporla ilgili Radyo K.İ. Muhabiri Senanur Türkücü'ye açıklamalarda bulundu.
Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi
Doç. Dr. Orhan, Türkiye'nin Ekonomik Durumunu ve
Büyüme İvmesi Beklentilerini Değerlendirdi

Doç. Dr. Orhan konuşmasına raporu değerlendirerek başladı. Orhan, "Fitch'in açıklamış olduğu rapor Türkiye için olumlu bir rapordur. Aslında beklentilere bakıldığında 3 Ekim'deki açıklamadan önceki beklentiler Türkiye için negatif not beklentisiydi. Negatif bir görünüm beklerken olumlu bir görüşün ortaya çıkması sadece Türkiye ile alakalı değil. Gelişmiş ülkelerin ve gelişmekte olan ülkelerin performansı önemli. Dünya ekonomisinde gelişmiş ülkeler biraz popülist tavırlar sergiledikleri için ekonomide sıkıntı çekecekler, yani daha kuralcı olan gelişmekte olan ülkeler bu anlamda biraz daha ön plana çıkacak. Bu açıdan bakıldığında eğer bu kriterler göz önüne alınırsa Türkiye'nin açıklanan notunun böyle olması bana gayet doğal gibi geliyor" dedi.

Ayhan Orhan, konuşmasının devamında raporda yer alan enflasyon oranlarını değerlendirdi. Doç. Dr. Orhan, "Türkiye gelişmekte olan ülkelerden bir tanesi, diğer gelişmekte olan ülkeler arasında Şangay Beşlisi olarak adlandırılan ülkeler var. Oradaki ülkelerin raporları, büyüme ve enflasyon oranları Türkiye için önemli. Halkın beklentisi de zaten enflasyonun düşeceğine yönelik, çünkü orta vadeli programda açıklanan hedefler var. Eğer bu hedeflere ulaşamazsa ekonomi başarısız demektir ya da para politikasını yöneten kurum başarısız demektir. Bu öngörü muhtemelen para politikasını yöneten kurumun orta vadeli programla hükümetle beraber açıkladığı orta vadeli programdaki öngörülerin gerçekleşeceğine ilişkin beklentilerdir. Enflasyonun düşmesi aynı zamanda faizinde düşmesi demektir. Bu anlamda enflasyon düşerken faiz kanalını nasıl işleyeceği bizim açımızdan önemli çünkü uluslararası yatırımcılar yüksek faizin peşindeler. Büyüme tahminlerine de bakıldığında büyümenin enflasyona bağlı bir büyüme olmayacağı öngörülüyor gibi, bu açıdan enflasyon bizim için tehlike olmaktan çıkacak gibi duruyor" ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Orhan, raporda yer alan Türkiye'nin büyüme ivmesine de değindi. Ayhan Orhan, "Bizim beklentimiz dünya ortalamasının üstünde bir büyüme hızı. Ama öyle dünya ortalamasının çok çok üstünde absürt bir büyüme hızı da tabii ki beklemiyoruz. Büyümenin normal şartlarda ortalamaya yakın istikrarlı bir trend izlemesi lazım. Yani stabil bir büyüme ülkenin ekonomisini olumsuz etkiler ama istikrarlı bir trendi varsa ki açıklanan trend istikrarlı bir trendi gösteriyor, 3 - 3.2 - 3.5 şeklinde, bu zaten bütün ekonomistlerin kendi ekonomisi için istediği bir büyüme trendidir. Bundan daha iyisini yapabilir miyiz? Yapabiliriz. Ama uluslararası ticaret içerisinde, uluslararası alandaki durumumuzun ne olduğu bizim için önemlidir" dedi.

Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Orhan, Türkiye'nin büyüme oranlarının içerisinde, yurt dışından daha fazla mal satıp ihracat gelirlerinin artarak büyümesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Haber: Senanur TÜRKÜCÜ ( Radyo K.İ.)