Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı ve Hipofiz Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Savaş Ceylan, Hipofiz Araştırma Merkezi ve üniversitemizde yapılan Endoskopik Transsfenoidal yöntemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Savaş Ceylan, KOÜ Hipofiz Araştırma Merkezi'nin kuruluş amaçlarından bahsederek, "Kocaeli Üniversitesi Hipofiz Araştırma Merkezi 2011 yılında kuruldu. 1997 yılında Türkiye'de ilk kez Endoskopik Transsfenoidal dediğimiz burun deliğinden girilerek hipofiz ve hipofiz çevresindeki patolojilere ulaşmayı sağlayan ameliyatı başlattık. 19 yıldır düzenli bir şekilde bu ameliyatları yapıyoruz. Bu ameliyatların yapılma süreci içerisinde bir merkezin kurulma gerekliliği doğdu. Bu nedenle Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğünün desteğiyle, 2013 yılında da YÖK'ün onayıyla üniversitemizde Hipofiz Araştırma Merkezi kuruldu" ifadelerini kullandı.
KOÜ Hipofiz Araştırma Merkezi Türkiye'de İlkleri Başarıyor
Hipofiz hastalıklarının toplumu, hem sağlık hem de ekonomik etkilediğini belirten Prof. Dr. Savaş Ceylan, hipofiz hastalıklarının çeşitlerine değindi. Aşırı hormon salgılanması ile halk arasında devlik olarak bilinen 'Akromegali' hastalığı, Cushing denilen hastada ciddi yaşam kalitesini düşüren şeker, tansiyon gibi pek çok bulguya sebep olan hipofiz hastalıkları olduğu gibi, hormon salgılamayan türler de bulunduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ceylan, "Hipofiz hastalıklarından hormon salgılamayan türleri hastada görme kaybına yol açabilir" dedi.
Endoskopik Transsfenoidal yöntem ile ilgili bilgiler de veren Prof. Dr. Ceylan, "Ana patoloji hipofiz ve hipofiz bölgesi tümörleridir. Onun dışında hipofize komşu bölgelerdeki tümörler de önemlidir. Bunlara da biz endoskopik teknikle yaklaşım sağlıyoruz. Endoskopik tekniğin avantajı ise özellikle hiç kafatası açılmaksınız sadece burun deliğinden girilerek bu tümörlerin çıkarılmasına olanak sağlamasıdır" şeklinde konuştu.
Bu merkezde cerrahi müdahaleler yanı sıra araştırmalar da yapıldığını belirten Prof. Dr. Ceylan, "Sorun sadece ameliyat yapmakla bitmemektedir. Bu ameliyatlarla ilgili araştırmaların da yapılması gerekiyor. Bu merkezin asıl fonksiyonu bu konuyla ilgili temel araştırmaların yapılmasıdır. Bu araştırmalar hem günümüze hem de geleceğe dönük tıp dünyasına katkılar sağlayacak. Bunun yanı sıra merkez olarak düzenlediğimiz kadavra kursları, sempozyumlar ile bölgemizdeki ve ülkemizdeki diğer beyin cerrahlarının eğitimine de katkı sağlıyoruz" dedi.
Endoskopik tekniğin dünyada da yeni bir teknik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ceylan, "Şu ana kadar Endoskopik Transsfenoidal yöntemi ile 1800 hastayı ameliyat ettik. Bu Türkiye'de ve Avrupa'da önemli bir başarıdır. Endoskopik yöntem tümörlerin daha efektif çıkarılmasını sağlar, diğer tekniklerden çok daha konforlu bir yöntemdir. Yani ameliyat olmuş hastalar ertesi gün ameliyat olduğunu bile hissedemeyebilir. Kozmetik yönden çok büyük bir katkı sağlar" diyerek bu teknikle diğer tekniklerle çıkarılamayacak tümörlerin çıkarıldığını kaydetti.
Hipofiz ameliyatı için birçok kişinin kendilerine başvurduğunu belirten Prof. Dr. Savaş Ceylan, "Bize sadece ilimiz ya da bölgemizden değil Türkiye'nin her bölgesinden hasta başvuruyor. Bununla birlikte Azerbaycan, Bulgaristan, Suriye, Irak ve birçok Balkan ülkesinden hastalar bize geliyor. Bu yöntem Türkiye'de birçok merkezde henüz uygulanamıyor. Bizim deneyimimizin de çok fazla olması nedeniyle daha fazla hasta geliyor. Bu teknik hastanın tedavi şansı arttırırken hastaya daha iyi konfor sağlıyor" dedi.
Prof. Dr. Ceylan, Endoskopik Transsfenoidal yöntemi hakkında birçok ulusal ve uluslararası seminer verdiklerini, canlı ameliyatlar ile bu tekniği tanıttıklarını söyledi. Prof. Dr. Savaş Ceylan, üniversitenin ve kentin desteğiyle bu alandaki çalışmaları daha da ileriye götüreceklerini sözlerini ekledi.