Page 19 - 8. GÜN (29Ekim-4Kasım-2018)
P. 19
Vazgeçilmez Bir Değer Cumhuriyet
(KOÜ-BHİ)
Cumhuriyet, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah
arkadaşlarının yokluklar ve imkansızlıklar içerisinde kazanmış Cumhuriyet’in Ayak Sesleri
oldukları Kurtuluş Savaşı sonrasında, 29 Ekim 1923’te ilan edildi. Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla birlikte Milli Mücadele’nin
Türkiye Cumhuriyeti, eşsiz kahraman Atatürk’ün Türk ulusu fitilinin ateşlendiğini ifade eden Şirin, Cumhuriyet’in ayak
ile gerçekleştirdiği en seçkin eseridir. 1923 yılında ilan edilen seslerinin duyulduğunu söyledi. Mustafa Kemal Paşa’nın,
Cumhuriyet, milletimize verilmiş en büyük miras ve vazgeçilmez Samsun’a çıktıktan sonra ilk girişiminin bölgedeki asayişi
bir değerdir. sağlamak olduğunu vurgulayan Şirin, “Mustafa Kemal,
bölgeye gittiğinde çok teferruatlı rapor hazırlar ve bu raporda
Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü aslında İtilaf Devletleri’nin iddia ettiği durumun tam tersi
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Funda Selçuk Şirin, 29 Ekim Cumhuriyet olduğunu söyler. Sonrasında Paşa’nın burada kalmadığını,
Bayramı’na ilişkin açıklamalarda bulundu. “Cumhuriyet, Havza’ya geçtiğini ve ardından hemen Amasya Genelgesi’ni
egemenliğin ulusa ait olduğu bir yönetim biçimidir” sözleriyle yayınladığını biliyoruz. Dolayısıyla tarihsel süreklilik
Cumhuriyet’in tanımını yapan Şirin, “Cumhuriyet’in kökenine açısından Anadolu’da adım adım Cumhuriyet’e gidildiğini
baktığımızda bu yönetim şeklinin halkın büyük bir çoğunluğunu görebiliyoruz.” diye konuştu.
ifade ettiğini görüyoruz. Cumhuriyet’in temel yapısı;
halkın çoğunluğunun, iradesinin, egemenliğinin yönetime “Cumhuriyet İlelebet Payidar Kalacaktır”
yansımasıdır.” dedi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı “Cumhuriyet ilelebet payidar
kalacaktır” cümlesinin anlamına vakıf olarak kutlamamamız
“Cumhuriyet, Seçme ve Seçilme Hakkını Şahlandırdı” gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Şirin, Cumhuriyet’i
Atatürk’ün, Cumhuriyet’i ilan etme konusunda kararlı olduğunun rakamlardan kurtararak kutlanmanın gerektiğine dikkat
altını çizen Şirin, Cumhuriyet’in kadınlara getirdiği hakları ise çekerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
şöyle sıraladı:
“Mustafa Kemal Paşa’nın, o son derece kritik günlerde ısrarla
“O dönemde kadınların iradesinin yönetime yansıması için ciddi neden Cumhuriyet dediğini, Türk milletinin karakterine
adımlar atılmış. Ülkemizde kadınlar seçme ve seçilme hakkını en uygun olan yönetim biçiminin Cumhuriyet olduğu
ilk defa 1934’te elde ettiler ama süreci gözden geçirdiğinizde konusundaki ısrarını anlamamız gerekiyor. Çünkü millet
kadınların siyasal haklarını elde etmek için verdikleri mücadelenin olarak egemenliğin kaynağını elimizde tutmak, bunu herhangi
Cumhuriyet ile birlikte şahlandığını görüyoruz. Sürecin ilerleyen bir kitleye, bir gruba, bir yapıya bırakmamak, egemenliğin
döneminde alınan kararlar, kadının da siyasal bir özne olarak kaynağının içimizde olduğunu bilmek olağanüstü bir
görülmesi noktasında önemli bir rol oynamıştır. Bir kadın olarak, şeydir. Bir kadın olarak siyasal haklarıma sahip olmak ve bu
bir tarihçi olarak şunu söyleyebilirim; Cumhuriyet’in ilanı ile haklarımı demokratik bir Cumhuriyet içerisinde kullanmak
birlikte kadının toplumsal görünürlüğü noktasında geçmişle arzusu, umarım sonraki kuşaklara aktaracağımız bir şey olur.
kıyaslanamaz düzeyde adımlar atılmıştır.” Egemenliğimizi elimizde tuttuğumuz, bunun önemine vakıf
olduğumuz nice Cumhuriyet Bayramlarına diyorum.”
1 17
8. GÜN