Page 23 - 8. GÜN (16-22aralik2019)
P. 23
İngilizce Radyo
Tiyatrosu
Radyo tiyatrosu adından da anlaşılacağı gibi görselliğin olmadığı sa-
dece sesli olarak oyunların oynandığı arkadan gelen ses efektleri ve
radyo yayını ile dinleyicisine tiyatro izliyor hissini yaratan, tiyatronun
birebir canlı ortamı dışında en etkili şekilde izlenebileceği iletişim plat-
formudur.
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölüm
Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Altay Gizem Uçar ve Dilan
Kaya’nın sunduğu Güne Bakış programına konuk oldu. Dr. Öğr. Üyesi
Mehmet Altay, İngilizce radyo tiyatrosu hakkında bilgilendirmelerde
bulundu.
Radyo tiyatrosunun kökenini ve ne olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi
Altay, “Radyo tiyatrosu ilk kez 1924 yılında gerçekleşmiştir. Radyo tiya-
trosu, kökleri ilk radyo yayınlarına kadar uzanan bir program türüdür.
Özellikle sahne sanatlarının hemen her türlüsü, kendine bir şekilde
radyoda yer bulmuştur. Örneğin, ilk radyo yayını 1910 senesinde birkaç
Amerikan opera sanatçısının seslendirdikleri aryalardan oluşmaktadır.
Bu yayın ve gelecekte yayınlanacak olan radyo yayınlarını tanıtan 1907
tarihli bir reklamda ise kilise müziklerinden eğitim programlarına geniş
bir yayın yelpazesi vaat edilmekteydi. Radyo tiyatrosu, bu geniş yelpaze
içerisinde en uzun soluklu ve en yüksek dinlenme oranlarına ulaşan
yapım türlerinden biridir. Tiyatro sanatçılarının, eserlerini radyo kul-
lanarak halka sunmalarına imkan sağlar.” İfadelerini kullandı.
Kocaeli Sanatsal Açıdan Çok Başarılı Bir Kent
Büyük şehirlerde doğup büyümüş kişilerin, sanatsal açıdan çok daha
şanslı olduklarını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Altay, “Kocaeli, özellikle de
son 20 yılda bu konularda inanılmaz başarılı bir kent. Örneğin, bir ti-
yatro bileti almak istediğinizde, şayet çok şanslıysanız o haftaki her-
hangi bir oyuna yer bulabiliyorsunuz. En iyi ihtimalle iki hafta sonraki
oyundan yer bulabiliyorsunuz. Tabii bu kişiden kişiye değişir, erken
kalkan yol alır derler. Keza sanatın diğer alanları söz konusu olduğunda
da daha büyük kentlerimizdeki olanaklara en yakın kentlerin başını
çekmekteyiz. Anadolu’nun birçok yerinde halen herhangi bir sahne
sanatıyla tanışmamış yüzlerce yerleşim yeri, milyonlarca vatandaşımız
var. Atatürk’ün veciz bir sözü vardır: “Sanatsız kalan bir milletin hayat
damalarından biri kopmuş olur.’’ Bu noktada sanattan kastettiğimiz illa
ki Batı’nın ya da Doğu’nun sanatı da değildir. Bizim halk edebiyatımızda
da muazzam örnekler vardır. Bu eserlerin birçoğu radyo tiyatrosuna
uyarlanmıştır ve sahne sanatlarının ulaşamadığı birçok köye, kente,
mezraya radyo tiyatroları marifetiyle ulaşmıştır.” diye konuştu.
İngilizce Radyo Tiyatrosunun Yabancı Dil Üzerindeki Etkisi
Dr. Öğr. Üyesi Altay, İngilizcenin radyo tiyatrosu üzerindeki etkilerinden
bahsetti. Altay, “Dil öğrenme konusunda dinleme büyük önem arz et-
mektedir. Radyo tiyatrosu sizi hayal dünyanızla baş başa bırakmaktadır.
Haliyle, daha talepkar bir süreç. Bugün yabancı bir televizyon haber
kanalında haber izlerseniz, içeriği çok daha rahat yakalayabilirsiniz.
Ancak, söz konusu eğer bir radyo kanalıysa; daha doğrusu sadece ses
varsa, bu sizi daha da zorlayacaktır. Güncel dil öğrenim yaklaşımlarına
göre gelişim, mevcut seviyenin biraz daha ötesine geçmeyi amaç edi-
nen modellerle mümkündür. Yani bizi zorlamayan şeyler, bizlere pek
de bir şey öğretmez.” şeklinde konuştu.
Radyo Var Olduğu Sürece Radyo Tiyatrosu Da Var Olacaktır
Dr. Öğr. Üyesi Altay, radyo tiyatrosunun gelecekteki yeri hakkında şunları
söyledi: “Radyo var olduğu sürece radyo tiyatrosu da var olacaktır.
Ama az ama çok... Bu durum biraz şuna benziyor; günümüzde fayton- 20
lar, taşımacılık sektörüne sadece turistik ve özel amaçlar statüsünde
hizmet ediyor. İş sahaları ne kadar daralsa da bitmedi. Şu an bu mesle-
kleri icra edebilenler az da olsa var olmakla beraber, fena olmayan
geçimlikler kazanabiliyorlar. Benzer şekilde, radyo tiyatroları da artık
sektörel olarak alternatiflerin gerisine düşmüş vaziyette olmakla be-
raber, bu yapımlardan keyif alanlar onun varlığını devam ettiriyorlar.