Radyo tiyatrosu adından da anlaşılacağı gibi görselliğin olmadığı sadece sesli olarak oyunların oynandığı arkadan gelen ses efektleri ve radyo yayını ile dinleyicisine tiyatro izliyor hissini yaratan, tiyatronun birebir canlı ortamı dışında en etkili şekilde izlenebileceği iletişim platformudur.
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Altay bugün(16.12.2019) Gizem Uçar ve Dilan Kaya'nın sunduğu Güne Bakış programına konuk oldu. Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Altay, İngilizce radyo tiyatrosu hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Radyo tiyatrosunun kökenini ve ne olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi Altay, "Radyo tiyatrosu ilk kez 1924 yılında gerçekleşmiştir. Radyo tiyatrosu, kökleri ilk radyo yayınlarına kadar uzanan bir program türüdür. Özellikle sahne sanatlarının hemen her türlüsü, kendine bir şekilde radyoda yer bulmuştur. Örneğin, ilk radyo yayını 1910 senesinde birkaç Amerikan opera sanatçısının seslendirdikleri aryalardan oluşmaktadır. Bu yayın ve gelecekte yayınlanacak olan radyo yayınlarını tanıtan 1907 tarihli bir reklamda ise kilise müziklerinden eğitim programlarına geniş bir yayın yelpazesi vaat edilmekteydi. Radyo tiyatrosu, bu geniş yelpaze içerisinde en uzun soluklu ve en yüksek dinlenme oranlarına ulaşan yapım türlerinden biridir. Tiyatro sanatçılarının, eserlerini radyo kullanarak halka sunmalarına imkan sağlar." İfadelerini kullandı.
İngilizce Radyo Tiyatrosu
16 Aralık 2019
Kocaeli Sanatsal Açıdan Çok Başarılı Bir Kent
Büyük şehirlerde doğup büyümüş kişilerin, sanatsal açıdan çok daha şanslı olduklarını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Altay, "Kocaeli, özellikle de son 20 yılda bu konularda inanılmaz başarılı bir kent. Örneğin, bir tiyatro bileti almak istediğinizde, şayet çok şanslıysanız o haftaki herhangi bir oyuna yer bulabiliyorsunuz. En iyi ihtimalle iki hafta sonraki oyundan yer bulabiliyorsunuz. Tabii bu kişiden kişiye değişir, erken kalkan yol alır derler. Keza sanatın diğer alanları söz konusu olduğunda da daha büyük kentlerimizdeki olanaklara en yakın kentlerin başını çekmekteyiz. Anadolu'nun birçok yerinde halen herhangi bir sahne sanatıyla tanışmamış yüzlerce yerleşim yeri, milyonlarca vatandaşımız var. Atatürk'ün veciz bir sözü vardır: "Sanatsız kalan bir milletin hayat damalarından biri kopmuş olur.'' Bu noktada sanattan kastettiğimiz illa ki Batı'nın ya da Doğu'nun sanatı da değildir. Bizim halk edebiyatımızda da muazzam örnekler vardır. Bu eserlerin birçoğu radyo tiyatrosuna uyarlanmıştır ve sahne sanatlarının ulaşamadığı birçok köye, kente, mezraya radyo tiyatroları marifetiyle ulaşmıştır." diye konuştu.
İngilizce Radyo Tiyatrosunun Yabancı Dil Üzerindeki Etkisi
Dr. Öğr. Üyesi Altay, İngilizcenin radyo tiyatrosu üzerindeki etkilerinden bahsetti. Altay, "Dil öğrenme konusunda dinleme büyük önem arz etmektedir. Radyo tiyatrosu sizi hayal dünyanızla baş başa bırakmaktadır. Haliyle, daha talepkar bir süreç. Bugün yabancı bir televizyon haber kanalında haber izlerseniz, içeriği çok daha rahat yakalayabilirsiniz. Ancak, söz konusu eğer bir radyo kanalıysa; daha doğrusu sadece ses varsa, bu sizi daha da zorlayacaktır. Güncel dil öğrenim yaklaşımlarına göre gelişim, mevcut seviyenin biraz daha ötesine geçmeyi amaç edinen modellerle mümkündür. Yani bizi zorlamayan şeyler, bizlere pek de bir şey öğretmez." şeklinde konuştu.
Radyo Var Olduğu Sürece Radyo Tiyatrosu Da Var Olacaktır
Dr. Öğr. Üyesi Altay, radyo tiyatrosunun gelecekteki yeri hakkında şunları söyledi: "Radyo var olduğu sürece radyo tiyatrosu da var olacaktır. Ama az ama çok... Bu durum biraz şuna benziyor; günümüzde faytonlar, taşımacılık sektörüne sadece turistik ve özel amaçlar statüsünde hizmet ediyor. İş sahaları ne kadar daralsa da bitmedi. Şu an bu meslekleri icra edebilenler az da olsa var olmakla beraber, fena olmayan geçimlikler kazanabiliyorlar. Benzer şekilde, radyo tiyatroları da artık sektörel olarak alternatiflerin gerisine düşmüş vaziyette olmakla beraber, bu yapımlardan keyif alanlar onun varlığını devam ettiriyorlar.
Haber: Gözde Serdaroğlu (Radyo K.İ)