21 Temmuz 2017 günü Türkiye saati ile 01.31 de Gökova Körfezi'nde Mw: 6.6 büyüklüğünde depremin ardından tsunaminin izlerini belirlemek ve hasar tespiti yapmak amacı ile Üniversitemiz, Jeofizik Mühendisliği Bölümünden Doç.Dr. Ergin Ulutaş arazi gözlem çalışmalarına katıldı.
Arazi çalışmalarının ardından gözlerini aktaran Doç.Dr. Ulutaş "çalışmanın sonuçları Uluslararası platformda Türk ve Yunan kıyılarının deprem ve tsunami etkilerinden korunması için önemlidir" dedi.
Akdeniz ve Ege' de potansiyel tsunami alanlarını belirlemek amacı ile ortak işbirliği protokolü ile çalışmalar yürüten Merkezi İtalya/İspra da bulunan Avrupa Birliği Araştırma Merkezin'den Alessandro Annunziato, Atina Ulusal Gözlemevi'nden Dr. Gerassimos Papadopulos ve Kocaeli Üniversitesi'nden Doç.Dr Ergin ULUTAŞ, Kos adasındaki tsunami izlerini ölçtü. Ölçülen değerlere göre tsunaminin Kos adasında en çok Kos limanında etkili olduğunu ve 1.5 metrelik tırmanma yüksekliği ile dalgaların limandan 50 metre kara içine ilerlediğini belirtti.
Üniversitemizin'de yer aldığı çalışma gurupları bölgede araştırmalara başladı. Çalışma gurubunda yer alan Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi, Avrupa Birliği Ortak Araştırma Merkezi (European Commission Joint Research Center), Atina Ulusal Gözlemevi (National Observatory of Athens) ve Kocaeli Üniversitesinden deprem ve tsunami alanında çalışan bilim insanları arazi gözlemlerini sundu.
Ortak çalışma grubuna Gökova Körfezi ve Kos Adasındaki tsunami izlerini belirlemek amacı ile katılan ve arazi gözlemleri ile tırmanma yüksekliği (run-up) denen tsunami dalga izleri ve su basması (inundation) mesafeleri ölçen Doç.Dr.Ulutaş, Bodrum batı kıyıları tsunami den etkilenmediğini, Bodrumun güneyinde yer alan ve tsunamiden en fazla etkilenen Gümbet körfezinde tırmanma su yüksekliği 1.9 metre olarak ölçtüğünü bildirdi.
Doç.Dr.Ulutaş, "bu depremde tsunami dalgarının özellikle en fazla Gümbet körfesinde etkili olduğunu, depremin yıkıcı etkisinin Bodrum'da bina hasarları yaratmadığını buna karşın Kos adasında tarihi ve eski binalarda (kilise, cami, şehir surları, gibi) hasar gözlemlendiğini yeni binalarda ise hasar gözlemlenmediğini, Kos adasında ayrıca Louros burnunun olduğu yerde sıvılaşma gözlemlendiğini bildirdi.
