Gönüllü olarak corona aşısı olan Rektörümüz Prof. Dr. Sadettin Hülagü, corona aşılarının son durumu ile ilgili bilgileri paylaşmak üzere A Haber canlı yayınına konuk oldu.

Geçtiğimiz günlerde Pfizer/Biontech aşısını gönüllü olarak yaptıran ve yapılan son testlerde antikor oluşumunun yüksek olduğunu ifade eden Rektörümüz Prof. Dr. Sadettin Hülagü, hem kendi durumu hem corona aşılarının güvenilirliği konusunda bilgiler paylaştı. A Haber canlı yayınına konuk olan Rektörümüz Prof. Dr. Sadettin Hülagü, ilk olarak Pfizer/Biontech aşısını olduktan sonra yaşadığı sürece değindi. Aşı yapıldığı gün kolunda hafif bir ağrı ve gün içerisinde de hafif bir ateş ile birlikte baş ağrısı yaşadığını söyleyen Rektörümüz Prof. Dr. Sadettin Hülagü, ikinci gün belirtilerin kaybolduğunu aktardı.

Rektörümüz, Corona Aşısı ile İlgili Son Bilgileri Paylaştı
9 Aralık 2020
Kocaeli Üniversitesi
basın ve halkla ilişkiler
iletişim
bilgi edinme birimi
fotoğraf
grafik/tasarım
halkla ilişkiler ve tanıtım
E-GAZETE
Haber Merkezi
“Her İki Aşının da Koruyuculuğu Var”
Ülkemizde şu ana kadar gönüllülük esasıyla yapılmış olan CoronoVac ve Pfizer/Biontech aşıları ile ilgili bilgiler veren Rektörümüz Prof. Dr. Sadettin Hülagü, “Gerek mRNA aşısı gerekse inaktif olarak üretilen aşının koruyuculuğu oldukça fazla, iki aşının da %90’ın üzerinde koruyuculuğu var. mRNA dediğimiz aşının bir avantajı bulunuyor. Virüs zaman içerisinde mutasyona uğrayabilir, yapısal değişiklik gösterebilir. Böyle bir durumda mRNA dediğimiz aşılar daha hızlı bir sürede buna uyum sağlayabilir ve yeni aşılar üretilebilir. Bugüne kadar ülkemizde yapılan her iki aşı da gönüllülere yapıldı. Ancak Çin aşısı diye tabi edilen CoronoVac aşısında yaş sınırlaması vardı. 18 yaş üstü ve 59 yaş altı sağlıklı bireylere aşı yapılabildi. Ben bu sebepten ötürü Pfizer/Biontech aşısına gönüllü oldum. Ancak eşim ve çocuklarım CoronoVac aşısının ilk dozunu yaptırdılar, önümüzdeki günlerde de ikinci doz aşıyı olacaklar. Hatta aşılamada şöyle de bir durum var. Gönüllü olanların yarısına gerçek aşı, yarısına ise plasebo yapılıyor. Biz de aşıya gönüllü olurken bu durumu biliyorduk. Yaşamış olduğum yan etkiler ve yapılan testlerde antikor oluşumunu görmemiz, bana plasebo değil gerçek aşının denk geldiğini gösteriyor” dedi.

“Tedbirlere Uymaya Devam Etmeliyiz”
Aşılama sonrası koruyuculuğun ne kadar olacağının önümüzdeki süreçte yapılacak testlerle ortaya çıkacağını sözlerine ekleyen Rektörümüz Prof. Dr. Sadettin Hülagü, “Mesela ülkemizin en önemli sorunlarından bir tanesi Hebatit B, bununla ilgili yapılan ikili veya üçlü doz aşılamalarda ömür boyu bağışıklık sağlama şansı var. Ancak bu corona virüs ile ilgili antikor oluşumlarına yönelik henüz çalışmalar tamamlanmadı. Bunu zamanla göreceğiz. Ancak şöyle bir mesaj vermemiz gerekiyor, toplumda aşılanma oranının %60’ın üzerine çıkmadığı müddetçe “MASKE”, “MESAFE” ve “HİJYEN” konusunu bırakmamamız ve tedbirlere uymamız gerekiyor.” ifadesinde bulundu.

“Bilime Güvenin”
İnsanlara bilime güvenin çağrısında bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Sadettin Hülagü, son dönemlerde özellikle de sosyal medyada aşı karşıtlığı ile ilgili de şu şekilde konuştu:

“Aşılama, dünyada çok uzun zamandır kullanılan bir yöntem ve günümüzde Dünya Sağlık Örgütü’nün onay vermediği hiçbir aşı yapılamaz. Bir aşının onay alması için belli bir süreçten geçmesi ve çok sayıda test sonucunun olumlu sonuçlanması ile mümkün olabiliyor. Önce hayvan deneyleri sonra faz 1-2-3 dediğimiz testler yapılmaktadır. Çok ciddi ve sıkı kontroller yapılarak aşıların güvenilir ve koruyuculuğu olup olmadığı ortaya çıkıyor. Aşının Çin aşısı olması, aşının kalitesiz ya da kötü olduğu anlamına gelmez. Devletimiz bu konuda oldukça titiz ve ciddi çalışmalar gerçekleştiriyor. Ülkemizde aşılama öncelikle sağlık çalışanları ile 65 yaş üstü büyüklerimize yapılacak sonra diğer gruplara aşılamaya geçilecek. İnşallah Mayıs-Haziran gibi sosyal hayatımızın normalleşeceğine inancım var. Sağlıkta yapılan yatırımların ne kadar gerekli olduğunu bugün yaşayarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca bu konuda büyük gayretler gösterdiler. Bu sebeple bir kez daha kendilerine şükranlarımı sunuyorum.”